Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/629 E. 2020/521 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/629 Esas
KARAR NO : 2020/521

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/07/2015
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile 25/02/2014 tarihli tek taraflı kazada müvekillerinin murisi …’nın vefat ettiğini, davacıların müteveffanın eşi ve çocuğu olduğunu, vefat nedeniyle desteğinden yoksun kaldıklarını, müvekkileri adına Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuru neticesinde komisyonun lehlerine karar verdiğini beyan ile davacı … için 14.541,45 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 800,00 TL bilirkişi ücreti ve tahkim komisyonuna başvuru ücreti olmak üzere toplam 15.341,45 TL, davacı … için 17.529,37 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.779,00 TL başvuru ücreti, bilirkişi ücreti hastane rapor masrafı olmak üzere toplam 19.308,37 TL nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, mahkememiz dosyasının konusu aynı trafik kazası olan … 2. Asliye Ticaret mahkemesi dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacılara ödemede bulunduğunu, böylece tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkilinin davacılara karşı başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını, davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatının ne kadar olduğunun uzman bilirkişilerce hesap edilmesi gerektiğini, hatır taşıması yönünden hesap edilecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini, sigorta komisyonuna başvuru masraflarının müvekkilince karşılanmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve kusur oranı ile sınırlı olacağını, davacının kaza tarihi itibariyle avans faizi talebinin de yerinde olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, trafik kazasında ölüm nedeni ile destekten yoksun kalınan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde bulunan, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu evrakının incelenmesinde, davacılarının murisi, …’nın …’in yönetimindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken, tek taraflı kaza yaptığı, araçta yolcu olarak bulunan davacıların murisinin bu kazada öldüğü görülmüştür.
Dosyada bulunan yazışma örneklerinden ve verilen cevaplardan, kazaya neden olan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Yapılan yazışmada alınan cevaplar ile, davacıların mali ve sosyal durumları tespitleri yaptırılmış, dosya kapsamındaki … 12. Noterliğinin düzenlediği … tarihli mirasçılık belgesi örneğinden, davacıların ölenin mirasçıları olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 07/02/2017 tarihli duruşmada, davalarını ıslah ettiklerini, davalarının davacı …’nın bakıma muhtaç olmadığı şeklindeki hesaplama üzerinden yaptıkları ıslah ile kabulüne karar verilmiştir.
Dosyamız tüm dosya kapsamı üzerine inceleme yapılmak üzere Kusur Bilirkişisi … ile Aktüer Bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; dava dışı sürücü …’in olayda % 100 kusurlu olduğunu, davacıların murisi …’nın kusursuz olduğunu, davacı …’nın öz bakımını yapamayacak ve çalışamayacak kadar engelli olup olmadığının tespitinin yapılması gerektiğini, davacı …’nın bakım ve gözetime muhtaç olmadığının kabulü halinde, davalının bu davacının zararını karşıladığını, davalının yaptığı ödemenin diğer davacı …’nın zararının % 57,26 oranında karşıladığını, bu durumda davacı …’nın davalıdan 47.226,18 TL talep edebileceğini, davacı …’nın bakıma muhtaç olduğunun kabulü halinde ise, bu davalının zararının % 34,25 inin karşılandığını, diğer davacının zararının ise % 70,57’sinin karşılandığını, bu koşula göre davacı …’ın 26.715,44 TL, davalı …’nın ise 29.215,12 TL talep edebileceğinin tespit edidiğini ve ayrıca davalının temerrüdünün 02/03/2014 tarihinde doğduğunu, 09/11/2016 tarihinde rapor etmişlerdir.
