Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/576 E. 2021/735 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/576 Esas
KARAR NO : 2021/735

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; Araç sürücüsü olan davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan ve araç sahibi …’e ait olan … plaka sayılı halk otobüsünün 02.06.2012 tarihinde yaya konumunda bulunan davacı …’e çarpması sonucu oluşan trafik kazası nedeniyle davacının yaralandığını, yapılan ceza yargılama aşamasında ilk alınan kusur yönündeki bilirkişi raporunda; kazanın oluşumunda davacının kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, daha sonra yapılan ADK incelemesinde ise davalı sürücünün tali kusurlu olduğu belirtildiğinden yeniden kusur incelemesinin yapılmasının talep edildiğini, … Sigorta AŞ tarafından yapılan … numaralı poliçe ile kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası teminatının bulunduğunu, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 05.01.2015 tarihli Sağlık Kurulu Raporu’nda davacının tüm vücut fonksiyon kaybının %32 olduğunun belirlendiğini, davacının ev hanımı olduğu ve görme engelli olan eşinin bakımını yaptığını, davalı Şirket tarafından davacıya, 11.03.2015 tarihinde 15878-TL tazminat ödemesi yapıldığını, ancak işbu ödemenin yetersiz olması nedeniyle aradaki maddi zarar farkının davalı … şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte talep edildiğini, söz konusu başvuruda fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL yol gideri, 1.000 TL bakıcı gideri, 3.000 TL geçici işgöremezlik tazminatı, beden gücü kaybı, maluliyet nedeniyle 5.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 10.000 TL belirsiz alacak niteliğindeki maddi tazminat alacağının tespiti ve alacağın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan (Davalı … şirketi poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 20/08/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Bilirkişilerin hazırlamış oldukları 28.05.2021 tarihli raporlarında olayı ve taleplerinin son derece detaylı bir şekilde incelendiği ve raporlarını tanzim ettiklerini, ilgili rapora karşı davalı vekilleri tarafından yapılan itirazların yerinde olmadığı, davalı … şirketin müvekkili davacıya ödeme yapıldığını ve karşılığında ibraname alındığını beyan ettiğini, yapılan ödeme konusunda taraflarınca yapılan bir itirazın olmadığını, ancak sözkonusu ödemenin yetersiz olup müvekkilinin zararını karşılayacak nitelikte olmadığını, söz konusu bilirkişi raporunda bu husus ta ayrıntılı olarak incelenmiş ve davalı … şirketinin ödeme yaptığı tarihte müvekkilinin uğradığı zararın miktar olarak ne olduğunu , bu miktara karşılık sigorta şirketinin yaptığı ödeme miktarının belirtildiğini, sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme ,ödemenin yapıldığı tarihte ödenmesi gereken miktarın nerde ise %25’i olduğunu, hukukçu olmayan birinin yapılan aktüerya hesaplarını bilmesi ve gerçek alacak miktarını hesaplayabilmesinin mümkün olmadığını, sigorta şirketinin mağduriyetten istifade ederek gerçekte ödemesi gereken miktarın çok altında bir ödeme yapıldığını, müvekkili tarafından verilen bir ibranamenin olmadığını, davalı … şirketine bu konuda mahkeme tarafından varsa ibraz etmeleri konusunda kesin süre verilmiş ancak olmadığı için herhangi bir belge ibrazı olmadığını, müvekkilinin gerçek malüliyet durumu ve kusur oranları dosyanız üzerinden yapılan incelemelerde netliğe kavuştuğunu, gerçek malüliyet ve diğer hususlar bilinmeden zarar hesaplanmasının mümkün olmadığını, gerçek zararın miktarı bilinmeden yapılan ödeme ancak kısmi ödeme niteliğinde olup bu kısmi ödemeye karşılık ibra alınmış olsa dahi bu ancak makbuz hükmünde olduğunu, ödeme yapılan miktarın güncel değerlerinun bulunarak hesap bilirkişisi tarafından değerlendirildiği ve tazminat miktarından mahsup edildiğini, ödenen miktar ile ödemesi gereken gerçek miktar arasında fark olduğu takdirde ödenen miktar düşüldükten sonra bakiyesine hükmedilmesi gerektiğini, mahkemece gerekli inceleme yapılmış ve hazırlanan bilirkişi raporu ile sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğu kesin olarak ortaya çıktığını, sigorta şirketinin gerçek zararın çok altında bir ödeme yaptığı dosyaya sunulan bilirkişi raporunda bu hesaplamaların detaylı bir şekilde yapıldığı, müvekkilinin iş görememezlik tazminatının hesaplaması yapılmış olup ilgili rapor doğrultusunda dava dilekçesi ile talep etmiş bulundukları alacaklarının arttırma zaruretinin hasıl olduğunu, buna göre dava dilekçesinde 3.000.TL.olarak talep edilen geçici iş görememezlik tazminatının 4.503,66.TL.’ye 5.000.TL.olarak talep edilen sürekli iş görememezlik tazminatını 144.908,06.TL.’ye artırdıklarını, bu durumda geçici ve sürekli iş görememezlik tazminat alacaklarının toplamının 149.411.72.TL. olduğunu, kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini, dava dilekçesinde belirtilen manevi tazminat ve diğer alacak taleplerinin de kabulü ile ,yargılama giderleri ile ücretinin vekaletin davalılara tahmilini talep etmiştir.
