Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/626 E. 2021/899 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/626 Esas
KARAR NO : 2021/899

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 11/01/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle: dava dışı … A.Ş’nin yönetim kurulu üyelerinin davalılardan …, …, …. olduğunu, 2011-2012 yılında yurt dışından ve yurt içinden sağladıkları on birlerce turisti …’ta ve İstanbul’daki otellerde konaklattırdıklarını, parasının sonradan ödeneceğini bildirdiklerini, müflis şirket yöneticilerinin kendilerini oyaladığını ve aldattıklarını, iflas kararı alınmadan önce dava dışı müflis şirket hakkında … 2.İcra Müdürlüğünün… E.sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, şirket hakkında çok fazla icra takibi yapılmaya başlanınca şirketin adres değişikliğine giderek şirketin iflasını sağladıklarını, müflis şirketin yöneticilerinin kurduğu … A.Ş’nin ve …Ltd Şti’nin kredi borçlarına karşılık müflis … Şirketinin gayrimenkullerinin rehin verildiğini, her üç şirketin de iflas ettirildiğini, alacaklarını ızrar maksadıyla 3.şahıslarla hukuki tasarruflara giderin müflis şirketin aleyhine … 1 Asliye hukuk Mahkemesinde … E.sayılı dosya ile tasarrufun iptali davası açıldığını, dava devam ederken şirketlerin iflas ettirildiğini, davalı şirket yöneticilerinin muvazaalı iflas kararı temin ettiklerini, tasarrufun iptali davasında davalı olan müflis … A.Ş’nin iflas kararı gereğince dava haklarını kullanamaması sebebiyle müflis yetkilerinin kullanma yetkisinin iflas masasına geçtiğini, 2.alacaklar toplantısında iflas masasının alacakların menfaatinin korunmasının iflas masasına geçtiği gerekçesiyle … 1 Asliye Hukuk Mahkemesindeki davada, alacaklı yerinde olacağız diyerek müvekkili davacıyı dışladıklarını, iflas idaresinin bu talebinin kabul edildiğini, bu davadaki mütteabinin iflas masası alacağını karşılamayacağını, davalılardan … 1 İflas Masası Müdürü …’nın yapılan müracaatları sonuçlandırmadığını, müflis borçlunun iflas etmeden evvel alacakları ızrar kastı ile yaptığı tasarrufların iptali için kanun yollarının başlatılmasını sağlamadığı, masaya dahil alacaklılarla 3.alacaklılar toplantısının yapılmasının talep edildiğini, bu taleplerinin değerlendirilmediğini, 2.alacaklılar toplantısında alınan karar ile görevlendirilen iflas idare ve daire memurlarının müflisin iflastan evvel yaptığı iptale tabi tasarrufları ve müflis şirketin sermayesini tüketen şirketi batıran şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerine karşı dava açmadıkları iflas idare memurlarının ve daire amirinin İİK.nun 226.maddesine aykırı davrandıklarını bildirerek; dava dışı müflis şirketin yöneticileri olan davalıların kusurları ile şirketi borca batırdıkları, iflas ettikleri, şirketin ticari mal varlığını 3.şahısları devredip eksilterek ve rehin vererek borçlandırdıkları, şirketin nakdi ve aynı sermayesini tüketip kendilerine haksız kazanç sağladıkları dikkate alınarak MK.nun 2 , TBK:49-114, TTK.nun 553,556,557 ve diğer kanun hükümleri uyarınca davacı şirkete verdikleri, 163.512,66 EURO tazminatın olay tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ve yargılama gideri ile birlikte davalılardan tahsilini, müflis şirketin ve şirket yöneticilerinin haksız fiilleri ve 3.şahıslarla giriştikleri usulsüz ve haksız tasarrufların iptali, veya yöneticilerin haksız fiillerinden doğan masa alacaklarının alacaklılar toplantısında verilen karara rağmen tahsili ve takibi zımnında yasal işlemleri yapmaya, uyarıları dikkate almayı geciktiren iflas idare memurları ve iflas idare müdüründen 163.512,66 EURO tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalılar …, … ve … vekili vermiş olduğu 19/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde; davalılar arasında zorunlu ve ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığı, müvekkilleri için açılmış bulunan davanın TTK.nun 553. Maddesinde düzenlenen yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin olduğu, davaların ayrılarak görülmesi gerektiğini, sorumluluk davasının süresinde açılmadığını, TTK.nun 560.maddesi uyarınca 2 ve 5 yıllık zamanaşımı süresine uyulmadığını, müvekkillerinin yöneticisi olduğu şirket hakkında iflas kararı verildiğini, davacı tarafından hileli iflasa sebebiyet verildiği gerekçesiyle savcılığa şikayette bulunulduğunu, savcılık makamı tarafından takipsizlik kararı verildiğini, müvekkillerinin müflis şirketi ve şirket alacaklarına karşı vermiş olduğu herhangi bir zararın bulunmadığını, TTK.nun 553.maddesi uyarınca sorumluluklarına gidemeyeceğini bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı iflas idare memurları … ve …vekili tarafından verilen 19/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde; müflis … A.