Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/666 E. 2021/629 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/666 Esas
KARAR NO : 2021/629

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2013
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı arasında 01/01/2005 tarihli Taahhüt Sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşme ile … 50 Pafta 1840 Ada’da bulunan ve … adı ile bilinen inşaat projesinde, satış vaadi yapılmış ve kat karşılğı anlaşılmış arsalar üzerine yapılan inşaat, imalat, pazarlama ve satış işi ile ilgili faaliyetlerin ortaklaşa yapılmasının kararlaştırıldığını, davalının sözleşme kapsamındaki işlerini tamamlayarak teslim ettiğini, ancak satıştan sonra alıcılardan bazılarının satın aldıkları dairelerde ve sitenin ortak alanlarında muhtelif ayıplar olduğu iddiası ile uğradıkları zararların tazmini bakımından müvekkili aleyhinde dava açtıklarını, mahkeme kararları gereği müvekkilince toplamda 67.679,00 TL nin daire maliklerine ödendiğini, buna müteakip bu meblağın tahsili bakımından davalı aleyhinde … 25.İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini, ancak davalının itirazı sonucu takibin durduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın huzurdaki davaya mesnet teşkil ettirerek talebinin tek dayanağı haline getirdiği taahhüt sözleşmesinin ihtilafların halli başlıklı 12.maddesi uyarınca İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan davanın reddi ile dosyanın İstanbul Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki taahhüt sözleşmesi kapsamında davalı tarafından yapılan dairelerdeki eksik ve ayıp nedeni ile davacının ödediği tazminatın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerince davalıdan tahsili amacı ile yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava dosyası … 19. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen … Esas … Karar sayılı ve 08/10/2013 tarihli yetkisizlik kararı gereği, mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davaya esas … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhinde 67.679,00 TL asıl alacak, 1.784,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 69.463,69 TL nın tahsili bakımından 19/07/2013 tarihinde takibe geçtiği, ödeme emrinin davalıya 30/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 02/08/2013 tarihinde yapıldığı, itirazın ve davanın yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 33. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; alacaklı olarak …’un borçlular …A.Ş ile …Tic A.Ş aleyhine, toplam 73.613,33 TL alacak için … 4. Tüketicisi Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamına dayanılarak, takip başlattığı, ödeme nedeni ile takibin kapanmış olduğu görüldü.
Mahkememize … 4. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş,incelenmesinde; dava dışı …tarafından dosyamız davacısı ve davalısı şirket aleyhinde açılmış ayıplı mal davası olduğu, davacının davalılardan ( dosyamız davacısı ve davalısından) satın aldığı … İlçesi, … Mahallesi 246 nolu Parselde kayıtlı …, A Blok 1 nolu bağımsız bölümün satış vaadi sözleşmesinde taahhüt edildiği şekilde teslim edilmediğinden bahisle, davanın kabulü ile 28.881,00 TL nın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın yargıtay incelemesinden geçtiği ve onanmak sureti ile kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce … 4. Tüketici Mahkemesinin … Esassayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; dava dışı … tarafından dosyamız davacısı ve davalısı şirket aleyhinde açılmış ayıplı mal davası olduğu, davacının davalılardan ( dosyamız davacısı ve davalısından) satın aldığı … İlçesi, … Mahallesi 246 nolu Parselde kayıtlı…. bağımsız bölümü satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı, ancak taşınmazın sözleşmede taahhüt edildiği şekilde teslim edilmediğinden bahisle, 27/04/2012 tarihinde davacının davasının kabulüne ve 57.750,00 TL nın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın yargıtay incelemesinden geçtiği ve onanmak sureti ile kesinleştiği görülmüştür.
