Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/494 E. 2023/928 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/494 Esas
KARAR NO : 2023/928

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2019
KARAR TARİHİ : 05/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin …’de ısı pompası sistemleri ürettiğini, bu kapsamdaki üretimde; kompresör, eşanjör, kompresörsüz kabin, elektrik parçaları ve su tesisatı bir araya getirildiği ve makine ekipmanının oluştuğunu, oluşan ürünün de piyasaya arz edildiğini, müvekkilinin ticari işletmesinin adının … olduğu, davalıdan kompresörsüz kabin satın alındığını, kabinlerde üretimdeki hatalar nedeniyle sistemi etkileyecek nitelikte kaçaklar meydana geldiğini, bu kapsamda onarım yapılmaya çalışıldığını, başka sistemlerde de hata meydana gelmesi nedeniyle kaçaklarla baş edilemez bir hal alındığını, üretimden kaynaklanan hatalar sebebiyle defaaten davalı ile iletişime geçilmeye çalışıldığını, yapılan görüşmelerde firmanın hatasını kabul etmediğini, zararları tanzim etmeye yanaşmadığını, -44 m2: …için yapılan işte, bataryalardaki kaçakların tespiti 750,00 TL, tamiri 750,00 TL, kaçakların lameller arasında olması sebebiyle tamirin yeterli gelmediği ve bataryanın davalının fabrikasına gönderildiğni, davalı tarafından bedelsiz olarak ek batarya gönderildiğini, bataryanın değiştirilmesi için 1.000 TL, eşanjör kompresör bakır borularının tekrar monte edilmesinin 1.500 TL, gazın yeniden verilmesi 500,00 TL olmak üzere müvekkilinin 4.500 TL zarar uğradığını, -74 m2: …’nin taşınmazı için Aralık 2016’da montajı yapılan pompanın iş yapmaması sebebiyle, yeni bir ısı pompası monte edildiğini, kaçak tespiti testinin 750,00 TL, tamirinin 750,00 TL, yeniden gaz verilmesinin 500,00 TL zarar doğurduğunu, ancak müşteri memnuniyeti sağlanamayarak ısı pompası bedeli ödenmek suretiyle geri alındığını, satış kaybının 7.399,82 TL, işin iptaliyle oluşan itibar kaybının 40.000 TL olarak toplam 50.899,82 TL zarar ortaya çıktığını, -74 m2: … için Mart 2016’da montajı yapılan pompanın Nisan 2017 kontrolünde verimsiz çalıştığı gözlemlenerek atölyeye nakledilmesinin 750,00 TL, kaçak tespitinin 750,00 TL, tamirinin 750,00 TL, sisteme gaz verilmesinin 500,00 TL ve tekrar müşteriye sevedilmesinin 750,00 TL olmak üzere toplam 3.500 TL zarar ortaya çıktığını, -102 m2: …’ın … taşınmazına 31 Mayıs 2017’de montajı yapılan ısı pompasının verimsiz çalışması sebebiyle tekneye yüklenerek atölyeye nakledilmesinin 1.250 TL, kaçak tespitinin 750,00 TL, mahkemece tespit yaptırılmasının 1.500 TL, kaçak tamir edilmesinin 750,00 TL, sisteme gaz verilmesinin 500,00 TL, tekneye yüklenerek sevkiyatının 1.250 TL olmak üzere toplam 6.000 TL zarar ortaya çıktığını, bu konuda … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde … D. İş sayılı dosyası kapsamında tespit yaptırıldığını, ürünlerin arızalı olduğunun ortaya çıktığını toplam 64.899,82 TL zarar doğduğunu, bu konudaki zararın tazmini için davalı tarafa … 7. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı gönderildiğini, söz konusu ihtarnamenin 07.08.2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafça … 5. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi gönderildiğini, söz konusu ihtarda sorumluluk kabul edilmediğini, bu kapsamda … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında … ilamsız icra takibi yapıldığını, bu kapsamda 06.02.2019 tarihli ödeme emrinin davalıya gönderildiği, zamanaşımı süresinin kesildiğini, davalı tarafın söz konusu takibe 18.02.2019 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca ve fer’ilerine de itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu, 12.07.2019 tarihinde anlaşamama tutanağı tanzim edildiğini, müvekkilinin zararının tanzimi için bu dosyası açma zorunluluğunun doğduğunu, davanın kabulü ile, müvekkilinin zararı olan 64.899,82 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 07.