Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/668 E. 2021/871 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/668 Esas
KARAR NO : 2021/871

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin … menşeli … marka sanayi tipi bulaşık makinalarının ve temizlik ürünlerinin Türkiye’deki satıcısı ve yetkili bayisi olduğunu, temizlik ürünlerinin alınması karşılığında işletmelere konsinye (mülkiyeti devri olmaksızın kullanmak üzere) olarak bulaşık ve çeşitli temizlik makinaları vermekte ve aynı zamanda belli mali promosyonlar sağladığını, davalı ile bu kapsamda anlaşma sağlandığını, ve kullanılmak üzere bulaşık makinalarının davalıya teslim edildiğini, davalı şirketle 25.01.2018 başlangıç tarihli 5 yıllık sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre davalı şirketin her ay 1.500,00TL+KDV değerinde kimyasal ürün (deterjan) almayı taahhüt ettiğini, ilk yıl için belirlenen bu tutar her yıl ÜFE+TÜFE /2 oranında artış yapılacağı kararlaştırıldığını, davalı şirketin her ay düzenli kimyasal ürün alımı yapması gerekirken, alım kotasına uymayarak eksik ürün alımı yaptığını, uzun bir süre hiç alım yapmadığını, sonuç olarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, bu durumların … 4. Noteri … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle, davalı şirkette ihtar edildiğini, sözleşme uyarınca ürün alımı taahhüdüne uymasının, aksi halde sözleşmenin haklı nedenle feshedileceğini ihtar edildiğini, davalı tarafça ihtara uyulmaması üzerine, … 4. Noteri …tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin daha önceki ihtarnamede belirtilen sebeplerle haklı nedenle feshedildiğini; cezai şartın ödenmesini ve konsinye olarak bırakılan makinelerin 15 gün içinde iadesi ihtaren bildirildiğini, sözleşmenin 10.B maddesinde sözleşmenin haklı olarak feshedilmesi halinde ödenecek olan cezai şart belirtildiğini, taraflar arasındaki sözleşme, Noterden gönderilen ihtarnameyle haklı olarak feshedilmesine rağmen cezai şart bedelinin ödenmediğini beyan ile şimdilik 1.000,00-Euro’nun temerrüt tarihi olan 13.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davamızı ıslah etiklerini, .una göre 12.860,00 Euro cezai şartın temerrüt tarihi olan (ihtarname tebliğinden itibaren davalıya verilen 15 günlük süre sonu) 13.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davanın … ticaret mahkemelerinde açılması ve görülmesi gerektiğini, davanın öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, davacı ile mevcut çalışma dönemi ve ticari ilişki Ekim 2017-Haziran 2019 tarihleri arasında gerçekleştiğini, bu süre zarfında, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında sürekli sorunlar yaşandığını, davacı şirket ile çalışılmaya başlandıktan yaklaşık 1 sene sonra sözleşme gereğince verilen bulaşık makinalarında sürekli olarak yıkanan tabak , çatal bıçak ve bardaklar başta olmak üzere tüm yıkanan malzemelerde leke bırakma sorunu yaşanmaya başlandığını, her iki bulaşık makinasında yaşanan sorunlar nedeniyle müvekkili şirketin müşterilerinden yoğun şikayetler almaya başladığını ve hatta bu yüzden müşteri kaybına dahi uğradığını, mağduriyet yaşayan ve aslında sözleşmeyi haklı nedenle feshederek tazminat talebinde bulunması gereken tarafı9 müvekkil şirket olduğunu, müvekkilinin çoğu zaman servis çağrılmasına ve beklenilmesine rağmen gelmediğini, ayrıca davacı şirketin bulaşık makinasında kullanılan parlatıcının fiyatını bir anda 269,42 TL den 501,59 TL ye yükselttiğini, deterjanın fiyatı ise 157,52 TL den 293,21 TL ye yükselttiğini, davacı şirketin sözleşmesel ilişkiyi davalı müvekkil şirket aleyhine tek taraflı olarak değiştirmiş ve sözleşmenin koşullarını tek taraflı olarak ağırlaştırdığını, davacının sözleşme gereğince ariyeten bıraktığı bulaşık makinalarını kullanıma hazır tutamadığını, müvekkili şirketin sürekli arıza yapan ve çalışmayan bulaşık makinalarını kullanamadığı için doğal olarak bu makinalarda kullanılan deterjanı da satın alamadığını, davacı şirketin sözleşmenin feshi için haklı herhangi bir sebep bulunmadığını, sözleşmenin 6. maddesinde yer alan promosyonlar karşılığında 12.543,00-Euro cezai şart öngörüldüğünü, ancak davacı şirket tarafından bu tutarda bir promosyon aslında müvekkil şirkete verilmediğini, davacı şirkete tüm bu zaman içinde yaşanan sürekli arızalar sebebiyle servis ücreti olarak 10.067,13-TL servis ve yedek parça bedeli ödendiğini, ayrıca, davacı şirketten ürün alımına ilişkin olarak da toplam 26.449,38-TL fatura karşılığı ödeme yapıldığını beyan ile yasal koşulları oluşmayan cezai şarta ve cezai şart tutarına ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri kapsamında davalının taahhütlerine uymaması nedeni ile cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, tayin edilecek mali müşavir bilirkişi vasıtası ile davalının defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, davalının sözleşmede kararlaştırılan miktarda ürün alımı yapıp yapmadığına dair rapor düzenleyip göndermesinin istenilmesine karar verilmekle, talimat yolu ile yaptırılan inceleme neticesinde ” davalı … Aş 2018-2019 yılı ticari defterleri 213s. VUKM.220 vd. Ve TTK nun 65. maddesi hükümlerine uygun olarak düzenlendiğini, davalı ticari defter kayıtlarında; dava tarihinde (09.12.2019 ) davalı … Aş’nin davacı … Ltd.Şti.’ye borçlu olmadığı, cari hesap bakiyesinin 0,00 tl (sıfır) olduğu, davalı … Aş’nin sözleşme gereği almayı taahhüt ettiği ürün alımlarını gerçekleştirmediği 2018 yılı eksik alım tutarı 430,91TL + KDV, 2019 yılı eksik alım tutarı 12.017,60 TL KDV olduğu ve fakat davacı … Ltd.Şti.’nin sözleşmede hüküm altına aldığı gibi eksik alımları hizmet bedeli olarak faturalandırmadığı 01.09.2020 tarihinde rapor edilmiştir.
Dosyanın mali Müşavir Bilirkişi …, İşletme Mühendisi Bilirkişi … ve…’e verilerek; dosya ve davacı defterleri üzerinde inceleme yapıp, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, davalının taahhüdünü yerine getirip getirmediği, taraflar arasındaki sözleşme taraflar defter ve kayıtlarındaki tespitler itibariyle davacı açısından cezai şart alacağının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının ne kadar olduğuna dair dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle, bilirkişi heyeti tarafından; davalı şirketin davacıdan almayı taahhüt ettiği aylık malzeme alımını yapmadığı, davalı taraf davacı şirketin bulaşık makinelerinin kullanıma hazır tutmadıkları için aylık alım taahhütünü yerine getirmediklerini belirtmiş ise de, whatsapp yazışmalarından bulaşık makinelerinin davalının kullanımında olduğunun anlaşıldığı, servis hizmetine yönelik davalı şirketin yaşadığı sorunların sözleşmeye göre taahhüt ettiği malzeme alımını yapmasına engel olmadığı, davalının sözleşme kurallarına uygun hareket etmesi gerektiği, davacının sunduğu hizmette aksamalar varsa dahi, taraflar arasında ayrıca görüşülmesi gerektiği, ispat kuralları uyarınca, davalı tarafından, “kullanılan makinaların ayıplı olduğu, ayıp bildirimi yapıldığı halde garanti süresi içinde bu ayıbın giderilmediği dolayısıyla satın alma taahhüdünün yerine getirilememesinin de bu durumdan kaynaklandığı, yine sözleşmeye aykırı olarak fahiş fiyat artışının yapıldığı” yönündeki iddiaların geçerli delillerle ispat edilmesi gerekirken bu yönde herhangi bir somut delil sunulmadığı, davalının düzenlenen faturaya süresi içinde itiraz etmemesi, uzun süre sessiz kalması ve usulüne uygun tutulan davacıya ait ticari defterlerin takdiri delil olması hususları dikkate alındığında da, davalının, satın alma taahhüdünü yerine getirmediği, bu bakımdan yapılan fesih bildiriminin haklı olduğu dolayısıyla da sözleşmede kararlaştırılan cezai şart tazminatının talep edilebileceği 09.03.2020 tarihinde rapor edilmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve davalının bağlı bulunduğu vergi müdürlüğüne müzekkere yazılarak, son kurumlar vergisi beyannamesinin bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesine, ve dosyanın günsüz olarak önceki bilirkişi kuruluna verilerek; sözleşmenin 10.b maddesi yollaması ve 6. Maddesine göre davalıya teslim edilen promosyonların teslimine ilişkin ve bunların değerine ilişkin inceleme yapıp, ayrıca davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını da inceleyerek değerlendirecek şekilde ek rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişilerce; talimat yoluyla davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının 2018 yılında 430,91 TL+KDV, 2019 yılında ise 12.017,60TL+KDV tutarında eksik alım yaptığının tespit edildiği görüldüğü, taraflar arasındaki sözleşmenin 4B maddesine göre: “… davalının ürün alım taahhüdüne uymaması halinde kendisine bu konuyla ilgili ihtarname çekileceği, ihtarnamenin kendisine ulaşmasından itibaren 15 gün içerisinde ürün alım taahhüdüne uygun alım yapmaması halinde müvekkil şirketin sözleşmeyi tek taraflı olarak haklı nedenle feshedebilir”. davacının göndermiş olduğu 12.07.2019 tarihli ihtarnameyle alım taahhüdünün yerine getirilmesinin talep edildiği, bu talebin yerine getirilmemesi nedeniyle davacının 19.08.2019 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi feshettiği anlaşıldığından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 4A maddesinde, “aylık hedefin alım yapılmaması durumunda Alıcıya eksik kalan tutar kadar hizmet bedeli faturası kesileceği” öngörüldüğü, sözleşmede yer alan bu hakkını kullanılıp kullanılmamış olması cezai şart talep etme hakkına bir etkisi bulunmadığı, sözleşmenin 10B maddesi uyarınca sözleşmenin haklı nedene dayalı olarak feshedilmesi durumunda davalının 12.860,00Euro cezai şart tazminatı ödemesi gerektiği öngörüldüğü, bu nedenle davacının talebinin yerinde olmadığı, kök raporda ifade etmiş olduğumuz üzere, hizmetin ayıplı olduğuna, eksik alm taahhüdüne ilişkin fatura düzenlenmesinin talep edildiğine, yine dava konusu promosyon ürünlerinin teslim edilmediğine ya da eksik teslim edildiğine ilişkin davalının herhangi bir ihtarına rastlanmadığını, davalının düzenlenen faturaya süresi içinde itiraz etmemesi, uzun süre sessiz kalması ve usulüne uygun tutulan