Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/559 E. 2019/1275 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/559 Esas
KARAR NO : 2019/1275

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/02/2012
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin 03/10/2008 tarihinde, davacılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motorsikletle seyir halinde iken yol kenarında trafik kurallarına aykırı olarak park etmiş olan …’ya ait … plakalı traktöre çarparak her iki müvekkilinin bacakları uyluk kemiğinden kesilerek organ yitimine sebep olacak şekilde yaralandıklarını, davalıya başvuruda bulunduklarını ve davalının bir kısım ödeme yaptığını, ancak yapılan ödemenin müvekkillerinin zararını karşılamadığını beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik her bir davacı için 1.500 TL nin davalıdan başvuru tarihini takiben 8 günlük sürenin bitiminden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili verdiği 20.09.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile: Dava dilekçesinde, müvekkilleri için maluiyet tazminatı olarak her biri için 1.500 TL tazminat istediklerini,ancak zarar miktarının tam olarak bilirkişi raporlarıyla belirlenmişolması nedeniyle davalarını ıslah ederek istedikleri tazminat miktarlarını yükselttiklerini belirterek, müvekkili … için 30.021,00 TL artırarak toplam: 31.521,00TL tazminatın olay tarihinden bu yana işlemiş yasal faiziyle birlikte tahsiline, diğer davacı … için 57.597,00 TL artırarak toplam 59.097 TL tazminatın olay tarihinden bu yana işlemiş yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde açıkladığı üzere; … mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi ile yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkili kurum tarafından davacılara ödeme yapıldığından haksız davanın reddi gerektiğini belirterek, dilekçedeki diğer açıklamalar da nazara alınarak, dilekçede izah ettikleri sebeplerle ve sair hususlar hakkındaki beyan haklarının saklı kalmak kaydıyla, usule yönelik itirazlarının karara bağlanmasına, ödeme nedeni ile haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, ihbar dilekçelerinin ilgilisine tebliğine, temerrüt oluşmadığından faiz talebininreddine karar verilmesini talep etmiş, ek olarak ihbar dilekçesi, Sağlık Kurulu raporları, ibranameler ve ödeme talimatları , Yargıtay kararlarını sunmuştur.
… Hesabının 26/03/2012 tarih, 4241 sayılı cevabında: Dava konusu kazaya ilişkin, … ve …’in maluliyeti nedeniyle 09.06.2008 tarihinde, Kurumları … Hesabı’na başvuruda bulunulduğu, 80001 nolu hasar dosyasının oluşturulduğunu, söz konusu hasar dosyasından, 07.01.2009 tarihinde …’e 40.903,00 TL, …’e 68.479 TL ödendiğini, daha sonra …’in tıbbi cihazla ilgili talebi nedeniyle 19.03.2009 tarihinde, Kurumları … Hesabı’na başvuruda bulunulduğu, 28.05.2009 tarihinde, Kurumları … Hesabı’na başvuruda bulunulmuş olup, 18.09.2009 tarihinde 44.550 TL. ödendiğini, ödemeye ilişkin belgelerin suretlerinin yazı ekinde gönderildiği bildirilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının onaylı sureti dosyamız arasına ibraz edilmiş olup incelenmesinde: Katılanların …, …, sanığın …, suçun Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma, suç tarihinin 26.04.2009 olup yapılan yargılama sonunda verilen 04.02.2009 tarihli karar ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve bu yargılama sırasında adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden aldırılan raporda, traktör sürücüsü …’nın asli kusurlu, davacı …’in ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Mahkemece re’sen seçilen bu işlerden anlar trafikçi bilirkişi vermiş olduğu 03.05.2012 tarihli gerekçeli raporunda: 26.04.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda … plakalı traktör sürücüsü …’nın olayın meydana gelmesinde 6/8 (Sekizde altı) % 75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, … plakalı Motosiklet sürücüsü …’in 2/8 (Sekizde iki) % 25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davacı …’in motosikletin terkine binili yolcu olup, kazanın meydana geliş şekli itibarı ile herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece re’sen seçilen bu işlerden anlar Adli Tıp Uzmanı Dr. … tarafından düzenlenen 07.08.2012 tarihli gerekçeli raporunda: “… oğlu, 1990 doğumlu …’in 26.04.2008 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu maluliyetinin % 46.0 (yüzdekırkaltınoktasıfır) oranında sayılacağı,tedavilerinin devam et tiği dönem de iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında % 100 malul sayılacağı”belirtilmiştir. Aynı bilirkişinin, aynı tarihi taşıyan raporunda ise: “… … oğlu 1974 d.lu …’in 26.04.2008 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle maluliyetinin % 52.0 (Yüzdeelliikinoktasıfır) oranında sayılacağı, tedavilerinin devam ettiği dönemde iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında % 100 malul sayılacağı” şekilnde raporlar düzenlenmiş ve dosyamıza sunulmuştur.