Ş’nin masasında iflas idare memuru olarak görev yaptıklarını, iflas tasfiyesinin yasalara uygun şekilde yürütüldüğünü, herhangi bir kusurları olmadığını, 20/03/2015 tarihindeki 2.alacaklılar toplantısında İİK.nun 245 maddesine göre tasarrufun iptali davasının isteyen alacaklıya devrinin yapılıp yapılmayacağı hususunun görüşüldüğünü, tasarrufun iptali davalarının masa tarafından takip edilmesi kararı alındığını, alınan karar gereğince iflas idaresi vekilinin … 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dosyasına davacı sıfatı ile katıldığını, bu davada iflas idaresinin davacı konumda olmasının kanun gereği olduğunu, İİK.nun 226.maddesi gereğince iflas idaresinin masanın menfaatlerini gözetmek zorunda olduğunu, davada taraf olarak gösterilen müflis şirket yöneticilerinin hakkında da iflas kararları bulunduğunu, bu kişilere karşı sorumluluk davası açmanın masa menfaatine uygun olmayacağı TTK.nun 556.maddesi hükmü uyarınca iflas masasının dava açmaması durumunda şirket alacaklısının sorumluluk davası açabileceği, iflas tasfiyesinden dolayı herhangi bir kusurları bulunmadığını bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: davalılar arasında ihtiyari ve zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, davaların ayrılması gerektiğini, açılan davanın zamanaşımına uğradığını, İİK.nun 223,227 ve 5 maddeleri uyarınca tarafına karşı dava açılamayacağını, davanın idare aleyhine açılması gerektiğini bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
İflas İdare Memuru… vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde de; müvekkilinin iflas idare memuru olarak görevlerini yerine getirdiği, tasarrufun iptali davasında davanın masa tarafından davacı olarak takip edilmesinin yasa gereği olduğu, İİK.nun 223.maddesi uyarınca yükümlenen sorumluluklarının yerine getirildiği, masanın menfaati gereği müflis şirket yöneticileri aleyhine sorumluluk davası açılması kararı alınmadığını, davacının TTK.nun 556.maddesi gereğince sorumluluk davası açma hakkında sahip olduğunu bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; İİK.nun 227.maddesinde iflas idaresini teşkil edenlerin kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumlu oldukları bu davalara Adliye Mahkemesinde bakılacağı, iflas idaresini teşkil edenleri TCK.nun uygulamasında memur sayıldıkları, İİK.nun 5.maddesinde icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının idare aleyhine açılabileceği devletin zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkının saklı olduğu, bu davalara Adliye Mahkemelerinde bakılacağı düzenleme konusu yapıldığı, İflas idare memurları İİK.227.maddesinin yollamasıyla İİK.5.maddesi kapsamında icra ve iflas dairesi görevlileri durumunda olduklarından kusurlarından doğan tazminat davaları ancak idare aleyhine açılabileceğinden bu davalıla…, … ve … hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, … 1.İflas İdare Müdürü… İİK. 5 kapsamında icra ve iflas dairesi görevlisi olduğundan kusurundan doğan tazminat davası ancak idare aleyhine açılabileceğinden bu davalı hakkındaki davanın da husumetten reddine, Müflis şirket yöneticileri …, …ve … hakkında TTK.nun 553 ve 556 maddelerine dayalı olarak sorumluluk davası açılmış ise de TTK.nun 556.maddesinde zarara uğrayan şirketin iflası halinde tazminatın şirkete ödenmesini isteme hakkına şirket alacaklarının da sahip olduğu ancak pay sahiplerinin ve şirket alacaklarının önce iflas idaresince ileri sürüleceği, iflas idaresi tarafından davanın açılmaması durumunda her pay sahibinin veya şirket alacaklısının bu davayı ikame edeceği düzenleme konusu yapılmış olup, TTK.nun 555 ve 556.maddeleri kapsamında şirketin uğradığı zararın tazminini talep