Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/57 E. 2020/333 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/57 Esas
KARAR NO : 2020/333

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 05/02/2019
KARAR TARİHİ : 16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 05/02/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında … tarih ve … sayılı belge ile davalı tarafa %20 pay devri yapıldığını, % 20 hisseye sahip olan davalı taraf, Latin Amerika ve Güney Amerika ülkelerinden Türkiye’ye müşteri getirdiğini, o ülkelerin yerel acentalarla iletişim sağlayarak müvekkil şirket üzerinden Türkeye’de konaklamalarını sağladığını, Turizm sektöründe bu iş … olarak adlandırıldığını, müvekkili şirket bir süredir davalının çalıştığı alanda müşteri kaybı yaşadığını, davalı tarafın hiçbir sebep olmaksızın müvekkili şirkete hisselerini devrettiğini, şirketten ayrılmak istediğini beyan ettiğini, davalının çalıştığı müşterilerden gelen taleplerin azaldığının, hala ortaklıkları devam ettiği davalının müvekkili şirketin tüm müşterilerine müvekkili şirket ile müşteriler arasındaki ilişkiyi etkileyen aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile haksız rekabet sağladığını, davalının ortaklık sözleşmesine ve rekabet yasağına aykırı davrandığını, müvekkili şirketin mail adreslerini kullanarak müvekkili şirketin müşterileri ile iletişim kurduğunu, davalı tarafın haksız rekabet hükümlerine aykırı hareket ederek müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini, müvekkilinin bu sebeple iflas etme noktasına geldiğini, müvekkili şirketin davalı tarafından kötü niyetle hareket edilmeden önceki iş hacmi ile davalı tarafından yanıltıcı ve aldatıcı mailler gönderildikten sonraki iş hacmi arasında düşüş olduğunu, davalı tüm müşterileri yanıltarak çalışılan şirketin … olduğunu, yalnızca adres ve unvan değişikliği yapıldığı izlenimi yaratmak istediğini, bu şekilde davalı yan yeni kurduğu şirkete müvekkil şirketin müşterilerinin tamamını entegre etmek ve hala ortak olduğu…’u zarara uğratma kastı ile hareket ettiğini, davalının muvazaalı olarak … LTD.ŞTİ’yi kurdurduğunu, davalının haksız rekabete sebebiyet verdiğini ve rekabet yasağına aykırı davrandığını, bu nedenle davalının söz konusu mail adreslerine erişimin engellenmesini, davalıya müvekkili şirketi zor durumda bırakacak kötü niyetli davranışlarını durdurması ve müvekkili şirketin müşterilerine ulaşarak yanlış bilgilendirmeyi düzeltmesi, turizm faaliyeti gösteren bu şirketin … belgesi bulunmadığını ve yasadışı faaliyet gösterdiğinin tespiti ile … Tic. Ltd. Şti. adlı ve … ünvanlı Şirketin faaliyetinin durdurulmasını, davalının banka hesaplarının tespiti ile dondurulmasını ve haksız rekabetin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, neticeten haksız rekabetin tespiti ile haksız rekabetin önlenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 01/04/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’in Meksika vatandaşı olduğunu, Meksika’da eğitim alıp turizm alanında çeşitli şirketlerde çalıştığını, başta kendi ülkesi olan Meksika olmak üzere Kolombiya, Peru, Arjantin gibi Latin Amerika ülkelerinde çok sayıda müşteri, ticari bağlantısı, müşteri grubu ve dostu olduğunu, müvekkilin davacı şirkette çalışmaya başladığı anda Latin Amerika bağlantılarını ve müşterilerini davacı şirketle bizzat paylaştığını, davacı şirket ve yöneticilerinin, müvekkil ile tanışmazdan evvvel Latin Amerika ülkelerine dair hiçbir bağlantılarının olmadığını, davacı şirket Latin Amerika ülkelerindeki tüm müşterilerini müvekkilin kendisinin temin ettiğini, müvekkilin davalı şirkette gerek SGK’lı gerek ortak gerekse de Bağkurlu ortak olarak bulunduğu esnada Latin Amerika’da bulunan tüm müşteri ve ticari bağlantılarla bizzat kendisinin ilgilendiğini, müvekkile yöneltilen davacı şirketi zarara uğrattığına dair iddiaların asılsız olduğunu, davacı şirketin zarar görmesi ve iflasa sürüklenmesinin sebebinin şirketin kötü yönetiminden ve diğer