Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/569 E. 2021/321 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/569 Esas
KARAR NO : 2021/321

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin … markası ile 18/04/2019 tarihinde üretim ve satın alma sözleşmesi imzaladığını, sözleşme uyarınca müvekkili ve anlaşmalı 10 firma tarafından … markasına ve diğer 600 firmaya etiket ürünü tedarik hakkının bulunduğunu, dava dışı … markasının sözleşme kapsamındaki tedarikçilerden … şeklinde tabir edilen dokuma etiket talep ettiğini, müvekkili şirket elindeki üretim araçlarının yetersiz kalması durumunda gerekli etiketi başka firmada yaptırdığını, dava dışı etiketinde bu şekilde tedarik edileceğini ancak davalı şirket ortağının müvekkili şirketin bilgisi olmadan dokuma etiketi faturasız ve piyasanın yarı fiyatına dava dışı …-…’dan satın aldığını, dava dışı …’ın davaya konu dokuma etiketleri müvekkili şirkete fatura etmesi sonucunda müvekkilinin davalının sözleşmeye uygun hareket etmediğinden haberinin olduğunu, davalının müvekkilini hem vergi müdürlüğü karşısında hem de … firması karşısında zor durumda bıraktığını bildirmekle davalı şirket ortağının ortaklıktan çıkartılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacının iddialarının hukuki bir dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin ortağı bulunduğu davacı şirketin taşeron olarak nitelendirilen …-…’dan … etiketleri belirli bir bedel karşılığında yaptırdığını, dava dışı …’in ise yapılan işlem karşılığında fatura düzenlediğini, fatura bedelinin ise davacı şirket tarafından …’ın hesabına havale edildiğini, işlemin faturalı olarak davacının bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, davacının iddialarının aksine müvekkilinin şahsi olarak hareket etmediğini, davacının iddialarının aksine sözleşmeye aykırılığın söz konusu olmadığını, yapılan işlemlerde usulüne uygun fatura kesilerek yapıldığını ancak …’e yapılan satış sonrası ödemeyi alan şirketin diğer ortağı dava dışı …’un ödeme aldığı halde fatura tanzim etmediğini, faturayı tanzim etmemesi sonucu kendisinin usulsüzlük yaptığını bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 29/06/2020 tarihli celsesinin 8 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişi …’na tevdine karar verilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 07/09/2020 tarihli raporunda; davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapıldığını, davacının ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğunu, davacının şirket menfaatlerine aykırı olarak şirket yetkilisinden habersiz yaptığı iddia edilen şirketin tedarikçilerinden yapılan alımın şirket ticari defterlerine kayıt edildiğini, bu alıma ilişkin ödemenin şirket banka hesabından yapıldığını, bu ürünün faturasız satımından yapılan tahsilatında davacı şirket yetkilisi hesabına geldiği hususlarının tespit edildiğini ilişkin görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı taraf, davalının şirketin %25 oranında pay sahibi ortağı olduğunu, şirketin bilgisi dışında işlem yaparak TTK m.613/2 de belirtilen şirkete bağlılık ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, şirketi zarara uğratmaya çalıştığını iddia ederek davalının şirket ortaklığından çıkarılmasını talep etmiştir. Davalı taraf, iddiaların doğru olmadığını, işlemlerin şirketin bilgisi dahilinde yapıldığını, ödemenin şirketçe yapıldığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davacı taraf, 18.04.2019 tarihli “Üretim ve Satın Alma Sözleşmesi” hükümlerine göre davacı şirketin … ve … de aralarında bulunduğu diğer 600 firmaya etiket üretip tedarik etmeyi üstlendiğini, şirket ortağı davalı …’ın sirketin rızası olmadan “…- …” isimli şahıs firmasından aldığı etiketleri kendi adına … sattığını, davalının şirket çıkarına aykırı hareket ederek şirkete zarar veren eylemlerde bulunduğunu beyan etmiştir. Uyuşmazlık, davalının TTK m.613/2’de belirtilen şirkete bağlılık ve sadakat yükümlülüğünü ihlal edip etmediği, şirkete zarar verip vermediği, şirket menfaatlerine aykırı davranıp davranmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında bulunan delillerden ve davacı şirketin ticari defter kayıtlarından … tarafından tanzim edilen faturanın şirket kayıtlarına işlendiği, fatura bedelinin davacı tarafından şirket hesabından …a ödendiği, … satılan etiketlerin karşılığında davacı şirketin yetkilisi …’a ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı tanığı … beyanında özetle; dava konusu olay hakkında bilgisi bulunduğunu, davalı …’ın iş yerine geldiğini, sözlü olarak etiket siparişi verdiğini, ona istinaden üretim yapıldığını, üretim yapıldıktan sonra da fatura ile birlikte teslim edildiğini, davalı …’ın iş yaparken kendi adına veya şirket adına sipariş verdiğini belirtmediğini, siparişin şirket adına olduğunu düşündüğünü, bu yüzden faturayı da şirkete kesip gönderdiğini, davacı şirketi … ürün aldı diye bilgilendirmediğini ifade etmiştir. Davalı tanığı … beyanında özetle; … muhasebe müdürü olduğunu, davacı ile …’in ticari münasebeti olduğunu, … olarak davacıya bazen etiket yaptırdıklarını, …’un üretici firmalarından biri olduklarını, davacının fatura olmadan ürün gönderdiğini, planlamadan davacıya ödeme yapmasını istediklerini, kime ödenmesi gerektiğini sorduğunda fatura olmadığı için şirket yetkilisi …’un hesabına ödeme yapılmasının istendiğini, şirketin ticari hesabından ödemeyi yaptığını, ürün satın alma konusunda davalı … ile anlaşma yapıldığını, dava sırasında davacı şirket yetkilisi …’un mail ile fatura gönderdiğini, ne faturası olduğunu sorduğunda daha önce ona göndermiş olduğu ödemeye istinaden fatura kesildiğini söylediğini, yeniden ödeme yükümlülüğü doğar diye faturayı kabul etmediğini, davacı şirketin … tarafından üretilen ürünlerin etiketini bastığını, iki şirketin iştigal konusunun farklı olduğunu, rakip olmadıklarını ifade etmiştir.
Davacı tarafından davalının eylemleri nedeniyle … firması karşısında zor duruma düşüldüğü, zarara uğratıldığı iddia edildiği ancak bu hususlarda somut bir delil sunulmadığı anlaşıldığından bu şekilde ileri sürülen iddiaların ve uyuşmazlığın aydınlatılması için mahkememizce davacı vekiline davalının eylemleri nedeniyle … firması veya başka bir tedarikçisi karşısında zor duruma düşürüldüğüne dair yazılı somut delillerini varsa sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, ancak verilen süre içerisinde herhangi bir delil ibraz edilememiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafından şirket menfaatlerine aykırı olarak habersiz yapıldığı iddia edilen alımın şirket ticari defterlerine kayıt edildiği, bu alıma ilişkin ödemenin şirket banka hesabından yapıldığı, bu ürünün faturasız satımından yapılan tahsilatın davacı şirket yetkilisinin hesabına geldiği, davalının kendisine özel bir menfaat sağlayan ya da şirkete zarar veren bir işlemi veya eylemi bulunmadığı, tanık beyanlarının bu olguyu doğruladığı anlaşılmakla mevcut delil durumu itibariyle davalının şirkete bağlılık ve sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği, şirkete zarar vermediği, şirket menfaatlerine aykırı davranmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 44,40 TL’den mahsubu ile eksik olan 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili yararına AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafında belgelendirilen yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayacak olan avansın ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