Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/439 E. 2019/1348 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/439 Esas
KARAR NO : 2019/1348

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/12/2010
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 29/12/2010 tarihli dava dilekçesinde, davalının maliki bulunduğu … ili … ilçesi … köyünde kain ve tapunun 1451 parsel sayısında kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerinde şirket lehine 06/04/2005 tarihinden geçerli olmak üzere 20 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, intifa hakkı bedelinin peşin olarak ödendiğini, bu hak nedeniyle müvekkilinin gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt istasyonu bayiliğinin bayilik sözleşmesi ile davalıya tevdi edildiğini, müvekkilinin bayilik ilişkisinin devam edeceği inancıyla önemli yatırımlar yapıldığını, Rekabet Kurulunun 12/03/2009 tarihli genel bildirimde, bayilik sözleşmesi ile bağlantılı uzun dönemli intifa hakkı tanınması gibi işlemlerin rekabet yasağı içerisinde değerlendirilieceğini, 18/09/2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin 18/09/2010 tarihine kadar muafiyetten yararlanabileceğini bu tarihten sonra muafiyetin ortadan kalkacağını, intifa sözleşmelerinin de 18/09/2010 tarihine kadar muafiyetten yararlanabileceğini bildirdiğini, rekabet kurulunun geçersizlik nedeniyle yerine getirtilmiş edimler nedeniyle tarafların BK.63 ve 64 maddeleri uyarınca iade ve tazminat yükümü altında kalabileceklerinin de ayrıca ifade edildiğini, taraflar arasında tesis edilen 06/04/2005 tarihli ve 15 yıl süreli intifa hakkının ve akdedilen bayilik sözleşmesinin 5 yılı aşan sürelerinin geçersiz kılındığını, intifa hakkının terkin edildiğini, ancak 13.354,20 TL harç ödendiğini, davalı namına ödenen 13.354,20 TL harç bedelinin davalıdan tahsilini, yapılan yatırımların mütemmim cüzü niteliğindeki yatırımların değerinin geçersiz kılınan süresine tekabül eden 879,12 TL’lik kısmının denkleştirilmiş adalet ilkesine göre güncel değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 29/11/2011 havale tarihli cevap dilekçesinde; genel yetki kuralı gereğince davalı müvekkili kooperatifin ikametgahı olan Karacabey mahkemelerinin yetkili olduğunu, dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin gerektiğini, davacı tarafın davasını sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığından, bu davalı açma sürelerinin 11/03/2011 tarihinde mesai saati bitiminde zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmesinin Rekabet Kurumunun 05/03/2009 tarihli kararları nedeniyle sona ermediğini, davacı şirketçe müvekkili kooperatife gönderilen … 41.Not.nin ….. nolu ihtarnamesiyle feshedildiğini, rekabet kurumunun davacının davasını dayandırdığı 05/03/2009 tarihli kararlarının verildiği tarihte taraflar arasındaki sözleşmenin zaten sona erdiğini, 05/03/2009 tarihinde taraflar arasında sözleşme olmadığını, ayrıca 05/03/2009 tarihinde müvekkili kooperatife ait istasyonun fiilen kapandığını, faaliyette olmadığını, davacı tarafça müvekkili kooperatife bir inkişaf bedeli ödendiğinin yazılı belge ile kanıtlanması halinde bu bedelin müvekkili kooperatife ait akaryakıt istasyonun kurulması için harcanıp harcanmadığının incelenmesi gerektiğini, inkişaf bedelinin akaryakıt istasyonunun kurulması için harcandığı sonucuna varıldığında, verilen paranın amacına uygun olarak kullanılmış olduğundan, davanın reddinin gerektiğini, uygulamada inkişaf bedelinin, bayi bu paradan semere elde etsin diye değil üreticini ürününü satacak bir istasyon tesis edilsin diye verildiğini bildirerek, yetki itirazının kabulüne, zamanaşımı nedeniyle haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen istanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/559 sayılı dosyasına davacı vekilince verilen dava dilekçesinde; müvekkilinin Rekabet Kurulunun 05/03/2009 tarih 09/09/187-56 ve 09/09/187/57 sayılı kararlarına istinaden bayilik sözleşmeleriyle bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip ekipman, kredi gibi ayni ve şahsi hakları içeren sözleşmelerin rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılmayacağını, bu tür anlaşmaların varlığı halinde beş yılı aşan süreler bakımından 2002/2 sayılı tebliğnde tanınan muafiyet koşullarının ortadan kalkalacağının kamuoyuna bildirildiğini, davalı ile müvekkili arasındaki bayilik sözleşmelerinin Rekabet