ortaklarından kaynaklandığını, müvekkilin davacı şirkette çalıştığı sürede Latin Amerika ülkeleriyle iş yaptığını, davacı şirketten hiç kimsenin bir defa bile olsun Meksikaya gitmediğini, müvekkilin bu çabalarına rağmen davacı şirket ortaklarının şirketin kar paylarını ve şirket varlıklarını kendi şahsi malvarlıklarına aktardıklarını, müvekkilin bu hususta … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyası ile suç duyurusunda bulunduğunu, ortaklık sözleşmesini ve rekabet yasağı kuralını ihlal eden tarafın davacı taraf olduğunu, davacı şirket ortaklarından …ortaklık sözleşmesinde belirtilmiş olmasına rağmen diğer ortakların haberi olmadan İtalya ve Roma’da Traveluno isimli turizm ve seyahat sektöründe faaliyet gösteren şirkete 11/04/2017 tarihinde ortak olduğunu ve müvekkilin bu durumdan fiili olarak 25/01/2019 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkilin çalışma izni 25/01/2019 tarihinde müvekkile haber dahi verilmeden davacı şirket tarafından iptal edildiğini, davacının amacının rekabeti önlemek değil, müvekkilin Türkiye’de çalışmasını ve barınmasını engellemek olduğunu, davacı şirket ortaklarının müvekkilin Türkiye’de bulunduğu müddet boyunca kendi şirketlerinden ayrılıp başka yerde yada kendi şirketini kurup çalışmasını engellemek adına baskı ve zorlama ile 100.000 USD bedelli senet aldıklarını, davacı şirket aleyhine … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyası ile şikayette bulunulduğunu bildirerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı taraf hissesinin %20 sini davalı tarafa devrettiğini, davalı tarafın Latin Amerika ve Güney Amerika ülkelerinden Türkiye’ye müşteri getirdiğini, davalı tarafın çalıştığı alanda müşteri kaybı yaşandığını, davalı tarafın dürüstlük kuralına aykırı davranarak haksız rekabet sağladığını, ihbar olunan … Ltd. Şti. Muvazalı olarak bir başkasına kurdurduğunu, şirketin müşterilerine mail atmak suretiyle varolan müşterileri … Şti.’ne yönlendirdiğini, zarara uğradığını, haksız rekabet ve fiilin tespitini ve ilanını, …Şti. İsimli şirketin faaliyetinin durdurulmasını talep etmiş, davalı taraf iddiaların doğru olmadığının tüm müşteri ve ticari bağlantılarının kendisinin ülkesinden temin ettiğini, davacı tarafın müşterisi olmadığını, dava dışı … Ltd. Şti. İle arasında bir bağ olmadığını, haksız rekabet oluşmadığını, davacının zarar etmediğini, davacı şirketin ortaklarından …’in … isimli şirkete ortak olarak haksız rekabet oluşturduğunu, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davacı vekili 16/07/2020 havale tarihli beyan dilekçesinde, davalı ile sulh olunduğunu, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını ve davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Davalı vekili 14/07/2020 tarihli beyan dilekçesinde, davacı ile sulh olunduğunu, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını ve davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
HMK’nun 315. maddesi uyarınca sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Somut olayda, taraflar sulh olduklarını bildirerek davanın konusuz kaldığını beyan etmiş, sulhe göre karar verilmesini talep etmemişlerdir. Taraf vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinde sulh olmaya yetkili oldukları görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; tarafların karşılıklı sulh olduklarını bildirdikleri, tarafların sulh sebebiyle yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı, bu nedenle sulhe göre karar verilmesini istedikleri anlaşıldığından konusuz kalan davada bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraflar sulh olduklarını bildirdiğinden konusuz kalan davada HMK m.315 uyarınca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu bakiye 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Talep edilmediğinden taraflar lehine ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair tarafların yokluğunda, tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/07/2020

Katip …
¸¸

Hakim … ¸¸