Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/481 E. 2020/191 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/481 Esas
KARAR NO : 2020/191

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi gereği davalıya Ticari Kredili Mevduat Hesabı açılıp krediler kullandırıldığını, müvekkili bankanın sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getirirek davalıya taksitli kredi kullandırdığını ancak davalının ödeme yapmadığını, davalının banka ile imzalanan sözleşme hükümlerini ihlal etmesi ve borcun ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından 03/12/2018 tarihi itibariyle hesap kat edildiğini, davalıya takibe konu alacak miktarı, hesap özeti ve borcun ihtar edilmesine itibariyle davalının temerrüdünün gerçekleştiğini, müvekkili banka tarafından … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazları üzerine takibin durduğunu, borcu zamanında ödemeyerek takip başlatılmasına sebebiyet veren davalının asıl alacağın yanı sıra faiz ve fer’ilerden de sorumlu tutulması gerektiğini bildirmekle itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20’den az olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalının herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Mahkememizce davaya dayanak … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası celp edilmiş, davalı/alacaklının 435,28 TL tuzel kredili mevduat hesabı, 17,67 TL tüzel kredili mevduat hesabı faizi (%30,24), 0,88 TL BSMV, 9,04 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 462,87 TL’nin davalı/borçludan talep ettiği, davalının 28/01/2019 tarihli dilekçesi ile bankaya borcu olmadığını, gönderilen borcun tamamen banka çalışanlarının hatası olduğunu bildirmiş olup 30/01/2019 tarihli karar ile takibin durduğu görüldü.
Genel Kredi Sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi ve tebliğ şerhinin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi bankacı …’ye tevdi edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 09/01/2020 tarihli raporunda;
1-15/09/2015 tarihli, 50.000,00 bedelli, Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği,
Yine davacı …Ş. İle … Şubesi ile davalı borçlu … ile arasında
2-18/09/2014 tarihli, 69.000,00 TL bedelli, Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiş olduğu, bö sözleşmeleri davalının imzaladığı, GKS incelemesinde davalının borçtan sorumlu olduğu, sözleşmelere istinaden davalıya 1 adet Ticari Kredili Mevduat hesabı açıldığı ve kullandırılmaya başlandığı, 28/09/2018 son hesap ekstresi kayıtlarına göre 330,80 TL asıl borç bakiyesinin bulunduğu, banka söz konusu kredilerin ödenmesi aksi halde yasal yollara başvuracağını bildiren ihtarnameyi 05/12/2018 tarihinde borçluya gönderidiği, ihtarnamenin davalıya 08/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarda verilen 24 günlük süre sonu olan 10/12/2018 tarihi itibariyle temerrüde düşüldüğü, 23/01/2019 takip tarihi itibariyle davacı bankanın icra takip talebi incelendiğinde;
Davacı bankanın talebi; asıl alacak 435,28 TL, işlemiş akdi faiz 17,67 TL, %5 BSMV 0,88 TL, masraf toplamı 9,04 TL olmak üzere toplam 462,87 TL olduğu,
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada; asıl alacak 330,80 TL, işlemiş akdi faiz 18,11 TL, işlemiş temerrüt faizi 13,34 TL, %5 BSMV 1,57 TL olmak üzere toplam 363,82 TL olduğu,
Talep edilebilecek miktarın ise; asıl alacak 330,80 TL, işlemiş akdi faiz 17,67 TL, %5 BSMV 0,88 TL olmak üzere toplam 349,35 TL olduğunu, davacı bankaca takip talebinde 9,04 TL masraf talebinde bulunduğu, dosyada masrafa ilişkin bir belge ibraz edilmediği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava; Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan … 19. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine karşı davalının borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, kredi ilişkisi kapsamında davalının borçlu olup olmadığı noktasındadır. Taraflar arasında 15.09.2015 tarihinde 50.