Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/523 E. 2019/1175 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/553 Esas
KARAR NO : 2019/1160

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/11/2009
KARAR TARİHİ : 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından 06/11/2009 tarihli dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin uzun yıllar yurtdışında çalışarak birikim yapmış olduğunu, bu birikimin …bank … Şubesinin … nolu hesabına 11/02/1999 tarihinde yatırdığını, zamanla bu birikim 422.558,22-DM e ulaştığını, bankacılık deyimi ile kırık vadeli olarak nitelenen bu tasarruf hesabının bankanın o günkü müdürünün ısrarla yönlendirmesi ve müvekkilinin çok büyük menfaati olacağına inandırıldığını, yoğun propagandası ve iknası ile talimatı olmadan kapattırılarak yine …bankın tamamen kendi kuruluşu olan …’daki … (…) ltd. Nezdinde aynı gün … nolu yeni bir hesap açtırıldığını, …’da yeni açılan bu hesaptan müvekkiline bir kısım faiz ödemelerinin yapılmış olduğunu, bahsi geçen ödemelerin yine …bank … şubesinden gerçekleştirilmiş olduğunu bu paraları müvekkilinin …’a giderek tahsil etmediğini, …bank’ın … devredildiğini ve özellikle hesabın son işlem gördüğü 04/01/2000 tarihinde müvekkiline ait … davalı … hesabına kayıt üzerinden havale edilmiş gibi gösterildiğini, aslında banka bünyesinden çıkmadığını banka … Şubesi eliyle Havale Görünümlü Mevduat Toplam kurnazlığı yaptığını, bakiye alacaklarının ve … ltd. Hakkında açılan dava hakkının saklı kalarak tahsilde tekerrür olmamak yadı ile 169.305 EURO (372.471,00-TL) veya alacağının vade sonu olan 04/01/2000 tarihinden ödeme tarihindeki TCMB Efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi hükmüne göre yürütülecek faizi yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …bank’a usulüne göre dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, sunulan cevap dilekçesinden özetle; Davacının müvekkili bankaya karşı açtığı davasında müvekkili Banka … Şubesine 30/09/1999 tarihinde 422.588-DEM tutarındaki parasını %22 faizle 32 gün vadeli yatırdığını, temdit sonucu faiz bedelleri aldığını iddia ettiğini, parasının müvekkili banka tarafından ödenmesini istediğini, davacının bu taleplerinin ve iddialarını gerçeği yansıtmadığı gibi söz konusu paranın … Ltd. E gönderilmesinin davacının talimatı ile gerçekleştiğini, müvekkili … ile … ltd nin tamamen ayrı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğunu, aralarında organik bağın olmadığını, davacının özgür iradesi ile vekili aracılığıyla parasını … yatırarak risk altına girmeyi kabul ettiğini, davacının daha fazla faiz getirişi elde etmek için … bankasında hesap açmayı bilinçli olarak seçtiğini, vekil de onun bu iradesine uygun olarak işlem yapıldığını mevduatı … bankasına havale ettirdiğini, müvekkili bankanın davacının vekilinin yazılı talimatı ile istediği havale konusu parayı … Şubesi aracılığı ile … Ltd. Hesabına gönderdiğini, ve kendisine verilen havale talimatı gereklerini yerine getirdiğini,davacının parasını müvekkili banka tarafından … hesabına havale edildiğini, havalenin yapılmış olduğu belgelerin sabit olduğunu, havale karşılğında … Ltd. De davacı adına meblağ vade ve faiz oranı belli döviz tevdiat hesabının açıldığını ve bu hususu belirtir … Ltd hesap cüzdanınında verilmiş olduğunu, davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili bankanın bir güven kurumu olarak gerekli özeni gösterdiğini, açılan davanın … 6. Asliye ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasından bir farkı olmadığını, davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ye usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, sunulan cevap dilekçesinden özetle; …, yasayla kurulmuş idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişiliğine haiz bir kuruluş olduğunu, aynı mahiyette açılan … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E