Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/53 Esas
KARAR NO : 2020/603
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2019
KARAR TARİHİ : 26/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin inşaat işiyle uğraştığını ve davalı şirketin işlerini yapması neticesinde faturalar düzenlendiğini, düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının yapılan icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle itirazın iptali ile takip talebinde istenilen işlemiş ve işleyecek faiz oranıyla birlikte takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; alacağın doğumunun yalnızca faturalardan kaynaklı olmadığını, davacı tarafından dilekçesine ek olarak sunmuş olduğu faturaların hiçbirinde müvekkilinin tebliğ veya teslim aldığına dair bir imza yada ibarenin bulunmadığını, talep edilen alacağın mesnedi olan faturaların müvekkiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, doğmamış alacağın icra takibine konu edilmesi davacı tarafın kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, faturaların tebliğ edilmiş olmasının ise faturaya itiraz edilmemesi, fatura içeriğinin kabulü anlamına gelmeyeceğini bildirmekle davanın reddine, davacının kötü niyetli icra takibi nedeniyle %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının celp edildiği, celp edilen icra dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklının 111.758,80 TL’nin davalı/borçludan tahsilini talep ettiği davalı/borçlu vekilinin ise 31/12/2018 tarihli dilekçesi ile takibe, borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, BA-BS kayıtları, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişi mali müşavir …’a tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 18/06/2019 tarihli raporunda; davacının davalıdan 108.868,80 TL tutarında alacaklı olduğu ticari defter ve kayıtlarından tespit edildiğini, mahkemenin faize karar vermesi durumunda 2.033,83 TL faiz talep edebileceği, bu doğrultuda davacının davalıdan toplam 110.902,63 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
… Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalının 2018 yılına ait BA formlarının mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Mahkememizin 14/10/2019 tarihli duruşmasının 2 numaralı ara kararı uyarınca tarafların itirazlarının değerlendirilmesi, maddi hataların ve çelişkilerin düzeltilmesi ve nihai olarak davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 20/11/2019 tarihli ek raporunda; davacının davalıdan 108.868,80 TL tutarında alacaklı olduğunun ticari defter ve kayıtlarında tespit edildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce … Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalının 2019 yılı Ocak ayına ait BA formlarının mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı tarafın faturadan kaynaklı alacağı olduğu iddiasıyla başlattığı … 31. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine karşı davalı tarafın borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, faturadan kaynaklı olarak davacının alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından tanzim olunan raporda; davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, takip konusu faturaların davacı tarafın kayıtlarında yer aldığı, davacının takip tarihi itibariyle 108.868,80 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamından takip konusu faturaların davacı tarafından BS bildirimi kapsamında vergi dairesine bildirildiği, davalının takip konusu faturalardan toplam değeri 126.660,00 TL olan 3 adet faturayı BA bildirimi kapsamında vergi dairesine bildirdiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusunu oluşturan faturalar açısından yapılan değerlendirmede; faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, ilgili faturaların davacı tarafın defterinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından 3 adet faturanın vergi dairesine BA beyannamesi kapsamında bildirildiği, davalı tarafından faturalara ve faturaların içeriğine yönelik bir itirazda bulunmadığı, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmekten kaçındığı,1 adet faturanın davalı tarafından bildirilmediği ancak bu faturanın davacı tarafından vergi dairesine bildirildiği ve ticari defter kayıtlarına kayıt edildiği, önceki faturaları bildiren ve bu faturalara itiraz etmeyen, ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeyen davalının bu faturadan dolayı da borçlu olduğu kanaatine varılarak, davalının faturaların bedelinin ödendiği gösterir bir delil sunulmadığı anlaşıldığından davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak 108.768,80 TL davalıdan alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 108.768,80 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 108.768,80 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki 21.753,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 7.429,99 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.349,78 TL + icra dosyasına yatırılan 558,79 TL harçtan oluşan toplam 1.908,57 TL’den mahsubu ile bakiye 5.521,42 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.908,57 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcından oluşan toplam 1.952,97 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 35,32 TL’nin davacıdan 1.284,68 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 800,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 778,59 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 14.283,04 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.990,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2020
Katip …
¸¸
Hakim …
¸¸