Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/521 E. 2020/194 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/521 Esas
KARAR NO : 2020/194

DAVA : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/08/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Deniz Ticaret davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin ürün ticareti yaptığını, davalı firmanın ise deniz taşımacığı faaliyeti gösterdiğini, müvekkili şirketin … merkezli … unvanlı şirkete navlun bedeli dahil toplam 38.155,00 EURO bedelli, 1300 adet PVC kaplamalı MDF panel ve 200 adet sunta taşıma aracınnı satışını gerçekleştirdiğini, satışa ilişkin müvekkili şirket tarafından fatura düzenlendiğini ve satılan ürünlerin sevkiyatı için davalı ile 3.517,00 EURO navlun bedeli ile anlaştığını, faturaya konu ürünlerin yüklenmesinin davalı firma tarafından 19/02/2019 tarihinde yapıldığı ve geminin 03/03/2019 tarihinde yola çıktığını bildirmiştir. Geminin yola çıkmasından 15 gün sonra 18/03/2019 tarihinde davalı firmanın düzenlemesi gereken konşimentonun eksik olduğunun farkedildiğini ve bu sebeple satışı gerçekleşen ürünlerin eksikliklerinin tamamlanması ile 28/05/2019 tarihinde teslim edilebildiğini, davalı firmanın düzenlemekle yükümlü olduğu konşimentoya ilişkin müvekkili şirketten istenilen tüm bilgi ve belgelerin eksiksiz olarak davalı firmaya teslim edildiğini ancak konşimentonun eksik olma sebebinin ne olduğunun bilinmediğini, yaşanan gecikmeden kaynaklı dava dışı … şirketinin 31.204,39 EURO konteyner bekletme bedeli ödemek zaruretinde kaldığını ve bu bedeli müvekkili şirket adına fatura ettiğini, müvekkili şirketin bekletme bedeli olan 31.204,39 EURO bedeli dava dışı … firmasına ödediğini, müvekkilinin davalı firmanın sebebiyet verdiği zararın karşılanması için davalıya fatura kesildiğini ancak davalı ile yapılan görüşmeler sonucunda ödemenin gerçekleşmediğini ve müvekkili şirketi zarara uğrattığını bildirmekle davalı şirketin sözleşmeden doğan borcunu yerine getirmemesi sebebi ile müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalan 31.204,39 EURO konteyner bekletme bedelinin efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak tutara 10/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont/avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Deniz İhtisas Mahkemesi olduğunu, deniz yolu ile yük taşımayı taahhüt edenin davacı olduğunu, müvekkilinin taşıyan sıfatı bulunmadığını, müvekkilinin yüklemeyi yapmadığını ve davacı arasında herhangi bir navlun sözleşmesinin bulunmadığını, dava konusu taşımaların ve konişmentoların dava dışı şirket tarafından yapıldığını, müvekkili şirketin navlun sözleşmesinin tarafı olmadığından sözleşmeden kaynaklı sorumluluğunun da bulunmadığını, davacının … şirketi tarafından kesilen faturayı kabul etmeyip iade etmesi gerektiğini, … şirketi tarafından da eşyanın geç gönderildiğine dair bir bildirim yapılmadığını, bildirim yapılmaması nedeniyle taşıyanın tazmin sorumluluğunun ortadan kalktığını, zararı davacının kendi eylemlerinin sebebiyet verdiğini, müvekkilinin sorumluluğu bulunması durumunda bu sorumluluğun navlun bedeliyle sınırlı olduğunu, davacının konişmento basılmaması nedeniyle oluşan zararı talep ettiğini ancak konişmentonun yükün teslimine kadar her zaman düzenlenebileceğini, davacının … tarafından kesilen faturanın hiçbir dayanağının bulunmadığını bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Yargılama sırasında dava … A.Ş.’ye ihbar edilmiş, ancak ihbar olunan ihbara karşı herhangi bir beyanda da bulunmamıştır.
Mahkememizce … A.Ş.’ye müzekkere yazılarak davacı ile imzalanan sözleşme konusu konişmento’nun mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Gerekçe:
Dava; taraflar arasındaki taşımacılık sözleşmesine istinaden davalının düzenlemekle yükümlü olduğu konişmentonun eksik düzenlenmesi nedeniyle ödenen konteyner bekletme bedelinin tahsiline ilişkindir.
Dosya kapsamından; taraflar arasındaki ticari ilişkinin deniz taşımacılığı hizmetinden kaynaklı olduğu, ihtilafın; konişmentonun eksik düzenlenip düzenlenmediği, davalının sözleşmeye ve deniz taşımacılığı hükümlerine aykırı davranıp davranmadığı, davacı tarafından ödenen konteyner bekletme bedeli zararından davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında olduğu, uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nun deniz ticareti hükümleri doğrultusunda çözümlenmesi gerektiği, davanın İstanbul Deniz Ticaret Mahkemesine hitaben açılmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu uyuşmazlığa 6102 sayılı yasanın 5/2-3 maddesine göre Deniz Ticaret İhtisas Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu, H.M.K.’nın 1.maddesine göre, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu anılan kanunun 114/c maddesinde görev konusunun dava şartı olarak gösterildiği, dava şartının her aşamada res’en gözetilmesi gerektiği, davaya bakmaya Deniz Ticaret İhtisas Mahkemesi görevli olduğu anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine, mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Deniz Ticaret İhtisas Mahkemesine (İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine) gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliğine, görevsizlik nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Deniz Ticaret İhtisas Mahkemesine(İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine) gönderilmesine,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; tarafları yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