Davalı … AŞ. Vekilinin sunmuş olduğu 10/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Yargılama Konusu talep için KTK Md. 111/2 uyarınca hak düşürücü sürenin dolduğunu, Müvekkili şirket tarafından davacıya maluliyeti sebebiyle 15.878,00 -TL tutarındaki iş göremezlik tazminatının 07.02.2014 tarihinde ödenmesi neticesinde müvekkili şirketin ibra edilmiş olup … hasar numaralı dosyasının celbine karar verildiğinde bu durum görüleceğini, bu nedenle müvekkili şirket 11.03.2015 tarihinde kesin ve geri dönüşümsüz olarak ibra etmiş olan davacının KTK 111. Maddesi uyarınca iki yıllık süre dolduktan sonra ikame etmiş olduğu işbu davanın hak düşürücü sürenin dolması nedeni ile reddi gerektiğini, 6704 sayılı kanun gereği dava açılmadan önce sigorta şirketlerine başvuru şartının bulunduğunu, bakiye tazminat için başvuru şartının yerine getirilmediğini, müvekkili şirkete bakiye tazminat için başvuru yapılmaksızın huzurdaki davanın ikame edilmiş olduğunu, 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan işbu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddini talep ettikleri, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yargılamada esasa geçilmesine karar verildiği takdirde, müvekkili şirketin davacı tarafa ödemede bulunarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiği ve davacının tüm zararının karşılandığı, Müvekkili şirket tarafından ödemeye esas alınan aktüer raporu, Hazine Müsteşarlığı aktüerler siciline kayıtlı, konusunda uzman aktüer tarafından düzenlendiği raporda davacının yaşı, bakiye ömrü ve gelir durumu ile sigortasız aracın kusur oranı gibi ana etkenler dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, alınan aktüer raporunun tabi olunan tüm mevzuat ve içtihat kapsamına uygun düştüğünü, Mahkeme tarafından tekrar hesaplama yaptırılacak ise ibranamede belirtili olan ödenen tazminat ile mahkemece tespit edilecek tazminat miktarı arasında fahiş fark bulunması halinde ibranamenin hükümsüz sayılabileceği, aksi takdirde küçük farklılıklar için Müvekkili Şirketin sorumluluğunun söz konusu olmayacağını, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama ile müvekkil şirket tarafından ödenen tutar arasında açık bir nispetsizlik yok ise davanın reddinin gerektiğini, açık bir nispetsizlik var ise de müvekkil şirket tarafından ödenen tazminatın ödeme tarihindeki verilere göre güncellenmek sureti ile hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiği hususları dikkate alınmasını, davaya Konu Kazaya İlişkin Kusur Oranlarının Tespiti Adli Tıp Kurumu Vasıtasıyla Yapılması gerektiği, davaya Konu Tazminatın Uzman Bilirkişilerce Hesaplanması Gerektiğini, SGK Tarafından Davacıya Ödenmiş Rücuya Tabi Tazminat Miktarının tespit edilmesinin gerektiği, ….’nin Sorumluluğunun Teminat Limiti ve Kusur Oranı İle Sınırlı olduğunu, Davacı Tarafın Kaza Tarihinden İtibaren Reeskont Faiz Talebi Mesnetsiz Olup, Müvekkil Şirket Yönünden Ancak Dava Tarihinden İtibaren Yasal Faiz Talep Edilebileceği, müvekkili