Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/503 E. 2019/1200 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/500 Esas
KARAR NO : 2019/1163

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 18/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 1 yıl süreli hayat sigortası akdedildiğini, poliçede hastalık sonucunda %60 ve üstü oranlara karşılık gelen maluliyet hallerinde tam ve daimi maluliyet tazminatının ödeneceğinin belirlendiğini, poliçeyi imzaladıktan sonra 05/04/2019 tarihinde … Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uyku Bozuklukları Merkezi’nden Polisomnografi raporu alındığını, müvekkilinin bu durum sonrasında … Devlet Hastanesi’ne başvurulduğunu ve alınan rapor doğrultusunda müvekkilinin %61 oranında maluliyetinin tespit edildiğini, müvekkinin rapor sonucunda davalı şirkete 15/06/2019 tarihinde teminatın ödenmesi için ihtarname çektiğini, davalı şirketin müvekkilinin hastalığının poliçe öncesinde mevcut olduğunu ancak söz konusu rahatsızlığın beyan edilmediğini belirttiğini bildirmekle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 100,00 TL tazminatın rizikonun gerçekleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, davaya konu poliçe değerinin 150.000,00 TL olduğunu ve kısmi dava açılmasına muvafakatlerinin olmadığını, davacının müvekkili ile imzalamış olduğu 25/12/2018 tarihli sigorta başvuru formunda tamamen sağlıklı olduğunu beyan ettiğini, müvekkili şirketin davacının bildirisi üzerine tazminat değerinin hesaplanması amacıyla gerekli bilgi ve belgelerin ilgili kurumlardan celp ettiği ve poliçe tarihinden önce davacının hasta olduğunun anlaşıldığını bildirmekle davanının reddine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, hayat sigortasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi”, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı hayat sigorta poliçesinden kaynaklı olarak hastalık sonucu meydana gelen daimi sakatlık nedeniyle tazminat talep etmektedir.
Davanın dayanağı hayat sigorta poliçesidir. Hayat sigorta sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, davacı tüketici konumunda olup hayat sigorta poliçesine dayanarak dava açtığından ve davalı şirket ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme anılan kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca İstanbul Tüketici Mahkemesidir. Bu sebeple mahkememizce görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