Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/465 E. 2020/645 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/465 Esas
KARAR NO : 2020/645

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 05/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili sunmuş olduğu 24/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında dikkate alınan hazirun cetvelinin gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin gerçek ortaklık durumu dikkate alınmadığından gerçekleştirilen genel kurul toplantısında alınan tüm kararların hükümsüz olduğunu, genel kurul kararlarının kurucu nitelikteki emredici hükümlere aykırılık teşkil ettiğinden yoklukla malul olduğunu, davalı şirket sermayesinin beheri 1 TL itibari değerli toplam 10.000.000,00 adet paydan oluştuğunu, 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısına ait hazirun cetveline göre bu paylardan 2.037.200 TL değerli toplam 2.037.520 adedi …’ın, 2.232.700 adedinin ise …’a ait olduğunu, müvekkillerinin davalı şirketin 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısına asaleten iştirak ettiklerini, muhalif kaldıkları hususları gerek toplantı tutanağına, gerekse hazirun cetveline usulünce şerh ettiklerini, davalı şirketin eski ortaklarından …’ın 16/07/2015 tarihinde vefat ettiğini, müveteveffa davacı …’ın eşin, …’ın babası olduğunu, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu, müteveffanın davalı şirket sermayesinin %45’ine sahip olduğunu, müteveffanın ölümü ile şirkette maliki olduğu 4.300.400 adet payın mirasçılarına intikal ettiğini, miras ortaklığı henüz paylaşılmadığından elbirliği ile mülkiyet rejimi, gerek 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında, gerekse dava tarihi itibariyle halen devam ettiğini, … 1 Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarihli kararı ile Av. …’ün murisin terekesine temsilci olarak atandığını, dava dışı ortaklar … ve …’ın mensubu olduğu davalı şirket yönetim kurulunca hukuksuz davrandığını ve 07/02/2016 tarihli bu yönetim kurulu kararı ile murisin davalı şirkette sahip olduğu payların haksız ve mesnetsiz bir şekilde mirasçılarına dağıtıldığını, ve yapılan pay taksimatı sonucu oluşan yeni ortaklık yapısının davalı şirketin pay defterine kaydedildiğini, davalı yönetim kurulu tarafından yapılan pay taksiminin aykırı olduğunu, … 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin …E.sayılı dosyası üzerinden iptali istenen murisin tenfizi kabil olmayan vasiyetnamesi uyarınca mirasçılarına keyfi bir şekilde yapıldığını ve söz konusu vasiyetnamenin iptali talepli davanın halen derdest olduğunu, davalı şirketin henüz tenfiz edilmemiş ve uygulanması mümkün olmayan bir vasiyetname uyarınca murisin sahip olduğu şirket paylarını mirasçılara pay etme ve şirket pay defterine kaydetme kararı aldığını, murisin terekesi için temsilci olarak atanan Av. …’ün davalı şirket yönetim kurulunca toplantıya çağrılmamasının tamamen kasti ve kötü niyetli bir davranış olduğunu, alınan bu kararların sırf bu nedenle de yok hükmünde sayılması veya iptal edilmesi gerektiğini, müvekkillerinin TTK.nun 420/2 maddesi uyarınca sahip oldukları finansal tabloların müzakeresinin tekrar geri bırakılması hakkı davalı şirketçe hiçe sayılarak dava konusu genel kurul kararlarının alındığını bildirerek; davalı şirketin 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2,3,4 ve 5 numaralı genel kurul kararlarının öncelikle yoklukla malul olduğundan hükümsüzlüklerinin tespitine, Mahkeme aksi kanaatte ise bu kararların iptaline, genel kurul kararlarının yürütülmesinin Mahkemece verilen karar kesinleşinceye kadar geri bırakılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından sunulan 26/08/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konu 29/04/2019 tarihli genel kurulda alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu, davacıların toplantı açılmasından sonra ilk olarak toplantıda hazır bulunanlar listesi ile paydaşlık yapısı, pay adet ve oranları ile toplantı nisabına itiraz ettiklerini, davacı … açısından müteveffa …’ın vasiyetnamesi geçerli olduğundan bu hususa ilişkin tüm itiraz ve şerhlerinin geçersiz olduğunu, davacı … tarafından açılan vasiyetin iptali davası … 4 Asliye Hukuk Mahkemesi … E, … Karar sayılı ilamı ile reddedilip bu kararın istinaf ve Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiğini, davacılardan …’ın açtığı davada vasiyetname aleyhine kesinleşmiş bir karar verilmediğinden diğer davacı … açısından ise açılan dava reddedildiğinden her iki davacının vasiyetnameye dolayısıyla genel kurludaki pay oranlarına itirazlarının haksız olduğunu, davacı …’ın terekein tespiti istemli … 1 Sulh Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dosyasında muris …’ın terekesinin temsili için Av. …’ün atandığını, anılan Mahkemenin Av. …’ün şirket genel kurul toplantılarında terekeyi temsil etmesi, tereke yararına