Dosyamız tüm dosya kapsamı, icra takip dosyası ve taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere resen tayin edilen bilirkişiler Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi …, Mali Müşavir … ve İnşaat Mühendisi …’e tevdi edilmiş, bilirkişiler; taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesinde işin konusunun, 3. maddesinde sermaye, kar ve zararın nasıl paylaşılacağının, 4. maddesinde işin yapımının ne şekilde sevk ve idare edileceğinin, 5. maddesinde gelir gider ve nakit akışının nasıl sağlanacağının, 6.maddesinde işin bedelinin ne kadar olacağının, 7. maddesinde işin yapımının denetlenmesinin düzenlendiğini, sözleşmenin 8. maddesinde ise çalışanlara ve 3. kişilere verilen zararlardan sorumluluk hususunun düzenlendiğini, sözleşmede “…’nın….inşaatın yapımından dolayı üçüncü şahısların maddi ve manevi tazminat taleplerinden hukuki ve cezai yönden bizzat sorumlu olacaktır. İşin ayıba karşı tekeffülü …’ya aittir. Bu sebeple …’ın sorumluluğu yoktur….’ın bu sebeplerle çalışanlara veya ücüncü kişilere her ne nam altında olursa olsun bir ödeme yapması halinde …’ya tazminatve rücu hakkı saklıdır.” düzenlemesine yer verildiğini, sözleşmenin 9. maddesinde ise işin bitimi ve tasfiyesine ilişkin hükümlerin bulunduğunun görüldüğünü, … 4. Tüketici Mahkemesinin … Esas ve … Esas sayılı dosyalarında dava dışı daire maliklerinin dosyamız davacı … hakkındaki taleplerinin kabulüne karar verildiğini, ayrıca anılan mahkeme kararlarının kesinleştiğini; tüm bu tespitler ışığında taahhüt süzleşmesinin 8. maddesine göre, işin ayıbına karşı tekeffülü …’ya aittir cümlesinin yorumundan, davalının davacıya karşı mesul olduğu kanısına ulaşıldığını, davacının davalıya ihtar gönderdiğine ilişkin beyanı var ise de, dosya kapsamında mevcut olmadığını, bu nedenle de davacının dava tarihinden itibaren kısa vadeli avans faizi talep edebileceğini 03/08/2015 tarihinde rapor etmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olmakla, davacı vekili 01/09/2015 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporunda ihtarnameye ilişkin tespitlere yönelik olarak, … 14. Noterliği’nin …tarih … Yevmiye sayılı ihtarname örneğini sunmuş, tetkikinden keşidecisinin davacı … Tic A.Ş muhatabının … Tic A.Ş olduğu, taraflar arasında akdedilmiş olan 01/01/2005 tarihli Taahhüt Sözleşmesinin 8. maddesi düzenlemesinden bahisle, sözleşme kapsamında taraflarca yapılan … isimli projede bir kısım daire maliklerinin dairelerde ve ortak alanlarda bir kısım ayıplar olduğu iddiası ile … hakkında açılan tazminat davaları kapsamında yapılan icra takiplerinde yapılan 67.679 TL nın ödenmesinin ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Dosyamız dosyaya sunulan noter ihtarı ve tebliğ şerhi esas alınarak talep edilen faizin takip tarihi itibariyle ne kadar olduğunun tespiti bakımından rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 27/01/2016 tarihli ek raporlarında, talep edilen 67.679,00 TL asıl alacak için 10/05/2013 tarihinden 21/06/2013 tarihine kadar 1.070,81 TL, 22/06/2013 tarihinden takip tarihi olan 19/07/2013 tarihine kadar 550,70 TL olmak üzere toplam 1.621,51 TL faiz tahakkuk yapılmasının gerekli olduğu rapor etmişlerdir.