şirket bakımından sorumluluk kabul etmemekle birlikte davaya konu tazminat talebi haksız fiilden kaynaklanmakta olup, ticari bir nitelik bulunmadığından …. aleyhine karar verilmesi halinde ancak huzurdaki dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiği haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin sunmuş olduğu 23/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava hakkının zaman aşımına uğradığını zaman aşımı itirazında bulunmakta olduklarını, söz konusu olayın 02/06/2012 tarihinde meydana geldiğini tazminat hakkı nın 2 yıl lık zamaaşımına tabi olduğunu olayın üzerinden 8 yıldan fazla bir süre geçtiğini, müvekkili … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile davacıya çarptığı belirtmiş ise de olayın anlatıldığı gibi olmadığı müvekkilinin araç ile seyir halindeyken davacı orta refujden yola inerek aracın kenarına çarptığını, bu çarpma sonucunda yolun diğer tarafına savrulduğunu … idaresindeki aracın davacıya çarpmış ve yaralanmasına sebep olduğunu müvekkilinin önden çarpmış olsa idi otobüsün önüne düşeceğini, davacının kontrolsüz bir şekilde yola atladığını olayın gerçekleştiği yerin yakının da yaya geçidi ve trafik ışıkları olmasına rağmen birinci derece acil ulaşım yolu olan caddeden geçiş kurallarına uymayarak yaya geçidini ve trafik ışıkları kurallarına da uymayarak yolun karşısına geçmeye çalıştığını davacıya çarpan diğer araç sürücüsü … ‘un ceza mahkemesindeki beyanında davacının orta refujde ayağını diğer yola atmış olduğu ve bunun sonucunda kara olduğunu beyan etmiştir, müvekkilinin karanın oluşumunda tamamen kusursuz olduğunu, söz konusu kazada asıl kusurlunun davacı olduğunu, kazanın oluş şekli düşünüldüğünde davacı tarafın otobüse sendeleyip çarptıktan sonra yolun diğer tarafına geçerek …’a sevk ve idaresinde olan aracın davacıya çarptığını, bu sebeple …’un davaya taraf olarak eklenmesini ve …’a davanın ihbar edilmesini, zaman aşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmekte olup, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kazada yaralanma nedeni ile geçici kalıcı maluliyet zararı, tedavi gideri ve bakıcı masrafı ile yol gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu kaza ile ilgili … 74. Asliye Ceza Mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile ceza yargılaması yapıldığı, dosya kapsamında Adli Tıp Trafik İhtisas Kurulundan kazanın meydana gelmesinde dosyamız davacısının asli, dosyamız davalısı sürücünün tali kusurlu olduğuna dair rapor aldırıldığı, yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında verilen 8 ay hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği görülmüştür
Mahkememizce davacının dava konusu kazada yaralanmasından ötürü ne kadar malul olduğunun hesap edilmesi bakımından dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş, Adli Tıp Kurumunca 06/07/2020 tarihinde, E cetveline göre %44.0 (yüzdekırkdörtnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği mütalaa etmiştir.
