Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/533 E. 2022/191 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/533 Esas
KARAR NO : 2022/191

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 27/08/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin, Türkiye’de soğuk hammadde teknolojisi ile paslanmaz çelik üretiminde öncü bir kuruluş olduğunu, … ilinde kurulu fabrikasında personellerin yemekhaneye götürülüp getirilmesi için yemek saatinde kullanmak üzere davalı şirketten 13/02/2018 tarihli fatura ile bir adet Rebus RB-14 elektrikli araç (14 kişilik … Elektrikli Araç) satın aldığını, söz konusu aracın davalıdan satın alındıktan sonra birden çok sefer arızalandığını, bu arızaların davalı tarafa derhal bildirildiğini ancak aracın üretim hatalarına karşı 2 yıl garantisi olmasına rağmen sadece ilk arızasında diğer tarafça bu arıza bedelsiz giderildiğini, diğer arızalar içinse araç üstünde inceleme dahi yapmaksızın asılsız bir şekilde “araçlarımız üretim hatalarına karşı 2 yıl garantilidir, sizin arızalarınız kırılma, aşırı yük taşıma gibi nedenlerden oluştuğu için garanti kapsamına girmemektedir” diyerek aracın tamir edilmediğini ve her seferinde müvekkilden yüksek tamir ve nakliye bedelleri talep edildiğini, bu süreçte aracın keşif ve tamir için götürüldüğü yerel firmanın aracın mekanik aksamının aracın taşıma kapasitesine uygun olmayabileceği şeklinde görüş bildirmesi üzerine, bu durumun ve araçtaki sorunun tespiti için … 3. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulduğunu, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş dosyasında tespit yaptırıldığını, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından konusunda uzman Makine Yüksek Mühendisi …’ den alınan bilirkişi raporunda 13/02/2018 tarihinde satın alınan… elektrikli aracın, İlk 4 ay içinde 3 kez ve oldukça büyük önem ve değere sahip parçalarının arıza yaparak hasarlanmış oldukları, şasi için kullanılan profilin malzeme türü ve boyut olarak araç kapasitesine uygun olmadığı, yani araçta tasarım ve üretim hatası bulunduğu, araçta meydana gelen arızaların alım-satımda belirlenmesinin mümkün olmayıp kullanım esnasında ortaya çıkabilecek türden olması nedeniyle gizli ayıplı olduğu…” hususlarının ortaya çıktığını ve müvekkilince satılan aracın gizli ayıplı olduğun öğrenildiğini, rapordaki tespitlere istinaden derhal davalı firmaya … 6. Noterliği … tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile ayıp ihbarında bulunulduğunu ve malın ayıplı olması nedeni ile malın iade alınarak müvekkilince ödemiş olduğu bedelin iadesi, ve uğramış olduğu zararların tazmini talep edildiğini, anılan ihtara karşı davalı taraf … 19. Noterliğinin … yevmiye nolu cevabi ihtarları ile asılsız gerekçelerle taleplerini reddettiğini, davalının ihtarında belirttiği hususların gerçek dışı olduğunu ve sorumluluktan kurtarmaya yönelik olduğunu, ayrıca dava konusu aracın satın alındığından itibaren sürekli arıza ve parça hasarı çıkarması ve davalı tarafça aracın tamiratının yapılmaması nedeni ile müvekkili şirketin aracın onarımı için yüklü miktarda tamir bedeli ödediğini ve birçok ilave maliyete katlanmak zorunda kaldığını, aracın gizli ayıplı olması nedeni ile müvekkilinin araçtan gereği gibi yararlanamadığını ve aracın kullanılamamasından dolayı hizmetlerin aksadığını, fabrika içerisindeki servis hizmetinin aksatılmaması için ek servis hizmeti almak zorunda kalındığını, müvekkili firmanın sadece bu servis hizmetleri içinde 37.000,00 TL den fazla ödeme yapmak zorunda kaldığını ve müvekkilini zarara uğrattığını, araç nedeni ile sonradan ortaya çıkabilecek zararlar ile ilgili talep haklarını saklı tuttuğunu beyan ile davalı firmadan satın alınan dava konusu aracın gizli ayıplı olduğunun tespiti ile aracın mevcut hali ile davalıya iadesine, fatura bedeli olan 27.140 USD’ nin fiili ödeme tarihindeki T.C.Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalının temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren devlet bankalarınca USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde ayıplar nedeni ile oluşan değer kaybı nedeni ile bedelin tenziline ve davalıdan tahsiline, müvekkilinin araca yaptığı tamir masrafları ve aracın kullanılmamasından dolayı ek servis ödemeleri nedeni ile uğramış olduğu zararlar için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 159.009,08 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafça, müvekkili firma ile hiç bir bağlantısı olmayan yetkisiz bir başka firma ilc araç üzerinde hatalı işlemler ve değişiklikler yapıldığını, oluşan hatalı sonuçların müvekkili firmaya yükletilerek mağduriyet yaratılmak istendiğini, davacı firmanın kullanıcı hatası ve sonrasında yetkisiz firmaya onarım adı altında aracın tüm teknik yapısı değiştirilerek ağır kusura sebebiyet verildiğini, tüm aksanı değişen bir araç üzerinde garanti kapsamı söz konusu olmayacağı gibi, ayıplı mal olarak aksederek algıyı değiştirmeye çalışmanın da yanlış olduğunu, müvekkili firmanın 1998 yılından günümüze kadar Otobüs, Minibüs, Elektrikli Araç, Elektrikli Golf araçları, hatta faydalı model sahibi olarak Elektrikli Fayton dahil, bir çok aracın üretimini yapmıştır. Türkiye’de birçok kamu kuruluşlarına, özel firmalara adetleri sayılamayacak kadar satış yapmış olduğu gibi, diğer ülkelere de aynı hizmeti verdiğini, sektöründe çok iyi tanınan, öncü ve Türkiye’de tek yerli üretim yapan bir firma olduğunu, bugüne kadar üretilen hiçbir aracı için şikayet alınmadığı gibi, aleyhine açılmış bir davası dahi bulunmadığını, davacı tarafın delil tespiti davasını aracı aldıktan 1 yılı aşkın süre sonra başlattığını, ancak, tacirler arasındaki alım satımlarda ayıptan kaynaklanan her türlü dava TTK.’nun 25/4.maddesi gereğince 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, bu sebeple açılan haksız davanın süresi içinde açılmadığı için, reddi gerektiğini, bahsi geçen aracın ve diğer tüm benzer elektrikli araçların kullanımı, benzinle çalışan diğer araçlara göre olağandan fazla özen gerektiren, belirli dönemlerde bakımı yapılması zorunlu araçlar olduğunu, davacının arıza başvurusu nedeniyle araç üzerinde yapılan onarım sırasında, satın alınan aracın kullanıldığı hat üzerinde birçok kasisin bulunması ve haddinden daha fazla kişinin aynı anda araca binmesinden dolayı makas küpelerinde deformasyon oluştuğunun görüldüğünü, kullanıcı ve kullanım hatası olduğunun tespit edildiğini, müvekkili firma tarafından eğitim verilen araç operatörü Selçuk Yılmaz; istiap haddinden fazla kişinin araca binmemesi ve aracı çok zorlayan kasislerden dikkatli geçilmesi konusunda tekrar tekrar uyarıldığını, tüm kullanım hatalarına rağmen, müşteri memnuniyetini göz önünde bulundurarak, araç bedelsiz, garanti kapsamında onarıldığını, davacı firmayı mağdur etmemek ve iyi ilişkilerini sürdürmek maksadı ile hizmet bedeli almadığını, davacının beyanlarında, müvekkili firmanın aracı tamır etmediğini belirimiş, aynı dilekçede müvekkilden yüksek tamir ve nakliye bedelleri istediğini belirterek çelişkili ifadelerde bulunduğunu Oysaki aracın bakımını yetkisiz bir fırmada yaptırarak müvekkili firmanın talep ettiği onarım bedelinin neredeyse 4 katı oranında bedel ödediklerini, yapmış oldukları bu hatalı işlemler sonucunda aracın hem garanti kapsamı dışında kaldığını, hem de tüm alt yapısının değiştirildiğini, bu sebeple oluşan mağduriyeti tamamen davacının kendisinin yarattığını, kullanım koşullarına uygun hareket edildiği için sorunsuz bir şekilde işleyişleri devam eden çok fazla sayıda muadil araçlarının mevcut olduğunu, davacı şirketçe aracı aynı ihmallerle kullanmaya devam ettikleri için sorunlarda devam ettiğini ve tekrar bir servis hizmeti talep ettiklerini, davacı firmanın satın aldığı … model elektrikli aracın gizli ayıplı