Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/495 E. 2020/842 K. 21.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/495 Esas
KARAR NO : 2020/842

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 05/08/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka tarafından kredi borçlusu …lehine, … ve …’ın müşterek ve müteselsil kefaletleriyle taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabı 04/03/2019 tarihinde kat edildiğini ve borçluya … 6. Noterliğniin … tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle borçlular aleyhine … 29. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından esas icra takibine geçildiğini, her üç borçlu tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, alacağın muaccel olup müvekkil banka defter ve kayıtlarda sabit olduğunu, talep edilen temerrüt faizi yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu ve sözleşmenin 11/b maddesinde bu konunun kabul edildiğini, borçlu tarafların itirazları haksız ve kötü niyetli oluğunu bildirerek davalı borçluların haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçluların itiraz etmiş olmaları nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlu taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesinin ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davalılar tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Mahkememizce celp edilen … 29. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 91.332,17 TL asıl alacağın tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalılar vekilinin 21/03/2019 tarihli dilekçesi ile asıl alacağa, borcun konusu, ödeme emrine, takibe, faize, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize ve tüm ferilere itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 02/03/2020 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, banka kayıtları, GKS, hesap kat ihtarnamesi, ödeme planı ve dosya incelenerek öncelikle kullanılan kredilerin banka kayıtları üzerinden miktar, taksit ve ödenmiş ile ödenmemiş kısmının tespiti, akabinde sözleşme hükümlerine ve hesap kat ihtarnamesine göre davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 16/09/2020 tarihli raporda özetle; “Davacı banka 14.03.2019 tarihli takip itibariyle davalı asıl borçlu ile müteselsil kefiller’den ; 88.592,91 TL asıl alacak, 1.133,99 TL işlemiş temerrüt faizi(%25,80), 22,15 TL bsmv, 757,18 TL kat öncesi işlemiş temerrüt faizi, 703,84 TL masraf, 91.210,07 TL taksitli kredilerden toplam alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip 14.03.2019 tarihinden itibaren 88.592,91 TL asıl alacak üzerinden yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ile faizin %5 bsmv uygulanması gerektiği, takip 14.03.2019 tarihi itibariyle davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sorumluluğunun; Genel Kredi Sözleşmesi kefalet limiti ile 1.500.000,00 TL’ye kadar yukarıda tespitimiz olan 91.210,07 TL alacak toplamı ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu bulunduğu, tarafların %20 icra inkar tazminat, masraf, avukatlık ücreti ve benzeri diğer taleplerinin sayın mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 05/10/2020 celse ara kararı uyarınca, dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile davacının itirazlarının değerlendirilmesi, alacakların muacceliyet tarihinden hesap kat tarihine kadar akdi faiz uygulanması, bulunacak akdi faizin kapitalize edilerek hesap kat tarihi itibariyle asıl alacağın bulunması, hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz uygulanması ve bulunacak işlemiş faizin hesaplanması ile temerrüt tarihi ile takip tarihi arasındaki dönemde temerrüt faizi uygulanarak işlemiş temerrüt faizinin bulunması, hesap kat tarihinden sonra işlemiş akdi faiz ile temerrüt faizinin toplanarak toplam işlemiş faizin bulunması ve takip talebi dikkate alınarak alacağın hesaplanması konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mevlüt Şengür tarafından ibraz edilen 19/10/2020 tarihli ek raporda özetle; “davacı banka 14/03/2019 tarihli takip itibariyle davalı asıl borçlu ile müteselsil kefillerden; 89.273,22 TL asıl alacak, 1.098,06 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 54,90 bsmv olmak üzere toplam 90.426,28 TL taksitli kredilerden alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip 14/03/2019 tarihinden itibaren 89.273,32 TL asıl alacak üzerinden yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ile faizin %5 oranında bsmv uygulanmasının gerektiği, şayet davacı banka tarafından masraf belgesi ibraz edilir ve sayın mahkemeniz tarafından kabul görür ise davacı banka takip tarihi itibariyle alacak tutarının diğer tüm tespit ve değerlendirmeler aynı kalmak kaydıyla; 89.273,22 TL asıl alacak, 1.098,06 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 54,90 bsmv, 703,84 TL masraf olmak üzere 91.130,12 TL taksitli kredilerden toplam alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip 14/03/2019 tarihi itibariyle davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sorumluluğunun; Genel Kredi Sözleşmesi kefalet limiti ile 1.500.000,00 TL’ye kadar yukarıda tespitimiz olan toplam alacak tutarı ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu bulunduğu, tarafların %20 icra inkar tazminat, masraf, avukatlık ücreti ve benzeri diğer taleplerinin sayın mahkemenizin takdirleri içinde olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı tarafın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı kredi alacağı olduğu iddiasıyla davalı asıl borçlu ve kefillerden alacağının tahsili istemiyle başlatılan … 29. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine karşı davalıların borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, kredi ilişkisi kapsamında davalıların borçlu olup olmadığı ve kefillerin kefaletinin geçerli olup olmadığı noktalarına ilişkindir.