Dosya kapsamındaki 01/01/2005 tarihli Taahhüt Sözleşmesi örneğinden, davacı ile davalı arasında … 50 Pafta 1840 Ada da kayıtlı arsa üzerinde kat karşılığı anlaşılmış inşaatın imalat işinin yapılması konusunda anlaşmış oldukları hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki Taahhüt Sözleşmesinin 8. maddesinde, davalı …’nın sözleşme konusu inşaatın yapımından dolayı 3. Kişilere verilecek zarar ve ziyandan, toprak sahibi, müşteri ve sair tüm üçüncü şahısların maddi ve manevi tazminat taleplerinden hukuki yönden bizzat sorumlu olacağı, işin ayıba karşı tekellüfünün …’ya ait olduğu, bu sebep ile …’nın sorumluluğunun olmadığı, davacı …’nın bu sebepler ile çalışanlara veya üçüncü kişilere her ne ad altında olur ise olsun bir ödeme yapması halinde, …’ya tazminat ve rücu hakkının olduğunun hükme bağlanmış olduğu görülmüştür.
… 4. Tüketici Mahkemesi’nin … ve… Esas sayılı dosyalarından verilen kararların incelenmesinde; kesinleşen her iki dava konusu ayıplı inşaatların dosyamızda davacı ile davalı arasındaki sözleşme konusu inşaatlara ilişkin olduğu ve … 4. Tüketici Mahkemesi’nin her iki kararında, yapılan dairelerin eksik ifadan ve ayıbından dolayı uğranılan zarardan dolayı dosyamız davacısı ile davalı hakkında tazminata hükmedildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, 2014/1066 Esas 2016/364 Karar sayısı ile 17/05/2016 tarihinde, davacının davasının kabulüne karar verilmiş, mahkememiz kararı davalı tarafça temyiz edilmekle, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığınca yapılan temyiz incelemesi neticesinde, 2016/19329 Esas 2018/7344 Karar sayısı ile 28/06/2018 tarihinde mahkememiz kararı bozulmuştur.
Dava dosyası mahkememizin 2019/666 Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma gerekçeleri doğrultusunda, … tasfiye memuru olarak atanmış, tasfiye memurundan üçer aylık dönemlerde; birinci aşamada ortaklığın tüm aktif ve pasifleri ile birlikte mal varlığı belirlemesinin, ikinci aşamada satış ve nakde çevirme işlemlerinin, üçüncü aşamada ise ortaklığın borçlarının ödemesine ilişkin ve kar zarar durumuna ilişkin ve paylaşım sonucunda bilanço düzenlemesinin istenilmesine karar verilmiş olmakla Tasfiye Memuru … 23/03/2021 tarihli raporunda; tarafların 01/01/2015 tarihli sözleşme kapsamında % 50 gelir paylaşımı kararlaştırdıklarını, bu kapsamda satışı yapılan gayrimenkullerin satış bedelleri, inşaat maliyetleri ile ilgili borç-alacak kalmadığı, tasfiyenin tamamlandığı, ancak satışı yapılıp geliri paylaşılan kısımda daha sonradan daire alan 2 kişi tarafından bu davaya mesnet ödemelerin yapılmasına sebep olan değer düşüklüğünün yine gelir paylaşımında olduğu gibi değer düşüklüğünün de % 50 % 50 paylaşılması gerektiğinin sözleşme kapsamında değerlendirildiğinde tasfiyeye giriş bilançosunda ortaklığın aktifinde mevcut bulunmadığını, pasifinde ise 135.558,00 TL zarar olduğunun birinci aşamada tespit edildiğini, tasfiye sonu bilançosu zararın ortaklar tarafından payları oranında karşılanması sebebiyle 0 olarak belirlendiğini, ortakların karşılıklı alacak ve borcunun tasfiye sonu bilançosuna göre bulunmadığının hesap edildiğini ve takdirin mahkemeye ait olacağını rapor ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın 01/01/2005 tarihli Taahhüt Sözleşmesinden ve sözleşme kapsamında yapılan işte, iş bitiminden sonra ortaya çıkan eksik ve ayıplı işlere istinaden hak sahiplerine yapılan ödemelerden kaynaklandığı, davacının bu sözleşme kapsamında yapılan … adlı inşaat projesinde meydana gelen ayıplar nedeniyle daire maliklerine ödenen meblağın, sözleşme hükümlerine dayanarak davalıdan tahsili bakımından davalı aleyhinde icra takibine geçtiği, davalının davacının yaptığı ödemenin sözleşme kapsamında olmayan, eksik ifasından kaynaklandığından bahisle davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinden, 3. kişilere verilen zararlarda sözleşme taraflarının sorumluluğunun sözleşmenin 8. Maddesinde düzenlendiği, tarafların sözleme kapsamında yapılan işte % 50 gelir paylaşımı kararlaştırdıkları görülmüştür.
