Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/460 E. 2020/867 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/460 Esas
KARAR NO : 2020/867

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/12/2015
KARAR TARİHİ : 23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 16 yaşındaki oğlu …’nın 10.09.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, kazaya karışan … plakalı araç sürücüsü …’nın KTK 53/1-b, motosiklet sürücüsü …’nın KTK 54/1-a kuralını ihlal ettiklerini, kazaya karışan motosikeltin tescilsiz olması, … plakalı aracın poliçe bilgileri olamdığından meydana gelen zarardan …’nın sorumlu olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının ödenebilmesi için dava açma zarureti hasıl olduğu diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 1.000,00 TL daimi destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki kusurlu araç için ayrı ayrı davalı taraftan alınmasını, vekalet ücreti ile yargılama giderininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 10.09.2015 tarihinde kazaya karışan … plakalı aracın … Sigorta A.Ş.’ne ZMS sigortası bulunduğunu, müvekkili kurumun sorumluluğu bulunmadığı, davanın … Sigorta A.Ş.’ne yöneltilmesi, kusur durumunun ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tespit edilmesi, SGK tarafından yapılmış varsa ödemelerin dikkate alınması, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması, müteveffanın kask ve gerekli koruyucu ekipmanları takmadığından müterafik kusur nedeniyle tazminatta indirim yapılması, kazaya karışan tescilsiz motosikletin silindir hacmi ve trafik sigortası yapılması zorunluluğu olan araç olup olmadığının tespiti gerektiği savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizin 2015/1219 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde 08/03/2016 tarihli mahkeme ilamında; dava konusu kaza tarihinde, … plakalı aracın 10.09.2015- 10.09.2016 tarihleri arasında dava dışı … tarafından düzenlenmiş geçerli bir sigorta poliçesinin olduğu anlaşıldığından davacı vekilince …na husumet yönetilemeyeceğinden husumet nedeniyle açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 07/04/2016 tarihli dilekçesi ile mahkeme kararını temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/8336 esas 2019/3958 karar sayılı 02/04/2019 tarihli bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce bozma sonrasında alınan esas kapsamında tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer ile makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 02/06/2020 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; 10.09.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; … plaka numaralı traktörün sürücüsü …’nın %50 oranında kusurlu olduğu, tescilsiz motosikletin sürücüsü …’nın %50 oranında kusurlu olduğu, tescilsiz motosiklette yolcu olarak bulunan davacı murisi müteveffa …’nın hadisenin meydana gelmesinde kusursuz olduğu, ancak ölümü ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve artmasında %20 oranında kusurlu olduğu, hatır taşıması hususunun Mahkemenin takdirlerinde olduğu, davalının her iki araç sürücüsünden dolayı davacı …’nın destek zararından sorumlu olduğu toplam tutarın; (65.379,86 + 39.227,92) = 104.607,78 TL olduğu yönünde görüş ve kanat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Sürücü …’nın idaresindeki … plakalı traktör ile seyir halinde iken yol keisişiminde dönüş yapmak istediği esnada sol ön teker kısımlarıyla aynı istikametten sürücü …’nın idaresindeki tescilsiz motosiklet ile traktörü sollaması sırasında sağ yan kısımlarına çarptığı kazada motosiklette yolcu olarak bulunan davacının oğlunun vefat emesi neticesinde iş bu destekten yoksun kalma davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup dava konusu … plakalı aracın kaza tarihi olan 10/09/2015 saat 16:00’da geçerli bir ZMMS poliçesinin bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılarak bilgi verilmesi hususunda Tramer’e, … Sigortaya ve acenteye müzekkere yazılmış olup … Sigorta tarafından düzenlenen poliçenin kaza tarihinden sonra düzenlendiği anlaşılmakla davalı …’nın kaza nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya bozma ilamı sonrasında sunulan hükme elverişli makine-kusur bilirkişi raporuna göre, tutanak mümzileri tarafından kazaya karışan tescilsiz motorlu taşıtın motosiklet olduğunun belirtildiği, silindir kapasitesi 50 cc üzerinde KTK 103. md. ve ZMSS Genel Şartları gereğince trafik sigortasına tabi taşıtlardan olabileceği, elektrikli bisiklet veya motorlu bisiklet (moped) olmadığı, ehliyetsiz araç kullanmak trafik cezasını gerektiren bir durum olup (A2) sınıfı sürücü belgesine haiz olmayan sürücü …’nın acemi olduğuna dair veri bulunmadığı, motosiklet kullanmayı bildiği, sevk ve idare edebildiği, teknik açıdan ehliyetsizliğin olayın meydana gelişi ve sonuçları ile illiyet bağı olmadığı, motosiklet yolcusu müteveffa …’ya koruma başlığı ve gözlüğü (kask) sağlanıp sağlanmadığı, kullanıp kullanmadığı bilinmemekle birlikte vücudunun sağ baş bölgesinden yaralandığı, hem traktörün sol ön tekerlek kesimi ile gerçekleşen hem de motosikletin