Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/657 E. 2021/533 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/657 Esas
KARAR NO : 2021/533

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin takibe dayanak gösterilen bonoda borçlu olarak gösterilen …A.Ş.’nin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, söz konusu firmanın tasfiye edildiğini, takip alacaklısı firma ile doğrudan bir ticari ilişkileri bulunmadığını, … ile … A.Ş. arasında 05.06.2015 tarihinde endüstriyel gaz temin sözleşmesi imzalanarak teslim alınacak ekipmanların karşılığı olarak 24.000 Avro bedelli teminat senedi verildiği, dört gün sonra senedin hatalı olarak düzenlendiği iddia edilerek yeni bono imzalandığını, ticari ilişkinin 2016 yılına kadar devam ettiğini ve sözleşme nedeniyle herhangi bir borç/alacak kalmadığını, teminat olarak verilen senet defalarca istendiği halde iade edilmediğini, Müteakiben … firmasının takip alacaklısı … firmasına devrolduğunu, davalının 30.07.2018 tarihinde icra takibi başlattığını, şirketin mal varlığına hiçbir talep yapılmadan , müvekkile ait araç üzerine haciz kaydı işlendiğini, bononun gaz kullanımı için değil teminat senedi için verildiğinin sözleşmede açık olduğunu, bononun veriliş tarihinde ekipmanların dahi kurulmadığını, gaz alımı için olmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden tarafın kötü niyetli olduğunu ,müvekkilinin taahhütlerinin şirket sermayesi ile sınırlı olduğunu ve diğer hususları bildirerek, icra takibinin durdurulmasını, müvekkilinin borçlu olmadığını tespiti ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … firması ile … arasında sözleşme akdedilen sözleşme akdedildiği ve ticari ilişki nedeniyle 04.06.2015 düzenlenme tarihli 24.000 Avro bedelli senet düzenlendiğin ve davacının senedi aval olarak imzaladığını, … firmasının müvekkili firma ile 2016 yılında birleşme yoluyla devredildiğini, senet bedelinin ödenmemesi üzerine borçlu şirket ve davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının iş bu senedin teminat senedi olduğunu vs. iddialar ile … 21. İcra Hukuk …esas sayılı açılan davanın reddine karar verilerek haklılıklarının ispatlandığını, senedin teminat senedi olmadığını, senedin aslı incelendiğinde sözleşmenin ekidir açıklaması olmadığını, algı oluşturmaya yönelik olduğunu, bononun kambiyo evrakının tüm unsurlarının taşıdığını, aval olması nedeniyle sorumlu olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 37. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 27/11/2020 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacının davaya konu yaptığı icra takip dosyası, davalı tarafından sunulan ticari kayıtlar incelenmiş olup, davalının dava dışı takip borçlusu …A.Ş. ile olan ticari ilişkisinde 2017 yılı kayıtları kapsamında 26.802,75 TL alacaklı olduğunun mevcut olduğu, takip konusu senedin 2015 yılında davalının devir aldığı dava dışı …A.Ş.’ye verildiği hususları belirlenmiştir. 24.000 TL’lik senet sebebiyle kambiyo ilişkisi dışında davalının dava dışı takip borçlularından …Tic.A.Ş.‘den temel ilişki kapsamında 26.802,75 TL alacaklı kaldığı tutardan bono miktarı olan 24.000 TL’sinden davacının sorumluluğunda takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tarafa tebliğ edilmesi neticesinde tarafların rapora karşı beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 27/04/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafından 05.06.2015 tarihli sözleşme ve ekinde sözleşmeye ektir iptali olan bono sureti sunulduğu görülmüştür, davacı taraf 05.06.2015 tarihli sözleşmeye istinaden teminat olarak senedin verildiğini bildirmiştir. Ancak rapordan sonra sunulan sözleşme içeriğinde teminat senedi ile ilgili bir hususa yer verilmediği görülmüştür. Ayrıca sözleşme ile alındığı bildirilen senedin, geri alınması ve yeniden takibe konu senedin verildiği de davacı tarafından itiraz beyanında bildirilmiştir. Bu hususların senedin tanzimine ilişkin hukuki tavsifi Sayın Mahkemeye aittir. Yine davacı tarafından raporda tespit edilen takibe konu tutarın 2017 yılı faturalarından kaynaklı olduğuna ilişkin hususlarda senet vade tarihinin daha önce olması sebebiyle kambiyo senetlerine mahsus icra yoluyla takip yapılması ve alacaklı olunmasının mümkün olmadığı ileri sürülmüştür. Tarafımızdan ticari kayıtlar kapsamında ve mevcut senet üzerinde görülenler kapsamında ve yukarıda ilaveten yapılan tespitler kapsamında davacının itirazlarının takdirini Sayın Mahkemeye ait olduğu anlaşılmıştır.