olduğu ifadesi son derece hatalı ve yersiz olduğunu, bir malın ayıplı olup olmadığını değerlendirmenin ancak mal orijinal halindeyken gerçekleştirileceğini, ancak somut olayda önce aracın tüm teknik yapısı (motordan diferansiyele kadar) değiştirildiğini, davacı firmanın belirttiği beyanların tamamına ve oluştuğu iddia edilen değer kaybı bedeline itiraz ettiklerini, tespit dosyasında aldırılan bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olmadığını, oluşan hasar ve değer kaybının davacı firmanın kullanım hatası sebebiyle oluştuğunu ve dolayısı ile ayıplı bir maldan söz etmenin mümkün olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuş ve dava konusu miktar üzerinden % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
Dava, davacının davalıdan satın aldığı eletrikli aracın ayıplı olması nedeni ile aracın davalıya iadesi, araç bedelinin davalıdan tahsili, aracın tamiri için yapılan masraf ve kullanılamamasından dolayı oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf tanıklarının dinlenmesine karar verilmekle, davacı tanığı … ” davacı şirkette çalışan ilişkileri müdürü olarak görev yaptığını, dava konusu elektrikli aracı kendisinin teslim aldığını, kendisinin sorumlu olduğunu, idari işler biriminde kullanıldığını, aracı Şubat ayında teslim aldıklarını, Mayıs ayında aracın difarensiyelinde arızasının başladığını, aracın arka tekerleklerinde ses yapma ve gitmekte zorlama yapmaya başladığı için firmayı aradığını ve mail attığını, servis desteği istediklerini, hemen servis desteği sunamayacaklarını bildirdiklerini, davalı firmanın İzmit sanayisinden bir tamirciyi aracı tamir için gönderdiğini, bu kişinin gelip aracı atölyelerinde incelediğini, kendi teknik elemanları ile birlikte davacı şirket atölyesinde aracın kopan kısmına kaynak yapıp aracı o şekilde teslim ettiğini, bunun garanti kapsamına girmediğini, ayrıca bunun için de ücret almayacaklarını söylediklerini, aracın bir ay sonra tekrar arızalandığını, bu durumun mail ve telefon ile davalı firmaya bildirdiğini, servis desteğini bayramdan sonra ve 400 kişilik servis desteği bekleyen kişilerin bitiminden sonra verebileceklerini ve nakliye olarak aracın … gitmesi gerektiğini söylediklerini, 4.500 TL nakliye 10.000 TL de tamir için ücret istediklerini, bu arada başka bir firmaya bu arızanın ne kadara tamir olacağını sorduklarını ve 3.500 TL ye tamirinin yapılabileceğini öğrendiklerini, ayrıca bu durumunda satıcı firmaya bildirildiğini, aracın bu arızalarından sonra birden çok kez daha arızalandığını, bu aracın fabrika içerisindeki personelin yemekhaneye taşınmak için kullanıldığını” davalı tanığı … “elektrikli aletlere ilişkin disbrütörlük yaptığını, aynı zamanda servis hizmeti verdiğini, davaya konu elektrikli aracın arızasına ilişkin tamire gittiğini, kendini oraya …gönderdiğini, kendisinin … servis hizmeti verdiğini, gittiğinde aracın kupasının şase üzerine oturduğunu gördüğünü, davacı tarafın atölyesinde aracın tamirini yaptığını, dingil ile şase arasında taşıyıcı kupaların kaynak yerlerinden kırıldığını gördüğünü, onları kaynak ile yaptığını, kaynak işini özellikle davacı tarafın kaynakçısı ile yaptıklarını, onların kendi kaynak malzemelerini kullandıklarını, araçta başka bir arıza bulunmadığını, arızayı giderdikten sonra fabrikada aracı kullanana aracı kullandırdığını, araçta bir arıza olmadığına dair tespit edip imza aldığını, hatta fabrika içerisindeki kasislerden yavaş geçilmesi konusunda gerekli uyarıyı yaptığını, ayrıca bu iş için her hangi bir ücret almadığını, sonrasında bilirkişi raporunda olan fotoğrafların davalılar tarafından kendisine gösterildiğini, bu fotoğraftaki arızaların gittiğinde olmadığını söylediğini, kendisinin aracın ilk arızasına gittiğini, hatırladığı kadarı ile de 2018 tarihinde gittiğini, gittiğinde de arızaya ilişkin yapılan işleme ilişkin tutanak tuttuğunu” beyan etmiştir.