Davacı ile davalı … Tic. Ltd.Şti arasında 05/03/2018 tarihinde 1.500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalılar … ve …’ın 1.500.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinin 13.2. maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.193 kapsamında kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesindeki delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Davalıların genel kredi sözleşmesine bulunan kefalet taahhütlerinin incelenmesinde; kefalette bulunan davalıların el yazısıyla kefalet miktarını, türünü ve kefalet tarihini yazmış oldukları, davalıların ıslak imzalarının bulunduğu görülmekle kefaletlerin şekil şartlarına haiz olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında HMK m.193 uyarınca münhasır delil sözleşmesi yapılmış olduğundan, dava konusu uyuşmazlığın davacı bankanın defter ve kayıtları uyarınca değerlendirilerek çözümlenmesi zorunludur. Bu doğrultuda taraflar arasındaki kredi ilişkisi kapsamında davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yukarıda özeti yapılan bilirkişi ek raporunda; davacının davalılardan 89.273,32 TL asıl alacak, 1.098,06 TL işlemiş faiz, 54,90 TL BSMV ve 703,84 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 91.130,12 TL alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı …Ltd Şti arasında 05/03/2018 tarihinde 1.500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalılar … ve …’ın 1.500.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu, davacı bankanın kayıtları uyarınca alacaklı olduğu, … 6. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle hesabın kat edildiği, ihtarnameye ilişkin tebligatın asıl borçlu davalı …ye tebliğ edilemediği, 07/03/2019 tarihinde iade edildiği ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 13.2. Maddesi ve İİK m.68/B maddesi uyarınca ihtarnamenin tebliğ edilmiş sayıldığı, davalı kefillere 07/03/2019 tarihinde ihtarnamenin tebliğ edildiği, bu nedenle davalıların ihtarname ile tanınan 1 günlük sürenin sonunda 09/03/2019 tarihinde temerrüde düştükleri sözleşmenin 11.B maddesinde temerrüt halinde bankaca uygulanan kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihi itibariyle en yüksek kredi faiz oranına bu oranın yüzde otuz ilavesi ile bulunacak temerrüt faizinin uygulanacağının düzenlendiği, davacının mevzuata göre tespit edilmiş en yüksek faiz oranının %36 olduğu anlaşıldığından nakit krediden kaynaklanan alacağa yıllık %46,80 temerrüt faizinin uygulanması gerektiği, davalıların bilirkişi tarafından tespit edilen asıl alacak ve ferilerden sorumlu olduğu, davalıların asıl alacağa ve faiz oranına yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığı, davalılar tarafından borcun ödendiğine veya ödenmemesi gerektiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmakla yukarıda özetlenen dosya kapsamındaki bilirkişi raporu hükme esas alınmış, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 89.273,32 TL asıl alacak, 1.098,06 TL işlemiş faiz, 54,90 TL bsmv, 703,84 TL masraf olmak üzere toplam 91.130,12 TL üzerinden devamına, asıl alacak 89.273,32 TL’ye takip tarihinden itibaren %46,80 temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 89.273,32 TL asıl alacak, 1.098,06 TL işlemiş faiz, 54,90 TL bsmv, 703,84 TL masraf olmak üzere toplam 91.130,12 TL üzerinden devamına, asıl alacak 89.273,32 TL’ye takip tarihinden itibaren %46,80 temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 18.226,02 TL icra inkar tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 6.225,09 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 1.106,59 TL peşin ve icra veznesine yatırılan 453,14 TL harç olmak üzere toplam 1.559,73 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.665,36 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.559,73 TL harç (peşin ve icra veznesine yatırılan harç) ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.604,13 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.184,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.181,38 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.607,36 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 2,93 TL’nin davacıdan, 1.317,07 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