Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/426 E. 2020/810 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/426 Esas
KARAR NO : 2020/810

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 10/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı …Tic. A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı taraf ise iş bu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olup, takibe konu borcun ödenmesinden sorumluluğu bulunduğunu, bu kapsamda; davalı adına … 13. Noterliğinin .. tarihli … yevmiye numaralı kat ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnameye konu borçlarını ödemede temerrüde düşmesi sebebiyle müvekkili banka tarafından cebri icra yoluyla kredi alacağını tahsil etmek için diğer borçluların yanı sıra davalı … hakkında … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu vekili aracılığıyla itiraz dilekçesinde “… yapılan icra takibine ve ödeme emrine karşı her yönüyle itiraz edildiği, borcun kabul edilmediği, borcun tümüne faiz ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı borçlunun icra takibine konu alacak bakımından işlemiş temerrüt faizine dair itirazlarının kabulü ise hukuken mümkün olmadığını, iş bu davaya konu icra takibi sebebiyle müvekkil bankaca açılmış olan icra takibinde hesap kat tarihi itibariyle müvekkil bankaca sözleşmenin sınırları içerisinde faiz talebinde bulunulduğunu bildirerek davalı borçlunun haksız ve kötü niyetle yapılan itirazlarının iptali ile takibin devamına, … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında takip tarihi itibariyle davalı borçlu bakımından 168.418,69 TL alacak üzerinden takibin devamına, icra takiplerinin açıldığı tarihten tahsil tarihine kadar geçecek süre için, türk lirası anapara alacağımız üzerinden hesaplanacak %52,5 temerrüt faizi ve %5 bsmv vergisinin borçludan tahsiline, zaman kazanmak amacıyla, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itiraz nedeniyle davalı borçlunun, %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 18/09/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı, müvekkili ile arasında bankacılık Genel Kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin davacıya borcu olduğunu, davacının müvekkili hakkında başlattığı … 6. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı icra takibine haksız bir şekilde borca itiraz ettiğini iddia ettiğini, davacının iddiaları gerçeği yansıtmadığını, davacı banka müvekkiline fazla hesap ekstresi çıkardığını, müvekkilinin sorumlu olmamasına rağmen sorumlu tutmaya çalışıldığını, ayrıca davacı banka müvekkilinin borcuna mevcut faiz oranlarından fazla miktarda faiz işlettiğini, arz ve izah olunan veya sayın mahkemece resen göz önünde bulundurulacak sebeplerle; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 168.418,69 TL asıl alacağın tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı vekilinin 27/08/2018 tarihli dilekçesi ile borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, Genel Kredi Sözleşmesi, Hesap kat ihtarı, ticari defter ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak kredi ilişkisi kapsamında kullandırılan kredilerin türünün, miktarının, taksit sayısının ve ödenmemiş kısmının, uygulanan faiz oranlarının açıkça tespiti yapılarak kefilin kefaletinin geçerli olup olmadığının tartışılmak suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 10/06/2020 tarihli raporda; “A)Müteselsil kefil …’dan, … nolu KMH (Kredil Mevduat) kredisinden kaynaklanan, 154.101,01 TL Asıl Alacak, 1.528,68 TL İşlemiş faiz, Faizin %5’i oranındaki 76,43 TL Bsmv olmak üzere toplam 155.706,13 TL alacağı bulunduğu, müteselsil kefil …’dan, … nolu (… kredisinden) kaynaklanan, 11.817,40 TL Asıl Alacak, 168,38 TL İşlemiş faiz, Faizin %5’i olan 8,42 TL Bsmv olmak üzere toplam 11.994,20 TL Alacağı bulunduğu, takip tarihi 06.08.2018’den borç tamamen ödeninceye kadar, A nolu krediye, 154.101,01 TL matrah üzerinden %30,24 artan ve azalan oranlarda, (5464 S.Yasa ile belirlenen) B) nolu krediye 11.817,40 TL matrah üzerinden %52,50 oranında temerrüt faizi ile faizin % 5’i gider vergisi istenebileceği, tarafların masraf, tazminat ve ücreti vekalet gibi diğer taleplerinin ise Yüksek Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı tarafın Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırdığı krediden dolayı davalı tarafın müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu iddasıyla kredi alacağının tahsili istemiyle başlattığı … 6. İcra müdürlüğünün …E. Sayılı icra takibine karşı davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık, kredi ilişkisi kapsamında davalının borçlu olup olmadığı ve kefaletin geçerli olup olmadığı noktalarına ilişkindir.