Mahkememizce … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak; tayin edilecek bir makine mühendisi, bir elektrik elektronik mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla, davacıda bulunan davaya konu elektrikli araç üzerinde keşfen inceleme yapılarak ve mali müşavir bilirkişi tarafından davacı defter ve kayıtları incelenerek; davacının davalıdan satın aldığı elektrikli aracın ayıbının olup olmadığı, bu ayıbın gizli veya açık ayıp olmadığı, ayıp ihbarının ne zaman yapıldığı, araçtaki ayıbın tamir ile giderilebilir olup olmadığı, ayıbın niteliği gereği aracın değişiminin gerekip gerekmediği, davacının aracın tamiri için davacı tarafından masraf yapıp yapılmadığı, yapılmış ise yerinde olup olmadığı ve tutarının ne kadar olduğu, davacının bu aracı hangi tarihler arasında kullanamadığı ve bundan dolayı zararının olup olmadığı hususunda rapor aldırılmasının istenilmesine karar verilmiş, dosyamız talimat mahkemesine gönderilmekle, bilirkişilerce ” aracın çalıştığı güzergahtaki yol üzerinde her hangi bir kasis, rampa veya aracın dengesini bozabilecek bir çukur, oyuk olmadığı, yol yüzeyinin beton/asfalt kaplamalı eğimsiz düz bir yol olduğu, aracın kasislerden geçmediği, ayrıca araç ile aşırı sayıda personelin taşındığını gösteren her hangi bir bilgi, belge, fotoğraf, kamera veya video kaydı dosyada olmadığı dikkate alındığında, 12.06.2018 tarihine kadar araçta meydana gelen hasarların üretim kaynaklı hasarlar olduğu, araç alındığı zaman bu hasarların görülme durumunun olmadığı, bu nedenle ayıbın gizli olduğu, 12.06.2018 tarihine kadar araçta meydana gelen hasarların tamir ile giderilebilir olduğu, nitekim ilk hasarın garanti kapsamında yapıldığı, ikinci hasarın onarımının yapıldığı, araçta 12.06.2018 tarihli yeni bir hasarın meydana geldiği, bu hasarın (ayıbın) niteliği gereği aracın değişiminin gerekmediği, araçtaki hasarın tamir yoluyla giderilebileceği, dava konusu araçta 3. Kez meydana gelmiş olan hasarın garanti kapsamından yapılamayacağı, uzun sürede yapılabileceği ve 14.500,00 TL gibi bir ücret istenmesi üzerine; davacı şirket, aracın tamirini yetkili serviste yaptırılmadığı, davacı, 12.06.2018 tarihinden sonra tüm sorumlulukları üzerine alarak yetkisiz bir serviste aracın onarımlarını yaptırma karar vererek araçta büyük değişikliklerin yapılmasına izin verildiği, 12.06.2018 tarihinden sonra araca yapılan tüm müdahaleler, araçtaki tüm değişiklikler yetkisiz servis İnmaksan İndüksiyon şirketi tarafından yapıldığı, 12/06/2018 tarihinden sonra araca yapılan tüm işlemlerde, değişikliklerde ve onarımlarda davalı sirketin bir müdahalesi olmadığı, dosya kapsamına göre davacı şirketin … 6. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunduğu ve ayıplı mal alınarak bedelinin iade edilmesini talep ettiği, 12.06.2018 tarihinden sonra davacı aracın tamirini yetkisiz İnmaksan İndüksiyon firmasına yaptırdığı, firmanın tamirat için verdiği faturaların detaylı dökümünün Tablo 1’de verildi ği, faturalarda açıklanan araca yapılan işlerin yerinde olduğu (aracın çalıştırılması açısından), zira aracın fabrikada personeli taşıması gerektiği, aksi durumda personel taşıma işi için dışarıdan hizmet alımı yapılması gerektiği, bu nedenle sözü edilen faturaların KDV dahil genel toplamının 33.689,00 TL olduğu, 12.06.2018 tarihine kadar araca yetkili serviste yapılan işlemlerden ücret alınmadığı, alındığını gösteren bir belgenin dosyada olmadığı, … firmasının 14.06.2019 