ve … K sayılı kararı ile davalılardan … hakkında idarenin tek yanlı kamu tüzel kişiliğine haiz fon tarafından kendisine devredilen bankaların mudileri hakkında kamu gücüne dayalı resen ve tek yanlı olarak tesis edilen ve idari nitelik taşıyan işlemler nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın giderilmesi amacıyla Fon aleyhine açılan davada olay da kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediği, zararın doğumunda hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının idare hukuku ilkelerine göre göre saptanması gerekir denilerek düzelterek onamaya tabi tutulduğunu, bu bakımdan fon hakkındaki davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiği hususun kesin hükme bağlanmış bulunduğunu, … aleyhine açılan bu davanın yargı yolu itirazı öncelikle olmak üzere olumsuz yargı uyuşmazlığı çıkarma yoluna başvurma hakkı saklı kalmak kaydıyla yetkisizlik nedeniyle bu itirazın kabul edilmemesi halinde ise husumet yönünden reddedilmesini ve avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı …’na usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, sunulan cevap dilekçesinden özetle; bu davada kurulun taraf sıfatı bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiği davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği kurul aleyhine açılacak davaların idari Yargıda ve yasal süresi içinde açılması gerektiği …bank … na tabi bir banka olmayıp kurulun denetim ve gözetimi dışında bulunduğundan bu dava konusuna ilişkin olarak kurulca yapılmış her hangi bir işlem olmadığını, usule ilişkin itirazlarının kabul edilerek davanın reddi gerektiği kabul edilmediği taktirde haklı herhangi bir gerekçeye dayanmayan davanın esas yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından … 6.ATM nin … e sayılı dosyası ile …bank , …bank A.Ş ve … karşı davalılar nezdinde bulunan 337.086 DEM karşılığı 172.349 Euro alacağının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000Eurosunun tahsili için dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davacının …bank … şubesindeki 422.558 DEM hesabına 30/09/1999 tarihinde kapattığı, bu hesabında bulunan paranın … Ltd.’ ye transferi için talimat verdiği, … Ltd. Ait hesap açma bilgilerini içerir belgeyi imzaladığı, yapılan işlemin bir havale işlemi olduğu ve buna ilişkin dayanak talimatta davacı vekilinin imzasının bulunduğu davalı banka nezdinde açılmış bulunan vadeli bir hesabın bulunmadığı, davalı …bank aleyhine açılan ve bankanın el değiştirmesi sebebi ile …bank aleyhine açılmış bulunan davanın … bankası olan … Ltd. Açılmadan doğrudan doğruya davalı bankaya açılmış olması sebebi ile asıl davada erken açılan davanın reddine, … hakkındaki davanın pasif husumet nedeniyle reddine, … 6 ATM nin … e sayılı dosyası ile birleşen davacı … tarafından … Ltd. Karşı … 12 ATM nin … e sayılı dosyasında açılan davaya ilişkin olarak da davanın kabulüne davacının talebi doğrultusunda 2.750 Euronun … Ltd. Den tahsiline karar verildiği kararın 28/07/2010 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından … 9 ASHM nin … e sayılı dosyası ile … Ltd. Karşı müvekkilinin …bank … şubesinde 422.528,22 DEM e ulaşmış bulunan mevduatının … Ltd. Gönderildiği, müvekkiline ait 337.086 DEM nin … hesabına kayıt üzerinden havale edilmiş gibi gösterilmiş olmasına rağmen banka bünyesinden çıkmamış bulunduğu, dava konusu alacağın 2.750 euroluk kısmının … 6 ATM açılmış bulunan … e 20006/320 karar sayılı dosya ile karara bağlandığını bakiye 169,305 euronun … Ltd. Den tahsilini talep ettikleri davayı açtıkları yapılan yargılama sonucunda; … 9. ASHM nin … e sayılı … karar sayılı ilamı ile … 6 ATM nin … sayılı dosyasında davacının 337,086 DEM karşılığı 169,305 euro alacaklı olduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2,757 Euronun aynen veya fiili ödeme yönündeki TCMB nin efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının aynı bankanın döviz cinsi mevduatı uyguladığı, en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsili talebinin kabul edildiği, ön dava olarak gösterilen 6 ATM nin … esas sayılı dosyasından verilmiş olan kararın kesinleştiği, davacı yanın davalı … Ltd. Deki hesabında 166.250 Euro daha alacağının bulunduğu, davalı tarafından ödeme yapılmadığı, gerekçesi ile davanın kabulüne, 166,250 euronun davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın 03/05/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce bekletici mesele yapılan … 9 ASHM nin … e sayılı dosyasının kesinleşmesi üzerine davacının alacağının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ibraz edilen 12/06/2017 havale tarihli raporda; Davacının …’da Mukim … Ltd. Şti’nde 30/09/1999 tarihinde 422.558,00-DEM hesap açtığı, davacı adına açılmış olan tutardan 01/11/1999tarihinde 100.000,009-DEM kısmi çekim yapılmış ve bakiyenin yeniden vadeli mevduat olarak devam ettirilmiş olduğu, konu 01/11/1999 tarihinde temdit edilmiş olan 337.086,00-DEM lik tutarın kısmen veya tamamının ödendiğine ilişkin herhangi bir belge veya kayda rastlanılmadığını, davacının ve onun durumundaki … hesaplara para yatırılan kişilerin … A.ş. Yöneticileri tarafından iradelerinin fesada uğratılarak, haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıklarının bankalar yeminli baş murakıp raporu, … 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararı ve Yargıtayın bu konudaki onama kararlarında belirtilmiş olduğu, taraflar arasında ihtilaf konusu olan olayın hukuki tanımının havale görünümlü mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiği, … A.Ş tüzel kişiliğinin … Ltd. Adlı bankanın paravan bir banka olduğunu bildiği buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak suretiyle davacının zararına sebep olduğu, paraların Yargıtay kararında yer aldığı üzere … de kurulu … Ltd. Şti ne gönderildiğine dair dekont yada mahsup belgesi ibraz edilemediği, bu durumda bir güven kurumu olarak faaliyet gösteren davalı … A.Ş nin müşterisi olan davacıyı bu duruma bilerek … yönlendirdiği anlaşılmakla dava konusu bedeli tahsil edememesinden davalı … A.ş nin de sorumlu olduğu anlaşıldığını, Mahkemece de davacı hesap sahibinin haklı ve alacaklı olduğu kanaatine varılır ise davacının … A.ş … Şubesinden … Ltd. E aktarılmış 422.558,00-DEM alacağına 30/091999 tarihinden ödeme tarihine kadar kısmi ödemeler de dikkata alındığında 422.558,88- DEM karşılğı 216.044,95-Eur. Ana para üzerinden kısmi çekiliş tarihi 01/11/1999 tarihine kadar , 01/11/1999 tarihinden itibaren 100.000,00-DEM karşılığı 51.127,88-Eur kısmi çekiliş sonrası kalan Bakiye 322.558,00 DEM (1.Euro 1,95588 Euro’dan) karşılığı 164.917,07-Euro üzerinden Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına fiili olarak uygulayarak ödediği en yüksek faizi ve değişen oranlarda uygulanması gerektiği, davacı dava dilekçesi ile 337.086,00-DEM karşılığı 169.305,00 EUR. Talep etmiş isede de talebi içerisinde hesap açılış tarihinden itibaren vade sonu olarak 04/01/2000 tarihe kadar kadar uygulanmış faiz oranlarının da bulunduğunu, dolayısı ile tespit üzerindeki talebin uygun bulunamayacağı sonuç ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporunda davacının talebinin içinde faiz alacağının da olduğunun bildirildiği davacının 30/09/1999 tarihinde hesabında 422.258,DEM bulunduğu, 01/11/1999 tarihinde 100.000DEM lik kısmi çekim yapıldığı, bakiyenin yeniden vadeli mevduat olarak kabul edildiği, bakiye 322,558 dem ana para karşılığının 164.921,29 Euro olduğu, vade sonu olan 04/01/2000 tarihine kadar faiz işletilerek davacının talep edebileceği toplam alacak miktarının 334,726,56 DEM karşılığı 171,142,97 Euro olduğu bildirilmiş isede; hesabın 01/11/1999 tarihinde temdit edilmiş olduğu, kalan 322,558 DEM e vade sonu olan 04/01/2000 tarihine kadar faiz işletilmeksizin alacağın nem miktar olduğunun tespiti açısından bilirkişiden ek rapor düzenlemesi talep edilmiş ibraz edilen ; 23/10/2017 havale tarihli raporda; davacı hesap sahibinin haklı ve alacaklı olduğu kanaatine varılır ise, davacının … A.