Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/459 E. 2019/899 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/459 Esas
KARAR NO : 2019/899

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2013
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18/12/2013 tarihli dava dilekçesi ile müvekkilinin 25/12/2012 tarihinde dava dışı arkadaşının … plakalı aracına parasını binmek sureti ile bindiğini, aracın kaza geçirdiğini ve müvekkilinin hayatını 4. derecede tehlikeye sokacak şekilde yaralandığını, davalıya 11/06/2013 tarihinde başvurduklarını, ancak davalının taleplerini 10/09/2013 tarihinde reddettiğini, müvekkilinin seyyar satıcılık yaptığını, ancak kaza nedeniyle uğradığı zarar nedeni ile işini de yapamadığını beyanla, maluliyet oranının tespiti ile hesap edilecek tazminatın 11/06/2013 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/02/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam dava değerini 109.671,71 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, ZMMS poliçesinin meblağ sigortası değil zarar sigortası olduğunu, bu nedenle davacının uğradığını iddia ettiği zararları ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun ancak sigortalısının kusuru ve teminat limiti kadar olacağını, adli tıp kurumundan davacının maluliyetine ilişkin rapor alınması gerektiğini, aktüer bilirkişiye hesaplama yaptırılması gerektiğini, ayrıca davacının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması ve sosyal güvenlik kurumundan davacıya her hangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkilinin temerrüdünün ancak tüm delillerin kendilerine tebliği ile başlayacağını, ayrıca davacının ticari faiz talebinin de yerinde olmaığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan maluliyetten kaynaklanan zararın sigorta şirketinden tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 19/04/2016 tarihli davacının davasının kabulüne dair karar davalı tarafça temyiz edilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılmış ve dava dosyası yeniden esasa kaydedilerek duruşma günü tayin edilmiştir.
Davalı vekili, tayin edilen duruşma gününden önce, 05/09/2019 tarihli beyan dilekçesinde, davacı ile sulh olduklarını, davadan feragati kabul ettiklerini, herhangi bir yargılama ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş ve ibraname ve sulh protokolü örneğini sunmuştur.
Davacı vekili de 26/09/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, herhangi bir yargılama ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK.nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Davacı ve davalı vekillerinin beyanları doğrultusunda, taraflar yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, tüm bu nedenlerle davacının davasının feragat sebebi ile reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, ıslah harcı olan 1.703,00 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.658,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede Temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/10/2019

Katip …

Hakim …