Davacının kefil olarak yer aldığı düzenlenen bono İle İlgili davalının itirazları incelendiğinde senedin Euro senet olduğunu ve faiz olarak da hesaplama yapılması gerektiğini bildirmiştir. Senedin Euro senet olarak düzenlendiği, takip talebinde TL olarak sehven yazıldığı bildirilmiş olup, bu yöndeki bildirilen hususların tarafımızdan da dosyadaki suret belgelere göre senedi Euro cinsinden olarak değerlendirilmesi söz konusu olmuştur. Faize ilişkin hesaplama görevlendirme kapsamında aşağıdaki şekilde yapılmıştır. Alacaklı tarafından vade tarihinde TL olarak TBK 99 (BK 83) kapsamında talepte bulunduğu anlaşılmıştır. Yine faiz oranın ticari faiz olarak uyguladığı, takip talebindeki takip öncesi faize ilişkin hesaplamada mevcuttur. Ticari faiz /avans oranları kapsamında hesaplama 09.06.2016 tarihinden itibaren takibe kadar 5.926,53 TL hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; taraflar arasındaki endüstriyel gaz sözleşmesi gereğince davacı tarafın teslim alınacak ekipmanlar karşılığı vermiş olduğu 24.000 Euro bedelli bononun taraflar arasındaki ticari ilişkinin alacak borç ilişkisi kalmadığından sona ermesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.
… 37. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasında; alacaklı …A.Ş. tarafından borçlular … ve … aleyhine 01.08.2018 tarihinde Kambiyo Senetlerine özgü haciz yolu ile takip talebinde bulunulduğu, Asıl alacağın 26.802,75 TL olarak bildirildiği ve borcun sebebi “09.06.215 düzenleme tarihli 09.06.2015 vade tarihli 24.000 TL bedelli bono” olarak bildirildiği görülmüştür.
… 21. İcra Hukuk …E. …K. Sayılı kararı; “Davacı … ve … tarafından 10.09.2018 tarihinde icra emrine itiraz ,takibe itiraz talepli davasında, “Borca itiraz yönünden, takibe konusenedin teminat senedi iddiasında olduğu bonoda böyle bir ibare bulunmadığı, sunulan sözleşmede takibe konu senede atıf bulunmadığı ve alacaklı yanını kabul beyanı bulunmadığı anlaşılmakla ,davacının talebinin reddi gerektiği, zamanaşımı itirazı yönünden takibe konu bononu keşide tarihi 09.06.2015 tarihi olduğu ödeme gününün gösterilmediği ,bu şekilde düzenlenen bonoların görüldüğünde ödenecek bonolardan olduğu, 1 yıl içinde ibrazı gerektiği, bu durumda vade tarihinin 09.06.2016 olarak kabulü gerektiği,takip tarihinin 01.08.2018 olduğu ve 3 yıllık süre içinde söz konusu bonoya ilişkin takip yapıldığı anlaşılmakla ,zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı görülmüş olmakla davanın reddine” şeklinde olup bu karar 21.01.2021 tarihinde kesinleşmiştir.
Davalı şirketin 29.04.2016 tarihinde tescil edilen Yönetim Kurulu kararı ile … AŞ.’nin (devrolunan) tüm aktif ve pasifi ile birlikte basit usulde birleşmesine karar verildiği görülmüştür.