Ş. … Şubesi’nden … LTD.’e aktarılmış 422.558,00 DEM. alacağına 30.09.1999 tarihinden ödeme tarihine kadar kısmi ödemeler de dikkate alınarak; işlem tarihi 30/09/1999 yatırılan tutar 422.558,00- Bakiye 422.558,00- TL., faiz tutarı 1,95588, 01/11/1999 İşlem tarihi olan 100.000,00-TL. Çekilen tutar, bakiye 322,558,00, 06/11/2009 işlem tarihi olan, 1 Eur. = 1.95588 DEM Şeklinde FİİLİ faiz oranları ile hesaplanması gerektiği, bu nedenle; 422.558,88 DEM. Karşılığı 216.044.95 EUR. Ana para üzeriden kısmi çekiliş tarihi 01.11.1999 tarihine kadar, 01.11.1999 tarihinden itibaren 100.000,00 DEM. Karşılığı 51.127,88 EUR. Kısmi çekiliş sonrası kalan BAKİYE 322.558,00 DEM. (1. EURO 1,95588 EURO’dan) karşılığı 164.917.07 EURO Üzerinden. Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına FİİLİ olarak uygulayarak ödediği en yüksek faizi ve değişen oranlarda uygulanması gerektiği, ANA PARA BAKİYE tutarları üzerinden, FİİLİ faiz oranları ile hesaplanması gerekmekte ise de, ancak dosyada ve arşivimizde 1999 ve 2000 yılları fiili faiz uygulamaları bulunamadığından; İnternet aracılığı ile elde edilmiş “Devlet bankalarının T.C. Merkez Bankası’na bildirmiş oldukları azami yabancı para faiz oranlan” üzerinden yapılan tespit ve hesaplamalarımız sonucu; 30.09.1999 tarihinde açılmış olan 422.558,00 DEM. Mevduattan 01.11.1999 tarihindeki 100.000,00 DEM.lik kısmi çekiliş dikkate alınarak devlet bankaların fiili faiz uygulamaları yerine, “Devlet bankalarının T.C. Merkez Bankası’na bildirmiş oldukları azami yabancı para faiz oranlan” üzerinden yapılan hesaplamalarımız neticesi davacı …’in 04.01.2000 tarihi itibariyle;
322.558,00 DEM ANA PARA, =Karşılığı 1,95583- den 164.921,29 Euro,
12.168,56 DEM İşlemiş Faiz = Karşılığı 1,95583 den 6.221,68 Euro,
334.726,56 DEM Toplam 171.142,97- Euro
Olarak alacaklı bulunduğunu, Davacı dava dilekçesi ile 337.086,00 DEM. Karşılığı 169.305,00 EUR. ASIL ALACAK (ANA PARA) Talep etmiş ise de, talebi içerisinde hesp açılış tarihinden itibaren, vade sonu olarak 04.01.2000 tarihine kadar uygulanmış faiz oranlarının da bulunduğu, dolayısı ile tespitleri üzerindeki talebinin uygun bulunamayacağı 04.01.2000 tarihinden itibaren de tespitimiz 322.558,00 DEM. Ve/veya Karşılığı 1,95583’den 164.921,29 EURO. ASIL ALACAK (ANAPARA) üzerinden 3095 sayılı yasa 4/a Maddsi doğrultusunda Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına fiili olarak uygulayarak ödediği en yüksek faiz oranı uygulanması gerektiği Sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı tarafından 30/09/1999 tarihli havale talimatı ile 422,558,22 DEM karşılığında … bank Ltd. Şti’nde vadeli hesap açılmasının talep edildiği, 30/09/1999 tarihinde 01/11/1999 vade sonlu %22 faiz oranlı hesabın açıldığı vade bitimi olan 01/11/1999 tarihinde 100.000 DEM paranın çekildiği, hesabın verilen talimat ile yenilendiği, ve vade sonunun 04/01/2000 olarak belirlendiği, 01/11/1999 tarihinde 100.000 DEM in çekilmesi ile beraber davacının hesabında 322,558 DEM tutarında paranın kaldığı, taraflar arasında bir mevduat sözleşmesi kurulmayıp davacı tarafından davalının haksız fiiline dayalı olarak dava açıldığından akdi faiz istemeyeceği gibi davacının faiz alacağı da temdit tarihleri sonunda ana paraya dönüşmeyeceğinden hesabın temdit ettiği tarihe kadar tahakkuk eden akdi faiz miktarı dahil edilerek davacının alacağının hesap edildiği bilirkişi raporu mahkememizce kabul edilmemiş Yargıtay 11. HD. nin 2015/10654 e 2016/5035 karar sayılı 04/05/2016 tarihli bozma ilamında da belirtildiği şekilde hesabın temdit edildiği 01/11/1999 tarihin de bankada bulunan bakiyenin 322,558 DEM karşılığı 164.917,07 Euro olduğu, 04/01/2000 tarihine kadar işlemiş faizin ana paraya eklenmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı vekili de 16/11/2017 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporunda belirtilen 322,558 DEM karşılığı 164,921,29 Euronun devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına fiili olarak uygulayarak ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