tarihli yazısında davacı şirkette …. hattında ring aracının servis hizmetlerine ait dökümü verildiği ve bu dökümde 02.04.2018-02.05.2019 tarihleri arasında toplamda 169 sefer servis yapıldığı ve toplam 37.240,00 TL ödeme yapıldığı, 12.06.2018 tarihinden önce davacının dava konusu aracı 02.04.2018-12.06.2018 tarihleri arasında kullanamadığı anlaşıldığı, bu durum … firmasının 14.06.2019 tarihli yazısında davacı şirkette yemekhane-ZRM hattında ring aracının servis hizmetlerine ait döküm incelendiğinde 02.04.2018-12.06.2018 tarihleri arasında 12 sefer yapıldığı ve toplamda 2670 TL ödeme yapıldığı, 12.06.2018 tarihinden sonra davacının dava konusu aracı 16.06.2018-12.06.2018 tarihleri arasında kullanamadığının anlaşıldığı, bu durum … firmasının 14.06.2019 tarihli yazısında davacı şirkette yemekhane-ZRM hattında ring aracının servis hizmetlerine ait döküm incelendiğinde 16.06.2018-12.06.2018 tarihleri arasında 157 sefer yapıldığı ve toplamda 34.540,00 TL ödeme yapıldığı” kanaat ve sonucuna varıldığına dair 14.10.2020 tarihli rapor sunulmuştur.
Aldırılan talimat bilirkişi kök raporu taraflara tebliğ edilmiş ve dosyanın önceki bilirkişi heyetine yeniden tevdi edilerek, dosya üzerinden inceleme yapıp, dava konusu aracın satın alma tarihinden itibaren 12/06/2018 tarihli arızası da dahil bu arızalarda gizli ayıp olup olmadığı, gizli ayıp var ise aracın değişimini gerektirip gerektirmediği, gerektirmiyor ise arızaların garanti kapsamında olup olmadığı, garanti kapsamında ise her arızanın tamir süresine denk gelen araç kiralama masrafının ne kadar olduğu, aracın değişimi gerekiyor ise davacının araçta yetkili servis dışında yaptırdığı tamir işleminin araçta meydana getirdiği değer azalmasının ne kadar olduğu ve davacının aracın tamiri için yapılan masraf, kullanılmamasından oluşan zarar ve aracın değişiminin gerekmemesi halinde davacının yetkili serviste yaptırdığı tamiratların araçta yarattığı değer azalmasının ne kadar olduğuna dair, rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, dosyamız talimat mahkemesine gönderilmekle, bilirkişi heyeti tarafından, ” dava konusu aracın satışının yapıldığı 13.02.2018 tarihinden 12.06.2018 tarihi dahil, araçta meydana gelmiş olan hasarların üretim kaynaklı hasarlar olduğu, araç satın alındığı zaman bu hasarların görülme durumunun olmadığı, bu nedenle araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, dava konusu araç için 12.06.2018 tarihi dahil araçta meydana gelen hasarların tamir yolu ile giderilebilir olduğu, araçta meydana gelmiş olan bu gizli ayıpların aracın değişimini gerektirmediği ve bu arızaların garanti kapsamında olduğu,12.06.2018 tarihinden önceki arızaların garanti kapsamında yapılmasına rağınen 12.06.2018 tarihli arızaların garanti kapsamında yapılmadığı, dava konusu aracın garanti süresi içerisinde yaptığı arızalarda toplamda 21 gün süre ile çalışmadığı, arızalarının onarımına bağlı olarak eşdeğer araç kiralama bedelleri toplamının 4.870,00 TL olduğu, dava konusu aracın garanti kapsamındaki hasarlarının onarılması araçta 1615 oranında bir değer kaybına sebep olduğu dikkate alınarak araçtaki değer kaybının 144.298,00 x %15 =21.645,00 TL olduğu, dava konusu araçta meydana gelmiş olan 12.06.2018 tarihli arızaların ve bu tarihten sonra araçta meydana gelmiş tüm arızaların onarımları yetkili olmayan servis İnmaksan İndüksiyon firmasına yaptırıldığı” kanaat ve sonucuna varıldığı 01.04.2021 tarihinde rapor edilmiştir.