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yöneltilen huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde asılsız ve mesnetsiz beyanlarda bulunduğunu, davacının soyut beyanlarına göre değerlendirme yapılabilmesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen iddia ve beyanlardan; … için yapılan işte kaçakların tespiti için 750,00 TL, tamiri için 750,00 TL, bataryaların değiştirilmesi için 1.000.00 TL. eşarjör kompresör bakır borulannın tekrar monte edilmesi için 1.500,00 TL, gazın yeniden verilmesi için 500,00 TL olmak üzere toplam 4500.00 TL masraf edildiğinin beyan edildiğini, masraflara ilişkin hiçbir belge sunulmadığını, bu bakımdan davacının afaki masraf beyanlarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, … için yapılan işte kaçak tespiti için 750,00 TL, tamir için 750,00 TL yeniden gaz verilmesi için 500.00 TL. ısı pompasının iadesi iadesinden dolayı 7.399.82 TL satış kaybı ve işin iptali nedeniyle de 40.000,00 TL olmak üzere 50.899,82 TL zarar doğduğunun belirtilmiş ise de davacının bu masraflara ilişkin de hiçbir belge sunmadığını, davacının afaki masraf beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, satış kaybı olarak belirtilen bedelin nasıl bir bedel olduğunu, davacı tarafça nasıl belirlendiği hususunda hiçbir açıklama ve gerekçe sunulmaksızın belirtilen zarar bedelinin komik olduğunu, davacının kötü niyetinin anlaşılması bakımından önemli olduğunu, … için vapdan işte ürünün atölyeye nakledilmesi 750,00 TL, kaçak tespiti, 750,00 TL, tamir 750 TL, gaz verilmesi 500,00 TL müşteriye tekrar sevkedilmesi 750,00 TL olmak üzere toplam 3500 TL zarar edildiği iddia edilmiş ise de tamamen gelişi güzel ve rastgele yapılan masraf beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, … için yapılan işte de atölyeye nakledilmesi 1.250,00 TL, kaçak tespiti 750.00 TL. mahkemece tespit yaptırılması 1.500.00 TL kaçak tamir edilmesi 750.00 TL. sisteme gaz verilmesi 500,00 TL tekneye yüklenerek tekrar sevkedilmesi 1.250,00 TL olmak üzere toplam 6.000.00 TL masraf yapıldığı yönündeki afaki ve belgesiz masraf beyanlarının kabul edilebilirliğinin bulunmadığını, davanın usul yönünden reddi gerektiğini, zira ilgili madde uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak talebi hakkında ticari dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının gerektiğini, davacı tarafınca düzenlenen … 7. Noterliği’nin … tarih ve … Yevmiye nolu ihtarnamesi 07.08.2017 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, anılan ihtarnamede davacının, müvekkilden satın alınan ürünlerden kaynaklı olarak sorunlar yaşandığını, müşterilerin bu durumdan etkilendiğini, böylece itibar, iş kazanç kaybına uğradığını, uğranılan bu zararların müvekkilce tazmin edilmesinin gerektiğini ihtarnameye taraflarınca tanzim edilen … 5. Noterliğinin … tarih ve … yevmive numaralı cevabi ihtarnamesi ile müvekkiline ait ürünlerin üretim süreci kalitesine ilişkin standartlar, sertifikalar ve üretilen benzer ürünlerdeki sorunsuzluk durumunun diğer bir deyişle ara üreticilere verilen mallardaki şikayetlerin olmaması dikkate alındığında davacının soyut iddiaları üzerinden hiçbir gerçekliğe dayanmayan ve yasal hiçbir dayanağı bulunmayan alacak taleplerinin hiçbirini kabul etmediklerini, itiraz edilen … 1. Sulh Hukuk \khkemesının … D.