Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/528 E. 2021/383 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/528 Esas
KARAR NO : 2021/383

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin kullanmış olduğu … plakalı aracına davalı şirkete ait dava dışı … kontrolünde olan … plakalı aracın 27/02/2019 tarihinde tam ve asli kusurlu olarak çarpması sonucunda araçta hasarın meydana geldiğini, müvekkiline ait araçta meydana gelen 14.000,43 TL hasarın tazmini ve tamir sürecinde 57 gün boşta kaldığını, kazada davalı şirket ait aracın tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle oluşan 12.721,58 TL kazanç kaybının tazminine yönelik olarak … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalının yapılan icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafa %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacının iddia ettiği hasar ve kazanç kaybını somut olarak ispat etmek zorunda olduğunu, müvekkili temerrüte düşmediğinden davacının faiz talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirkete ait aracın trafik sigortasının mevcut olduğunu, meydana gelen hasardan müvekkilinin değil sigortalının sorumlu tutulması gerektiğini, davacının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlattığını bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz davasına konu … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacının 26.722,01 TL asıl alacak ve 718,20 TL asıl alacağına değişen oranlarda işlemiş yasal faizi olmak üzere toplam 27.440,21 TL alacağının tahsilini talep ettiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizin 09/03/2020 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişi …’a tevdine karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 15/08/2020 tarihli raporunda; … plakalı aracın davalı sücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı şirkete ait … plakalı aracın sürücüsü … ve kazaya karışan diğer araçların sürücülerinin kusursuz olduğunu, … plakalı aracın hasarı yönünden davacı şirketin davalılardan talep edebileceği bakiye zarar kalmadığına dair görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizin 11/12/2020 tarihli ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişi … ve mali müşavir …’ya tevdine karar verilmiş, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 16/03/2021 tarihli raporda; Davacı şirketin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği dolayısıyla sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıklarını, davacı şirkete, dava konusu aracın (…) tamirinin yapıldığı dava dışı … Tic. Ltd. Şti. tarafından üç adet fatura karşılığı 51.000,43 TL tutarında fatura düzenlendiği ve davacı şirket tarafından bu fatura bedellerinin ödendiğini, davaya konu kaza ile ilgili, kaza yapan davacıya ait araç (…) için dava dışı … Sigorta A.Ş.’ne davacı tarafından düzenlenen faturaların tutarlarının toplamının 37.000,00 TL olduğu ve tutarın tamamının dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından ödendiğini, dava konusu aracın (…) tamirini yapan dava dışı … Tic. Ltd. Şti. tarafından davacıya düzenlenen 25.03.2019 tarih ve … nolu faturada yer alan tüm ürün ve hizmet kalemlerinin tamamının, 11.04.2019 tarih ve … nolu faturada da yer aldığını, Mali incelemeler açısından yorum yapılamayan bu husus, teknik incelemeler açısından mükerrer olarak değerlendirildiğini, ilgili faturaların mükerrer olduğunun kabulü halinde davacı şirketin talep edeceği hasar bedelinin kalmadığını, ilgili faturaların mükerrer olmadığının kabulü halinde davacı şirketin talep edebileceği hasar tutarının 14.000,43 TL olduğunun anlaşıldığını, davacı şirketin ilgili kaza dolayısıyla aracın kiralamaması nedeniyle talep edebileceği kazanç kaybının 2.184,46 TL olduğunun hesaplandığına ilişkin görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı tarafa ait … plakalı araç ile davalı tarafa ait … plakalı araç arasında 27/02/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı tarafa ait araçta meydana geldiği iddia edilen hasar bedeli ve kazanç kaybının davalıdan tahsili istemiyle başlatılan … 19. İcra dairesinin … E. Sayılı icra takibine karşı davalı tarafın borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı taraf, … plakalı aracında kaza sonucu 51.000,43 TL zarar meydana geldiğini, kasko poliçesi kapsamında bu zararın 37.000,00 TL’lik kısmının sigorta şirketinden karşılandığını, karşılanmayan 14.000,43 TL zararının bulunduğunu ve tamir süresinde 57 gün boşta kaldığı süre için 12.721,58 TL kazanç kaybı oluştuğunu beyan etmiştir.