oy kullanması ve organlarında görev alması hususunda bir karar vermediğini, davacı tarafın bu durumu bilmesine rağmen aksi beyanda bulunarak doğru söyleme yükümlülüğünü ihlal ettiğini, hazırlanan hazirun cetvelinin müteveffa …’ın düzenlediği vasiyetnamesine uygun olarak mirasçılar adına pay defterine tescil edildiğini, mirasçılardan …’ın vasiyetnameye karşı bir davasının olmadığını, davası olan …’ın davasının henüz kesinleşmemiş olup vasiyetnamenin halen geçerli olduğunu, ayrıca murisin paylarının paylaşılamaması gibi bir durumun bulunmadığını, murisin paylarının vasiyetnameye uygun olarak 07/03/2016 tarihinde yönetim kurulu kararına göre paylaştırıldığını, henüz pay yapısını değiştiren kesinleşmiş bir mahkeme kararı da bulunmadığını, ibra oylamasının TTK’na uygun olarak yapıldığını bildirerek; öncelikle dava konusu 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yürütülmesinin geri bırakılması talebinin reddine, davanın tümden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenmek suretiyle 29/04/2019 tarihli genel kurulda alınan 2,3,4,5 numaralı kararların yok hükmünde olup olmadığı veya iptali gerekip gerekmediğinin tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, ibraz edilen 02/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı … Ticaret Odası’nın…. sicil numarasında kayıtlı olduğu, ana sözleşmenin 29/03/1974 tarihinde tescil edilmiş olduğu, şirket sermayesinin 10.000.000 TL olduğu, yönetim kurulu üyesi …’ın şirketi münferiden imzası ile temsil etmeye yetkili olduğu, davalı şirkette pay sahibi olan murisin sahip olduğu hisselerin yönetim kurulunun almış olduğu 07/03/2016 tarih 1 nolu karar ile belirlenmiş miras paylaşım oranlarına göre mirasta hak sahibi olan hissedarlara dağıtıldığı, şirketin 29/04/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına ait çağrı ve gündem maddelerinin ilanının kararlarının 28/03/2019 tarih 9797 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği, murisin terekesini idare etmekle yetkili tereke temsilcisi dışında nama yazılı pay sahiplerine iadeli taahhütlü mektup veya elden tebligat ile bildirimde bulunulduğu, davacı …’ın davalı şirket genel kurul toplantısında alınan kararlara itiraz ettiği, 29/04/2018 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetvelinin incelenmesi sonucunda dava konusu edilen ve iptali istenen gündemin 2,3,4 ve5 maddelerin yer alan faaliyet raporu ve finansal tablosunun onaylanması, yönetim kurulunun ibrası , kar dağıtımı ve yönetim kurulu üyelerine verilecek maddi haklara ilişkin kararlardan gündemin 2,4, 5 nolu maddelerinin tamamının davacıların sahip olduğu 4.270.250 pay olumsuz oya karşılık, 5.729.750 pay olumlu oy çokluğu ile kabul edildiği, gündemin 3.maddesine yer alan yönetim kurulunun ibrası maddesi oylamasının 2.037.550 olumsuz oya karşılık 2.617.100 olumlu oy ile oy çokluğu ile kabul edildiği, davacı …’ın yönetim kurulunun ibrasına ilişkin gündemin 3.maddesine olumsuz oy kullandığını ve buna ilişkin muhalefetini tutanağa eklettiği 29/04/2018 tarihli genel kurul tutanağı incelemesinden anlaşıldığı, genel kurul toplantısına çağrının yetili organ tarafından yapıldığı, kapalı tip aile şirketi olan davalı şirketin %45 payına sahip olan …’ın vefatı ile birlikte sahip olduğu payların yönetim kurulu tarafından alınan karar ile şirket ortağı olan mirasçılarına dağıtıldığı ve şirket pay defterine kaydedildiği, ancak terekenin paylaşımı konusunda mirasçılar arasında anlaşmazlık olduğu ve konunun yargıya intikal ettiği, murisin payları için 14/11/2017 tarihinde tereke temsilcisi atandığı mirasçılar arasında bir miras taksim sözleşmesi bulunmadığı, terekenin taksimi sonucunda ortakların pay oranlarında değişiklik meydana geleceğinden bu oyların genel kurulda alınan kararlara da sirayet edeceği, bu durumda usuli eksiklik bulunduğu, davalı şirket genel kurulundaki usuli eksiklik nedenili olacağı sebebiyle genel kurulda alınan tüm kararların iptali gerekeceği bildirilmiştir. TTK’nun 446. maddesinde toplantıda hazır bulunupta karara olumsuz oy veren ve muhalefetini tutanağa geçirten toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın olumsuz oy kullanmış olsun veya olmasın çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına veya oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ileri süren pay sahiplerinin iptal davası açabilecekleri, TTK’nın 445.maddesinde de 446.madde de belirtilen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararlarına aleyhine karar tarihinden itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açabileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Davacıların TTK.nun 446 maddesinin a bendine uygun şekilde toplantıya katılıp iptali istenen gündem maddeleri ile ilgili muhalefet şerhlerini zapta geçirdiklerini ve davalarını TTK.nun 445 maddesinde öngörülen 3 aylık süre içerisinde açmış oldukları anlaşılmıştır.
