Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/48 E. 2020/813 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/48 Esas
KARAR NO : 2020/813

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 29/01/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; “15 01 2018 tarihinde davacının davaya konu olan çekle birlikle 3 adet çekinin, … şirketinin kargo poşetini çaldırması sonucu kötü niyetli kişilerin eline geçtiğini, çalınan bu çeklerin iptali için 22/01/2018 tarihinde … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile kıymetli evrak iptali davası açıldığını, ilan sûrelerinin dolduğunu fakat davanın henüz sonuçlanmadığını, bu arada çeklerin ödeme günleri gelmeden önce çekler için ödeme yasağı alındığını, ilgili mahkemece banka şubesine yazılan yazı cevabında davaya konu … seri numaralı … bankası A.Ş.’ye ait 23 000 TL bedelli çekin . davalı … tarafından 30/01/2018 tarafından …Bankası ibraz edilmiş olduğunu. Bu nedenle … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından davacı yana menfi tespit ya da istirdat davası açılması hususunda süre verildiğini, çek … Bankası … Şubesine ait, … çek numaralı, … hesap numaralı, keşidecisi … Ltd. Şti. Olan 23.000 TL bedelli 31/08/2018 keşide tarihli çek, … 2, Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından iptali istenen çeklerin birinin daha önce de başka bir faktorıng firması tarafından takibe konulmuş olduğunu, çekin arka yüzündü davacı şirketin cirosundan sonra, davacı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisi olmayan, çeki çalan kişilerden edindiğini düşündüğümüz …’ un cirosunun tespit edildiğini, bunun üzerine … Cumhuriyet Savdığının … soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, çekin ibraz edildiği … Bankası, çek iptali açılan dava dosyasına çekin bir örneğini gönderdiğini, daha önce de iptalini istedikleri çeklerden bir tanesi başka bir faktoring şirketinin eline geçtiğini, ilgili faktoring şirketinin ihtiyati haciz aldığını ve keşideci şirketin …’ da bulunan ayakkabı mağazasına haciz için gidildiğini, bu arada pek çok araç ve taşınmaz tespit edildiği ve araçlara haciz şerhi işlendiği halde mağazadaki malların muhafazasını talep ettiklerini, haciz korkusu nedeni ile keşideci şirket tarafından icra dosyasına bütün borcun ödendiğini, … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından başka bir çeke ilişkin menfi tespit davası açıldığını, davacı şirketin, davalı yağmur plastik … ile arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, … isimli şahsın davalı …Ş. isimli firmaya çeki ibraz eden ve karşılığında nakit para alan kişi olduğunu, davacıdan sonraki ciranta olarak göründüğünü, …’ un çeki hırsızlık yolu ile edinen kişilerden aldığını ya da bu kişiler ile irtibat halinde olduğunu düşündüklerini, bu konu hakkında da … Cumhuriyet Savcılığının … soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, bu kişi ile davacı arasında herhangi bir ilişki olmadığını ve bu kişiyi tanımadıklarını, bu nedenle herhangi bir ticari ilişkiye dayalı olarak davacı bu kişiye çek verilmesinin yada bu kişinin de davacıya fatura düzenleyip vermiş olması gibi bir durum söz konusu olmadığını, faktoring şirketine sunulmuş herhangi bir fatura ortaya çıkacak olsa dahi böyle bir faturanın sahte olduğunu, davacının kendinden sonraki cirantaya karşı ileri sürebileceği defilerin davalı … şirketlerine karşı ileri sürebilme hakkı olduğunu, her ne kadar davalı … ve … iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu iddia ederek, davacının çekteki ciro sırasına göre alacaklısı olarak görünen …’a karşı ileri sürebileceği temel hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi defilerini kendisine karşı ileri süremeyeceğini iddia edecek olsa bile, hukukumuzda genel kabulüne göre davacının temlik alan durumundaki davalı …’e karşı da aynı defileri ileri sürebileceği yönünde olduğunu, davalı … şirketlerinin çeki kabul ederken basiretli tacir gibi davranıp ödeme yasağı olup olmadığını araştırması gerekirken bu çeki kabul etmesi sebebiyle iyiniyetli 3. kişi sayılamayacağını, davacı hakkında henüz takip başlatılmadığını İİK 72/2 E uygun olarak belirlenecek teminat karşılığında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, … Bankası … Şubesine ait, … çek numaralı, … hesap numaralı, keşidecisi …Tic. Ltd. Şti. olan 23.000 TL bedelli 31/08/2018 keşide tarihli çeki elinde bulunduran davalılara karşı 23.