Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/475 E. 2021/347 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/475 Esas
KARAR NO : 2021/347

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2019
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin … Otoyolu işletme hakkına sahip olduğunu, davalının … plakalı aracı ile 03/07/2017-18/09/2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin müvekkilinin işletiminde olan köprüyü ve bağlı otoyoldan ihlalli geçişler yaptığını, 6001 Sayılı Kanunda 16.05.2018 tarihinde 7144 Sayılı kanunla yapılan değişikliklerle ilgili olarak 30. Madde 5,’e göre cezaların 4 katı oranında hesaplaması neticesinde, davacı tarafından icra takibindeki tutar güncellenerek dava dilekçesinde harca esas değer 8.012,09 TL olarak talep edildiğini, davalının 6001 Sayılı Kanun uyarınca ihlalli geçiş tarihlerini izleyen 15 (onbeş) gün içinde Geçiş Ücretini cezasız ödeyebileceği, ancak davalının ihlalli geçişlerden doğan geçiş ücretlerini ödemediğini, ödenemeyen ücretler üzerine müvekkili tarafından icra takibine geçildiğini, davalının gerekçe göstermeksizin icra takibine itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağının likit olduğunu bu nedenle davalıya %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı yükletilmesi gerektiğini bildirmekle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalının mahkememize cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Dosyamız davasına konu … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacının 17.255,15 TL asıl alacak (geçiş ücreti-para cezasi), 314,79 TL faiz (AATUHK %9.75 yıllık), 56,66 TL KDV olmak üzere toplam 17.626,61 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin 27/11/2017 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve takibin durduğu görüldü.
Mahkememizin 10/12/2019 tarihli ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 12/02/2020 tarihli raporunda; ihlalli geçiş kayıtlan ve görüntüler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde: davalıya ait … plaka araç ile otoyollardan toplam 69 kez İhlalli geçiş yapıldığı ve 1.721.65 TL tutar ihlalli geçiş bedeli ve 7.624.60 TL tutar gecikme cezası olduğu, davalı tarafından ödenmiş ihlalli geçiş bedelleri düşüldüğünde kalan ihlalli geçiş bedeli 1,721.65 TL – 153.00 TL – 1.568.65 TL tutar olduğunu, davacı tarafından 10 katı hesaplandığı görülen 1.350,00 TL tutarında gecikme cezası toplam gecikme cezasından çıkartıldığında; 7.624.60 TL-1,350.00 TL = 6.274.60 TL tutar kaldığını, 4 katı oranında gecikme cezası hesaplanması sonucu 540,00 TL+6.274.60TL= 6.814.60 TL tutar toplam gecikme cezası bedeli olduğunu, faiz hesaplamalarının toplam 1.721,65 TL tutar ihlalli geçiş bedeli ve 6.814.60 TL tutar gecikme cezası üzerinden yapıldığı, bunun nedeninin: davalı yanın 6001 Sayılı Kanun uyarınca ihlalli geçiş tarihlerini izleyen Geçiş Ücretini cezasız Ödeyebileceği 15 (onbeş) gün içerisinde ödenmeyen, 15. Günden sonra Ödenen ihlalli geçiş bedellerine hesaplanan gecikme cezalarından kaynaklandığını, ihlalli Geçiş Bedeli 1.568,65 TL, Gecikme Bedeli 6.814,60 TL, Faiz (Yıllık %9,75) 158,07 TL ve KDV % 18 28,45 TL olmak üzere toplam 8.569,77 TL’nin tahsilini talep ettiği, dosya içerisinde davalı yan … tarafından sunulan 06.11.2019 tarihli dilekçe ekinde; Davacı … Yatırım Ve İşletme A.Ş. adına, … plaka açıklamalı, 22.09.2017 tarihli 1.503,00 TL tutar düşüldüğünde 7.066,77 TL alacaklı olduğunu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizin 26/10/2020 tarihli duruşmasının 2 numaralı ara kararı uyarınca dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 14/02/2021 tarihli ek raporunda; davalıya ait … plakalı araç ile otoyollardan toplam 35 kez ihlalli geçiş yapıldığı ve bu ihlalli geçişlerin 1.568,65 TL tutar genellikle “kayıt bulunamadı/ürün kara listede” gerekçeli provizyon alınamaması sonucu gerçekleştiğini, ihlalli geçişe ilişkin gecikme ceza bedelinin 1.568,65 TL*4=6.274,60 TL tutar olduğunu, icra takibi ve ödeme emrine konu edilen geçiş ihlallerinin rapor hesaplamalarına dahil edildiğini, davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle (asıl alacak+gecikme cezası) 1.568,65 TL+6.274,60 TL olmak üzere toplam 7.843,25 TL alacaklı olduğuna ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; otoyol geçiş ücreti ve cezasının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminat talebine ilişkindir.
Dava dilekçesinde 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7144 sayılı Kanun’un 18. Maddesi ile ceza bedeli dört katı tutarı olarak değiştirildiğinden talebin değişikliğe göre uyarlandığı ve davanın bu bedele göre harçlandırıldığı beyan edilmiştir.
6001 sayılı Kanun’un 30. Maddesinin (5) numaralı bendinde; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza uygulanacağı ve genel hükümlere göre tahsil edileceği, (7) numaralı bendinde; Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Bu hükümlerin birlikle değerlendirilmesinde; …, … ve … sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen otoyollardan ücret ödemeksizin geçilmesi halinde, geçiş ihlali yapan araç malikinin geçiş ücretini, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödememesi durumunda ücretin 4 katı tutarında ceza kesileceği ve bu ceza tutarı ile birlikte geçiş ücretini ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak geçiş ücretinin, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesi halinde ceza uygulanamayacaktır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 28/1. maddesi gereğince, gerçek kişiler yönünden maddi hukuk bakımından hak ehliyeti ve usul hukuku bakımından da taraf ehliyeti ölümle son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölen tarafın mirasçılarına karşı veya onun mirasçıları tarafından davaya devam edilip edilmeyeceğini tespit için, bir ayrım yapmak gerekir; yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılarına geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır; bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçılar tarafından) devam edilir. İş bu dava malvarlığı hakkına ilişkin olup, murisin terekesine mirasçı olanları ilgilendiren niteliktedir. Bu halde, TMK m.599 uyarınca ölen tarafın mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşları olarak hep birlikte takip ederler. Mirasçılar arasında kanundan doğan bir mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olur. Dava devam ederken davalı ölürse, davalının mirasçılarına usulüne uygun olarak tebligat yapılmalı, mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almaları sağlanmalıdır. Yargılama sırasında davalı …’ın 22/01/2020 tarihinde vefat ettiği, davacı tarafın HMK m.55 uyarınca davalının mirasçılarına karşı davaya devam edilmesi yönünde talepte bulunduğu, mahkememizce 26/06/2020 tarihli ara karar ile muris …’ın 23/06/2020 tarih ve 09326 sayılı noter mirasçılık belgesinde belirlenen mirasçıları …, … ve …’a dava dilekçesi, tensip zaptı ve bilirkişi raporu ile birlikte mirası kabul edip etmedikleri, mirası reddetmemişlerse yasal mirasçı sıfatıyla davayı davalı olarak takip edip etmeyecekleri hususunda beyanda bulunmalarına, davayı takip etmeleri durumunda duruşma gün ve saatinde mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunmalarına ilişkin ihtaratlı tebligat yapıldığı, mirasçılar tarafından beyanda bulunulmaması ve duruşmaya gelinmemesi üzerine mahkememizin 26/10/2020 tarihli duruşmasında mevcut dosya durumu itibariyle mirasçıların davalı olarak dahil edilmesine, bu hususun duruşma zaptı ekli davetiye ile mirasçılara tebliğ edilmesine, duruşmaya iştirak etmemeleri halinde tahkikata devam olunacağının ve yokluklarında aleyhine hüküm verilebileceğinin ihtar edilmesine karar verildiği, mirasçılara usulüne uygun olarak tebligat yapılarak davalı olarak davaya dahil edildikleri görülmüştür. Açıklanan nedenle hüküm davaya dahil edilen davalı mirasçılar aleyhine kurulmuştur.
Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporlarının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; müteveffa …’a ait … plakalı araçla davacıya ait otoyollardan ücret ödenmeksizin toplam 35 adet geçiş yapıldığı, bu geçişlerin toplam bedelinin 1.568,65 TL olduğu, davalı tarafından ücret ödemesi yapıldığına dair delil veya belge sunulmadığı anlaşılmakla davalının 6001 sayılı Kanun’un 30. Maddesinin (5) ve (7) numaralı bentleri uyarınca 1.568,65 TL tutarında geçiş ücretini ve bunun 4 katı tutarındaki 6.274,60 TL cezayı ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle geçiş ücreti ve ceza bedeli olarak toplam 7.843,25 TL asıl alacağa hükmedilmiştir.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; dava konusu geçiş ücretlerinin geçiş ihlalinin gerçekleştiği anda muaccel olduğu, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde ceza kesileceğinin düzenleme konusu yapıldığı anlaşılmakla davacının muaccel olan geçiş ihlali ve ceza bedeli alacaklarına ilişkin olarak faiz talebinde bulunabilmesi için davalıyı ayrıca bir ihtar ile temerrüte düşürmesi gerektiği sonucuna varılmış, somut olayda temerrüte ilişkin ihtar bulunmadığından işlemiş faiz talebi ve buna bağlı KDV talebi reddedilmiştir. İşleyecek faiz dönemi için KDV uygulanması talebi açısından yapılan değerlendirmede; 3065 sayılı Kanun’un 24/c maddesi uyarınca faiz geliri KDV matrahına dahil ise de; KDV yükümlüsü olan kişinin davacı olduğu, davacı ile davalı arasında yazılı olmayan kendine özgü bir hizmet sözleşmesi bulunduğu, taraflar arasında faizin KDV’sinden davalıların sorumlu olduğuna dair yazılı bir anlaşma bulunmadığı, Türk Borçlar Kanunu uyarınca temerrüde düşen borçludan gecikme tazminatı, temerrüt faizi veya aşkın zararın talep edilebileceğinin düzenlendiği, temerrüdün hukuki sonucu olarak işleyecek temerrüt faizinin KDV’sinden borçlunun sorumlu olduğuna dair bir kanuni düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla açıklanan nedenler ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kendine özgü niteliği gereği davacının ilerde işlemesi muhtemel temerrüt faizinin KDV’sini davalılardan talep edemeyeceği sonucuna varılmış ve bu talep reddedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 7.843,25 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 7.843,25 TL’ye icra takibinde belirtilen yıllık %9,75 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 7.843,25 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 7.843,25 TL’ye icra takibinde belirtilen yıllık %9,75 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20 oranındaki 1.568,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 535,77 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 48,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 487,07 TL harcın davalılardan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 48,70 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcından oluşan toplam 93,10 TL’nin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.282,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.254,98 TL yargılama giderinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 27,82 TL’nin davacıdan, 1.292,18 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)