Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/416 E. 2020/302 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/416 Esas
KARAR NO : 2020/302

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; müvekkili banka ile davalı … Ltd. Şti. Arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi gereği davalı şirkete devre faizli nakdi krediler kullandırıldığını, icra takibine itiraz eden diğer davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti.’nin sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, imzalanan kredi sözleşmesi hükümlerinin ihlal edilmesi ve bakiye borcun ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından 14/02/2019 tarihi itibariyle hesap kat edildiğini, borçlulara 14/02/2019 tarihli borcun ödenmesi hususunda ihtar ve kullanılan kredilere ilişkin hesap özetlerini içeren ihtarnamelerin keşide edilerek gönderildiğini, ihtara rağmen borçluların ödenmesi gereken borçları ödemediği ve müvekkili banka tarafından … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine geçildiğini ancak davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili bankanın taraflar arasındaki sözleşme gereği kendi edimini yerine getirdiğini ancak davalıların kullandığı kredileri sözleşmeye aykırı olarak geri ödemediğini bildirmekle davanın kabulü ile takibin devamına, davalılar hakkında %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 06/08/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacının müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’ne rotatif kredi kullandırdığı ve takip miktarı üzerinden alacaklı olduğunu iddia ettiğini ve davacının iddialara karşı ispatta yükümlü olduğunu, diğer müvekkillerinin kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını, kefalet taahhütlerinin TBK’da belirtilen kefaletle ilgili düzenlemelere uygun olarak düzenlenmediğini, davacının talep ettiği temerrüt faizinin fahiş olduğu ve müvekkillerinin temerrüte düşmediklerini bildirmekle davanın reddine, %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 4.313,34 TL rotatif kredi, 244,62 TL rotatif kredi faizi (%45 oranında), 12,23 TL BSMV, 115,28 TL ihtarat giderleri olmak üzere toplam 4.685,47 TL’nin davalılardan tahsilini talep ettiği, davalılar/borçlular vekilinin sunmuş olduğu 05/04/2019 tarihli dilekçesi ile müvekkillerinin takip alacaklısına borcu olmadığını, takip alacağının tamamına ve takip tarihine kadar tahakkuk ettiren fer’ilerine itiraz ettiklerini bildirmekle takibin durduğu görüldü.
Mahkememiz dosyası tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, banka kayıtları, genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere emekli banka müfettişi Mevlüt Şengür’e tevdi edilmiş olup bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 25/12/2019 tarihli raporunda; davacı bankanın takip ve hesaplama tarihi olan 01/04/2019 itibariyle davalı asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden 4.245,67 TL ticari kredili mevduat hesabı, 244,62 TL rotatif kredi faizi (%45), 12,23 TL BSMV ve 115,28 TL ihtar gideri olmak üzere 4.617,80 TL toplam alacaklı olduğunu, takip ve hesaplama tarihi itibariyle 4.245,67 TL asıl alacak üzerinden yıllık %45 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanması gerektiğini, davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefiller takip ile hesaplama tarihi itibariyle 4.617,80 TL nakit krediler toplamının tamamından ve takip tarihinden sonra kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından kefalet limitlerine kadar sorumlu olduklarına dair görüş ve kanaat bildirmiştir.
… Ticaret Odası Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı …Tic. Ltd. Şti.’nin 2017 yılındaki tüm ortak, yönetici ve temsilcilerinin isimlerinin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan … 8. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine karşı davalıların borçlu olmadıklarını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, kredi ilişkisi kapsamında davalıların borçlu olup olmadığı ve kefaletin geçerli olup olmadığı noktalarındadır.
