Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/433 E. 2019/1159 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/433 Esas
KARAR NO : 2019/1159

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 10/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu ödeme emrine ve ödeme emrindeki borcu kabul etmediklerini, müvekkilinin davalı kuruma böyle bir borcunun olmadığını,davalı kurumun, dava konusu alacağını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Kanunu hükümlerine dayalı olarak takip ettiğini ancak söz konusu alacağın amme alacağı olmadığını, takip konusu alacağın kaynağının bir ticari faaliyete dayandığını, işbu davaya konu alacağın gerçek ilgilisi/borçlunun … Sigorta A.Ş.’nin 31/10/2014 tarihinde yapılandırma konusundaki başvurusunu, söz konusu alacağın amme alacağı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle reddetmiş olmasına rağmen bilahare aynı alacak için Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip yapmasının tam bir çelişki olduğunu, işbu borcun oluşumunda yönetim kurulu üyelerinin kusurunun bulunması gerektiğinin VUK’nın 10. maddesi ve AATUHK’nın 35. maddesi ile öngörüldüğünü, ödemenin gerçekleştirilmemesinin tek nedeninin tamamen ve yalnızca sermaye yetersizliğinden kaynaklanmış olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin sorumlu tutulabileceği herhangi bir yasal gerekçenin bulunmadığını beyanla davalı kurum tarafından müvekkiline gönderilmiş olan ödeme emrinin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde;müvekkili kurum tarafından … Sigorta A.Ş. hakkında 6183 sayılı Yasa’ya göre başlatılan ve sonrasında şirket yönetim kurulu üyeleri hakkında da devam eden takibe konu alacaklarının amme alacağı niteliğinde olduğunu, dava konusu alacağın yapılandırılması talebinin müvekkili kurum tarafından red gerekçesinin, dava konusu alacağın amme alacağı niteliğinde olmamasından değil, yapılandırma yasası kapsamında sınırlı olarak sayılan alacaklardan olmamasından olduğunu, müvekkili kurumun red kararı, bu alacağın amme alacağı olmadığını veya 6183 sayılı Yasa kapsamında bir alacak olmadığını kabul etmesi anlamına gelmediğini, müvekkili kurumun, borcunu tahsil etmek amacıyla hem … Sigorta A.Ş.’ye hem de şirket yönetim kurulu üyelerine ödeme emrini gönderdiğini, 5510 sayılı Yasa’nın 88.maddesi 20. fıkrası gereğince kanunda belirtilen sürelerde ödenmeyen borç için tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri müvekkili kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur hükmünün düzenlendiğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde;İstanbul 36.İş Mahkemesinin 2017/195 Esas, 2019/39 Karar sayılı 22/01/2019 tarihli görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilmiş olup, yargılamaya Mahkememizin 2019/433 E.sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/973 Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tetkikinde; davacısının … Sigorta A.Ş, davalısının ise … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü … Sosyal Güvenlik Merkezi olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın aynı konudan kaynaklandığı, davanın 09/09/2015 tarihinde açıldığı ve halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
HMK.nın 166.maddesi hükmü gereğince; aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. 14.02.1992 gün, 1999/3 Esas ve 992/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde, birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı mahkeme” sayılır. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında “bağlantı” olduğu varsayılır. (HMK.Md:166)
Her iki dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, her iki dava dosyasının taraflarının ve dava konusunun aynı olduğu anlaşılmakla, Mahkememizin 2019/433 Esas sayılı dosyasının; tarafları ve konusu aynı olan, aralarında hukuku ve fiili irtibat bulunan İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/973 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya daha ileri aşamada bulunan İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/973 Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Aralarındaki hukuki ve fiili irtibat bulunan mahkememiz dosyası ile İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/973 E.sayılı dosyasının birleştirilmesine, yargılamaya daha ileri aşamada bulunan İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/973 E.sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Harç ve masrafların esas hüküm ile birlikte nazara alınmasına,
Dair davacı vekilnin ve davalı vekilinin yüzüne karşı esas hüküm ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/11/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip