Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/431 E. 2019/1238 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/431 Esas
KARAR NO : 2019/1238

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 11/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine … 2. İcra müdürlüğünün … Esas sayı ile ödeme emri gönderildiğini, faturaya ve cari hesap ekstresine dayalı bir ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun yapılan bu icra takibinde hem borca itiraz ettiğini, hem de yetkili icra müdürlüğünün Tokat icra müdürlüklerinin olduğunu iddia ettiğini, borçlunun yaptığı itirazın kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakma amacına yönelik olduğunu, para borçları götürülecek borçlardan olduğunu, alacaklının ikametgahının bulunduğu yer icra dairelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle borçlunun yetki itirazının reddinin gerektiğini, alacaklı müvekkilin borçluya aralarında mevcut ticari ilişki gereğince 2018 Nisan ayından 2018 Kasım ayına kadar devam eden bir süreç içerisinde mal sattığını, bu malların davalı şirket tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ve en son teslimin yapıldığı 2018 Kasım ayından yaklaşık 2 ay sonra iade faturası ekinde bir ihtarname çekilmek suretiyle iade edildiğini, alacaklı tarafından haklı olarak iadenin kabul edilmediğini, borçluya bir ihtarname çekildiğini, iade faturasının kabul edilmeyerek tekrar iade edildiğini, çekilen ihtarnamede, faturanın tekrar iade edilmesi halinde iade işleminin yapılmayacağını, bunun fatura içeriğinin kabul edildiği anlamına gelmediğini, ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğun dava şartı haline getirildiğini ve 15/03/2019 tarihinde ik arabuluculuk görüşmesinin yapıldığını, bu görüşmede davalı tarafın yine kötü niyetle arabulucunun yetkisine itiraz ettiğini ancak bu itirazın red olduğunu, ikinci arabuluculuk görüşmesinin 03/05/2019 tarihinde anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, davalı borçlunun yetki ve borca itirazlarının kötü niyetli olduğunu belirterek itirazların reddi ile alacağın reeskont faizi ile tahsiline, alacağın %20’sinden az olmamak suretiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı vekilinin mahkememize sunulmak üzere Tokat Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesi aracılığıyla sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davada yetkili ve görevli mahkemenin Tokat Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, yetki itirazlarının olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır temizlik malzemeleri alım-satım ticaretiyle uğraştığını ve ticari ilişkilerde tanınan biri olduğunu, davacı şirketin son yaptığı temizlik malzemesi siparişinin eline ulaştığını, hatalı ve arızalı çıkan ürünleri derhal ilgili şirkete bildirdiğini, Tokat Ptt kargo ile arızalı ürünlere ait iade fatura bedelleri de tanzim olunarak 13 adet koli ile davacı şirkete gönderildiğini, müvekkilinin … tarih … ve … tarih … sayılı iade faturalarını noter kanalı ile davacıya gönderdiğini, ancak davacının iade faturalarını kabul etmeyerek iade ettiğini, davacının buna rağmen müvekkilinden alacaklı gibi takibe geçtiklerini beyan ile öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmesini ve % 20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce davaya dayanak … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tetkikinde; davacının davalı aleyhinde 7.842,00 TL asıl alacak ve 171.54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.013,54 TL nin tahsili bakımından 24/01/2019 tarihinde takibe geçtiği, ödeme emrinin davalıya 28/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, dosyamız davalısı …’in 29/01/2019 tarihli dilekçesi ile Tokat İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine, ayrıca borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, fatura alacağına istinaden yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; davalı tarafından icra dairesinin yetkisine yapılan yetki itirazının yerinde olup olmadığı noktasındadır. Davacı taraf, TBK m. 89 uyarınca alacaklının yerleşim yeri icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu iddia ederek yetki itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, yerleşim yerinin Tokat olduğunu beyan ederek HMK m.6 uyarınca yetkili icra dairesinin Tokat İcra Dairesi olduğunu iddia etmiştir.
İİK m.50’de; “…Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir…” şeklindeki düzenleme ile yetkili icra dairesinin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Dava konusu, fatura ve cari hesap ilişkisinden kaynaklı para alacağına ilişkindir. İİK m.50 ve HMK m.10 atfıyla TBK m.89/1 uyarınca, para borcu alacaklının yerleşim yerinde ifa edilir. Somut olayda, davacı taraf icra takip talebinde ve mahkememize sunulan dava dilekçesinde adresini, … olarak belirtmiştir. İcra dosyasında alacaklı adresi olarak yukarıda anılan adres gösterilmiştir. Esenler ilçesi Bakırköy Adliyesi yargı çevresi içerisinde yer almaktadır. Dolayısıyla TBK m.89/1 uyarınca yetkili icra dairesi alacaklının yerleşim yeri olan Bakırköy İcra Dairesi’dir. Ayrıca HMK m.6 gereğince davalının yerleşim yeri Tokat ili olduğundan Tokat İcra Dairesi de yetkilidir. Olayımızda, davacının icra takibini genel ve özel yetki kuralları gereği Bakırköy İcra Dairesi’nde veya Tokat İcra Dairesi’nde yapması gerekirken, yetkisiz yerde yapması nedeniyle seçme hakkı davalıya geçmiştir. Davalı taraf da süresi içerisinde usulüne uygun olarak yapmış olduğu yetki itirazıyla yukarıda anılan kurallar uyarınca yetkili icra dairesi olan Tokat İcra Dairesi’ni seçmiştir.
İtirazın iptali davalarında, icra takibinin geçerli olması dava şartıdır. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davalarında takip şartlarındandır. İcra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde yapılmış olması halinde takip geçersiz olduğundan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir.
Tüm bu nedenlerle, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz yerinde görülerek icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığı kanaatiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davaya konu icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde yapılmış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 62,40 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 18,00 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
5-Davalı vekili için AÜTT’nin 7/2 maddesi uyarınca hesap edilen 720,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.02/12/2019

Katip … ¸

Hakim …
¸