Davacının talebine konu ödemeyi … 4. Tüketici Mahkemesi’nce verilen …Esas … Karar sayılı ilama istinaden dava dışı … tarafından dosyamız davacısı ve davalısı aleyhinde … 33. İcra Müdürlüğünün 2012/12498 Esas sayılı dosyasına yaptığı, davacı tarafça 08/03/2015 tarihli ihtar ile ödenen 67.679 TL nın taraflarına ödenmesinin davalıya ihtar edildiği ve 19/07/2013 tarihinde İstanbul Anadolu 25. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibine geçtiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen 2014/1066 Esas 2016/364 Karar sayısı ile 17/05/2016 tarihli, davanın kabulüne ilişkin karar, adi ortaklık hükümleri dikkate alınarak, tasfiye işleminin gerçekleştirilmesi, atanacak tasfiye memuru vasıtası ile ortaklık mal varlığı, borç ve alacak durumunun değerlendirilmesi ve ortaya çıkacak bilançoya göre tarafların hak ve yükümlükleri saptanmak sureti ile tasfiye işleminin sonlandırılması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Tasfiye memuru tarafından, birinci aşamada, tasfiyeye giriş bilançosuna konu tutarın (ortaklık gideri/borcu) … 4. Tüketici Mahkemesinin … Esas ve …Esas sayılı dosyalarından verilen kararlar gereği icra takiplerine ödenen toplam 135.558,00 TL olduğu, daha önce tasfiye edilmesi sebebiyle ortaklığın aktif mevcudunun olmadığı, ikinci aşamada, ortaklığın paraya çevrilebilecek aktifinin bulunmadığı; üçüncü aşamada, ortaklık borçlarının ödenmiş olması nedeniyle tasfiye bilançocunun borç alacak kalanının bulunmadığı tespit ve rapor edilmiş, tasfiyeye ilişkin rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve beyanları alınmıştır.
Dava konusu icra takibine dayanak edilen tutarın, davacı tarafça … 4. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından verilen ve kesinleşmiş olan karara istinaden hak sahibine takipte yapılan ödemeden kaynaklandığı, davacının sözleşmenin 8. maddesinde “işin ayıbına karşı üçüncü şahısların maddi ve manevi tazminat taleplerinin davalının sorumluluğunda olduğu” na ilişkin hükme istinaden ödenen bedelin davalıdan haczen tahsilini talep ettiği, … 4. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yaptırılan inceleme ve aldırılan rapor ile bu dosya davacısı-daire sahibinin zararının işin ayıplı olmasından değil, eksik ifadan kaynaklandığının tespit edildiği anlaşılmakla; eksik ifadan sözleşme ve işin tarafı her iki ortağın da sorumlu olacağı, sözleşme hükümlerinin bu yönde olduğu, davacının da adi ortaklığın tasfiyesinin yapıldığı, alacaklarının cari hesap alacağı olduğu yönündeki beyanından ve tasfiye memuru raporunda da ortaklığa ilişkin tasfiyenin yapılmış olduğu, borç alacak olmadığı yönündeki tespiti, tasfiyenin yapılmış olduğunun tarafların kabulünde olması, Tüketici mahkemesi kararlarına konu ödemelerin eksik ifa nedeniyle olduğunun karara bağlanmış olması, karara bağlanmış olması, eksik ifadan da ortakların eşit sorumlu oldukları anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca davalının yerinde görülmeyen kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 808,50 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 749,2‬0 TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 137,1‬0 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 9.598,27 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede YARGITAY YOLU açık olmak üzere karar verildi. 21/09/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”