Kök mali raporda, davalının şirketin 2016,2017,2018,2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu görülmüştür. HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı, davalı tarafından… firmasına ilişkin … nolu … hesabının … hesap dökümlerini sunmuş olup, davalı kayıtlarında 2016 ve sonrasına ilişkin fatura kayıtları mevcut olduğu, davalı kayıtlarında şirketin 2016 yılında ödemelerini yaptığı ancak 2017 yılında 07.04.2016 tarihi ile 31.10.2017 tarihleri arasında raporlanan faturalara karşılık alınan ödemeler ve dolu tüp iade kayıtları neticesinde davalının … firmasından 2017 yıl sonu itibari ile 26.802,75 TL alacaklı kaldığı, davacı tarafından 17.09.2020 tarihli dilekçesinde önceki firmadan 36 kez gaz teslimatı yapıldığı ve sevkiyatlara ilişkin firma görevlisinin teslim aldığına ilişkin imza var iken davalı … A.Ş. tarafından düzenlenen 61 adet sevk irsaliyesinin 9 adedinde teslim alan imzası bulunmadığı, ekipman ve tüplerin de iade edildiği ancak kayıtlara geçmediği iddia edilmiş olup dilekçe ekinde davalının tanzim ettiği sevk irsaliyelerinin sunulduğu, sevk irsaliyelerinde teslim alan imzası bulunmamakla birlikte davacı tarafından bu belgelerin dosyaya sunulduğu, davacı tarafından 17.09.2020 tarihli dilekçe ile davacı tarafından bononun gaz kullanımı için değil teslim alınacak ekipmanların kaybolması veya …’e sözleşme sonunda iade edilmemesi halinde teminat olarak senedin verildiği iddia edilmiş ise de dosyada bildirilen 05.06.2015 tarihli sözleşme mevcut olmadığından sözleşme kapsamında inceleme yapılamamıştır.
Dosyaya taraflar arasındaki sözleşme celp edilmiş olup mahkememiz 4 nolu celse 3 nolu ara kararı gereğince inceleme yapılması için aynı mali bilirkişiye tevdi edilmiş olup bu rapora göre, davacı tarafından 05.06.2015 tarihli sözleşme ve ekinde sözleşmeye ektir iptali olan bono sureti sunulduğu, davacı tarafın 05.06.2015 tarihli sözleşmeye istinaden teminat olarak senedin verildiğini bildirdiği ancak rapordan sonra sunulan sözleşme içeriğinde teminat senedi ile ilgili bir hususa yer verilmediği, sözleşme ile alındığı bildirilen senedin, geri alınması ve yeniden takibe konu senedin verildiği hususunun davacı tarafça iddia edildiği, davacı tarafından raporda tespit edilen takibe konu tutarın 2017 yılı faturalarından kaynaklı olduğuna ilişkin hususlarda senet vade tarihinin daha önce olması sebebiyle kambiyo senetlerine mahsus icra yoluyla takip yapılması ve alacaklı olunmasının mümkün olmadığının ileri sürüldüğü, ticari kayıtlar kapsamında ve mevcut senet üzerinde görülenler kapsamında davacının itirazlarının takdirinin mahkememize ait olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafından bononun gaz kullanımı için değil teslim alınacak ekipmanların kaybolması veya …’e sözleşme sonunda iade edilmemesi halinde teminat olarak senedin verildiği iddia edilmiş ise de gerek kesinleşen icra mahkemesindeki tespitler gerekse takibe ek olarak icra dosyasına sunulan bonoda senedin teminat amacıyla verildiğine dair bir kaydın bulunmaması ve sözleşmede takibe konu bononun teminat olarak alındığına dair bir hükmün bulunmaması nedeniyle davacının senedin teminat senedi olduğu iddiası yerinde görülmemiştir.
Takibe konu tutarın 2017 yılı faturalarından kaynaklı olduğuna ilişkin hususlarda senet vade tarihinin daha önce olması sebebiyle kambiyo senetlerine mahsus icra yoluyla takip yapılması ve alacaklı olunmasının mümkün olmadığı ileri sürülmüş ise de görüldüğünde ödenecek bononun vade tarihi 09.06.2016 olacak ise de takibe konu bononun incelenmesinde malen kaydının bulunduğu, davacının avalist konumunda bulunduğu görülmekle dava dışı şirket borcuna teminat olarak bononun alındığı hususu da ispat edilemediğinden davacının aval veren olarak müteselsil olarak keşideci gibi borçtan sorumlu olacağı anlaşılmakla aksinin de yazılı belgeyle davalı tarafça ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmişitr.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 457,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 398,43 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/06/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”