… A.Ş bankacılık düzenleme ve denetleme kurulu kararı doğrultusunda … ile birleşmiş, birleşme işlemleri 11/01/2001 tarihinde tamamlanmıştır. … A.Ş. ‘de …bank’a devrolmuş olduğundan davada davalı olarak … yer almıştır.
Borcu üstlenen … tarafından verilen dilekçe ile, davaya konu dosya borcunu Bankalar Kanunu hükümleri uyarınca … olarak üstlendiklerini, bu üstlenme sebebi ile … Bank A.Ş.nin dava ile bir ilgisinin kalmadığını, bu tarih itibariyle davaya dava konusu borcu üstlenen davalı … olarak devam ettiklerini beyan etmiş olmakla borcun, … tarafından üstlenilmesiyle yargılamaya borcu üstlenen … aleyhine devam olunmuştur. … tarafından tek taraflı olarak 08.04.2009 tarih ve 14 sayılı komisyon kararı ile davalı … Bank A.Ş’nin borcunun üstlenilmesinin dava konusu işlemden sorumlu olan … Bank A.Ş’nin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağının belirlendiği, …’nin tek taraflı olarak borcu üstlenmekten vazgeçmesinin bu aşamada geçerli olmadığı, davada borcu üstlenen sıfatına haiz olduğu anlaşıldığından … ve … Bank A.Ş nin davacının alacağından sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı banka ile …’nin sorumluluğunun BK.nun 41, 55 ve TTK.nun 336 maddelerinden kaynaklanması ve davacının zararının parasını … bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zaman aşımı süresinin başlaması nedeniyle zaman aşımı itirazının reddine karar verilerek, açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davalılar …, … VE …’ın … ve … kapsamında sorumluluklarından bahsedilemeyeceği kamu kurum ve kuruluşlarının yerine getirmekle görevlendirildikleri kamu hizmetlerini gereği gibi veya hiç yapmadıkları taktirde hizmet kusuru işlemiş sayılacakları ve davanın idari yargıda görülmesi gerektiği anlaşıldığından bu davalılar yönünden mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114 1/c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Müşteri ile banka arasında BK.nun 390.maddesi uyarınca, vekalet sözleşmesi bulunmaktadır. Bu sözleşme gereğince vekil görevini özenle yapmak ve müvekkilinin menfaatlerini korumakla görevlidir. Bankalar yüksek tutarlı mevduatlara daha fazla faiz verebilmek için yan kuruluşları olan yurt dışındaki ve yabancı ülke yasalarına tabi … bankalarına mevduat havale etmekte, böylelikle mevduat hesaplarından Türkiye’de kesilen vergilerden kaçındıkları için mudilerine daha fazla mevduat faizi sunma imkanına sahip olmaktadırlar, Bu işlemler, mudilerin talebi, iradesi ve talimatıyla gerçekleşse de ülke dışında olan … bankaları TC yasalarına tabi olmadığından, mevduatları da … kapsamında bulunmamaktadır. Hukukun yasakladığı bir sonucu elde etmek veya getirilmiş bir yükümlülükten kurtulmak amacı ile tüzel kişiliğin bağımsız yapısının arkasına saklanılması, TMK.nun 2.maddesinde düzenleme konusu yapılan hakkın kötüye kullanılması sonucunu oluşturacağından, tüzel kişiyi oluşturan üyelere başvurulması imkanı bulunmaktadır. Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, tüzel kişiyi oluşturan üyelerin sorumluluğuna başvurma yolu, ancak MK:nun 2.maddesi ile gerçekleştirilebilir. Yargıtay 19.HD.ve 11.HD. Çeşitli içtihatlarında; banka ile … arasında organik bağ olduğu, bu bağın mudiler aleyhine örgütlü, planlı ve kasıtlı olarak kötüye kullandığı, mudilerin bu şekilde zarara uğratıldığını belirtildiğinden … bankasından parasını tahsil edemeyeceği kesinleşmiş olan davacının parasını borcu üstlenen … ve …Bank dan tahsil edebileceği sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davacının 422,558 DEM parasını … A.