Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 E. 2019/1234 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/637 Esas
KARAR NO : 2019/1234

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkiline ait olmayan kaşe ve imza ile düzenlenen bonolardan dolayı müvekkilinin borçlandırıldığını, müvekkilinin bu senetlerle ilgili bilgisinin bulunmadığını, takibin iptali için … 24. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından tebliğ tarihine ve imzaya itiraz ettiklerini, müvekkili şirkete ait kaşeleri ve imzaları sahte olarak kullanan kişiler hakkında … CBS … soruşturma numaralı dosyası ile şikayette bulunduklarını, icra takibine konu senet üzerindeki kaşenin üzerinde imzanın bulunmadığını, müvekkilinin zarara uğramaması için … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasını talep ettiğini bildirmekle davanın kabulüne, kötüniyetli ve haksız icra takibinde bulunan davalıya %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda;
1.1.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava, menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davalarının konusu belli bir paranın ödenmemesine ilişkindir. Belirli bir paranın “ödenmemesi”, ödenmesini de kapsar. Nitekim doktrinde belirtildiği üzere menfi tespit davalarında davacı borçlu olmadığının tespitini talep etmesine rağmen davanın konusu maddi anlamda bir alacağa ilişkin olduğundan alacak davalarında olduğu gibi ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Esasında ispat yükü yer değiştirmemekte tarafların sıfatı nedeniyle ispat yükü davalı alacaklıda üzerindedir. Dolayısıyla menfi tespit davalarının da konusu belli bir paranın ödenmesine ilişkin alacak davası niteliğinde olduğundan TTK m.5/A’da düzenlenen dava şartı olan zorunlu arabulucuk müessesine tabi olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde, davanın menfi tespit davası olduğu, menfi tespit davasının konusunun belirli bir paranın ödenmesine ilişkin olduğu, zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacı’nın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 255,52 TL harçtan mahsubu ile bakiye 211,12 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davalı tarafın yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/12/2019

Katip … Hakim …
¸ ¸