Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/572 E. 2020/197 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/572 Esas
KARAR NO : 2020/197

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesi özetle; davalının şirketinden yaptığı mal alımları sebebiyle tarafına borçlandığını, davalı ile yapılan satış işlemleri sonrasında 28.400,00 TL bedelli fatura ve irsaliye düzenlendiğini ancak davalının borcunu ödememesi üzerine … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile takibe geçildiği ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren avans faizi ve avans faizinin KDV’si ile davalıdan tahsilini, alacağın %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalı tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesi özetle; davacı tarafından yetkiyi bildirir herhangi bir sözleşme bulunmadığını ve davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacıya borcunun bulunmadığını, faturada kendisinin imzasının bulunmadığını, açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirket ile 2016 yılında çalıştığını, çalıştığı dönemde ise yapılan tüm alışverişlerin peşin olarak yapıldığını, 2017 yılında ise davacı ile arasında herhangi bir alışverişin mevcut olmadığını bildirmekle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davaya konu 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacı/alacaklının 28.400,00 TL asıl alacağın davalı/borçludan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı/borçlunun 10/06/2019 tarihli dilekçesi ile yetkiye, icra takibine ve borca itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Dava; Davacının toplam 28.400,00 TL’lik alacağının tahsili için yaptığı icra takibine davalının itirazı üzerine açılmış olan itirazın iptali davasıdır.
1.1.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının konusu; takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu bir alacaktır. Doktrinde ve yargısal içtihatlarda belirtildiği üzere; itirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen ve eda hükmünü içeren bir alacak davası niteliğindedir. Somut olayda; arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin mahkememiz dosyasına sunulmadığının anlaşılması üzerine mahkememizce düzenlenen tensip tutanağının 12 numaralı bendi ile davacı vekiline arabuluculuk son tutanağının ıslak imzalı aslının veya arabulucu tarafından aslı gibidir onaylı suretinin sunulması için 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesi uyarınca 1 haftalık kesin süre verilmiş, verilen süre içerisinde sunulmaması halinde davanın usulden reddedileceği ihtar edilmiştir. Yapılan ihtara rağmen arabuluculuk son tutanağının aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneği verilen sürede mahkememiz dosyasına sunulmamıştır. Her ne kadar davacı vekili 02.03.2020 tarihli duruşma oturumunda arabuluculuk son tutanağını sunabileceğini beyan etmişse de 6325 sayılı Kanun uyarınca davacı taraf ihtaratlı olarak verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağını sunmak zorundadır. Bu hususta yeniden süre verilemeyeceği gibi usulüne uygun olarak verilen kesin süreye uyulmamasının kanuni sonucu davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmasıdır. Tüm bu nedenlerle 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın itirazın iptali davası olduğu, itirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir alacak davası niteliğinde olduğu ve davacının talebinin belli bir paranın ödenmesi edası içerdiğinden zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından “aslı gibidir” onayı yapılmış suretini sunmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alinması gereken 54,40 TL ret harcından peşin alınan 343,01 TL harcın mahsubu ile arta kalan 288,61 harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