Davacı vekili 24/01/2021 tarihli dilekçesi ile dosyanın bilirkişiye tevdii konusunda karar verilmesini talep etmiş, Mahkememizce 21/01/2021 tarihli ara karar uyarınca dosyanın bilirkişilere tevdine karar verilmiş olup, dosya bilirkişiler … ve …’e verilerek; 18/02/2020 duruşma ara kararı gereğince kaza nedeni ile geçici ve kalıcı maluliyetine ilişkin rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişi heyeti tarafından 30/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;”HMK’nın 280. Maddesi hükmünün gözetilmesi ve HMK’nın 259. maddesi uyarınca her türlü hukuki takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla; yukarıda arz ve izah edilen hususlar ile ilgili Kanun maddeleri ve dava dosyasına ibraz edilmiş olan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde, dava konusu somut olayda, … Sigorta AŞ tarafından 10.11.2011-10.11.2012 vadeli … sayılı poliçe ile sigortalanan … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olarak 02.06.2012 tarihinde karıştığı trafik kazası neticesinde yaya konumunda bulunan davacı …’ün malul kaldığı, davacı vekili tarafından tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuruda; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi gereğince maddi zararın belirlenmesi ile tespit edilecek alacak miktarına göre sonradan arttırılmak kaydıyla şimdilik, 1.000 TL yol gideri, 1.000 TL bakıcı gideri, 3.000 TL geçici işgöremezlik tazminatı, beden gücü kaybı, maluliyet nedeniyle 5.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 10.000 TL belirsiz alacak niteliğindeki maddi tazminat alacağının tespiti ve alacağın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan (Davalı … şirketi poliçe teminat limiti ile siınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği, işbu Bilirkişi Heyet Raporunun “Kusur Durumu Yönünden İnceleme ve Değerlendirme” bölümünde Davalı sürücüsü …’in, 50% oranında kusurlu olduğunun, davacı yaya …’ün 50% oranında kusurlu olduğunun, dava dışı sürücü …’un kusursuz olduğunun tespit edildiği, … Sigorta AŞ tarafından 11.03.2015 tarihinde 15.878,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödendiği, işbu Bilirkişi Heyet Raporunun “Tazminat Yönünden İnceleme ve Değerlendirme” bölümünde … 5. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 17.07.2020 tarihli Adli Tıp Mütalaasına göre, davacının 12 aylık geçici iş göremezlik süresi sonundan itibaren %44 oranında sürekli iş göremez olduğu dikkate alınarak, ödeme tarihi (11.03.2015) itibariyle %50 sigortalı kusur oranı ve güncel asgari ücretler üzerinden TRH 2010 Kadın Yaşam Tablosu ve %0 teknik faiz oranı ile progresif rant yöntemi kullanılarak, 63.981,74 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmış olup, davalı Şirket tarafından yapılan 15.878,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödemesi düşüldüğünde bakiye tazminatın 48.103,74 TL olduğu, işbu nedenle güncel veriler üzerinden hesaplama yapıldığı, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 17.07.2020 tarihli Adli Tıp Mütalaasına göre, davacının kaza tarihinden itibaren 12 aylık süre boyunca geçici iş göremez kaldığı ve %44 oranında sürekli iş göremez olduğu dikkate alınarak, rapor tarihi (28.05.2021) itibariyle %50 sigortalı kusur oranı ve güncel asgari ücretler üzerinden TRH 2010 Kadın Yaşam Tablosu ve %0 teknik faiz oranı ile progresif rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplama sonucu, 4.503,66 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 169.667,31 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda 174.170,97 TL maddi tazminat hesaplanmış olup, bu tutarlardan geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatının toplamı ile sürekli iş göremezlik tazminatı sırasıyla kaza tarihinde geçerli olan kişi başı tedavi gideri teminatı ile sakatlık ve ölüm teminatı limitleri (225.000,00 TL) dâhilinde olduğu, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığının … tarihli Adli Tıp Mütalaası doğrultusunda davacı …’ün geçici bakıcı gereksiniminin tespit edilmemesi sebebiyle işbu tazminat hesabının yapılamadığı, … Sigorta AŞ tarafından 11.03.2015 tarihinde yapılan 15.878,00 TL tazminat ödemesinin rapor tarihindeki değeri 24.759,25 TL olup, işbu tutar hesaplanan tazminat tutarlarından düşüldüğünde ödenebilir bakiye tazminat tutarlarının, 4.503,66 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 144.908,06 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 149.411,72 TL olduğu, davacı vekilinin 1.000 TL yol gideri talebi ve hesaplanan tazminata kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi istemine ilişkin hususların değerlendirilmesi hukuki nitelikte olduğundan Mahkemenin takdirine bırakılmasını” rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın trafik kazasında yaralanmadan ötürü uğranılan geçici