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş tarafından sunulan 05/03/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davacının bahse konu iddialarının davalı şirkete yöneltilmeyeceğini, “Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılacağını, başka bir anlatımla, ciro silsilesinin muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olduğunu, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senetli imzalayan şahsın imza yetkilisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemeyeceği” yönünde Yargıtay kararlarının bulunduğu, davacının işbu dava ile ileri sürmüş olduğu iddialarını davalıya yöneltebilmesi için, davalının davacıya ait “çeki iktisap ederken bile hile davacı borçlunun zararına hareket ettiğinin kanıtlanmış olmasını” arayan Yargıtay kararlarının ve beyanlarını doğruladığını, davalının alacağın temlikinde izlemekle yükümlü olduğu tüm usul ve esasları harfiyen yerine getirdiğini, davalının huzurdaki dava ile Menfi Tespit talebinde bulunulmaya neden olan … Bankası A Ş. … Şubesine ait olan, keşide yeri …, keşide tarihi 31.08.2018 olan, 23.000,00-TL bedelli ve … numaralı çeki faktoring müşterisi … ile 04.11.2015 tarihinde imzaladığı Faktoring Sözleşmesi temelinde, 12.01.2018 tarihli Alacak Bildirim Formu Ödeme Araçları Tevdii Bordrosu ve … ve … numaralı faturalara dayanarak devir ve temlik aldığını, davalının yasal mevzuata uygun olarak fatura ile tevsik edilmiş bir alacağı, ticari bir ilişki çerçevesinde doğduğunu gösterir belgeleri kontrol ederek devir ve temlik aldığını, akdedilen faktoring sözleşmesi hükümleri çerçevesinde davalıya temlik edilmiş alacağın ödeme vasıtası olarak dava korusu çekin verildiğini, davalının huzurdaki davaya konu edilen çekin meşru hamili olduğunu, kanun gereği davacı tarafın davalının kötüniyetli olduğunu ispatlaması gerektiğini, davacı hiçbir şekilde davalının kötüniyetini ispat edemediğinden huzurdaki davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından sunulan 11/03/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; “Davalının dava konusu çeki, davalılardan … Şirketinden başta 6361 sayılı kanun olmak üzere tüm amir mevzuat hükümlerine uygun olacak şekilde devralmış iyi niyetli yasal hamil konumunda olduğunu, davalı … ile davalı … arasında imzalanan faktoring sözleşmesi, dava konusu alacağı tevsik etmeye yarayan faturalar ile ilgili tüm evrak suretlerinin dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu, davalının kendisine yüklenen tüm hukuki sorumlulukları yerine getirdiğini, müşterisi ile aralarında imzalanan sözleşme gereği edimini ifa etmiş olması ve dava konusu çekin çalıntı ise dahi böyle bir durumu bilebilecek durumda olmaması nedeniyle kötü niyetinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla dava konusu talebin davalıya karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığını, dava konusu çekin incelenmesi halinde ciro silsilesinin tam olduğu üzerinde bir tahrifat yapıldığına dair emarenin bulunmadığının anlaşılacağı, hal böyleyken davalının kötü niyetinden söz edilmesi ve hukuki sorumluluğuna gidilmesinin söz konusu olmayacağını bildirerek müvekkil aleyhine açılmış olan haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen 27/05/2019 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacı tarafın ve davalı …’un ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek ticari ilişki olup olmadığı, dava konusu çeke ilişkin bir kayıt bulunup bulunmadığının, faktoring sözleşmesine konu fatura kaydının olup olmadığını, tarafların alacak borç durumunun tespiti konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir … tarafından ibraz edilen 06/09/2019 tarihli raporda özetle; “Dosyaya mübrez belge, bilgi, davacı yana ait incelenen 2015-2016-2017-2018 yılı ticari defterleri, davalı … AŞ.’ye ait incelenen 2018 yılı ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2015-2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı … AŞ. tarafından incelemeye sunulan 2018 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı … (…) incelmeye gelmemiş, ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Takdir Sayın Mahkemenize aittir. Davacı yanın ticari defterlerinde: Ciro silsilesinde kendisinden sonra gözüken davalı … (…) ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı, davaya konu çekin; Davacı yan alıcısı dava dışı … Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı yana ödeme olarak verildiği, davalı …’in ticari defterlerinde; Davalı …Ş ile davalı … arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davamıza konu çekin faktoring hizmetine konu edilerek faktoring hizmet bedeli ve sair masraflar dışında (3.997,00 TL ) çek bedelinden kalan tutar olan 19.003,00 TL’nın davalı … Faktöring tarafından davalı …’ a ödenerek hesap bakiyesinin kapatıldığı tarafımızdan görülmüştür. Ciro silsilesi üzerinde yapılan incelemede; davacı kavsan tarafından, davalı … (…)’a ciro ve teslim edildiği, Davalı … (…) tarafından davalı … AŞ.’ye ciro ve teslim edildiği, davalı … AŞ. tarafından dava dışı … Bankası A.