Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/517 E. 2021/519 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/517 Esas
KARAR NO : 2021/519

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirket tarafından sigortalı olan … plakalı aracın 14/09/2018 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeyken tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza nedeniyle sigortalı araçta meydana gelen hasarın tazmini için müvekkili şirket tarafından 4.328,84 TL tazminat ödendiğini, ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla davalılar aleyhine … 12. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalılara %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacı tarafından bildirilen 14/09/2018 tarihinde meydana geldiği iddia edilen kazaya dayanak yapılan tutanaktaki tarihte ve saatte böyle bir kazanın olup olmadığı ve araçtaki hasarın iddia edildiği şekilde gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirsiz olduğunu, tutanağın düzenlendiği anda müvekkilinin veya herhangi bir temsilcinin bulunmadığını, tutanağın tek taraflı olarak tutulduğunu, tutanağı düzenleyen memurların ise kusur oranını belirlerken müvekkili ile iletişime geçmediğini bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Şirketi ve … Şirketine usulüne uygun tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalıların mahkememize cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Dosyamız davasına konu … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası örneğinin mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmekle yapılan incelemede; davacının 4.328,84 TL asıl alacak, 128,09 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 4.456,93 TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiş, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizin 07/01/2020 tarihli ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişi …’a tevdine karar verildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 17/04/2020 tarihli raporunda; davaya konu 14/09/2018 tarihli trafik kazasında yola malzeme bırakan davalıların müştereken ve müteselsilen %100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü …’nın kusursuz olduğu, … plakalı araçta meydana gelen onarım zararının ise 3.850,00 TL olduğuna dair görüş ve kanaat bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı tarafından sigorta poliçesi kapsamında yapılan ödemenin davalıdan rücuen tazmini amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı taraf, 14/09/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın uğradığı zararın rücuen tazmini için başlattığı … 12. İcra dairesinin … E. Sayılı icra takibine karşı davalıların yapmış olduğu itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı …, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Dosya kapsamında bulunan delillerin ve bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi sonucunda; 14.09.2018 tarihinde … ili, … İlçesi, … ve …. Sokak kavşağında … Sokak üzerinde yol içinde yığılı bulunan inşaat demirlerine sürücü … yönetimine seyir halinde bulunan … plakalı aracın sol ön ve yan kısımları ile çarpması sonucunda dava konusu kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda demir yığınını tedbirsizce yola bırakan inşaat firması yetkililerinin 2918 sayılı Kanun’un 14. maddesini ihlal ederek araçlar için tehlike yaratacak şekilde yola malzeme bırakarak kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, davacının sigortalısının kusursuz olduğu, davacının kasko poliçesi kapsamında … plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak 4.328,84 TL ödeme yaptığı, bilirkişi raporunda kaza sonucu meydana gelen hasar bedelinin 3.850,00 TL olduğunun hesaplandığı anlaşılmıştır.
Dava dışı sigortalı …Tic. A.Ş ile davacı arasında akdedilen kasko poliçesinin incelenmesinde; poliçe başlangıç tarihi 15/08/2018, poliçe bitiş tarihinin 15/08/2019 olduğu, poliçe teminatı kapsamında dava konusu kaza sebebiyle meydana gelen hasar bedelinin davacı tarafından ödendiği görülmüştür. Açıklanan nedenlerle haksız fiilde gerçek zarardan sorumluluk ilkesi uyarınca davacının 3.850,00 TL’yi rücu edebileceği kanaatine varılmıştır.
Yargılama sırasında dinlenen davalı …’nın tanığı …; sigortalı bekçi olarak çalıştığını, yapı sahibinin … olduğunu, tarihi tam hatırlamamakla birlikte olayı hatırladığını, olayı görmediğini, olay günü yanına polis geldiğini, polis memurunun trafik kazası meydana geldiğini söylediğini, polis memuruna nöbeti esnasında trafik kazası meydana gelmediğini söylediğini, nöbetinin akşam 7 ile sabah 7 arası olduğunu, akşam 8’de yanına polis geldiğini, 2 saat sonra da orada tutanak tutulduğunu gördüğünü, akşam 10’da inşaat önüne çıktığında demir olmadığını gördüğünü, ama bazen demir olduğunu, o akşam olmadığını beyan etmiştir. Tanığın olay gününü ve zamanını tam olarak hatırlamaması, çelişkili beyanlarda bulunması, olayı görmediğini beyan etmesi ve zaman zaman yolda demir olduğunu beyan etmesi, beyanların trafik tespit tutanağına ve dosyada bulunan fotoğraflara aykırı olması nedenleriyle tanık beyanları dikkate alınmamıştır. Olaya ilişkin kolluk tarafından tutulan tutanak esas alınmıştır.
Dosyaya giren müzekkere yanıtlarından davalı …’nın yapı maliki, davalı …’ın yapı müteahhidi, davalı …’in yapı denetim firması olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … açısından yapılan değerlendirmede; davalının yapı müteahhidi olarak inşaatın yapımını üstlenen firma olduğu, demir yığınlarının davalının inşaat işini yapması sırasında koyulduğu, davalının KTK m. 14 hükmünü ihlal ederek araçlar için tehlike yaratacak şekilde yola malzeme bırakması nedeniyle kusurlu olduğu anlaşılmakla davalının TBK m.49 hükmüne göre meydana gelen zararı gidermekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı … açısından yapılan değerlendirmede; TMK m. 730’da, bir taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını, bu hakkın yasal kısıtlamalarına aykırı kullanması sonucunda zarar meydana gelmesi halinde zarar görenin zararını karşılamakla yükümlü olduğunun düzenlendiği, davalının maliki olduğu taşınmazda inşaat yapılması sırasında araçlar için tehlike yaratacak şekilde yola malzeme bırakılması nedeniyle KTK m.14’te belirtilen yasağa aykırı davranarak davacının sigortalısının zarara uğramasına neden olduğu anlaşılmakla davalının TMK m.730 uyarınca meydana gelen zararı gidermekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı … açısından yapılan değerlendirmede; Yapı Denetim Kanunu’nun 3. maddesinde yapı denetim kuruluşlarının imar mevzuatı uyarınca öngörülen fennî mesuliyeti ilgili idareye karşı üstleneceği, yapı denetim kuruluşlarının öncelikle risk bazlı denetim yapacağı, yapı denetim kuruluşlarının, denetçi mimar ve mühendisler, proje müellifleri, laboratuvar görevlileri ve yapı müteahhidi ile birlikte yapının ruhsat ve eklerine, fen, sanat ve sağlık kurallarına aykırı, eksik, hatalı ve kusurlu yapılmış olması nedeniyle ortaya çıkan yapı hasarından dolayı yapı sahibi ve ilgili idareye karşı, kusurları oranında sorumlu olacağının düzenlendiği, Yapı Denetimi Kanunu Yönetmeliğinin 3. maddesinin (ö) bendinde, yapı inşaat alanının, ışıklıklar hariç, bodrum kat, asma kat ve çatı arasında yer alan mekanlar ve ortak alanlar dahil yapının inşa edilen tüm katlarının alanını kapsadığının belirtildiği, yönetmeliğin 5. maddesinin 4. fıkrasının (ı) bendinde, yapı denetim kuruluşunun inşaat alanında işçi sağlığı ve iş güvenliği ile çevre sağlığı ve güvenliğinin korunması için gereken tedbirlerin alınıp alınmadığını kontrol edeceğinin düzenlendiği görülmüştür. Bu hükümlerin somut olayla birlikte değerlendirilmesinde; yapı denetim firmasının esas sorumluluğunun yapı inşaat alanına ilişkin olduğu, somut olayda kazaya sebep olan demirlerin inşaat alanının dışında yol üzerinde bulunduğu, yapı denetim firmasının sorumluluk alanı kapsamına girmediği anlaşıldığından davalı … açısından davanın reddine karar verilmiştir.
Temerrüt ve işlemiş faiz yönünden yapılan değerlendirmede; davalılar haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle temerrrüde düşmüş ise de davacı tarafından 17.10.2018 tarihinde ödeme yapıldığından zarar davacı adına ödeme tarihinde gerçekleşmiştir. Bu sebeple ödeme tarihlerinden takip tarihinde kadar toplam 3.850,00 TL ödeme için yasal faiz uygulandığında davacının 128,09 TL işlemiş faiz talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin davalı …Tic. Ltd. Şti. açısından 3.978,09 TL üzerinden devamına, asıl alacak 3.850,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalı …Ltd. Şti. Hakkındaki davanın reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin davalı … ve … Şti. Açısından 3.978,09 TL üzerinden devamına, asıl alacak 3.850,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 271,74 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 76,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye 195,62 TL harcın davalılar … ve …Tic. Ltd. Şti.’nden tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 76,12 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcından oluşan toplam 120,52 TL’nin davalılar … ve … Şti.’nden tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.036,50 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 925,14 TL yargılama giderinin davalılar … ve … Şti.’nden tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
-Davalılar … ve … Ltd. Şti. Tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 3.978,09 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Ltd. Şti.’nden tahsil edilerek davacıya verilmesine,
-Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 478,84 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı …’ya verilmesine,
2-Davalı … Şti. Hakkındaki davanın REDDİNE,
-Davalı … Şti. tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 141,82 TL’nin davacıdan, 1.178,18 TL’nin davalılar … ve …Ltd. Şti.’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.880 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/06/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)