eden pay sahibi veya alacaklının tazminatın şirkete ödenmesini isteyebileceğinin düzenleme konusu yapıldığı, davacının dava dilekçesinde ve 19/04/2018 tarihli oturumda gerçekleştiğini ileri sürdüğü zarara yönelik tazminatın müflis şirkete değil kendisine ödenmesini talep ettiği , bu talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle müflis şirket yöneticileri …, …ve … aleyhine açılan davanın da reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz 19/04/2018 tarihli 2018/33 Esas 2018/452 sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 24/10/2019 tarih ve 2018/1508 Esas 2019/1310 sayılı kararı ile kaldırılmış, bozma ilamında “… Dava, bir kısım davalılara yönelik olarak TTK 553 vd m. uyarınca yöneticinin sorumluluğu nedeniyle uğranılan zararın tazmini, bir kısım davalılara yönelik olarak ise İİK hükümleri uyarınca iflas idare memur ve müdürünün görevlerini gereği gibi yerine getirmemeleri nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, bir kısım davalıların yöneticisi oldukları dava dışı şirketten alacaklı olduğunu, ancak yönetici olan davalıların muvazaalı işlemleri ile şirketi zarara uğrattıklarını, ayrıca şirketin iflasına neden olduklarını ve müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellediklerini, ayrıca iflas idare memuru ve müdürü olan diğer davalıların da alacaklıların haklarını koruma hususunda gerekli özeni göstermeyerek yine müvekkilinin alacağının tahsilini geciktirdiklerini ileri sürmüş, davalılar davanın reddini istemişlerdir. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı yöneticiler …, … ve … aleyhine açılan dava yönünden bir değerlendirme yapılması gerekirse; dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelerden, iş bu dava açılmadan önce bu davalıların iflaslarına karar verilmiş olduğu görülmüştür. Bu husus istinaf konusu edilmemiş olsa da, taraf ve dava ehliyeti İİK 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olduğundan resen gözetilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince İİK 194. maddesi uyarınca gerekli işlemler yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan iflas idare memurları olan davalılar …, …ve … aleyhine İİK 227/4 m. uyarınca açılan davanın değerlendirilmesi gerekirse; İİK 5.m. “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.” şeklinde, İİK 227 m. ise, “(1)8 inci maddenin bir ve ikinci fıkraları ve 9, 11, 16 ve 359 uncu maddelerin icra dairelerine ait hükümleri iflas idaresi hakkında da uygulanır. İflas idaresi, iflas masasına kabul edilen alacaklılara, talepleri halinde iflas tasfiyesinin seyri ile müteakip işlemlerin planı ve takvimi hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. (4) İflas idaresini teşkil edenler kusurlarından ileri gelen zarardan sorumludurlar. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere İİK 227/1 maddesinde, 5.maddeye herhangi bir atıf olmadığından, İİK 227/4 m. uyarınca iflas idare memurlarının kusurları nedeniyle aleyhlerine doğrudan dava açılabileceği sonucuna varılmakta olup, ilk derece mahkemesince bu davalılar aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddi doğru olmamıştır. İlk derece mahkemesinin kabulüne göre ise, AAÜT 3/2 m. uyarınca red sebepleri aynı olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği hususu gözetilmeden karar verilmesi de isabetsiz olduğunu, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına …” karar verilmiştir. Mahkememizce açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 2019/626 Esas sayılı dosyasında 08/10/2020 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile …, … ve … hakkında açılan davanın şirket yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkin olması ve İİK 194. Maddesi kapsamında iflas eden bu davalıların iflas kararlarının kesinleşmesi ve 2. Alacaklılar toplantısının yapılması bekleneceğinden davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, yargılamanın bu davalılar açısından yeni esas üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından 07/02/2020 tarihli dilekçe sunularak …hakkında tazminat davası açmışlar ise de; bunun temsilcide yanılma sebebi olduğu HMK nun 124/3.,4 maddesi uygulanarak dava dilekçesinin Adalet Bakanlığı’na gönderilmesini talep etmiştir.