Ş nin … şubesinin … şirketine aktardığı, 01/11/1999 tarihinde 100.000 DEM in çekildiği, bankada bakiyenin 322,558 DEM olarak kaldığı, vade sonununda 04/01/2000 tarihi olduğu, davacının 322,558 DEM karşılığı 164,921,29 Euroyu … VE … Banktan 04/01/2000 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a mad uyarınca işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep edebileceği, diğer davalılar …, …, Başbakanlık aleyhine açılan davaların mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddi gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek 164.917,07 EURO nun 04/01/2000 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalı …bank ve borcu üstlenen … den tahsiline, davalı …, … ve … aleyhine açılan davanın idari yargının görev alanında bulunması sebebiyle görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 2018/553 E, 2018/519 Karar sayılı 03/05/2018 tarihli ilamı ile ; davalı … Bank A.Ş., fer’i müdahil … A.Ş. ve davalı borcu üstlenen … vekilinin istinaf başvuruları esastan reddedilerek onanmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 2018/553 E, 2018/519 Karar sayılı 03/05/2018 tarihli ilamı davalı…ve feri müdahil … temyiz edilmiş olup, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2018/3419 E, 2019/4568 Karar sayılı 18/06/2019 tarihli bozma ilamında “….Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davalı … Bank A.Ş. vekilinin tüm, davalı … vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerektiği, Davacı, diğer davalılar …, … ve … ile birlikte davalı …’nin hizmet kusuruna dayalı olarak …’ye husumet yöneltmiş, davanın devamı sırasında davalı … davalı … Bankası’nın borcunu üstlenmiştir. Mahkemece, …’nin borcu üstlenen sıfatı ile sorumlu tutulması yerinde ise de, karar başlığında davalı sıfatı ile yer alan ve aleyhine hizmet kusuruna dayalı olarak dava açılan … hakkında açılan davanın idari yargının görev alanına girmesi sebebiyle görev dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, bu konuda hiçbir karar verilmemesi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı sıfatı ile temyiz eden … lehine bozulması gerektiği…” bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafından davalı …’ye hizmet kusuruna dayalı olarak husumet yöneltildiği, yargılama sırasında davalı …’nin davalı …bank’ın borcunu üstlendiği, …’nin borcu üstlenen sıfatı ile sorumlu tutulduğu, ancak hizmet kusuruna dayalı olarak davalı olarak gösterilen … hakkında açılan davanın idari yargının görev alanına girdiği bu konuda da karar oluşturulması gerektiği anlaşıldığından; davalı … yönünden mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114 1/c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, Davalı … Bank-Borcu üstlenen …, …, …, … açısından verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan, yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalı … açısından açılan dava idari yargınını görev alınına girdiğinden mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın REDDİNE,
2-Davalı … Bank-Borcu üstlenen …, …, …, … açısından verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan, YENİDEN HÜKÜM OLUŞTURULMASINA YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar tarifesince alınması gerekli olan 44,40 TL harcın başlangıçta yatırılan 5.028,40-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.984,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … kendisi vekil ile temsil ettirdiğinden ve … yönünden dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye ödenmesine,
6-Davacı yanca yatıralan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 15 günlük sürede temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/11/2019

Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

HARÇ BEYANI
K.H: 44,40 TL
P.H: 5.028,40-TL
İ.H: 4.984,00 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.