Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/585 E. 2021/951 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/585 Esas
KARAR NO : 2021/951

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında 23/06/2017 tarihli Bayilik Sözleşmesinin akdedildiği, müvekkilinin 23/06/2017-31/12/2018 tarihleri arasında …. adresinde ticari faaliyette bulunduğunu, sözleşenin ayrılmaz eki niteliğinde bulunan Ticari Koşullar Protokolü ile taraflar arasındaki ticaretin usulü ile ürün alım koşullarının belirlendiğini ve bayi ile dağıtıcının ticaretindeki kar paylaşımının açıkça ortaya konduğunu, protokoldeki tanımlara göre aylık bazda mal alım usulünün belirlendiğini ve kar paylaşımının da bu formülasyonlara göre yapıldığını, davalının bu formüllere aykırı hesaplamalar yaparak müvekkilini zarara uğrattığını, böylece dağıtım karlarının davalı uhdesinde kaldığını, % 17 olması gereken bayi kar marjını zamanla % 9,8 lere kadar çektiğini, … 3. Noterliği’nin …tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, müvekkili aleyhine oluşan zararın iade edilmesi gerektiğinin ihtaren bildirildiğini beyan ile davalının yanlış hesaplamaları nedeni ile müvekkilinin uğradığı maddi zararın, hatalı faturanın muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve bilirkişi incelemesi ile net miktarı hesaplanması halinde arttırılmak üzere şimdilik 10.000 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; toplam dağıtım kararının her gün değişebilen bir oran olduğunu, davacının tüm alınmlarının peşin olmadığını ve kararlaştırılan kar paylaşım oranlarının peşin alımlar için öngörüldüğünü, davacının faturalara itiraz etmediğini, ihtirazi kayıt da ileri sürmediğini, müvekkili tarafından sözleşmeye aykırı davranılmadığını, dava konusu faturaya yasal süresi içinde bir itirazın bulunmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında, protokol hükümlerine aykırı hesaplama yapılması nedeni ile uğranılan kar kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, tayin edilecek bir mali müşavir bilirkişi vasıtası ile davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapıp, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamındaki protokol hükümlerine göre, bu protokol hükümlerine aykırı hesaplama yapılıp davacının bir kar kaybı olup olmadığına dair ve davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen tüm fatura ve ödeme kayıtlarını içeren rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız talimat mahkemesine gönderilmiş ve aldırılan 16/06/2020 tarihli raporda; davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafça 18/07/2017-25/12/2018 tarihleri arasında 2.299.213 litre motorin , 76.484 litre kurşunsuz benzin satışı gerçekleştirildiği, davacıya ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, davacının davalıya 2018 yılı sonunda borcuna rastlanmadığı, davacının talebinin yerinde görülmesi halinde iskontodan kaynaklanan zararının 18/07/2017-25/12/2018 tarihleri arasında düzenlenen faturalar nedeniyle 75.865,15 TL olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosyanın mali Müşavir Bilirkişi … ve Akaryakıt Sektör Uzmanı …’a verilerek, dosya ve davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen rapor da incelenerek, taraflar arasındaki akaryakıt sözleşmesi kapsamında protokol hükümlerine aykırı hesaplama nedeni ile davacının uğradığı bir zarar olup olmadığının ve var ise miktarını belirtir şekilde rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler; davalıya ait ticari defterde kayıtlı olan belgelerin fiziki olarak tarafımıza sunulması gerektiğinden ve davalı tarafın pandemi süreci boyunca evde çalıştığı beyan edildiğinden, bilirkişi Raporunun tamamlanmasının bu aşamada mümkün olamayacağını 27/01/2021 tarihinde rapor etmişlerdir.
Mahkememizce davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde de inceleme yapılarak, önceki ara kararımız gereğince rapor düzenlenmesi istenilmiş, dosyamız önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmekle, yapılan incelemede davacının, davalıdan 13.385,96 TL talep edebileceği ve bu alacağa 30.07.2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekeceği mütalaa edildiği 20.10.2021 tarihinde rapor etmişlerdir.
