Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/552 E. 2020/545 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/552 Esas
KARAR NO : 2020/545

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/01/2014
KARAR TARİHİ : 12/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirketin yurt içi ve yurt dışı kargo taşımacılığı yaptığını, davalı tarafa da bu çeşit hizmetler verdiğini, davalının hizmet bedellerini ödemediği ve alacağın tahsili için 03.05.2013 tarihinde İşbu davaya konu … 23. İcra Müdürlüğü … Esas icra takibine girildiğini, takip konusu borca ve ferilerine İtiraz edildiğini, alacağın tahsilini geciktirmeye matuf haksız ve kötü niyetli olduğunu belirtmekte İtirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesine talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili 04.02.2014 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde; Mahkemenin yetkisiz olduğu, davacının sözleşme konusu edimlerini gereği gibi ifa etmediği, 6.187 USD bedelli malı zayi ederek davalının zarara uğratıldığı, bu mal bedeli kadar davalı alacağının olduğunu ve takas ettiğini, bu hususta … tarih … yevmiye sayılı İhtar ve icra dosyasına itirazlarının bulunduğu, davanın takas sebebiyle reddi gerektiği, davalının kötüniyet tazminatı alarak %20 takip bedelinden az olmayan tazminat ödemesine hükmedilmesi ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
… 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 10.901,49-TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının 25/01/2016 tarihinde 2014/523 Esas ve 2016/60 Karar sayılı kararında; “kısmı itirazın Kısmen iptaline, takibin 10.660,33-TL üzerinden devamına, 10.660,33-TL’ye takip tarihi itibariyle avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden hesap edilen 2.132,06 TL %20 tazminatın davalıdan tahsiline,” dair karar verilmiş, davalı vekilinin 31/08/2016 tarihli dilekçesi ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkememiz dosyasının Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/06/2018 tarihli 2016/13001 Esas 2018/4665 Karar sayılı kararı ile; “Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, dava taşıma ücretinin tahsili istemine ilişkin olup davalı taşımanın davacı tarafından yapıldığını ve davacının malın bir kısmını kaybederek teslim etmediğini, bu nedenle de davacıdan alacaklı olduğunu savunarak takas definde bulunmuştur. Mahkemece usulüne uygun olarak takas define konu taşıma nedeniyle inceleme yapılmış ve davalının alacağı belirlenmiş ise de davacı taşıyıcının kaybolan mal hakkında hiçbir izahat vermemiş olması nedeniyle uygulanması gereken … Sözleşmesi’nin 25. maddesine göre davacı taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağı gözetilerek ödemesi gereken tam tazminatın belirlenmesi suretiyle bu miktarın davacı alacağından mahsubu gerekirken kayıp nedeniyle hiçbir izahatta bulunmayan taşıyıcının sınırlı sorumlu olduğundan bahisle karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki kararı ile dosya bozularak mahkememizin 2019/552 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 25/11/2019 tarihli duruşmasının 1 numaralı ara kararı uyarınca Yargıtay bozma ilamının 2 numaralı bendi kapsamında değerlendirme yapılarak davacının alacaklı olup olmadığının tespitinin yapılması konusunda rapor alınmasına karar verilerek dosyanın taşıma uzmanı … ve mali müşavir …’e tevdine karar verilmiş, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 18/12/2019 tarihli raporunda; taraflar arasında … kapsamında anlaşma bulunmadığı sürece, mahkemenin bozma öncesi verilen kararının dosya kapsamı ve uluslararası havayolu ile kargo taşıma hükümlerine uygun olduğu, taraflar arasında Montreal Konv. M.25 kapsamında bir anlaşma olması varsayımında; 13.727,95 TL navlun alacağı takibinde, 10.901,49 TL kısmına itiraz eden davalının bu miktarı zararına sayıştırma talebinin gözetilerek davanın reddi gerektiğinin de söylenebileceği, tazminat sürecinde beyanların taraflar arasında… kapsamında özel menfaat tayini olarak değerlendirilmediği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Tarafların bilirkişi raporuna itiraz ve beyanları incelenerek mahkememizin 09/03/2020 tarihli duruşmasının 1 numaralı ara kararı uyarınca “dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi ile öncelikle Yargıtay bozma ilamının 