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinin 27. maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.193 kapsamında kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesindeki delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında HMK m.193 uyarınca münhasır delil sözleşmesi yapılmış olduğundan, dava konusu uyuşmazlığın davacı bankanın defter ve kayıtları uyarınca değerlendirilerek çözümlenmesi zorunludur. Bu doğrultuda taraflar arasındaki kredi ilişkisi kapsamında davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi incelemesi neticesinde; davalı …’in kredi ilişkisi kapsamında davacı bankadan ticari kredili mevduat hesabı(destek hesabı) aracılığıyla kredi kullandığı, 28.09.2018 tarihli son hesap ekstresi kayıtlarına göre davalının 330,80 TL borcu bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca dosya kapsamından, davacı banka tarafından keşide edilen 05.12.2018 tarihli ihtarname ile davalının kullanmış olduğu kredi hesabının 03.12.2018 tarihinde kat edildiği, davacı banka tarafından hesap kat tarihi itibariyle 354,28 TL nakdi borcu bulunan davalı tarafa borcun ödenmesi konusunda ihtarnamenin tebliğinden 24 saatlik süre verildiği, ihtarnamenin 08.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 24 saatlik sürenin sonunda 11.12.2018 tarihinde davalının temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. Ayrıca bilirkişi raporu hesap yönünden hatalı olduğundan hükme esas alınmamış, rapordan ayrılarak mahkememizce re’sen hesaplama yapılmıştır. Şöyle ki;
Dosya kapsamından davacı bankanın kredide fiilen uyguladığı akdi faiz oranının yıllık %27 olduğu, bu oranının TCMB tarafından yayımlanan faiz oranına uygun olduğu anlaşılmıştır. Öyleyse hesap kat tarihinden temerrüt tarihlerine kadar bu akdi faiz oranı uygulanmalıdır. Bu doğrultuda hesap kat tarihi olan 03.12.2018 tarihinden 11.12.2018 temerrüt tarihine kadar 354,28 TL’ye yıllık %27 oranında akdi faiz uygulanmış ve sonucunda davacı bankanın 1,86 TL akdi faiz alacağı olduğu hesaplanmıştır. Hesaplanan akdi faiz alacağı, kapitalize edilerek asıl alacağa dahil edilmiş ve davacı bankanın temerrüt tarihi itibariyle 356,14 TL asıl alacağı olduğu belirlenmiştir. Temerrüt tarihi olan 11.12.2018 tarihinden takip tarihinde kadar asıl alacak 356,14 TL’ye yıllık %30,24 faiz oranı üzerinden temerrüt faizi yürütülmüş ve sonucunda davacı bankanın 12,86 TL işlemiş temerrüt faizi alacağı olduğu tespit edilmiştir. Hesaplanan 12,86 TL işlemiş temerrüt faizinin %5’i olan 0,64 TL’nin BSMV alacağı olduğu belirlenmiştir. Uygulanan temerrüt faiz oranının, taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesine ve bankacılık mevzuatına uygun olduğundan temerrüt faizi oranı %30,24 olarak kabul edilmiştir. Takibe konu edilen 9,04 TL tutarındaki masraf kalemi hakkında herhangi bir belge ibraz edilmediğinden, davacının bu yönde bir alacak talep edebileceği ispatlanmadağından bu talep reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı …ile davalı … arasında 15.09.2015 tarihinde 50.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafından 03.12.2018 tarihinde hesabın kat edildiği, davacı bankanın kayıtları uyarınca alacaklı olduğu, davalının bu borçtan sorumlu olduğu, davalı tarafından borcun ödendiğine veya ödenmemesi gerektiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmakla, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İİK m.67/2 gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 356,14 TL asıl alacak, 12,86 TL işlemiş faiz, 0,64 TL bsmv olmak üzere toplam 369,64 TL üzerinden devamına, asıl alacak 356,14 TL’ye takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına,
2-Alacağın %20’si oranındaki 73,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 769,70 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 614,67 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 369,64 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.390 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”