Mahkememizce 2015/751 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde, 07/02/2017 tarihinde 2017/54 Karar numarası ile davacı …’nın davasının reddine, davacı …’nın davasının ise kabulüne karar verilmiş, mahkememizce verilen karar davalı tarafça itiraza uğramış olmakla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde, 2017/1843 Esas 2019/2409 Karar sayısı ile 08/11/2019 tarihinde, ” … plakalı aracın kaza tarihi olan 25/02/2014 tarihini kapsayacak şekilde ZMMS sigorta poliçesinin sunulduğu, aracın 07/01/2014 tarihinde dava dışı alıcı …’e satıldığı, davanın esasının aydınlatılması için 07/01/2014 tarihli satış sözleşmesinin celbi gerektiğini, mahkemece davalı … hesabının kaza tarihinde geçerli bir trafik sigortası poliçesinin bulunduğuna dair savunması üzerinde durularak delillerin toplanması, geçerli bir sigorta poliçesinin varlığı halinde işleten değişikliğinin sigorta şirketine bildirilip bildirilmediği, sigorta poliçesi iptal zeyilnamesi olup olmadığı, yeni malik tarafından yeni bir sigorta poliçesi düzenlenip düzenlenmediği hususları araştırılarak, 2918 Sayılı KTK ve ZMMS Genel Şartları ile tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Dava dosyası mahkememiz esas defterinin 2019/629 Esas sırasına kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce … Sigorta Şirketine müzekkere yazılarak … plakalı aracın 26/02/2013, 26/02/2014 tarihlerini kapsayan geçerli sigorta poliçesi olup olmadığı,bu araca ilişkin dosyada işleten değişikliğinin olup olmadığı, sigorta poliçesi iptal zeyilnamesi olup olmadığı, yeni malik varsa yeni malik tarafından yeni bir sigorta poliçesi düzenlenip düzenlenmediği sorulmuş, düzenlenmiş ise bu poliçe örneğinin ve tüm bilgi ile belgelerin gönderilmesi istenilmiş olmakla, sigorta şirketince … plaka sayılı araca ilişkin … nolu poliçe örneği gönderilmiş, tetkikinden, poliçenin 26/02/2013-2014 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta ettirenin … olduğu, sigorta ettirilen aracın … kapı hususi otomobil olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın trafik kazasında ölüm nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma zararının tazmini istemine ilişkin olduğu, davacıların müteveffa …’nın eşi ve oğlu olduğu, dava konusu kazanın 25/02/2014 tarihinde dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması şeklinde meydana geldiği, davacıların murisinin araçta yolcu olduğu, sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu, … Hesabı tarafından davacılara 08/05/2014 tarihinde 47.716,00 TL ödeme yapıldığı, davacıların murisinin ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, davacıların desteğinin vefat tarihinde 61 yaşında olduğu, davacı eş …’nın 59, davacı oğul …’nın ise 17 yaşında olduğu, davacıların temerrüt başvurusunu takiben davalının 02/03/2014 tarihinde temerrüde düşmüş olduğu anlaşılmış, mahkememizce davacılardan …’nın bakım ve gözetime muhtaç olmadığı kabul edilerek, daha önce yapılan ödeme miktarının, bu davacının destekten yoksun kaldığı zarar miktarını karşılamış olduğundan davasının reddine karar verildiği, bu kararın istinaf talebine konu edilmediği ve istinaf edilmeksizin kesinleşmekle, bu davacının davası yönünden yeniden hüküm oluşturmaya yer olmadığı, davacı …’nın nihai ve gerçek destekten yoksun kalma zararının 47.226,18 TL olduğu, … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 25/02/2014 tarihini de kapsar şekilde … Sigorta Şirketince Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesi var ise de, bu poliçenin muhatabının aracın önceki sahibi Selçuk Çelik lehine düzenlendiği, poliçe ilişkisinin sona ermiş olduğu, satış sonrası azilname ve yeni bir poliçe veya fesih ihbarı yapılmaşı olduğu, oysa aracın 07/01/2014 tarihinde Ahmet Yiğen’e satıldığı, bu durumda poliçenin geçerliliğinin bahsedilemeyeceği, dolayısı ile davalı … Hesabının davacının zararından sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davacı …’nın davasının kabulüne hüküm verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davacı … yönünden verilmiş olan mahkememizin 07/02/2017 tarih, 2015/751 Esas, 2017/54 karar sayılı kararı bu davacı yönünden İstinaf edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan bu davalı yönünden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
2-Davacı …’nın davasının KABULÜNE, 47.226,18 TL nin 02/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 3.226,02 TL karar harcından peşin alınan 560,00 TL Islah Harcı ve 118,35 TL Peşin harç toplamı 678,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.547,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 678,35 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacılarca yargılama sırasında 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 100,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.600,00 TL yargılama gideri yapıldığı tespit edilmiş, bu masrafın bir kısmının hakkında verilen karar kesinleşen …’nın davası yönünden yapıldığı kanaatine varılmakla, toplam dava değeri dikkate alındığında 1.135,68 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
5-Davacı vekili için AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 6.939,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından, kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
dair davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”