2 numaralı bendi doğrultusunda davacı taşıyıcının sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanmaması halinde ödemesi gereken tam tazminat miktarının dosyadaki bilgi ve belgeler doğrultusunda TL karşılığının tespit edilmesi, ayrıca 1975 tarihli 4 sayılı … Protokolü ve Protokolün 25. Maddesinin somut olaya uygulanabilirliği tartışılarak uygulanıp uygulanamayacağı tespit edilerek … sözleşmesi ve … Protokolünün ayrı ayrı değerlendirerek uyuşmazlık konusu hakkında nihai kanat belirtir rapor tanzim edilmesinin istenilmesine” karar verilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 26/08/2020 tarihli ek raporunda; davalı yanın zayi olan emtia sebebi ile tazminat alacağı miktarının 6.187 USD karşılığı 10.901,49 TL hesaplandığını, somut olayda 1999-… Konvansiyonu değil, 4 sayılı … Protokolü ile değişik Varşova Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, önceki raporda hatalı değerlendirmenin taşıma tarihine dair eksik incelemeden kaynaklandığını, davacı tarafından girişilen takip karşısında, davacının zayi zararında tam tazminat sorumlusu olduğu kabul edilerek 10.567,09 TL üzerinden ileri sürdüğü takas mahsup talebinin somut olaya uygun olduğunu, davalının takas edilebilir alacak miktarının 10.901,49 TL belirlendiğini, kök raporda belirlenen sınırlı sorumluluk görüş ve kanaatinin 4 sayılı … Protokolü sınırlı sorumluluk hükümlerine göre oluştuğu, yine aynı protokol hükümlerinde mevcut sınırsız sorumluluk uygulaması gerektiğinin bozma kararı ile belirlendiği gözetilerek bozmaya uyma sonrası artık takas mahsup miktarı tam tazminat talebinin 10.901,49 TL üzerinden belirlenmesi gerektiğini, davalının takas savunması karşısında kısmi itiraz bakımından takip konusu davacı alacağı bakiye kalmadığına dair görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan taşıma ücretinin davalıdan tahsiline istemiyle başlatılan icra takibine yapılan kısmi itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı taraf, davalıya ait taşıma işlerini yerine getirdiğini, taşıma ücretini davalının ödemediğini beyan etmiştir. Davalı taraf, davacının edimini yerine getirmediğini, taşınması için davacıya teslim edilen 6.187,00 USD bedelli malı zayi ederek zarara uğrattığını, zayi olmuş mal bedeli kadar davacıdan alacaklı olduğunu, bu alacağının davacı alacağı ile takas edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/13001 E. 2018/4665 K. Sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamına mahkememizin 25.11.2019 tarihli duruşmasında uyulmasına karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamının 2 numaralı bendinde; davacı taşıyıcının kaybolan mal hakkında hiçbir izahat verememesi nedeniyle uygulanması gereken Montreal Sözleşmesinin 25. Maddesine göre davacı taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağı gözetilerek ödemesi gereken tam tazminat miktarının belirlenmesi suretiyle bu miktarın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda mahkememizce ek rapor alınmış, bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporda; taraflar arasındaki taşıma işinden dolayı davacının takip tarihi itibariyle 13.727,95 TL navlun alacağı bulunduğu, davalının takibin 10.901,49 TL’lik kısmına itiraz ettiği, davacı taşıyıcının emtia zayi edilmesine dayanan zarar kapsamında ödemesi gereken tam tazminatın 6.187,00 USD karşılığı 10.901,49 TL olduğu, takas mahsup sonrasında davacının bakiye alacağının kalmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının navlun alacağının olduğu, davalıya ait kargonun taşıma sırasında zayi olduğu, davacı taşıyıcının kaybolan mal hakkında izahat verememesi nedeniyle sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanamayacağı, davacının zayi olan emtia nedeniyle davalıya ödemekle yükümlü olduğu tam tazminat miktarının 10.901,49 TL olduğu, takas-mahsup defi nedeniyle davacı taşıyıcının navlun alacağından bu miktarın mahsup edilmesi sonucunda davacının bakiye alacağının kalmadığı sonucuna varılmış, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/13001 E. 2018/4665 K. Sayılı bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 182,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 128,15 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 73,50 TL posta, tebligat masrafının davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”