İş; …K. Sayılı delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporunu dayanak göstererek müvekkili şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emrinin 15.02.2019 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiği, söz konusu icra takibine 18.02.2019 tarihli dilekçe ile müvekkili şirket tarafından yetkiye, borca, zamanaşımına ve faiz oranlantıa itiraz edildiğini, müvekkili şirket tarafından anılan icıa takibine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu, durdurulan icra takibinin devamı açısından davacı tarafça Arabuluculuk sürecinin başladığını ve 12.07.2019 tarihli anlaşmama tutanağının tanzim edildiğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafça huzurdaki dava sebebiyle arabuluculuk başvuıusu yapılmaksızın usul ve yasaya aykırı biçimde doğrudan dava açıldığını, davanın dava şartı eksikliği sebebi ile reddinin gerektiğini, davacı taraf ayıp ihbarı fle ilgili yasal sorumluluklarını süre ve şekil açısından yerine getirmediğini ayıp ihbarında bulunmadan evvel satın aldığı ürünlerde tamirat ve tadilat yapmaya çalışarak ürünlerin bozulmasına ve deforme olmasına sebebiyet verdiği için de davanın reddinin gerektiğini, davacının müvekkilden satın aldığı ürünlerin ayıptı olduğu iddiasını aradan çok zaman geçtikten sonra müvekkiline bildirdiğini, ayıp bildirimi yapılan ürünlerin üzerinde davacının ayıp iddiası ile ilgili tamiratlar yapılmaya çalışıldığını ve ürüne bu şekilde ürüne zarar verildiğini, ürünün tamir edilmeye çalışılırken kısmen deforme edildiğini, davacı tarafça zarar miktarı belirlenirken afaki ve hayali açıklamalarda bulunulduğunu, … olayında iade alınan ürünlerin sadece müvekkilden satın alınan ürünler olmadığını, arızaya sebebiyet verip vermediğinin belli olmadığı, ayrıca iddia edilen arızaların müvekkilinin üretiminden kaynaklı olup olmadığı dahi belli olmadığını, yine aynı ürünlerin taşınmasında, montajında veya başka bir sebepten dolayı arızalar meydana geldiğini, tüm bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan üretimden kaynaklı arıza düşüncesiyle müvekkiline kusur yüklenmeye çalışılmasının ve müvekkilinden tazminat talep edilmesinin kabul edilebilirliği bulunmadığını, davacının en yüksek miktarlı tazminat talebi olarak davaya konu ettiği … olay bakımından delil tespiti yaptırmayıp başka bir ürün bakımından delil tespiti yaptırmasının bu şekilde müvekkili şirkete kusur ve sorumluluk yüklemeye çalışması izahtan vareste olduğunu, davacı iddialarının yersiz ve mesnetsiz olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin faaliyet alanında ülkenin önde gelen şirketlerden olup ürettiği ürünlerin üst düzey standartlara sahip olduğunu, müvekkilinin ürünlerinin performans ve başarısı neticesinde yurtdışında da faaliyet göstermekte ve birçok ülkeye ihracat yaptığını, davacı tarafın yaşamış olduğu ürünlerdeki sorunların müvekkilinin üretiminden kaynaklı olduğu iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın faiz talebi bakımından da talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının müvekkilden alacaklı olduğu düşünülse bile ihtarname tarihinden itibaren faiz talep edilebilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, alacağın belirli olmadığı ve belirlenmesi için bir karara ihtiyaç duyulduğu durumda temerrüt tarihi olarak ihtarname tarihinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, yargılamanın itirazın iptali davası olarak kabul edilmesi durumunda davacıya % 20den az olmamak üzere icra inkar ve kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı tarafın davalı taraftan kompresörsüz kabin satın aldığını, satın alınan kabinlerde üretim hataları nedeniyle sistemlerde kaçak meydana geldiğini, ürünlerin arızalı olması sebebiyle zarara uğradığını iddia ederek uğradığı zararın tazmine ilişkin açılan alacak davasıdır.
