Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/562 E. 2019/1274 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/562 Esas
KARAR NO : 2019/1274

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile 08/08/2008 tarihinde … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketinden sigortalı … plaka sayılı aracın kaza geçirmesi nedeni ile araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, araçta sürücü …’nın tam kusurlu olduğunu, ancak müvekkilinin bir kusurunun olmadığını beyan ile müvekkilinin tedavi giderleri ve efor kaybı nedeniyle uğradığı zarardan şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/04/2016 tarihli dilekçesi ile dava değerini 1.000 TL den 82.509,24 TL ye çıkarmak sureti ile ıslah etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilince davacıya 20/10/2010 tarihinde 21.886,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca yine aynı tarihte davacıya 6.760 TL başkaca bir ödeme yapıldığını, bu nedenle müvekilinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacının aradan geçen bunca zamana karşı ibranamenin iptalini talep etmesinin haklı olmadığını, talebin zaman aşımına uğradığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zararın ve tedavi giderlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde bulunan trafik kaza tespit tutanağı ve … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma nolu evrakının incelenmesinde, 08/08/2008 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde davacının yaralandığı görülmüştür.
Dosya içerisinde bulunan hasar dosyası örneği ve sigorta poliçesi örneğinden, davacının içinde bulunduğu ve kaza yapan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar davalı şirketten ZMMS poliçesinin bulunduğu görülmüştür.
Dosya içerisindeki hasar dosyası ekindeki mutabakatname ve ibraname örneğinden ile makbuz örneğinden dosyamız davacısına davalı sigorta şirketi tarafından, 15/10/2010 tarihinde 21.886 TL ve 6.760 TL ödeme yapılmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kuruluna sevk edilmiş, adli tıp kurumu başkanlığınca davacının, dava konusu kaza nedeniyle % 33 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğunu 23/10/2015 tarihinde rapor etmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda, aynı zamanda kusur incelemesi de yaptırılmış, yapılan inceleme sonucunda düzenlenen rapora göre kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketinden sigortalı olan … plakalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde, % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Dosyamız toplanan tüm deliller ve adli tıp kurumu raporu ışında ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmak üzere Kusur ve Sigorta Uzmanı Bilirkişi … ile Aktüer Bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; davacının dava konusu kaza nedeniyle uğradığı nihai ve gerçek maddi zararın 82.509,24 TL olduğunu, davalıdan şirketinin ödeme tarihi olan 20/10/2010 tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini 04/03/2016 tarihinde rapor etmişlerdir.
Mahkememizden verilen 2014/1175E., 2016/618 Karar sayılı, 28/06/2016 tarihli kararında:”…Davacının davasının kabulüne, 82.509,24 TL nin 20/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 28/06/2016 tarih ve 2014/1175 Esas 2016/618 sayılı kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17/06/2019 tarih ve 2016/15651 Esas 2019/7625 Karar sayılı ilamı ile “.. Davacıya davalı tarafından 20/10/2010 tarihinde ödeme yapıldığının davalı yanca savunulduğu; davacı tarafın bu savunmadaki ödeme ve tarihine karşı çıkmadığı, davalının anılan tarihte ödeme yaptığının dosyadaki belgelerle sabit olduğu gibi mahkemenin de kabulünde olduğu, bu durumda mahkemece; KTK’nun 111. maddesi gereği, davacı tarafça imzalı 26.05.2008 tarihli ibranamenin iptali şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerekir iken değerlendirilmediği ve ayrıca hatır taşımasına ilişkin bir değerlendirme yapılması gerekir iken dikkate alınmadığı” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Dava dosyası mahkememizin 2019/562 Esas sırasına kaydedilerek, yargılamaya devam olunmuş ve mahkememizce yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın trafik kazasında yaralanma nedeniyle oluşan maluliyetten kaynaklanan zararın, zarara sebebiyet veren aracın sigortacısından tazmini istemine ilişkin olduğu, kazanın 08/08/2008 tarihinde, davacının dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu konumunda bulunduğu sırada meydana geldiği, anılan dava sürücüsünün kazada % 100 oranında kusurlu olduğu ve kaza neticesinde davacının vücudunda % 33 oranında maluliyet oluştuğu, davacının kaza nedeniyle davalıya başvurusunun olduğu ve taraflar arasında 15/10/2010 tarihli 21.886,00 TL tutarına ilişkin muvafakatname-makbuz-ibraname belgesinin hazırlandığı, davacının kabulünde olup imzasını taşır olduğu ve bu kapsamda davalının davacının banka hesabına 20/10/2010 tarihinde bu meblağın ödendiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğu, davanın ise 17/09/2014 tarihinde açıldığı görülmekle; Karayolları Trafik Kanunu’nun ibra ve feragate ilişkin düzenlemesinde, 111. maddesinin 1. fıkrasında bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu belirtilmiş 2. fıkrasının ise tazminat miktarına dair olup yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir hükmüne yer verilmiş olduğu, huzurdaki davada anılan madde hükmünde yer alan hakdüşürücü süresinin geçerli olduğu, başkaca zaman aşımı süresine ilişkin hükümlerin işletilemeyeceği anlaşılmış; tarafların 15/10/2010 tarihinde anlaştıkları ve ibraneme düzenleyerek dava konusu kaza ve kaza neticesinde oluşan zarar hususunda davacının tüm alacaklarından feragat ettiği, düzenlenen ibranamede davacının hibir hak ve alacağının kalmadığına dair davalıyı ibra etmiş olduğu, davalının ise 20/10/2010 tarihinde ödeme yaparak üzerinde anlaşılan borçtan kurtulduğu, davanın ise ödemeden 4 yıl kadar sonra açıldığı, bu durumda KTK nda düzenlenen hakdüşürücü süresinin gerçekleşmiş olduğu kanaatine varılmakla davacının hakdüşürücü süre sonrası açılmış olan davasının reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 278,39 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 233,99 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.351,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 53 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.10/12/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”