29/04/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına ait çağrı ve gündem maddelerinin ilanının 28/03/2019 tarihli ticaret sicil gazetesinde yapıldığı, murisin terekesini idare etmekle yetkili temsilci dışında nama yazılı pay sahiplerine iadeli taahhütlü mektup veya elden tebligat ile bildirimde bulunulduğu, toplantıya katılan pay sahiplerinden davacı …’ın şirkette toplam payların yaklaşık %45 ine sahip murisi temsilen tereke temsilcisine oy kullanma imkanı verilmediği, tereke temsilcisinin toplantıda alınan kararları değiştirebilecek oy hakkına sahip olduğundan bu haklarının mirasçı şirket ortaklarınca kullanılamayacağından ve hazır bulunanlar listesinde yer alan hakikati yansıtmadığı gerekçeleriyle genel kurul toplantısında alınan kararların batıl olduğunu bildirerek itirazda bulunduğu görülmüştür.
İstanbul Bölge adliye mahkemesi 12.Hukuk dairesinin 2018/670 Esas ,2019/1271 Karar sayılı ilamında; … 2.ATM NİN 14.12.2017 tarihli …esas ve … karar sayılı dosyası ve bu dosya ile birleşen … 4.ATM … Esas sayılı dosyasından verilen kararların inceleme konusu yapıldığı ,”… Asıl ve birleşen dava da 07.03.2016 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ve pay defterine işlenen kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı, davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 06.05.2016 tarih ve .. esas … karar sayılı kararıyla; Şirket ortağı Murisin mirasçısı oğlu davacı dışındaki diğer mirasçılarına yasal miras oranında davacıya ise mahfuz hisse oranında miras bırakılmasına ilişkin vasiyetname açılıp okunduğu ve verilen karar temyiz aşamasında henüz kesinleşmemiştir. Davacının murisin düzenlediği … 9 Noterliğinin … yevmiye nolu … sayılı vasiyetnamenin iptali için açtığı … 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasının derdest olduğu ve yargılamanın devam ettiği görülmüştür. … 15. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin1.10.2015 tarih ve … esas … karar sayılı veraset ilamı ile mirasbırakanın vasiyetnamesi dikkate alınmadan veraset ilamı düzenlenmiş, bu veraset ilamının iptali için … 15.Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile açılan veraset ilamının iptalıne ilişkin dava derdesttir. Anonim şirketlerde ise paylar, paydaşın ölümü halinde, limited şirketlerin aksine, kendiliğinden mirasçılara intikal etmez. Bunun için öncelikle miras taksim sözleşmesinin yapılması veya MK’nun 2. maddesi ile bağdaşır şekilde, yazılı taksim sözleşmesine eşdeğer bir halin varlığının kanıtlanması ve mirasçılarca bu suretle şirkete başvurulması gerekir.(Y. 11.H.D 20.12.2011 tarih ve 2010/5905 E- 2011/17291K). Uyuşmazlık; Davalı şirketin 07.03.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile alınan pay devri kararının hükümsüz olup olmadığı ve kararların iptali gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Toplam 10.000.000 TL(10.000.000 adet pay) sermayeli davalı şirketin ,vefat eden şirket ortağı muris Hüseyin Yaşat Manav’a ait 4.300.400 TL(4.300.400 pay) sermayenin 07.03.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile … 9. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı vasiyetnamesine uygun olarak varisleri adına pay defterine kaydına karar verilmiştir. Anonim şirketlerde ise paylar, paydaşın ölümü halinde, kendiliğinden mirasçılara intikal etmez. A.Ş paydaşı murisin ölmeden önce davacıya mahfuz hisse oranında mıras bırakılmasına ilişkin vasiyetname düzenlediği ve davacı tarafından vasiyetnamenin iptali için açılan davanın derdest olduğu bu durumda mirasçılar arasında MK’nun 2. maddesi ile bağdaşır şekilde, yazılı taksim sözleşmesine eşdeğer bir halin varlığının bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece şirket yönetim kurulunun kesinleşmeyen vasiyetname uyarınca pay sahipliği belirlenmesine ilişkin kararın hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak mahkemece hükümsüzlüğüne karar verilen yönetim kurulu kararı uyarınca pay