Davacı ile dava dışı … Tic. A.Ş arasında 13/02/2015 tarihinde 17.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalının 17.000.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinin 10.08. maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.193 kapsamında kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesindeki delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Davalının genel kredi sözleşmesine bulunan kefalet taahhüdünün incelenmesinde; kefalette bulunan davalının el yazısıyla kefalet miktarını, türünü ve kefalet tarihini yazmış olduğu, davalının ıslak imzasının bulunduğu görülmekle kefaletin şekil şartlarına haiz olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davalının kefalet tarihi itibariyle şirketin yetkilisi olduğu anlaşıldığından TBK m.584 uyarınca eş rızası belgesinin bulunmasına gerek yoktur.
Taraflar arasında HMK m.193 uyarınca münhasır delil sözleşmesi yapılmış olduğundan, dava konusu uyuşmazlığın davacı bankanın defter ve kayıtları uyarınca değerlendirilerek çözümlenmesi zorunludur. Bu doğrultuda taraflar arasındaki kredi ilişkisi kapsamında davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yukarıda özeti yapılan bilirkişi raporunda; davacının takip tarihinde KMH kredisinden kaynaklanan 154.101,01 TL asıl alacak, 1.528,68 TL işlemiş faiz, 76,43 TL BSMV olmak üzere 155.706,13 TL alacağı bulunduğu, Ticari krediden kaynaklanan 11.817,40 TL asıl alacak, 168,38 TL işlemiş faiz, 8,42 TL bsmv olmak üzere toplam 11.994,20 TL alacağı bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak icra takibinin incelenmesinde davacının BSMV alacağını takip konusu etmediği ve bu konuda bir talepte bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle davacı bankanın alacağınn 165.918,41 TL asıl alacak ve 1.697,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 167.615,47 TL olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı …Tic. A.Ş arasında 13/02/2015 tarihinde 17.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalının 17.000.000,00 TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu, davacı bankanın kayıtları uyarınca alacaklı olduğu, … 13. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle hesabın kat edildiği, ihtarnamenin tebliği ile tanınan üç günlük sürenin sonunda davalının 30/07/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, sözleşmenin 9.02 maddesinde temerrüt halinde banka tarafından ödünç para verme mevzuatına göre tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranına bu oranın yüzde elli ilavesi ile bulunacak temerrüt faizinin uygulanacağının düzenlendiği, davacının mevzuata göre tespit edilmiş en yüksek faiz oranının %35 olduğu anlaşıldığından nakit krediden kaynaklanan alacağa yıllık %52,50 temerrüt faizinin uygulanması gerektiği, KMH ve Kredi Kartından kaynaklanan alacaklara 5464 sayılı Kanun ve TCMB tebliğ uyarınca %30,24 oranında temerrüt faizinin uygulanması gerektiği, davalının bilirkişi tarafından tespit edilen asıl alacak ve ferilerden sorumlu olduğu, davalının asıl alacağa ve faiz oranına yapmış olduğu itirazların yerinde olmadığı, davalı tarafından borcun ödendiğine veya ödenmemesi gerektiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmakla yukarıda özetlenen dosya kapsamındaki bilirkişi raporu hükme esas alınmış, ancak kısa kararda asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı sehven 167.617,47 olarak yazıldığından bu maddi hata düzeltilerek, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 165.918,41 TL asıl alacak, 1.697,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 167.615,47 TL üzerinden devamına, KMH asıl alacağı olan 154.101,01 TL’ye yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, nakde dönüşen gayri nakit alacaklara ilişkin 11.817,40 TL asıl alacağa yıllık %52,50 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 165.918,41 TL asıl alacak, 1.697,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 167.615,47 TL üzerinden devamına, KMH asıl alacağı olan 154.101,01 TL’ye yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, nakde dönüşen gayri nakit alacaklara ilişkin 11.817,40 TL asıl alacağa yıllık %52,50 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 33.523,09 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 11.449,94 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 2.034,09 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.415,85 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 2.034,09 TL harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere 2.078,49 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 6,30 TL’nin davacıdan, 1.313,70 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 810,60 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 806,13 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 19.873,47 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 803,22 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2020

Katip
¸¸

Hakim ¸¸