Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/435 E. 2020/713 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/435 Esas
KARAR NO : 2020/713

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirket tarafından davalıya … tarihli … sayılı fatura kesildiğini, 123.004,32 TL’lik faturadan 16.231,60 TL bakiye borç kaldığını, cari hesap ekstresinin de söz konusu borcu doğurduğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı adına … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Mahkememizce … 28. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya örneğinin mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmekle yapılan incelemede; davacı/alacaklının 16.231,60 TL cari hesap alacağı ve 1.274,74 TL olmak üzere toplam 17.506,34 TL’nin davalı/borçludan tahsilini talep ettiği, davalı/borçlunun takibe, takip konusu borca, faizine, takip dayanağı cari hesap ekstresine, faturaya, irsaliyeye, imzalara ve her türlü ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Davaya konu satışa ilişkin fatura ve sevk irsaliye asıllarının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizin 16/10/2019 tarihli celsesinin 8 numaralı ara kararı uyarınca tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi mali müşavir …’a tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 31/01/2020 tarihli raporunda; davacı yanın 2018/2019 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümlerine yönünden usulüne uygun tutulduğunu, davalı tarafından inceleme gün ve saatinde ticari defterlerinin sunulmadığını, davacı yan ticari defterlerine göre, davacı yanın davalı yandan 24/12/2018 takip tarihi itibariyle 16.231,60 TL alacaklı olduğunu, davalı yanın aksini ispat etmesi halinde 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerini, belgeleri ve dayanağı cari hesap dökümlerini incelemeye sunması gerektiğini, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenmiş olan faturalarda teslim alındığına ilişkin bir imza görülmediğini ancak 2018 yılında faturaların dayanağı irsaliyelerde, davalı yan tarafından ürünlerin teslim alındığına ilişkin imzaların bulunduğu, dava konusu alacağın, faturaların kısmi bölümünden kaynaklanmış olduğunu, dolayısıyla davalı tarafından teslim alınmış olacağının kabul edilebileceğini, davalı tarafından ticari defterler incelemeye sunulmadığından cari hesap farklılıklarının tespitinin yapılamadığı, davacı yanın 24/12/2018 tarihli icra takibine asıl alacağına 1.274,74 TL işlemiş faiz talep etmiş olduğunu ancak raporda detaylı açıklaması yapıldığı üzere işlemiş faiz tutarının 488,28 TL hesaplandığını, davacı yanın davalı yandan 24/12/2018 takip tarihi itibariyle 16.231,60 TL asıl alacak ve 488,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.719,88 TL alacaklı olduğunu, davacı yan lehine karar alınması durumunda icra takip tarihi olan 24/12/2018 tarihinden itibaren asıl alacağına, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı tarafın ticari ilişki kapsamında davalı taraftan cari hesap alacağı olduğu iddiasıyla başlattığı … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine karşı davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 16.231,60 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu açısından yapılan değerlendirmede; faturanın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu ve birbirini doğruladığı, davalı tarafından faturalara ve faturaların içeriğine yönelik bir itirazda bulunmadığı, dolayısıyla TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığı, davalının faturaların bedelinin ödendiği gösterir bir delil sunmadığı anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle davalıdan faturadan kaynaklı olarak 16.231,60 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; takip tarihinden önce temerrüt olgusunun gerçekleştiğini gösterir bir delil bulunmadığı, dava konusunun uyuşmazlığın mal veya hizmet tedarikine ilişkin olmaması nedeniyle TTK m.1530 hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 16.231,60 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 16.231,60 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki 3.246,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.108,79 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 211,44 TL harçtan mahsubu ile fazla olan 897,34 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineyi irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 211,44 ve 44,40 TL başvurma harcından oluşan toplam 255,84 TL’nin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 941,10 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 872,57 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 96,12 TL’nin davacıdan, 1.223,88 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