Mahkememizce … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı dosyası celp edilerek bir sureti mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Mahkememizin 27/11/2020 tarihli ara kararı gereği, dosyanın tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek öncelikle ticari kayıtlar incelenmek suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığını, ayıp nedeniyle davacının dilekçesinde belirttiği zararlardan ve masrafların ticari kayıtlarında yer alıp almadığı, ticari defter kayıtlarına göre ayıp nedeniyle uğradığı zararın ve yaptığı masrafların tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilerek, dosyanın Bilirkişi …’nun 08/01/2021 tarihli raporunda, davacı tarafından düzenlenen faturaların, davalı şirket defterlerinde mevzuata uygun olarak kaydedildiği, faturaların davalı tarafından usulüne uygun muhafaza edildiği görülmüştür. Davalı şirket, davacı şirket ile arasında gerçekleşen ticari işlemleri tek düzen hesap planına uygun olarak 120 Alıcılar Hesabında (… – …) izlemektedir. Bu hesap aktif karakterli bir hesaptır, davalı şirketin davacı şirketten avans alarak sonrasında faturalarını düzenlediği ve aldığı ödemeler sonrası düzenlediği üç fatura neticesinde her hangi bir borç alacak bakiyesinin kalmadığı görülmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesindeki “Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa içeriğini kabul etmiş sayılır. ” denilmektedir. Davacı ve davalı şşirket defter ve belgelerinde, davacı şirketin ilgili faturalara itirazı ya da kestiği iade faturasına rastlanılmamıştır. Davacı şirketin düzenlediği 07.08.2017 tarihli ihtarnameye, davalı şirketin düzenlediği 10.08.2017 tarihli cevabi ihtarnameler dosya kapsamında bulunmaktadır ve ürünlerin ayıplı, hatalı olup olmama hususları üzerinede olduğu kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 05/10/2020 ve 21/04/2021 tarihli celse ara kararları gereğince … ASHM talimat yazılarak, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek öncelikle ticari kayıtlar incelenmek suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının tespiti, akabinde makinelerin bulunduğu yerlerde bilirkişilerce gidilip yerinde inceleme yapılmak suretiyle makinelerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli ayıp olup olmadığı, davacının gözden geçirme ile ayıbı fark edip edemeyeceği, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, dosyadaki ihtarnameler, servis formları, mail yazışmaları, tespit dosyası ve tüm deliller değerlendirilerek tespit edilmesi, davacının ayıp nedeniyle kusurlu olup olmadığının belirlenmesi, davacının ayıp nedeniyle uğradığı zararın tespiti, makinelerin işlem yapılıp davalıya teslim edilme tarihiyle ayıp ihbarının yapıldığı zamanın tespit edilmesi, davacının talep edeceği zarar miktarı ile davalının sorumlu olup olmadığının belirlenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilerek, dosyaya Bilirkişi …’in 20/05/2022 tarihinde sunmuş olduğu raporunda, davalı, … Tic, A.Ş. tarafından üretilen, kondenserler, soti imalat aşamasından sonra, fabrikada hassas, kaçak ve kalite testine tabi tutulmakta ve test etlketi de, ürün üzerine yapıştırılmakta olup, tüm kondenserler, kalite ve standartlara Uygun olarak imal edilmiş olduğundan, imalat hatası, açık ve gizli ayıp da yoktur. Kondenserlerde oluşan arızalar, tam olarak, dış kaynaklı, montaj hatalarından oluşmuştur. Bu hatalı montajlardan, davacı, …’un sorumlu olmasına rağmen, üretici firma, …Tic. A. Ş.’i, müşteri memnuniyetini sağlamak için, 4 adet arızalının yerine, 4 adet yeni kondenseri, ücretsiz olarak gönderdiği, davacı, …’un, zarar ve kayıptarından, … Tic, A. Ş.’i sorumlu tutulamaz olduğu kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 14/06/2022 tarihli celse ara kararları gereğince… Asliye Hukuk Mahkemesine yeniden talimat yazılarak, daha önce … 3.Asliye hukuk mahkemesinden …Talimat numaralı dosyasından bilirkişi … tarafından hazırlanan rapor ile önceki bilirkişi tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesinin… D.iş dosyasındaki tespitler arasında çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderimesi davacının itirazlarının giderilmesi konusunda önceki iki bilirkişiden (…VE …) farklı bir makina mühendisi bilirkişi atanarak rapor rapor alınmasına karar verilerek, dosyaya Bilirkişi …’nin sunmuş olduğu 05/10/2022 tarihinde sunmuş olduğu raporunda, genel olarak ilk iki bilirkişinin hazırladığı raporları tarafımdan incelendi bunun yanında iş yerindeki arızalı kondenseri,arızalı olarak belirtilen diğer arızası iş yeri sahibi tarafından takılan ısı pompalarının takılı olduklar yerdeki incelemelerim göz önüne alınarak değerlendirme yapılmıştır. tüm arızaların bakır borularda olduğu tarafımdan gözlemlenmiştir. Isı Pompası sistemi kompresör ve kondanser ünitesi ve fandan meydana gelir. Kondensör kısmında kullanılan bakır boruların ve içinden geçen sıvının soğutulmasını sağlayan soğutma kanatcıkları ile kartuş sistemine montajı bütün olarak imal edilir meydana gelen hatanın gözle görülmesinin mümkün olmayacağı böyle bir arızanın tespit edilmesi yüksek basınçtaki testlerde veya Makinanın çalışma esnasında meydana gelen verim kaybından dolayı gizli ayıplı olarak değerlendirilmelidir. Davacının davalıdan aldığı kondenser eşanjörünün üzerindeki bakır borularının kartuşa bağlantı noktalarındaki kaçakların gözle tespit edilmesinin mümkün olmayacağı görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 01/11/2022 tarihli ara kararı gereği, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, daha önceden rapor alınan bilirkişiler tarafından dava konusu makine üzerinden yapılan testlere ilişkin oluşturulan CD ve taraf itirazları da değerlendirilerek davaya konu makinelerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli ayıp olup olmadığı, davacının gözden geçirme ile ayıbı fark edip edemeyeceği, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, dosyadaki ihtarnameler, servis formları, mail yazışmaları, tespit dosyası ve tüm deliller değerlendirilerek tespit edilmesi, davacının ayıp nedeniyle kusurlu olup olmadığının belirlenmesi, davacının ayıp nedeniyle uğradığı zararın tespiti, makinelerin işlem yapılıp davalıya teslim edilme tarihiyle ayıp ihbarının yapıldığı zamanın tespit edilmesi, davacının talep edeceği zarar miktarı ile davalının sorumlu olup olmadığının belirlenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilerek, dosyaya Bilirkişi …’un sunmuş olduğu 15/05/2023 tarihli raporunda, Öncelikle 05/10/2022 tarihli son bilirkişi raporu haricindeki önceki raporlara esas teknik inceleme ve tespitlerin mühendislik yaklaşımından çok uzak olduğu;”davaya konu makinelerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli ayıp olup olmadığı, davacının gözden geçirme ile bu ayıbı bu fark edip edemeyeceği, ” şeklinde yöneltilen soruya cevaben dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ile bu ürünlerin ayıplı olduğundan bahsedilemeyeceği, zira ayıbın net olarak tespitinin yapılmamış olduğu, varsa bile ürüne müdahale edildiğinden anlaşılmasının da teknik olarak mümkün olamayacağı, dolayısı ile ayıbın gizli ya da açık olup olmadığının da irdelenemeyeceği; “ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, “şeklinde yöneltilen soruya cevaben, tarafımca bir önceki maddede ürünlerin ayıplı olduğundan bahsedilemeyeceği açıklansa da takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğundan hareketle Sayın Mahkemenizce ürünlerin ayıplı olduğunun kabul edilmesi halinde (ki o takdirde basit kontrolle anlaşılamayacak olması sebebi ile gizli ayıp olarak kabul edilmesi alinde gizli ayıp statüsünde olacağı), ürünlerdeki sorunun ilk olarak 27/03/2017 tarihinde mail yolu ile davalı firmaya bildirildiği, sonrasında da üretim kaynaklanan bozukluklar genellemesi ile bildirime ilişkin ihtarnamenin ise 01/08/2017 tarihinde gönderilmiş olduğu, ancak hangi fatura ile satın alınan ürünler olduğunun da net olarak anlaşılamadığı, zira davacı tarafça satın alması yapılan tüm ürünlerin faturalarının sunulmuş olduğu, bu tarihin de önem arz ettiği, zira Türk Ticaret Kanunu uyarınca ticari alım satımlarda alıcının açık ayıplar için iki, gizli ayıplar için ise sekiz günlük olan yasal süreler içerisinde muayene külfetini yerine getirip ayıp ihbarında bulunulması gerektiği, bu hak düşürücü sürelere tabi muayene külfetini yerine getirmeyen alıcının ayıba bağlı hakları da ortadan