Taraflar arasında 25.09.2017 tarihinde 1.500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği görülmüştür. Genel kredi sözleşmesinin 27. maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda bankanın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.193 kapsamında kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Genel kredi sözleşmesindeki delil sözleşmesinin HMK m.193 hükmüne uygun olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Davalı kefillerin genel kredi sözleşmesine bulunan kefalet taahhüdünün incelenmesinde; kefalette bulunan davalıların el yazısıyla kefalet miktarı, türü ve kefalet tarihinin yazılmış olduğu, davalıların ıslak imzasının bulunduğu görülmekle kefaletin şekil şartlarına haiz olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca gerçek kişi kefillerin kefalet tarihi itibariyle şirket ortağı ve yetkilisi oldukları anlaşıldığından TBK m.584 uyarınca eş rızası alınmasına gerek olmadığı görülmüştür. Bu nedenlerle davalıların kefalet sözleşmesine ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında HMK m.193 uyarınca münhasır delil sözleşmesi yapılmış olduğundan, dava konusu uyuşmazlığın davacı bankanın defter ve kayıtları uyarınca değerlendirilerek çözümlenmesi zorunludur. Bu doğrultuda taraflar arasındaki kredi ilişkisi kapsamında davacı tarafın alacaklı olup olmadığının tespiti için bankanın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yukarıda özeti yapılan bilirkişi raporunda; davacının kat tarihi itibariyle 4.245,67 TL asıl alacaklı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalılardan 4.245,67 asıl alacak, 244,62 TL işlemiş faiz, 12,23 BSMV, 112,28 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 4.617,80 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Somut olay bakımından, davalıların temerrüt tarihinin belirlenmesi, asıl alacağa uygulanacak akdi faiz ve temerrüt faizi oranının tespit edilmesi önem arz etmektedir. Davacı tarafça 14.02.2019 tarihli ihtarname ile davalı asıl borçlunun kredi hesabı kat edilmiştir. Hesap kat ihtarnamesinin asıl borçlu …Tic. Ltd.Şti’ye tebliğ edilemediği, 18.02.2019 tarihli tebligatın iade geldiği, müteselsil kefiller … ve …’a tebliğ edilemediği, 18.02.2019 tarihli tebligatın iade geldiği, diğer kefil …Şti’ye 16.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 28. maddesinde sözleşmedeki adresin kanuni ikametgah olduğu, adresin değişmesi halinde yeni adresin bankaya bildirilmemesi halinde sözleşmedeki adresin tebligat adresi olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Bu sebeple davalılar … Ltd.Şti, … ve …’a yapılan ve bila ikmal iade edilen tebligatın geçerli olduğu ve temerrüt tarihinin 20.02.2019 tarihi olduğu belirlenmiştir. Dosya kapsamından davacı bankanın TCMB’ye bildirdiği kredilerde uygulanan akdi faiz oranının yıllık %45 olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça uygulanan %45 oranındaki temerrüt faizi oranı, taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesine ve bankacılık mevzuatına uygun olduğundan temerrüt faizi oranı %45 olarak kabul edilmiştir. Bu sebeplerle; davalıların temerrüt tarihine ve faizine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı tarafından yapılması zorunlu olan ihtarname masrafının da davalıların sorumluluğunda olduğuna kanaat getirilmiştir. İcra takip talebindeki taleplerle bağlı kalınarak bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı … BANK A.Ş ile davalı …Tic. Ltd.Şti arasında 25.09.2017 tarihinde 1.500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, diğer davalıların müteselsil kefil olduğu, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu, davacı tarafından 14.02.2019 tarihinde hesabın kat edildiği, davacı bankanın kayıtları uyarınca alacaklı olduğu, davalıların bu borçtan sorumlu olduğu, davalılar tarafından borcun ödendiğine veya ödenmemesi gerektiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmakla yukarıda özetlenen dosya kapsamındaki bilirkişi raporu hükme esas alınarak taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İİK m.67/2 gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 4.617,80 TL üzerinden devamına, asıl alacak 4.245,67 TL’ye takip tarihinden itibaren %45 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, alacağın %20 oranındaki 923,56 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 315,44 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 56,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 258,85 TL harcın davalılardan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 56,59 TL peşin harcın davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.020,10 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.005,36 TL yargılama giderinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacı vekiline verilmesine,
7-Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 67,67 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılar vekiline verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.390,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2020

Katip
¸¸

Hakim
¸¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”