defterinin eski hale getirilmesine karar vermek yerine ,birleşen davalı yönünden pay defterinin eski hale getirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bununla birlikte dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, asıl ve birleşen davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve pay defterinin yönetim kurulu kararından önceki durumuna getirilmesine karar verilmiştir…” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Davacı vekili, istinaf mahkemesinin davalı şirketin 07/03/2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğü ile pay defterinin önceki duruma getirilmesine karar verdiğini, bu sebeple 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2,3,4,5 nolu genel kurul kararlarının kurucu nitelikteki emredici hükümlere aykırılık sebebiyle yoklukla malul olduğundan hükümsüzlüğünün tespiti ile iptalini talep etmiştir.
Davalı şirketin … Ticaret Odasına… tarihinde tescil edildiği, sermayesinin 10.000.000,00 TL olduğu, yönetim kurulunun …’dan teşekkül ettiği, aynı zamanda …’ın şirketi münferiden imzası ile temsil etmeye yetkili olduğu, davalı şirketin 29/04/2019 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan kararlarının toplantıya çağrı usulüne aykırılığı dolayısıyla hükümsüzlüğü değerlendirildiğinde; toplantıya çağrının yetkili organ tarafından yapıldığı, davalı şirketin %45 payına sahip ortağı konumundaki …’ın vefatı nedeniyle ortaklık yapısında değişiklik meydana geldiği, murisin davalı şirkette sahip olduğu payların yönetim kurulu tarafından alınan bir karar ile aynı zamanda şirket ortağı olan mirasçılara payları oranında dağıtıldığı ve bu durumun şirket pay defterine kaydedildiği, ancak terekenin paylaşımı konusunda mirasçılar arasında anlaşmazlık olduğu, anlaşmazlığın yargıya intikal ettiği, murisin payları için 14/11/2017 tarihinde tereke temsilcisi atandığı, mirasçılar arasında bir miras taksim sözleşmesi bulunmadığı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 2018/670 E.ve 2019/1271 karar sayılı ilamı ile yönetim kurulu tarafından alınan pay devri kararının usulsüz olduğu ve pay defterinin eski haline getirilmesine karar verildiği, pay defterinin eski hale getirilmesi durumunda davalı şirketin %45 payının toplantıda temsil edilmemiş olacağı, bu tür çağrı usulüne aykırılığın kararın alınmasında etkili olup olmadığına bakılarak iptal talebinin değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda, murisin paylarının mirasçılar arasında taksim edilmediği, bu paylar üzerinde el birliği mülkiyetinin geçerli olduğu, %45 payın mirasçılar arasındaki dağılımının alınacak kararlar bakımından etkili olacağı, terekenin taksimi sonucunda ortakların pay oranlarında değişiklik meydana geleceği, bu durumun da oylar bakımından genel kurulda alınan kararlara sirayet edeceği, çağrı usulündeki eksikliğin kararların alınmasında etkili olacağı, davalı şirketin genel kurul toplantısındaki usuli eksiklik nedeniyle %45 oranında oyun temsil edilemediği, bu oy oranının da kararların alınmasında etkili olacağı hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporuyla anlaşıldığından açılan davanın kabulüne, davalı şirketin 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2,3,4,5 nolu kararlarının iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne, davalı şirketin 29/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2,3,4,5 nolu kararlarının iptaline,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 10,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400 TL vekalet ücreti ve peşin yatırılan 44,40 TL harç ile toplam 2.136,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yanca yatırılan gider avansından kalan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/11/2020

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

DAVACI GİDERİ:
Bilirkişi ücreti: 2.000,00 TL
Tebligat gideri : 136,90 TL
Toplam : 2.136,90 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.