Davacının sunmuş olduğu 07/02/2020 tarihli dilekçenin değerlendirilmesi sonucunda her ne kadar mahkememizce …hakkında açılan davanın HMK 124. Maddesi uyarınca değerlendirilemeyeceği, ıslah yolu ile de taraf değişikliği yapılamayacağı gerekçesi ile reddine karar verilmiş isede İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 24/10/2019 tarihli ilamı ile red kararımız kaldırılmış olduğundan davacının talebi yeniden değerlendirilmiş HMK nun 124. Maddesi uyarınca karşı tarafın imzası aranmaksızın tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması durumunda taraf değişikliği yapılabileceği, davacının davasını Adalet Bakanlığı’na yöneltmek yerine temsilcide hata yaparak İflas Müdürü …’ya yöneltiği, davacının gerçek iradesinin devlet tüzel kişiliği içerisinde yer alan Adalet Bakanlığı’na karşı dava açmak olduğu, buradaki yanılgının hasımda değil temsilcide hata olduğu anlaşıldığından HMK’ nun 124. Maddesi uyarınca …’nın davada taraf olmaktan çıkarılmasına , davanın Adalet Bakanlığı’na yöneltilmesine karar verilmiş , dava dilekçesi ve duruşma gün saati Adalet Bakanlığı’na bildirilmiştir.
Mahkememizin 18/03/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara karar gereği; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ve dosya incelenerek iflas idare memurları ve dahili davalı Adalet Bakanlığı açısından davaların açılmaması veya süresinde takip edilmemesi nedeniyle bir kusurun olup olmadığı, bir kusurun varsa zararın doğup doğmadığının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile bilirkişi incelemesi yaptırmayacakları, kusur durumunun mahkemece belirlenmesi gerektiği bildirildiğinden 24/06/2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı uyarınca bilirkişi incelemesi yapılması ara kararından rücu edilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
… 23. İcra Hukuk Mahkemesinin …E sayılı dosyası getirtilmiş yapılan incelemesinde; davacı …Ltd. Şirketi tarafından davalı müflis …Tic. A.Ş nin iflasından önce müflis şirket yöneticilerinin alacaklılara zarar verme kastı ile şirketin malvarlığını muvazaalı olarak 3. Kişilere devrettiğini, iflas idare memurlarınca İİK’nun 277. Vd. Maddeleri gereğince iptal davası açmadıklarını ileri sürerek iflas idare mumurlarının görevlerine son verilerek yenilerinin seçilmesinin talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda; 20/03/2015 tarihinde yapılan 2. Alacaklılar toplantısında, açılmış ve açılacak olan tasarrufun iptali davalarına iflas idaresince devam edilmesine karar verildiği, bu kapsamda … 1. Asliye Hukuk mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında daha önce açılan tasarrufun iptali davasına iflas idare memurlarınca görevlendirilen masa vekilinin katılmak suretiyle davayı takip ettiği, yeni bir dava açmaya gerek kalmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 12. HD nin 2016/28459 Esas 2016/20613 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Dava dışı … Tic. A.Ş nin … 3. Asliye Tic. Mah …E sayılı dosyası üzerinden 26/06/2014 tarihinde iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin … 1. İflas Müd nün…iflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, 2. Alacaklılar toplantısının yapıldığı, 2. Alacaklılar toplantısının yapılan incelemesinde; iflas idare memurları …, …, …’ın ibra edilerek görevlerine devamına karar verildiği, Gündemin 4. Maddesi ile masa malvarlığının satış şeklinin görüşüldüğü, masa malvarlığının açık arttırma suretiyle satışının kabul edildiği, gündemin 5. Maddesi gereğince tasarrufun iptali davasına iflas idaresince devam edilmesi veya bu hakkın İİK 245. maddesine göre isteyen alacaklıya devrinin yapılmasının görüşüldüğü, açılmış ve açılacak olan tasarrufun iptali davalarında masa tarafından takip edilmesinin oybirliği ile kabulüne karar verildiği görüşülmüştür.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası getirtilmiş yapılan incelemesinde; davacı … Ltd. Şirketi tarafından davalılar müflis …şirketi, … A.ş. … A.Ş , …, … aş aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığı, davacının dava dilekçesinde müflis … Aş den olan alacağı dolayısıyla … 2 icra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, Borçlu …adına kayıtlı gayrimenkullerin … A.Ş. lehine 120.000.000 Euro miktarında ipotek verildiği, borçlu … … A.Ş deki hisselerini …A.Ş ye sattığını, bu şirketteki tüm hak ve yetkilerini yitirdiğini, … A.Ş nin sahibi bulunduğu gayrimenkulünde borçlu şirketin yönetim kurulu başkanı …’nün 13 yaşındaki oğlu …’ye satıldığını, böylece alacaklılardan mal kaçırıldığını, diğer davalı … A.Ş lehine borçlu … ait taşınmaz üzerine 120.000.000’lik ipotek tesis edildiğini, tüm bu işlemlerin alacaklılardan mal kaçırmak kastı ile yapıldığını bildirerek yapılan tasarrufu işlemlerin iptalini talep ettiği, yargılama sürerken …Tic. A.Ş nin … 3. ATM nin … Esas sayılı dosyası ile iflasına karar verildiği görülmüştür.