Mahkemece re’sen seçilen bu işlerden anlar hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen 15.08.2012 tarihli gerekçeli raporunda: … yönünden yapılan incelemede: 26.04.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasbında % 46.0 oranında malul kaldığı, davalı Sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın güncellenerek gerçek zarardan mahsup edilmesi gerektiğinin kabulü halinde; bakiye gerçek zararının: 9.299,56 TL olduğu, güncellenmeden gerçek zarardan mahsup edilmesi gerektiğinin kabulü halinde; bakiye gerçek zararının: 31.521,00 TL olduğu, … yönünden yapılan incelemede: 26.04.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında % 52.0 oranında malul kalan davacının davalı sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın güncellenerek geçek zarardan mahsup edilmesi gerektiğinin kabulü halinde: bakiye gerçek zararının: 45.823,98 TL, ödenen tazminatın güncellenmeden gerçek zarardan mahsup edilmesi gerektiğinin kabulü halinde: bakiye gerçek zararının: 59.097,00 TL olduğu, davacılar için hesaplanan gerçek zararın, olay tarihinde … Hesabı poliçe teminat limitinin üzerinde olduğundan, davacıların bakiye gerçek zararlarının tespit edilirken poliçe teminat limiti dikkate alınarak hesaplama yapıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davacıların davasının … Asliye Hukuk Mahkemelerinde açıldığı, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce … Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde … Esas sayısı ile 21/11/2013 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, anılan kararın taraflarca temyiz edildiği, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı 2013/6953 Esas 2014/9342 Karar sayılı ilamı ile 10/06/2014 tarihinde mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ile anılan mahkeme kararını bozduğu ve bu kez 2014/1038 Esas sayılı dosyası üzerinden yeniden yargılama yapılarak, 2014/1127 Karar sayısı ile 09/12/2014 tarihinde yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtildiği, yetkisizlik kararı gereği dava dosyasının … 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği, anılan mahkemenin … Esa sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde de … Karar numarası ile 29/12/2015 tarihinde, davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verildiği ve dava dosyasının mahkememize tevzi edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizden verilen 2016/337 E., 2016/1067 Karar sayılı,20/12/2016 tarihli kararında:”… yaptırılan aktüer bilirkişi incelemesinde, yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra davacı …’in zararının 45.823,98 TL, davacı …’in zararının ise 9.299,56 TL olduğu tespit edilmiş olduğundan, davacıların davasının kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 20/12/2016 tarih ve 2016/337 Esas 2016/1067 sayılı kararı Yargıta17. Hukuk Dairesi’nin 19/06/2019 tarih ve 2018/5829 Esas 2019/7804 Karar sayılı ilamında: “…davalı lehine HMK 331/2 maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince daha önce verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararları nedeniyle vekalet ücretlerine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş olup, bozma ilamı kesinleşmekle, yargılamaya mahkememiz 2019/559 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın trafik kazası nedeniyle oluşan maluliyetten kaynaklanan zararın davalıdan tazmini istemine ilişkin olduğu, davacıların davadan önce davalı kuruma başvurdukları, hasar dosyasının açıldığı ve davalının davacılara ödeme yaptığı, taraflar arasında bu konuda bir ihtilaf olmayıp, ödemenin yapıldığı hususunun dosya kapsamında mevcut dekont örnekleri ile de sabit olduğu, davacıların yapılan ödemenin zararlarını karşılamadığından bahisle huzurdaki davayı açtığı görülmüş, Karayolları Trafik Kanunu’nun ibra ve feragate ilişkin düzenlemesinde, 111. maddesinin 1. fıkrasında bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu belirtilmiş 2. fıkrasının ise tazminat miktarına dair olup yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir hükmüne yer verilmiş olduğu, huzurdaki davada anılan madde hükmünde yer alan hakdüşürücü süresinin geçerli olduğu, başkaca zaman aşımı süresine ilişkin hükümlerin işletilemeyeceği anlaşılmış; davacıların 09/06/2008 tarihinde davalıya başvuruda bulundukları, davacıların ayrı ayrı ibraneme düzenleyerek dava konusu kaza ve kaza neticesinde oluşan zarar hususunda tüm alacaklarından feragat ettikleri, düzenlenen ibranamede davacıların hiçbir hak ve alacağının kalmadığına dair davalıyı ibra etmiş oldukları, davalının 07/01/2009 tarihinde davacılara ödeme yaparak üzerinde anlaşılan borçtan kurtulduğu, davanın ise ibraname ve ödemeden 3 yıldan fazla zaman geçtikten sonra açıldığı, bu durumda KTK nda düzenlenen hakdüşürücü süresinin gerçekleşmiş olduğu kanaatine varılmakla davacıların hakdüşürücü süre sonrası açılmış olan davaların reddine, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 281,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 236,75 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılarca yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 6.851,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5- AÜTT 7/1 maddesi uyarınca davalı vekili lehine tayin ve takdir olunan; … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 09/12/2014 tarihli yetkisizlik kararı gereği 2.725,00 TL ve … 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 29/12/2015 tarihli görevsizlik kararı gereği 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan 168,50 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede Yargıtaya temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/12/2019

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”