statik ve dinamik dengesinin bozulup devrilmesi ve akabinde zemin üzerinde sürüklenmesi sırasında doğrudan sadmelere maruz kalarak etkilendiği, koruyucu başlıkların baş (beyin) ve yüz bölgesini sert darbelere karşı koruyacak şekilde tasarlandığı, bel, bacak, kol, omuz, diz, dirsek vb. koruyan değişik ekipmanların da ayrıca mevcut olmasına rağmen kullanılıp kullanılmamalarının kanunda zorunlu olmadığı, tamamen kişilerin inisiyatifine bırakıldığı, ECE ve DOT sertifikalı motosiklet kasklarında dış yüzey, darbe emici iç yüzey, ped ve sabitleme sistemi olmak üzere 4 temel parça bulunduğu, dış yüzeylerin genellikle güçlendirilmiş kompozit fiber, polikarbon esaslı termoplastik, karbon-kevlar malzemeden, darbe emici iç yüzeylerin ise geliştirilmiş polistren malzemeden imal edildiği, hadisenin sonuçlarına göre koruma başlığı-kask kullanması durumunda baş bölgesinden yaralanmayacağı veya şiddetin azalacağı, kendi can güvenliği ve sağlığına göstermesi gereken azami dikkat ve özen gereği zararın doğmasında ve artmasında etkili olduğu, yaralanması ile illiyet bağı bulunduğu bulunduğu tespit edildiğinden %20 oranında ortak kusur indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Yine hükme elverişli bu rapora göre tarafların eşit derecede kusurlu oldukları tespit edilmiştir.
Somut olayda motosiklet yolcusu müteveffa … ile motosiklet sürücüsü …’nın yakın arkadaş oldukları ve birlikte seyahat ederlerken kazanın meydana geldiği anlaşılmakla %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
… plakalı araç, 10.09.2015 tarihinde saat 16:39 dan itibaren dava dışı … sigorta tarafından sigortalanmıştır. Trafik kaza tespit tutanağına göre ise kaza 10.09.2015 tarihinde saat 16:00 da meydana gelmiştir. Bu durumda … plakalı aracın kaza tarihinde zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmaması nedeniyle … bu araç sürücüsünün %50 kusuru oranında davacıya karşı sorumlu olacaktır.
Davacılar desteğinin yolcu olarak bulunduğu araç trafik kaza tespit tutanında motosiklet olarak tanımlanmıştır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarında “…Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar…” teminat dışında kalan hususlardan sayılmıştır. Karayolları Trafik Kanunun 3.maddesinde motorlu bisiklet “Motorlu bisiklet: Silindir hacmi 50 santimetre küpü geçmeyen, içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km.’den az olan bisiklettir…” şeklinde tanımlanmıştır. Somut olayda sürücüsü %50 kusurlu olan Motosikletin markası ve modeli belirlenebilir değildir. Ancak tüm tahkikatlarda araç motosiklet olarak tanımlanmış olup aracın motorlu bisiklet olduğuna dair bir bilgi yer almamaktadır. Bu durumda sürücüsü ve plakası belirlenemeyen araç motorlu bisiklet olmadığından, dava konusu zararın zorunlu trafik sigorta teminatı içinde kalacaktır. … Yönetmeliğine göre, davalının motosiklet sürücüsünün %50 kusuruna göre de sorumlu olacağı anlaşılmıştır. Ancak araç sürücüsü ile davacı desteği arasında yakın akrabalık ilişkisi olmaması ve yukarıda belirtilen gerekçelerle motosiklet sürücüsünün %50 kusuruna dayalı olarak belirlenen zarar tutarından ayrıca %20 hatır taşıması ve yine yukarıda belirtilen gerekçelerle %20 müterafik kusur indirimi yapılması neticesinde zararın tespit edileceği anlaşılmıştır.
10.09.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacı desteği …’nın vefatı nedeniyle davalının … plakalı araç sürücüsünün %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı Anne …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 65.379,86 TL olduğu, davalının tescilsiz motosiklet sürücüsünün %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre belirlenen zarar tutarından %20 müterafik kusur ile %20 hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra davacı Anne …’nın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 39.227,92 TL olduğu, davalının her iki araç sürücüsünden dolayı davacı …’nın destek zararından sorumlu olduğu toplam tutarın; (65.379,86 + 39.227,92) = 104.607,78 TL olduğu hükme elverişli aktüer bilirkişi raporundan anlaşılmakla davacının maddi zararının poliçe limit içinde kaldığı, dava dilekçesinde 16.12.2015 dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulduğu da gözetilerek davanın kabulü ile 104.607,78 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/12/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Hesabından alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 104.607,78 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/12/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Hesabından alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 7.145,76 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL + 355,00 TL tamamlama harcından oluşan toplam 382,7‬0 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.763,06 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harç ile 355,00 TL tamamlama harcından oluşan toplam 382,7‬0 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.564,65 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 13.887,74 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”