Aldırılan ek rapor da taraflara tebliğ edilmiş, taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözer ve hüküm kurmaya elverişli görülmemekle, dosyanın …Anabilimdalı Ögretim Üyeleri …, …ve …’in ve Mali Müşavir Bilirkişi …’a verilerek, dava konusu aracın satın alma tarihinden itibaren 12/06/2018 tarihli arızası da dahil bu arızalarda gizli ayıp olup olmadığı, gizli ayıp var ise aracın değişimini gerektirip gerektirmediği, gerektirmiyor ise arızaların garanti kapsamında olup olmadığı, garanti kapsamında ise her arızanın tamir süresine denk gelen araç kiralama masrafının ne kadar olduğu, aracın değişimi gerekiyor ise davacının araçta yetkili servis dışında yaptırdığı tamir işleminin araçta meydana getirdiği değer azalmasının ne kadar olduğu ve davacının aracın tamiri için yapılan masraf, kullanılmamasından oluşan zarar ve aracın değişiminin gerekmemesi halinde davacının yetkili serviste yaptırdığı tamiratların araçta yarattığı değer azalmasının ne kadar olduğuna dair rapor sunmalarının istenilmesine karar verilmiş, husumet konusu araç davacı tarafça … Üniversitesi … Yerleşkesinde hazır edilmiş, teknik bilirkişilerce üniversite laboratuvarında incelenmiş ve bilirkişi heyetince ” dava konusu aracın 12.06.2018 tarihine kadar (12.06.2018 tarihi dahil) ortaya çıkmış olan arızaların tamamının ürettim kaynaklı olarak gizli ayıp kapsamında olduğu, ilgili gizli ayıplar nedeni ile konu aracın değişip değişmemesine dair takdirin mahkemeye ait olduğu, ilgili arızaların konu aracın satın alınmasında itibaren ilk 4 ay içerisinde ortaya çıktığı göz önüne alındığında üretici garantisi kapsamında olduğu, ilgili arızaların 6 iş günü içerisinde onarılabileceği, 6 gün boyunca konu aracın çalıştığı güzergahtaki taşıma hizmetinin 2.640 TL bedel ile yapılabileceği, ancak dosya içerisindeki dökümden dava konusu aracın çalışmış olduğu hatta verilen hizmetin karşılığı olarak 12.06.2018 tarihine kadar 2.670 TL’lik hizmet verildiğinin beyan edildiği, ilgili husustaki takdirin mahkemeye ait olduğu, dava konusu araçta yetkisiz serviste yapılan onarımların (aracın iadesine karar verilmesi halinde aracın eski haline getirilmesi gerekmesi ancak ilgili onarımlar nedeni ile aracın birebir eski haline getirilmesinin. Mümkün olmaması ve yapılacak tüm işlemler de göz önüne alınarak) dava konusu aracın rayiç değeri üzerinde 509/ mertebesinde değer kaybına neden olacağının mütalaa edildiği, dava tarihi itibari ile 68.088.70 TL, iş bu rapor tarihi itibari ile 111.401,09 TL olduğu, davacının 12.06.2018 tarihinden sonra yetkisiz serviste yaptırmış olduğu onarımların maliyetinin 33.689 TL olduğu, dosyaya sunulmuş olan ve dava konusu aracın çalışmaması nedeni ile 02.04.2018 ve 17.05.2019 tarihleri arasında konu aracın çalıştığı hatta düzenlendiği belirtilen servis listesinin döküm toplamının 37.240 TL olarak belirtildiği, ilgili dökümde ki S servisin 2017 yılı ibaresi ile belirtildiği ve toplam bedelinin 1.100 TL olduğunun tespit edildiği, ilgili yıl 5 servisteki yıl ibaresinin yanlış yazılıp yazılmadığı hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, dava konusu aracın yetkili servisi tarafından yapılan tek onarımının kopan amortisör bağlantı parçasının tekrar kaynatılması olduğu ilgili işlemin orijinaline uygun olarak yapıldığı dikkate alındığında dava konusu aracın rayiç değeri üzerinde dava tarihinde herhangi bir değer kaybı yaratmayacağı” 31/01/2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Davacının davalıdan 13/02/2018 tarihinde 27.140 USD bedel ile bir adet …elektrikli araç satın almış olup, dava konusu taraflar