davacıya ait ticari defterlerin takdiri delil olması hususları dikkate alındığında da, davalının, itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varıldığını, gerçekten de davalının uzun süre sessiz kalması ve herhangi bir itirazi kayıt ileri sürmemesi nedeniyle, düzenlenen faturaya zımnen icazet verdiğinin kabulü gerekeceğini, dolayısı ile davacının davalı banka çalışanı tarafından yapılmış olan işlemden haberdar olduğu ve davalı banka çalışanı tarafından zimmetine geçirilen parayı davalı banka ile anlaşarak ödediği, uzun süre sessiz kalarak davalı bankadan talepte bulunmadığı, ayrıca olayın özelliği ve dürüstlük kuralı gözönüne alındığında, davacının davaya konu işleme icazet verdiğini ortaya koyduğunu, faturanın ispat kuvvetine ilişkin TTK. m. 21/2 hükmüne göre: “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. Hükmüne yer verildiğini, açıklanan nedenler ile kök raporlarındaki görüş ve kanaatlerinin değişmediğini 28/06/2021 tarihinde rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Davanın sözleşmenin cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki ve dava konusu ihtilafın 25/01/2018 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, davacının sözleşme gereği davalı yana bulaşık makinesi temin ve teslim ettiği, davalı tarafın da davacıdan düzenli olarak bu makinelerde kullanacağı temizlik malzemelerini tedarik etmeyi taahhüt ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşme, davacı tarafça tek taraflı olarak, alım taahhüdüne uyulmadığından bahisle 19/08/2019 tarihinde noter kanalı ile feshedildiği, 12.860 Euro cezai şartın 15 gün içinde ödenmesinin ve yine aynı sürede konsinye bulaşık makinelerinin iade edilmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde, davalının davacıdan en az aylık 1.500 TL + KDV tutarında ürün almayı taahhüt ettiği, bu meblağın altında alım olması halinde farkın fatura edileceğinin, alıcı-davalının düzenli alım şartına uymaması halinde ihtarname çekileceğinin, aykırılık giderilmediği takdirde ise sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceğinin ve ayrıca sözleşmenin 1.B maddesine göre sözleşmenin öngörülen 3 yıllık süreden önce, … tarafından haklı nedenle feshedilmesi halinde alıcı-davalının 12.860 Euro ve KDV sini cezai şart olarak ödeyeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde aldırılan bilirkişi raporları ile davalının alım taahhüdüne uymadığı anlaşılmış, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine ilişkin düzenlemeye göre davacının noter kanalı ile alım taahhüdünün yerine getirilmesinin de ihtar edildiği anlaşılmakla, davacı tarafın sözleşmeyi feshinin haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça davacının temin ettiği bulaşık makinelerinin arızalı olduğu ve beklenen faydayı sağlamadığı, ürünlerdeki fiyat artışının fazla olduğu, davacının sözleşme gereğince ariyeten bıraktığı bulaşık makinalarını kullanıma hazır tutamadığına yönelik itirazları, dosya kapsamındaki servis kayıtları ve davacı tarafça kesilen faturalara davalı tarafça süresinde yapılmış bir itiraz ve kesilmiş bir iade faturası bulunmamakla yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafın bağlı bulunduğu vergi müdürlüğünden celp edilen vergi beyannameleri incelenmiş, şirketin zarar eder durumda olması nedeniyle davacının talep eder olduğu cezai şartın davalının mahvına sebep olacağı kanaatine varılmakla, sözleşme ile tayin edilmiş ve davacı tarafça talep edilen cezai şarttan 3/4 oranında indirim yapılarak, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, fesih ihtarnamesinin 29/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, verilen 15 günlük yasal sürenin dolduğu 14/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 3.215 Euronun davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 3.215,00 Euronun 14/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.402,02 TL nispi karar ve ilam harcının, ıslah ve peşin harç toplamı 1.987,33 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 585,31 TL nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan toplam 3.339,40 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 834,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 8.861,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 330 TL sının davalıdan, 990,00 TL sının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”