Kurumu kararıyla 18/09/2010 tarihinden sonra geçersiz hale geldiğini, davalıya 351.388,60 TL inkişaf bedeli ödemesi yaptığını, inkişaf bedelinin geçersiz süreye tekabül eden 255.616,52 TL’lik kısmının ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline, bu bedelin getireceği semerelerden 403.654,06 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek tahsiline, … 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davaların mahkememizce yapılan yargılamaları neticesinde verilen 2010/766 Esas, 2015/35 Karar sayılı, 22/01/2015 tarihli karar ile davacının kuru mülkiyeti davalıya ait olan taşınmazdaki intifanın terkinine ilişkin 13.246,20 TL terkin harcını dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan isteyebileceği, davacının istasyon zemin betonu, istasyon bina inşaatı ve bunlarla sınırlı olmamak üzere benzeri ayrılmaz parça niteliğinde yapılan ödemelerden geçersiz kalan süreye tekabül eden kısmın güncellenmiş değerini davalıdan isteyemeyeceği, zira bunların amortismana tabi tutularak sıfırlanmış olduğu, birleşen davada ise davacının ödediği inkişaf bedelinin kullanılmayan süreye tekabül eden 219.825,45 TL’sini davalıdan isteyebileceği, ancak semeresinin tahsilini talep edemeyeceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 2010/766 Esas, 2015/35 Karar sayılı, 22/01/2015 tarihli karar taraf vekillerince temyiz edilmiş olup, dosyamız taraflarının temyiz itirazlarının değerlendirilmesi açısından Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığınca verilen 2016/5430 Esas, 2017/6901 Karar sayılı 12/10/2017 tarihli ilamı ile dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davacı vekilinin yapılan yatırımların mütemmim cüzü niteliğindeki geçersiz kalan süreye tekabül eden 879,12 TL’nin tahsili yönündeki talebinin reddine dair mahkememiz hükmüne yönelik temyiz itirazları ile dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmasına göre, asıl ve birleşen davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, taraflar arasında 2004 yılında 5 yıllık bir bayilik sözleşmesi imzalandığı, sözleşme süresi dolmadan ve Rekabet Kurulu’nca belirlenen süre gerçekleşmeden 2008 yılında davacı tarafça sözleşmenin feshedildiği dosya içeriğinden anlaşıldığı, davacının birleşen davada talep ettiği inkişaf bedeli, istasyonun faaliyete geçirilmesi için bir defaya mahsus olarak verilen bir bedel olduğu, sözleşmede fesih halinde bu bedelin iade edileceği açıkça düzenlenmedikçe iadesi istenemeyeceği, somut olay bakımından bu hususlar gözetilmeden birleşen dava bakımından yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesi ile bu hükmün temyiz eden birleşen davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya bozma ilamı doğrultusunda devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde, taraflar arasında 2004 yılında 5 yıllık bayilik sözleşmesi imzalandığı, sözleşme süresi dolmadan ve rekabet kurulunca belirlenen süre gerçekleşmeden 2008 yılında davacı tarafça sözleşmenin feshedildiği, davacının birleşen davada talep ettiği inkişaf bedelinin istasyonun faaliyete geçirilebilmek için bir defaya mahsus olarak verilen bir bedel olduğu, sözleşmede fesih halinde bu bedelin iade edileceğinin açıkça düzenlenmediği, iadesinin de istenemeyeceği anlaşıldığından birleşen davada davanın reddine, asıl davada davacı ve davalının temyiz itirazları reddedilip, verilen karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdakiş şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Asıl davada; Davacı ve davalının temyiz itirazları reddedilip verilen karar kesinleştiğinden YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Birleşen davada; Davanın REDDİNE
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 9.790,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.745,80 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 40.320,80 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bozmadan önce 58,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 günlük sürede Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/12/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

BİRLEŞEN DAVADA HARÇ BEYANI
44,40 TL K.H.
9.790,20 TL P.H.
9.745,80 TL B.İ.H.

BOZMADAN ÖNCE BİRLEŞEN DAVADA DAVALI TARAFINDAN YAPILAN YARGILAMA GİDERİ
58,50 TL POSTA
58,50 TL TOPLAM YARGILAMA GİDERİ

¸ İşbu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden e-imza ile imzalanmıştır.