arasındaki husumet araçtaki arızaların kullanım hatasından mı yoksa gizli ayıptan mı kaynaklandığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Davacı taraf aracın birden fazla kez arızalandığı, arızaların garanti kapsamında kalmasına rağmen sadece ilk arızanın davalı tarafça üstlenildiği ve giderildiği, aracın işletilebilmesi için başkaca firmalara tamiratının yaptırıldığı ve araçtan beklenen faydanın sağlanamadığından bahisle, aracın onarımı için katlanılan giderlerin davalıdan tahsiline, aracın davalı tarafa iadesi ile ödenen araç bedelinin kendilerine verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf araçta meydana gelen arızaların davacının hatalı kullanımından kaynaklandığı, aracın başkaca firmalara tamir ettirilmesi sırasında üretim özelliklerini yitirdiği ve başkaca bir araca dönüştüğü, araçta oluşan hasarın ayıplı üretimlerinden kaynaklanmadığı, davacının taleplerinin ve davasının haksız olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı tarafça, davadan önce dava konusu araç üzerinde … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden tespit yaptırıldığı, “şasi için kullanılan profilin malzeme türü ve boyut olarak araç kapasitesine uygun olmadığı, araçta meydana gelen arızaların alım-satımda tespiti mümkün olmayan, araçta tasarım ve üretim hatası bulunduğu, aracın gizli ayıplı olduğu, araçta oluşan değer kaybının 54.111,73 TL olabileceği” tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı taraça … 6. Noterliği’nin … tarih … Yevmiye Sayılı ihtarnamesi ile yaptırılan tespit ve aldırılan rapora istinaden, araçta meydana gelen arızaların alım-satımda belirlenmesi mümkün olmayan, kullanım esnasında ortaya çıkabilecek türden gizli ayıp olduğundan bahisle aracın gizli ayıplı olduğunu davalıya ihbar ettiklerini, araç alım bedeli olan 23.000 USD + KDV sinin ödenmesi buna müteakip aracın iade edileceği, katlanılan servis kiralama maliyeti için 34.790 TL + KDV ile tamir masrafları için 26.950 TL + KDV nın faizi ile birlikte taraflarına ödenmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
Mahkememizce araç üzerinde talimat yolu ile yaptırılan bilirkişi incelemeleri neticesinde sunulan kök ve ek raporlarda, bilirkişi heyeti tarafından; davacı tesislerinde aracın kullanım güzergahının personel yemek hanesi ile personelin çalıştığı bölümler arasında yaklaşık 1 km mesafe olduğu, aracın çalıştığı yol üzerinde her hangi bir kasis ve rampanın olmadığı, yol yüzeyinin betan/asfalt kaplamalı düz yol olduğunun tespiti ile araçtaki hasarların üretim kaynaklı olduğu, aracın satın alınması sırasında bu hususunun tespitinin mümkün olmadığı, araçtaki ayıbın gizli alıp niteliğinde olduğu, arızaların tamir yolu ile giderilebilir nitelikte olduğu ve bu nedenle aracın değişimini gerektirmediği, ayrıca arızaların garanti kapsamında olduğu kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizc… Üniversitesi Otomotiv Anabilim Dalı öğretim üyesi makine mühendisi bilirkişiler vasıtasıyla araç üzerinde yaptırılan inceleme ve mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla ticari kayıtlar ve dosya kapsamı üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde; “davalı tarafından dosya içerisine sunulan dava konusu aracın teknik detay çizimleri ve aracın son durumu karşılaştırıldığında, aracın güç aktarma teminin orijinalinde tamamen arka kısımda konumlandırılmış iken davacı yan tarafından yaptırılmış olan müdahaleler ile aracın ön kısmına bir elektrik motoru ardına bir dişli kutusu ve şaft konumlandırılarak hareketin arka diferansiyel kovanına doğru aktarıldığı yeni ve aracın