ve daimi maluliyetten kaynaklanan maddi ve manevi zararın kazaya kusuru ile sebebiyet verdiği iddia olunan araç sürücüsü, maliki ve sigortacısından tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 02/06/2012 tarihinde davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki, davalı …’e ait, diğer davalıya sigortalı … plakalı aracın davacı yayaya çarpması, davacının diğer şeride savrulması ve dava dışı başka bir aracın sol yan ön kesimine çarpması şeklinde meydana geldiği, … plakalı aracın kaza tarihini kapsar ve kazada oluşan zararı teminat altına alır şekilde davalı … şirketinden ZMMS poliçesinin bulunduğu, davalı tarafça davacıya 11/03/2015 tarihinde 15.878,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları bakımından yaptırılan incelemede, davacı yayanın % 50 davalı sürücü …’in % 50 oranında kusurlu olduğunun tespit ve rapor edildiği, tespitin olayın meydana geliş şekli, ceza dava dosyası ve dosyamız kapsamı uyumlu olduğu, davacının kazada yaralanmasından ötürü vücudunda oluşan daimi maluliyetin % 44 oranında olduğunun, iyileşmesinin-geçici iş göremezlik süresinin ise 12 aya kadar uzayacağının Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulunca mütalaa olunduğu, davacının geçici iş göremezlik süresi ve kalıcı iş göremezlik oranı ve ayrıca davalı … tarafından davacıya yapılan ödemenin güncel değeri dikkate alınarak, yasal asgari ücret uygulaması, davacının bakiye ömrü ile aktif ve pasif dönemlerine göre TRH 2010 Yaşam Tablosu uyarınca davacının maluliyetinden kaynaklanan maddi zararının 149.411,72 TL, geçici iş göremezlik süresince uğradığı maddi zararın ise 4.503,66 TL olduğunun tespit ve rapor edildiği görülmüş, mahkememizce bilirkişi raporunun tarafsız, denetime açık, dosya kapsamı ve bilimsel veriler ile uyumlu olduğu, davacı tarafça yol ve bakıcı gideri taleplerine yönelik delil niteliğinde belge sunulmadığından bu taleplerini ispatlayamadığından kabul edilemeyeceği kanaatine varılmakla, davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 149.411,72 TL nın 11/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini amaç edinen manevi tazminat belirlenirken, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumlar gibi her olaya ilişkin özel haller dikkate alınarak, miktarının amacına göre belirleneceği, husumet konusunun manevi etkilerini bertaraf etmek adına hükmedilebileceği, takdir hakkı kullanılırken objektif ölçüler göz önünde bulundurularak uğranılan manevi zararın tespiti ile manevi tazminat miktarının takdir edilmesi gerektiği, ayrıca, verilecek manevi tazminatın, zarar görenlerin zenginleşmesine ve zarar sorumlularının da fakirleşmesine yol açmaması gerektiği, manevi tazminatın ceza niteliğinde olmadığı değerlendirilmekle, dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, davacı ve davalıların ekonomik durumları, dava konusu kazada yaralanması ve % 44 oranında malul kalmasının manevi etkileri, ayrıca iyileşmesi bakımından geçen 1 yıllık sürede yaşadığı acı ve ızdırap göz önünde bulundurulduğunda davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 30.000 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve araç malikinden tahsili ile davacıya verilmesine; davacının maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, 149.411,72 TL nın 11/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, 30.000 TL nın 02/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 12.255,61 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 375,71 TL peşin ve 483,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 858,71 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.396,90 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, (Davalı … şirketinin bu meblağın 9.347,60 TL den sorumlu olması kaydıyla)
4-Davacı tarafından yatırılan 858,71 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 372,15 TL posta masrafı, 1.700 TL bilirkişi gideri ve 550,00 TL ATK masrafı olmak üzere toplam 2.622,15 TL yargılama giderinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.872,21 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (Davalı … şirketinin bu meblağın 1.558,32 TL den sorumlu olması kaydıyla)
6-Davalılarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, MADDİ TAZMİNAT DAVASININ kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.144,11 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, MADDİ TAZMİNAT DAVASININ reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.000 TL nispi vekalet ücretinin davalılara verilmesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.500 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.500 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’e verilmesine,
10-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi.12/10/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”