Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/595 E. 2020/138 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/595 Esas
KARAR NO : 2020/138

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 11/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil aralarındaki ticari münasebete ve ona sattığı mala binaen, … Tic. A.Ş ‘den … Bankası … şubesinin … nolu, 08/10/2019 ödeme tarihli, 13.000,00 TL bedelli çeki aldığını, müvekkilin bu çeki…Tic. Ltd. Şti’den aldığı mala karşılık ciro ettiğini, ve … Kargo’nun … gönderi numarası ile … adresine gönderdiğini, çeki teslim etmek üzere 17/07/2019 tarihinde kendi kuryesine teslim ettiğini, kurye … plakalı, motorlu bisikleti ile kargoları bölgeye dağıtmaya başladığını, diğer paketlerden birini teslim için gittiğinde motorunun sepetinde bulunan 44 adet paketin olmadığını gördüğünü ve polisi arayarak şikayetçi olduğunu, çekin alıcısı ve şirket yetkilileri kargoyu arayarak çekin kendilerine ulaşmadığını söylediğini, kargo tarafından çekin çalındığının bildirildiği, dava konusu çek üzerine … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile kıymetle evrak iptali davası açıldığını ve çeke ödeme yasağı konulduğunu, davalı …San. Tic. A.ş. Tarafından müvekkili ve diğer cirantalar aleyhine … 14. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davacıya 05/11/2019 tarihinde tebliğ edildiğini bildirerek … 14. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasındaki takibin durdurulmasına ve iptaline, davaya konu hırsızlık nedeniyle çalınan … Bankası … muhattap bankalı olan … çek nolu 08/10/2019 vade tarihli 13.000,00 TL bedelli 1 adet çekin iptaline, ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibin durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … San. Tic. A.ş. Vekili tarafından sunulan 06/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın çekin çalındığını ispat edemediğini, çekin kargo yolu ile gönderilmesinin basiretli tacirin yapması gereken bir davranış olmadığını ve çekin kargoya verildiğine dair yazılı bir delil sunulmadığını, kargo şirketinin verdiği yazı çekin kargoya verildiğinin ispatının olmadığını, çekteki ciro silsilesine bakıldığında meşru hamilin teselsül eden cirolardan anlaşılacağını, takip konusu çekteki ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığından meşru ve yetkili hamilin müvekkil şirket olduğunu, çekin çalındığı ispat edilse bile müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, davacının dava dışı diğer cirantalarla herhangi bir ilişkisinin bulunmaması nedeniyle şahsi defiilerin müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının dava konusu çekteki imzaya itiraz etmediğini bildirerek huzurdaki davanın reddine, %20 oranındaki tazminatın davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
1.1.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Somut olayda; dava, menfi tespit davasıdır. Talep, … 14. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Menfi tespit davalarının konusu belli bir paranın ödenmemesine ilişkindir. Belirli bir paranın “ödenmemesi”, ödenmesini de kapsar. Nitekim doktrinde belirtildiği üzere menfi tespit davalarında davacı borçlu olmadığının tespitini talep etmesine rağmen davanın konusu maddi anlamda bir alacağa ilişkin olduğundan alacak davalarında olduğu gibi ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Esasında ispat yükü yer değiştirmemekte tarafların sıfatı nedeniyle ispat yükü davalı alacaklıda üzerindedir. Dolayısıyla menfi tespit davalarının da konusu belli bir paranın ödenmesine ilişkin alacak davası niteliğinde olduğundan TTK m.5/A’da düzenlenen dava şartı olan zorunlu arabulucuk müessesine tabi olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı vekilince 17.02.2020 tarihli celsede; ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmadan dava açıldığı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın menfi tespit davası olduğu, menfi tespit davasının konusunun belirli bir paranın ödenmesine ilişkin olduğu, zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 247,61 TL harçtan mahsubu ile bakiye 193,21 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT m.7/2 uyarınca tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenen 2.174,81 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davalı tarafın yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2020

Katip …

¸

Hakim …
¸