Mahkememizce bilirkişi raporunun tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli olduğu kanaatine varılmakla, ek rapor alınması isteminin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 23/06/2017 tarihli Bayilik Sözleşmesinin ve sözleşmenin eki niteliğindeki Ticari Koşullar Protokolü’nün akdedildiği, davacının davalı şirketin bayisi olarak 23/06/2017-31/12/2018 tarihleri arasında ticari faaliyet yürüttüğü, davacının davalı tarafça oranları ve formülü protokol ile belirlendiği halde, kar paylaşımını başka değerler üzerinden hesap ettiği, bu nedenle kendilerine eksik pay dağıtımı yaparak zararlarına sebep olduğundan bahisle kar kaybının davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının hesaplamalarında ve kar paylaşımında bir hata olmadığından, davacıya borçlu olmadıklarından bahisle davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça 19/07/2019 tarihli ihtarname ile bayi olarak üstlenilen edimlerin gereği gibi yerine getirildiğinin, ürün faturaları incelendiğinde, hatalı hesaplamalar yapılarak sözleşmeye aykırı fiyatlandırmalar yapıldığının anlaşıldığının ve hatalı faturalandırmalar dolayısıyla ortaya çıkan maddi kayıplarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede ödenmesinin davalıya ihtar edildiği görülmüştür.
Davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde, ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tasdiklerinin yapıldığının, davacının 2018 yılı sonu itibariyle davalıya ve … A.Ş ne borcunun olmadığını, davacının talebinin yerinde görülmesi halinde 23/06/2017-31/12/2018 tarihleri arasında düzenlenen faturalar nedeni ile iskontodan kaynaklanan davacı zararının 75.865,14 TL olarak hesap edildiği; davalı taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde, davalının davacıya 13.385,96 TL eksik iskonto uyguladığının tespit edildiği rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme eki ve ayrılmaz parçası olarak düzenlenen ticari koşullar protokolünde, ürün edinme bedelinin mühhasıran …’ın söz konusu ürün için öngördüğü satış fiyatı esas alınarak belirleneceği, … Tarafından ödenen yasal ve zorunlu giderlerin, ürünün edinilmesinden tüketiciye ulaştırılmasına kadar olan zincir süreç dahilinde dağıtıcı uhdesinde kalan tüm giderler olduğu, tavan fiyatın 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve rekabet mevzuatı hükümleri gereğince dağıtım şirketleri tarafından yerel bölgesel bazda belirlenerek bayilere iletilen ve bayiliğin son kullanıcıya akaryakıt satışında riayet etmesi zorunlu azami satış fiyatı olduğu, toplam dağıtım karının, ürün edinme bedeli ile tavan fiyat arasındaki fark olduğunun; toplam dağıtım karının ise … tarafından, protokolde belirlilen tanımlara ve formülasyona uygun olarak belirlenecek şekilde, bayinin beyaz ürünlere ilişkin peşin ödeme yapmak suretiyle her bir aylık sözleşme dönemi içerisinde 8,33 ton (10.000 LT) ürün miktarına kadar gerçekleştireceği ürün alımlarında %50, ilgili sözleşme ayı için belirlenen miktarları aşması halinde ilave alım miktarlarına şamil olmak üzere %5, toptan satışlara esas peşin ödeme yapmak suretiyle gerçekleştireceği ürün alımlarında ise %5 miktarını dağıtı karı olarak uhdesinde tutmak üzere bayuye ürün bedelini fatura edeceğinin düzenlendiği tanımlandığı ve düzenlendiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşme ve protokol maddesi hükümleri, sözleşme ile kararlaştırılan kar dağılımı formülüne göre, davacının talebine dayanak, tarafların ticari ilişkilerini kapsayan 23/06/2017-31/12/2018 tarihleri arasında, davalı tarafça davacıya kesilmiş faturaların incelenmesi ile davalı tarafça davacıya 13.385,96 TL eksik iskonto uygulandığı ve davalının, davacının bu miktarda kar kaybına sebep olduğu, davalının temerrüdünün davacı tarafça gönderilen 19/07/2019 tarihli ihtarnamenin tebliğini takiben, ihtar edilen süre sonunda 30/07/2019 tarihinde oluştuğu anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, taleple bağlılık ilkesi gereğince 10.000 TL nın 30/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, 10.000 TL nın 30/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 683,1‬0 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.849,3‬0 TL yargılama gideri ve 44,40 TL başvurma harç gideri toplamı 2.893,70 TL nın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 14/12/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”