Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/597 E. 2020/430 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/597 Esas
KARAR NO : 2020/430

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 22/06/2009 tarihinde … İli, … İlçesi mevkinde müteveffa …’ya ait … plaka nolu araç … yönetiminde iken … plaka nolu yolcu otobüsü ile çarpışarak çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada …’nun vefat ettiğini, diğer yolcuların yaralandığını, mülkiyeti …’ya ait … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile … Sigorta nezdinde sigortalı bulunduğunu, ZMMS poliçesinin 20/04/2009-20/04/2010 tarihleri arasında geçerli olduğunu, kaza sonrasında müvekkillerinin tedavisinin tamamlandığını ve 10/08/2009 tarihide poliçe-sigorta kapsamında zararlarının tazmini ve alacaklarının ödenmesi konusunda … Sigortaya başvurulduğunu fakat başvurularının sonuçsuz kaldığını, kaza sonrasında müvekkilleri … ve …’nun uzun süre tedavi görmek zorunda kaldığını ve tedavi masraflarının kendileri tarafından ödendiğini, aynı zamanda kaza sonucunda …’nun eşi , …’nun babası olan …’nun vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, davalı … şirketinin tazminat ödemesi gerektiğini belirterek; davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla poliçe kapsamında teminat altına alınan tedavi masrafları, destekten yoksun kalma tazminatı, ve sakatlığa ilişkin tazminat bedelinin davalıya yazılı başvuru tarihi olan 10/08/2009 tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka numaralı aracın 20/04/2009-2010 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle Zorunlu Trafik Poliçesinin ölüm, tedavi gideri, sakatlık nedeniyle kişi başına teminat üst limiti 150.000,00 TL olup, poliçenin mevcut olması bu teminat tutarlarının her kazada tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmeyeceğini, davacı …’nun %100 kusurlu olarak kazaya sebep olduğunu, davacının kendi kusurundan yararlanarak; Zorunlu Trafik Sigortacısı müvekkili şirketten tazminat talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, KTK 86/1 maddesi gereğince sürücünün ağır kusur ve illiyet bağı kesilmiş ve işleten ile hukuki mali sorumluluğunu üstlenen müvekkilinin sorumluluktan kurtulduğunu belirterek; haksız ve mesnetsiz açılmış olan davanın reddine, dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edilerek varsa destekten yoksun kalma tazminatının tespitine, ceza dosyasının bekletici mesele yapılarak kusur durumunnu tespitine ve kesinleştirilmesine, dava açılmasına sebebiyet vermeyen ve temerrüde düşmeyen müvekkil şirket hakkında yazılı başvuru tarihi itibariyle faiz talebi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmolunmamasını, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen … 39.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikle davanın fiili ve hukuki irtibat nedeniyle … 42.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile tensiben birleştirilmesine, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile poliçe kapsamında teminat altına alınan tedavi masrafları, destekten yoksun kalma tazminatı ve sakatlığa ilişkin tazminat bedelinin miktar tespit edilemediğinden şimdilik 12.000,00 TL’lik kısmının sigorta şirketine yazılı başvuru tarihi olan 10/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte tahsiline , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce 2014/310 E. 2015/153 K. Sayılı kararıyla 16/03/2015 tarihinde esas davanın kabulüne, birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar taraflarca temyiz edilmiş olmakla Yargıtay 17. HD. 2015/10454 Esas 2018/5566 Karar sayılı 28/05/2018 tarihli ilamı ile “davacı sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı … şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortalı araçla meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, davacı sürücü … %100 oranında kusurlu olup, %33,2 maluliyeti nedeniyle davalı … şirketinden maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı … sürücü konumunda ve kendi kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunduğuna göre davalı … karşısında 3. kişi durumunda olmayıp, kazaya bizzat sebep olduğundan KTK.nun 92/a ve ZMSS Genel Şartlarının A.1. ve A.3. maddeleri gereğince işletenin (sürücünün) eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltilebileciği talepler ZMSS kapsamı dışında tutulduğundan tazminat talebinde bulunamayacağından, davacı …’ın açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrası asıl ve birleşen dosya kül halinde mahkememize tevzi olunmuş, 2019/597 E. Sayılı dosya numarası verilerek kaydedilmiştir. Mahkememizin 2019/597 E. Sayılı dosyasının 30/12/2019 tarihli celsesinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/10454 E. 2018/5566 K. sayılı sayılı bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Kanununda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde:
“Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,…” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
Somut olayda; davacı sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı … şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortalı araçla meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, davacı sürücü … %100 oranında kusurlu olup, %33,2 maluliyeti nedeniyle davalı … şirketinden maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı … sürücü konumunda ve kendi kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunduğuna göre davalı … karşısında 3. kişi durumunda olmayıp, kazaya bizzat sebep olduğundan KTK.nun 92/a ve ZMSS Genel Şartlarının A.1. ve A.3. maddeleri gereğince işletenin (sürücünün) eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltilebileciği talepler ZMSS kapsamı dışında tutulduğundan tazminat talebinde bulunamayacağından, davacı …’ın açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl davada; davacılar …(…) ve … açısından açılan tazminat talepli davada mahkememizce verilen karar Yargıtay 17 HD. 2015/10454 E. 2018/5566 K. Sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinden, kesinleşen yönler hakkında yeniden karar verilmesi mümkün olmadığından, bu davacıların davaları hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Birleşen dava hakkında verilen karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden bu dava hakkında da yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, asıl davada; davacı …’nun davasının reddine, davacılar …(…) ve … açısından açılan tazminat talepli davada mahkememizce verilen karar Yargıtay 17 HD. 2015/10454 E. 2018/5566 K. Sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinden bu davacıların davaları hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına, birleşen dava hakkında verilen karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden bu dava hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Asıl davada;
A) Davacı …’nun davasının REDDİNE,
-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, davacı … adına dava açılırken maluliyet tazminatı talebi için yatırılmış olduğu hesaplanan 148,50 TL harç ile davacı … adına ıslah talep ettiği miktar için hesaplanan 170,77 TL harç olmak üzere toplam 319,27 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 264,87 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı … vekili kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
-Davalı tarafından yapılan 110,00 TL yargılama giderinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
B) Davacılar …(…) ve … açısından açılan tazminat talepli davada mahkememizce verilen karar Yargıtay 17 HD. 2015/10454 E. 2018/5566 K. Sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinden bu davacıların davaları hakkında yeniden HÜKÜM OLUŞTURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Birleşen dava hakkında verilen karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden bu dava hakkında yeniden HÜKÜM OLUŞTURULMASINA YER OLMADIĞINA,
3-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2020

Katip … ¸¸

Hakim …
¸¸