Ş.’ye ciro ve teslim edildiğinin anlaşıldığı, tarafımızdan görülmüştür. Dosyaya sunulu belgeler üzerinde yapılan incelemelerde; davalı … Faktöring tarafından davalı … arasında 04.11.2015 tarihinde Faktoring Sözleşmesi akdedildiği, davaya konu çekin davalı … tarafından “Alacak Bildirim Formu ödeme Araçları Tevdii Bordrosu’ ile 12.01.2018 tarihinde davalı …’e teslim edildiği, Alacak Bildirim Formu Ödeme Araçları Tevdii Bordrosu ve ekleri üzerinde yapılan incelemede davalı … tarafından davacı …’a düzenlenen 18.12.2017 tarihli … nolu 42 480,00 TL tutarlı ve 16.12.2017 tarihli … nolu 56.168,00 TL tutarlı fatura fotokopilerinin davalı …’e teslim edildiği, yukarıda zikredilen davalı … tarafından davacı yana düzenlendiği gözüken ve davalı … Faktoringe ibraz edilen faturaların davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davamıza konu çekin faktoring hizmetine konu edilerek faktoring hizmet bedeli ve sair masraflar dışında (3.997,00 TL ) çek bedelinden kalan tutar olan 19.003,00 TL’nin davalı … Faktöring tarafından davalı …’ a ödenerek hesap bakiyesinin kapatıldığı, dava konusu çekin, davalı … ile davalı … arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesi, dava konusu alacağı tevsik etmeye yarayan faturalar ile 24.01.2018 tarihinde alacak bildirim formu ve ekli listeler ile davalı … tarafından davalı … Faktoringe Refaktoring kapsamında teslim edildiği, dosya kapsamında davalı …’in çeki elinde bulunduran son hamil olduğunun anlaşıldığı,” görüş ve kanaatine varılmıştır.
… A.Ş vekili tarafından sunulan 22/01/2020 tarihli dilekçesi ile dosyayı … A.Ş’den temlik aldığını bildirdiğini, temlikname ve … A.Ş adına vekaletname sunulduğu görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, … Bankası …Şubesine ait, … çek numaralı, … hesap numaralı, keşidecisi … Ltd. Şti. olan 23.000 TL bedelli 31/08/2018 keşide tarihli çeki elinde bulunduran davalılara karşı 23.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı taraf, 15/01/2018 tarihinde davaya konu … Bankası … şubesine ait … çek numaralı keşidecisi … Ltd. Şti olan 31/08/2018 keşide tarihli 23.000,00 TL bedelli çeki … şirketiyle gönderim aşamasında iken çalındığını, bunun üzerine çekin iptali için …ırköy 2. ATM’nin … E. Sayılı dosyasıyla çek iptali davası açıldığı, yargılama sırasında çekin davalı … tarafından ibraz edilmiş olduğunu öğrendiklerini, çekin arka yüzünde şirket tarafından atılan cirodan sonra bulunan …-…’un cirosunun bulunduğunu, … ile arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, kendisinden sonraki cirantaya karşı ileri sürebileceği defileri davalı … şirketlerine karşı ileri sürebileceğini beyan ederek dava konusu çekten borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı …, iyi niyetli hamil olduğunu, faktoring ilişkisinin usulüne uygun yapıldığını, 6361 Sayılı yasanın 9. Maddenin 3. Fıkrasına göre şahsi defilerin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Davalı …, diğer davalı … ile imzalanan faktoring sözleşmesi kapsamında dava konusu çekin devir alındığını, iyi niyetli hamil olduğunu, davacı tarafın …’a ileri sürebileceği defilerin kendisine karşı geçerli olmadığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespit edilmesi ve dava konusu çeke ilişkin bir kayıt bulunup bulunmadığının belirlenmesi, faktoring sözleşmesine konu faturanın davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davacı tarafa ait ticari defterlerin usulüne uygun olduğu, davacının davalı … ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı, davaya konu çekin …Tic. Ltd. Şti tarafından davacı tarafa ödeme olarak verildiği, davalı …’in ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davalı … ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davaya konu çekin …’dan devir alındığı ve buna karşılık davalı …’a 19.003,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, davalı …’un ticari defterlerini ibraz etmediği, davalı … tarafından düzenlenen faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamından dava konusu çekin keşidecisinin … Ltd. Şti olduğu, … Tic. Ltd. Şti tarafından davacının ismine düzenlendiği ve davacı tarafa teslim edildiği, çekin arka yüzünde davacının cirosunun bulunduğu, davacı tarafından çekin cirolanarak …’a devir edildiği, davalı … tarafından cirolanarak davalı …Ş’ye devir edildiği, davacı tarafın iddiasının çekin çalındığı ve davalı … ile ticari ilişkisinin bulunmadığı yönünde olduğu, çekin arka yüzündeki ciro ve imzaya yönelik itirazın bulunmadığı, davalı … ile davalı …Ş arasında faktoring sözleşmesi akdedildiği, davaya konu çekin davalı … tarafından faktoring sözleşmesi kapsamında alacak bildirim formu, ödeme araçları tevdi bordrosu ile 12/01/2018 tarihinde davalı …’e teslim edildiği, davalı … tarafından davacı adına düzenlenen 18/12/2017 tarihli, … numaralı, 42.480,00 TL tutarlı ve 16/12/2017 tarihli, … numaralı, 56.168,00 TL tutarlı faturalara dayalı alacakların davalı … şirketine temlik edildiği, dava konusu çekin bu alacaklara ilişkin devir edildiği hususunun faktoring sözleşmesinde belirli olduğu, davalı … ile davalı … arasında imzalanan faktoring sözleşmesi kapsamında dava konusu çekin davalı … tarafından teslim alındığı, davalı …’in çeki elinde bulunduran son hamil olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 09/12/2019 tarihli celsesinde davalı … vekili … sözleşmesi gereği dava konusu çeki davalı …’ye temlik ettiğini ancak sonraki süreçte dava konusu çeki davalı …’den geri aldığını beyan ettiği, davalı … vekilinin dava konusu çeki …’e geri verdiklerini beyan ettiği anlaşıldığından dava konusu çekin …’te olduğu ve son hamilinin … olduğu belirlenmiştir. Ancak yargılama sırasında dava konusu çek …’a temlik edilmiş olup, talep çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğundan taraf değişikliği yapılarak yargılamaya bu davalı açısından devam edilmiştir.
Davacı ile davalı … arasındaki ticari ilişkiye yönelik yapılan değerlendirmede; davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, dava konusu çekin dayanağı olan faturaların davacının ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olmadığı, mahkememizce resen istenen BS formlarında söz konusu faturaların bulunmadığı, faturaya konu malların teslim edildiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu ispat etme yükü altında olan davalı …’un alacaklı olduğunu ispat edecek herhangi bir delil sunmadığı, dava konusu çekin … şirketine davacı tarafından teslim edildikten sonra çalındığı anlaşıldığından davacının bu faturalar nedeniyle davalı …’a borçlu bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Davalı … ile davalı … arasında akdedilen faktoring sözleşmesinin incelenmesinde; dava konusu çekin bu faturalara istinaden temlik edildiği, çekin temelindeki ilişkinin bu faturalar olduğu anlaşıldığından davacının çek nedeniyle davalı …’a borcunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı … açısından yapılan değerlendirmede; davalının diğer davalı … ile 04/11/2015 tarihli faktoring sözleşmesini akdettiği, faktoring sözleşmesi kapsamında temlik edilen alacağın davacıya düzenlenen 18/12/2017 tarihli, … numaralı, 42.480,00 TL tutarlı ve 16/12/2017 tarihli, … numaralı, 56.168,00 TL tutarlı faturalardan kaynaklanan alacak olduğu, dava konusu çekin bu alacaklara istinaden devredildiği, nitekim 6361 Sayılı kanunun 9. Maddesinin 2. Fıkrasında Faktoring şirketini kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamayacağı veya tahsilini üstlenemeyeceğinin düzenlendiği, dolayısıyla davalı … Faktoringe devredilen çekin davacı tarafa düzenlenen faturalardan kaynaklı alacaklardan doğduğu, bu hususun davalı … şirketinin bilgisinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı … esasında davacının davalı …’a ileri sürebileceği defilerin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini, faktoring ilişkisi kapsamında ciro yoluyla devir alınan kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişinin düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini, bu defilerin ileri sürülmesi için kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmesi gerektiğini beyan ederek 6361 Sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. maddesi ”Faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal ve hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez” hükmünü içermektedir. Yasa metninden de anlaşılacağı üzere, faktoring şirketinin, faktoring işlemi ile devraldığı alacak, alacağın temliki hükümlerine tabidir. Nitekim, faktoring işlemlerinde alacağın temliki hükümlerinin uygulandığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.11.2010 tarih, 2010/19-488 E, 2010/557 K. sayılı kararında da açıkça belirtilmiştir. Öte yandan aynı kararda faktoring işleminin müşteri (firma), faktoring şirketi (faktor) ve borçlu olmak üzere üç tarafının bulunduğu da açıklanmıştır. Faktoring işleminin bu tarafları arasındaki ilişkiler yönünden 6361 sayılı Yasanın 9/2 ve 6098 sayılı TBK’nın 188/1.maddesi hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre borçlu, faktoring işlemini öğrendiği sırada önceki alacaklısına karşı sahip olduğu def’ileri, alacağı faktoring sözleşmesine dayanarak devralmış olan faktoring şirketine karşı da ileri sürebilecektir. 6361 sayılı Yasanın 9/2. ve TBK’nın 188/1. maddesi karşısında faktoring işleminin tarafları arasındaki ilişkiler yönünden şahsi def’ilerin ileri sürülebilmesinde faktoring şirketinin iyiniyetli ya da kötüniyetli olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. 6361 sayılı Yasa’nın 9/3. maddesi, faktoring işleminin yukarıda belirtilen tarafları dışında kalan kambiyo borçluları bakımından uygulanabilecek bir hükümdür. Başka bir anlatımla, faktoring işleminin dışında bir kambiyo borçlusu varsa (keşideci, lehdar veya ciranta) onlar hakkında 6361 sayılı Yasa’nın 9/3. maddesi hükmü uygulanacaktır. Somut olayda uyuşmazlık faktoring işleminin tarafları arasında olduğundan anılan Yasa’nın 9/3. maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar karşısında bu çek bakımından; davacının, davalılardan faktoring işleminin tarafı olan …’a borçlu olmadığı yargılama sırasında belirlenmiş olup davacının alacağın temliği hükümleri çerçevesinde bedelsizlik defini davalı … şirketine karşı ileri sürmesi mümkün olduğundan davalının savunmaları yerinde görülmemiştir. Davacının, dava konusu edilen çek açısından davalı …’e borcu bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla, davacının yargılama sırasında davalı …’ten dava konusu çeki ve çekten kaynaklanan alacağı temlik alan davalı …’a borçlu olmadığı açıktır.
Davalı … açısından yapılan değerlendirmede; dava konusu çeki faktoring ilişkisi çerçevesinde … sözleşmesi ile davalı …’ten devir aldığı ancak yargılama sırasında devir alınan dava konusu çekin yeniden davalı …’e devredildiği, dolayısıyla …’in dava konusu çekin hamili olmadığı, dava konusu çekin hamilinin … olması sebebiyle menfi tespit talebinin bu davalıya karşı yöneltilebileceği, başlangıçta dava konusu çek her ne kadar davalı … Faktoringte olsa da yargılama sırasında bu hususun değiştiği dosya kapsamı itibariyle sabit olduğundan davalı … açısından açılan davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir. Dava tarihi itibariyle çekin hamili olduğundan ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davalı temlik alan … ve davalı … açısından davanın kabulüne, davacının … Bankası …şubesine ait … seri numaralı 13/08/2018 keşide tarihli 23.000,00 TL bedelli çekten dolayı Davalı temlik alan … ve davalı …’a borçlu olmadığının tespitine, davalı … açısından açılan davanın konusuz kalması sebebiyle bu davalı hakkındaki davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı temlik alan … ve davalı … açısından davanın KABULÜNE, davacının … Bankası … şubesine ait … seri numaralı 13/08/2018 keşide tarihli 23.000,00 TL bedelli çekten dolayı Davalı temlik alan … ve davalı …’a borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı … açısından açılan davanın konusuz kalması sebebiyle bu davalı hakkındaki davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.571,13 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 44,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.526,73 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar …, … A.Ş ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davalılar …, … A.Ş ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.081,20 TL yargılama giderinin davalılar …, … A.Ş ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … A.Ş ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı …’un yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2020

Katip …
¸¸

Hakim … ¸¸