Tasarrufun iptali davası devam ederken borçlu davalının iflas etmesi halinde iflas idaresi tarafından davayı takip etmek isteyen alacaklıya yetki verilmesi gerekmektedir. Davayı alacaklılardan herhangi birisi takip etmez ise iflas idaresi davayı davacı sıfatı ile takip eder. Davacı yerine doğrudan iflas idaresi geçer. İflas idaresi tarafından iflas idare memurları seçilmiş iflas idare memurları da … 1. Asliye hukuk Mahkemesinin…E sayılı dosyasında açılan davanın yargılamasına katılmışlardır. … 1. ASHM nin … E sayılı dosyasında davacı Borçlu … yapmış olduğu tüm tasarrufların iptalini talep etmiş olup, birden fazla tasarrufa yönelik iptal davası aynı yargılama içerisinde görülmektedir. Müflis şirketin 2. Alacaklılar toplantısında tasarrufun iptali davalarında iflas idaresi tarafından devam ettirilmesi kararı alınmıştır. Davacı tarafından … 23. İcra Hukuk Mahkemesine yapılan şikayet ile iflas idare memurlarını görevlerini yerine getirmediği, müflis … A.Ş nin yapmış olduğu tasarruflara ilişkin tasarrufun iptali davaların açılmadığı yolunda şikayette bulunulmuş, yapılan yargılama sonucunda; … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında daha önce açılan tasarrufun iptali davasına iflas idare memurlarınca devam edildiği, yeni bir tasarrufun iptali davası açılmasına gerek bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddedildiği, kararın Yargıtay onamasından da geçtiği anlaşıldığından İflas İdaresi ve İflas İdaresi Memurlarının görevlerini yerine getirirken İİK hükümleri doğrultusunda hareket ettikleri, 2. Alacaklılar toplantısı doğrultusunda açılmış bulunan … 1. Asliye Hukuk mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının takip edildiği, bu davada davacının birden fazla tasarrufun iptalini talep ettiği, yeni bir dava açılmasına gerek bulunmadığı, İİK nun 227. Maddesi kapsamında iflas idaresinin kusuru ile bir zarara sebebiyet vermediği anlaşıldığından Adalet Bakanlığı ve İflas İdare Memurları hakkında açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının Reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30-TL’nin, peşin alınan 12.671,51-TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 12.612,21-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kendisini vekil ile temsil ettiren İflas İdare Müdürü … hakkında açılan davada HMK 124. Maddesi uyarınca taraf değişikliği yapılarak dava Adalet Bakanlığı’na yöneltilmiş olduğundan HMK nun 124/4. Maddesi uyarınca kendini vekil ile temsil ettiren İflas İdare Müdürü …’ya karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek ödenmesine,
5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar …, … , … hakkında açılan dava reddedilmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 54.150,00 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-İflas İdare Müdürü … tarafından yapılan 50-TL lik yargılama giderinin HMK 124/4 maddesi uyarınca davacıdan alınarak …’ya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan 50-TL lik yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
8-Davacı ve davalılar tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/11/2021

Başkan
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Katip
E-imzalıdır.

HARÇ BEYANI
K.H: 59,30-TL
P.H: 12.671,51TL
İ.H: 12.612,21-TL