Dosya kapsamından, 27/02/2019 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir yönüne göre sağında bulunan bariyere çarptıktan sonra sola yönelerek solunda seyir halinde olan … ve … plakalı araçların sağ yan, … plakalı aracın sağ arka kısmına çarpması, çarpma etkisi ile seyir dengesi bozulan… plakalı aracın sola yönelerek solunda seyir halinde olan …ve … plakalı araçlara çarpması, çarpma etkisi ile sağa yönelen …plakalı aracın … plakalı araca çarpması ve bunun neticesinde … plakalı aracın … plakalı araca arkadan çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; ıslak zeminli yolda yakın ilerisinde bulunan seyir halinde olan araçlara rağmen emniyet şeridinde yüksek hızla seyri esnasında aracının kontrolünü kaybederek yolda trafik kurallarına uygun seyir halinde olan araçlara çarparak bu araçların seyir dengesini bozan davalının sürücüsü …’in trafik kurallarına aykırı ve tedbirsiz davranışları nedeniyle olayda asli kusurlu, davacı şirkete ait … plakalı aracın sürücüsü …’ün ise kusursuz olduğu belirtilmiştir. Bilirkişinin görüşü kazanın oluş şekline ve kaza tespit tutanağına uygun görüldüğünden esas alınmıştır.
Hasar yönünden yapılan değerlendirmede; …’e ait 25.03.2019 tarih A seri … sıra numaralı faturada yer alan onarım kalemlerinin arka hasar yanı sıra onarım sonrası yakıt tankının gerekli teknik özellikleri taşıyıp taşımadığının tespitine yönelik test hizmetlerini kapsadığı ve toplam tutarının 14.000,43 TL olduğu, …’e ait 11.04.2019 tarih A seri … sıra numaralı faturada yer alan onarım bedelinin KDV dahil 7.000,00 TL olduğu, …’e ait 11.04.2019 tarih A seri … sıra numaralı faturada yer alan onarım kalemlerinin arka hasar yanı sıra onarım sonrası yakıt tankının gerekli teknik özellikleri taşıyıp taşımadığının tespitine yönelik test hizmetlerini de içerdiği ve toplam tutarının KDV dahil 30.000,00 TL olduğu, faturalar üzerinde yapılan incelemelerde; 25.03.2019 tarih A seri …sıra numaralı fatura ile …’e ait 11.04.2019 tarih A seri…sıra numaralı faturalarda yer alan onarım kalemlerinin aynı olduğu ve mükerrerlik arz ettiği bilirkişi tarafından tespit edildiğinden davacının gerçek zararının 37.000,00 TL olduğu ve bunun sigorta şirketi tarafından karşılandığı, davacının kaza nedeniyle oluşan hasara dayalı bakiye zararının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Kazanç kaybı açısından yapılan değerlendirmede; elde edilebilecek bir kazançtan yoksun kalmanın kâr mahrumiyeti olduğu, bu zararın malvarlığının artmasına engel olunmasından kaynaklandığı, HMK m.49’da kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği düzenlendiğinden haksız fiil nedeniyle kazanç kaybı oluşması halinde meydana gelen kâr mahrumiyetinden zarar verenin sorumlu olduğu, somut olayda bilirkişi tarafından yapılan mali incelemeler sonucunda davacının 57 gün için dava konusu aracı, dava dışı …A.Ş’ye kiralayamaması sebebiyle 2.184,46 TL mahrum kaldığı kazanç tutarının oluştuğu, kazanç kaybının fatura matrahından satışa ait maliyetlerin düşülmesi sonucu bulunan brüt kârlılık oranının fatura matrahı ile çarpılması ile hesaplanması gerektiği, KDV tutarının fatura düzenlenmesi sonucu doğan bir tutar olması dolayısıyla hesaplamaya dahil edilmeyeceği tespit edildiğinden davacının kazanç kaybının 2.184,46 TL olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Hukukumuzda trafik kazasından kaynaklanan zararların ve sorumlulukların kapsamı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bu kanuna uygun olarak çıkarılan ZMMS Genel Şartları’ında düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu m.85’de belirtildiği üzere; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Davalının işleten sıfatıyla sürücüsünün meydana gelen kazada %100 kusurunun bulunması sebebiyle haksız fiil hükümlerine göre davacının uğradığı kazanç kaybı zararını gidermekle yükümlü olduğu kanaatine varılmıştır.
Temerrüt faizi açısından yapılan değerlendirmede; haksız fiilin meydana geldiği tarihten dava tarihine kadar kâr mahrumiyeti talebi için yasal faiz hesaplaması yapılması sonucunda davacının 72,18 TL temerrüt faizi talebinde bulunabileceği sonucuna varıldığından 72,18 TL temerrüt faizine hükmedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 2.256,64 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 2.184,46 TL asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 2.256,64 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 2.184,46 TL asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 154,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 109,75 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcından oluşan toplam 88,80 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.322,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 190,95 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan posta, tebligat ücretinden oluşan toplam 82,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 75,25 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davalının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.256,64 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 1.211,45 TL’nin davacıdan, 108,55 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)