orijinaline uygun olmayan bir sistem entegre edildiğinin tespit edildiği, araç üzerinden söküldüğü değerlendirilen – diferansiyel mekanizmasının dişlilerinde de hasar tespit edildiği, bir aksın uç (kafasının) kırılmış olduğu ve araç üzerinden söküldüğü değerlendirilmiş olan diferansiyel kovanının üzerine kaynakla monte edilmiş parçaların söküldüğünün tespit edildiği” , aracın onarımına ilişkin bilgi, belge ve servis formlarının incelenmesi neticesinde ve araçta meydana gelen arızalar ile arızalanan parçalar değerlendirildiğinde, amortisör kulaklarının kopmasının imalattan kaynaklı bir ayıp olduğu, makas sisteminde ortaya çıkan arızaların aracın erken kullanım dönemlerinde ortaya çıkan ayıp olduğu, fren sistemi içerisine hava girmesi probleminin önemli ayıp niteliğinde olduğu, diferansiyelin ve motor bloğunun düşmesinin üretim kaynaklı olarak meydana gelen ayıp olduğu ve tüm bunların alım esnasında tespiti mümkün olmayan, kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalattan kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu değerlendirilmiş; mali yönden davacının yaptığı onarımlar nedeniyle ” araçta meydana gelen değer kaybının % 50 oranında olduğu, aracın çalıştırılamaması nedeniyle davacının katlandığı zararın 37.240 TL olduğu tespit ve rapor edilmiş; bilirkişi raporunun tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça 13/02/2018 tarihinde 27.140 USD bedel ile davalıdan satın alınan bir adet …elektrikli araçta meydana gelen arızaların, aracın kullanımı ve araçtan beklenen faydayı sağlamakta engel teşkil ettiği, bu arızaların hatalı kullanımdan değil, ayıplı imalattan kaynaklandığı, ayıbın alım-satım aşamasında anlaşılabilecek ve tespit edebilecek nitelikte olmadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan aracın iade alınması ve araç için ödenen bedelin geri verilmesini istemekte, ayrıca araçta meydana gelen arızaların giderilmesi için katlanılan maliyetlerin davalıdan tahsilini istemekte haklı olduğu kanaatine varılmış, araçta oluşan ve % 50 oranında olduğu tespit edilen değer kaybından, aracın orjinaline bağlı kalınmaksızın onarımı yaptırıldığından davacı tarafın, ayıplı imalattan ötürü de davalı tarafın sorumlu oldukları kanaatine varılmakla davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasını KISMEN KABULÜNE, 13/02/2018 tarih 018791 Sıra Nolu faturaya konu … Elektrikli 1 adet aracın davacıdan alınarak davalıya İADESİNE,
2-13.750 USD nin aracın iade tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-37.240 TL nın 18/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Yasası uyarınca hesaplanan 8.033,75 TL den peşin alınan 2.715,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.318,27 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 2.715,48 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 258,40 TL posta ve 8.200 TL bilirkişi ücreti, 419,90 TL keşif harcı, 4.006,00 TL keşif yolluğu ve araç nakliye gideri toplamı 12.928,70 TL den kabul ve red oranı gözetilerek; 9.562,41TL sının davalıdan alıraka davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı vekili için AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan, 15.122,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı vekili için AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan,‬ 6.182,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılamayacak olan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 976,00TL sının davalıdan, 344,00 TL sının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 22/03/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”