kalkacağı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari Satış ve Mal Değişimi” başlıklı 23. Maddesinin (c) bendinde; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde düzenlemenin mevcut olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin ilgili fıkrasında ise ; “(1) Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. (2) Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır.” düzenlemesine yer verildiği, bu açıklamamdan da anlaşılacağı üzere yöneltilen soruya ilişkin değerlendirmenin de hukuki nitelikte olduğundan hareketle Sayın Mahkemeniz takdirinde değerlendirilmesinin uygun olacağı; Mevcut bilgiler ile üründe imalattan kaynaklı ayıptan söz edilmesinin söz konusu olamayacağından hareketle davalının herhangi bir şekilde bu ürünler kaynaklı bir zarardan sorumlu tutulmasının teknik olarak mümkün görülmediği, bunun haricinde davalı-davacı arasındaki varsa alacak miktarının (mal alımı, iadesi ve faturaları kaynaklı) mali analiz içermesi ve uzmanlık alanına girmemesi nedeniyle tarafımca değerlendirilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından, müvekkilinin …’de ısı pompası sistemleri ürettiği, bu kapsamdaki üretimde kompresör, eşanjör, kompresörsüz kabin, elektrik parçaları ve su tesisatı bir araya getirildiği ve makine ekipmanının oluştuğunu, oluşan ürünün de piyasaya arz edildiğini, müvekkilinin ticari işletmesinin adının … olduğu, davalıdan kompresörsüz kabin satın alındığını, kabinlerde üretimdeki hatalar nedeniyle sistemi etkileyecek nitelikte kaçaklar meydana geldiğini, bu kapsamda onarım yapılmaya çalışıldığını, başka sistemlerde de hata meydana gelmesi nedeniyle kaçaklarla baş edilemez bir hal alındığını, üretimden kaynaklanan hatalar sebebiyle defaaten davalı ile iletişime geçilmeye çalışıldığını, yapılan görüşmelerde firmanın hatasını kabul etmediğini, zararları tanzim etmeye yanaşmadığını beyanla ayıplı ifadan kaynaklı zararın tazminin talep edildiği, taraflar arasındaki ticari ilişki konusunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın ayıplı ifanın var olup olmadığı noktasında toplandığı, mahkememizce ilk olarak talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunda Bilirkişi … tarafından davalı, …Tic, A.Ş. tarafından üretilen, kondenserler, soti imalat aşamasından sonra, fabrikada hassas, kaçak ve kalite testine tabi tutulmakta ve test etlketi de, ürün üzerine yapıştırılmakta olup, tüm kondenserler, kalite ve standartlara Uygun olarak imal edilmiş olduğundan, imalat hatası, açık ve gizli ayıp olmadığı, kondenserlerde oluşan arızaların tam olarak, dış kaynaklı, montaj hatalarından oluştuğu ve sorumluluğun davacıda olduğunun bildirildiği, itiraz üzerine bir başka bilirkişiden rapor alınmasına yönelik ara karar tesis edilmesi sonucunda Bilirkişi …’nin sunmuş olduğu 05/10/2022 tarihli raporda kondensör kısmında kullanılan bakır boruların ve içinden geçen sıvının soğutulmasını sağlayan soğutma kanatcıkları ile kartuş sistemine montajı bütün olarak imal edilir meydana gelen hatanın gözle görülmesinin mümkün olmayacağı böyle bir arızanın tespit edilmesi yüksek basınçtaki testlerde veya Makinanın çalışma esnasında meydana gelen verim kaybından dolayı gizli ayıplı olarak değerlendirilmesi gerektiği tespitlerine yer verildiği, ancak ikinci alınan raporun teknik anlamda yetersiz olduğu görülse de her iki rapor arasında çelişki oluştuğundan çelişkileri giderici mahiyette bir başka bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup; bunun sonucunda Bilirkişi …’un sunmuş olduğu 15/05/2023 tarihli raporunda, 05/10/2022 tarihli son bilirkişi raporu haricindeki önceki raporlara esas teknik inceleme ve tespitlerin mühendislik yaklaşımından çok uzak olduğu, dosyadaki deliller ile bilgi ve belgeler uyarınca ayıptan söz edilmesinin mümkün olmadığının bildirildiği, bu hali ile davacı tarafça ayıbın varlığı kesin olarak ispat edilemediği kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.108,14-TL harçtan mahsubu ile bakiye ‬‬838,29‬-TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 17.900-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320- TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.05/12/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”