Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/400 E. 2021/39 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/400 Esas
KARAR NO : 2021/39

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 25/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 28/06/2019 tarihli dilekçesinde özetle; 24.10.2017 tarihinde … adresinde davalı … ile yüklenici firması … Şirketi tarafından “atıksu bakım onarım çalışması” sırasından müvekkil şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkil şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için malzeme ve işçilik bedelini kapsayan 2.387,02 TL’nin hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalının hasar bedelini ödememesi üzerine 114,77 TL gecikme faizi ile birlikte toplam 2.501,79 TL’nin tahsili amacıyla … 19. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili tarafından sunulan 10/07/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğunu, dava konusu hasarın muhtabının davalı kurum olmadığını, davalı kurumun hasarın meydana geldiği yerde herhangi bir çalışma yapmadığını, dava dilekçesinde davalı idare yüklenicisi tarafından zarar verildiği iddiasının yersiz ve dayanaksız olduğunu, müvekkil idarenin müteahhiti olduğu iddia edilen firmanın adının bile bilinmediği gibi husumetin tarafımıza yöneltilmesinin kabul edilemeyeceğini, dava konusu hasarın gerçekten verildiği kabul edilecek olunsa dahi müvekkil idare ile müteahhit firmalar arasında eser sözleşmesi yapıldığını, işin başından sonuna kadar müteahhit firma kendi hesabına ve müvekkil idareden bağımsız olarak işi yapmayı üstlendiğinden iş sırasında verilen zararlardan müvekkil idarenin sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle davalı kurumun hiç bir sorumluluğu olmadığını, dava konusu olayın incelenmesinde davacının da kusur durumunun araştırılması gerektiğini, hasar bedelinin fahiş olduğunu, hasar tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek; davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti vekili tarafından sunulan 23/07/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından tanzim edilen hasar bedeli formu belgesindeki zarar kalemlerinin gerçek zararı belirleyemeyeceğini, malzemelerin piyasa rayiçlerinin çok üzerinde olduğunu, davacı bu malzemeleri müvekkilden talep ettiği bedelli aldığını, gerekirse kullanmış olduğu malzemenin alımına ilişkin faturaları ibraz suretiyle ispat etmek zorunda olduğunu, davacı tarafça yapılan maliyetin üzerinden %25 oranında ceza bedeli adı altında talep edilen miktarın yasal dayanağının bulunmadığını, davacı tarafından bütün alacak kalemleri toplamına KDV tahakkuku yapıldığını, bu KDV alacağının dayanağının ne olduğunun tarafımızca anlaşılamadığını, hasarların meydana gelmesinde davacının tam ve asli kusurlu olduğunu, davacıya ait alt yapı tesisatlarının yasal standartlara uygun imal edilmediğini, davalının meydana gelen hasardan sorumlu olmasının hukuken ve fiilen mümkün olmadığını belirterek; davanın reddine, davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 2.387,02 TL hasar bedeli alacağının ve 114,77 TL işlemiş faiz olmak üzere 2.501,79 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı … Müdürlüğü vekilinin 17/05/2018 tarihli, davalı … Ltd Şti vekilinin 15/02/2018 tarihli dilekçeleri ile takibe, borca, faiz oranına ve işlemiş faize itirazları üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 26/10/2020 celse ara kararı uyarınca, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek meydana gelen zarardan davalıların sorumlu olup olmadığı, meydana gelen hasarın tespiti ve davacı tarafından tahakkuk edilen hasarın kadri maruf olup olmadığının tespit edilerek davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Adnan Urgancı tarafından ibraz edilen 30/11/2020 tarihli raporda özetle; “A)Kablo Hasarının Kim tarafından Hasara Uğratıldığı: Davacı … A.Ş.’ne ait yer altı kabloları, davalı … Ltd. Şti. tarafından alt yapı kazı çalışmaları esnasında, hasara uğratılmıştır. B) Kablo Hasarının Oluşumunda Kusur Oranları: Davalı … Ltd. Şti., dikkatli ve titiz çalışmayarak davacının kablolarını hasara uğrattığından %70 oranında kusurludur. Davacı … A.Ş., kabloyu, nizami döşemediğinden hasarın oluşumunda davacı % 30 oranında kusurludur. C) Davalı …’nin Kablo Hasarının Oluşumunda Kusuru Olup Olmadığı: Davalı İSKİ’nin, kabloyu hasara uğratması söz konusu değildir. Ancak, diğer davalı … Şti., davalı … adına yaptığı çalışmalar sırasında zararın gerçekleştiği, işin davalı …’nin gözetim ve denetimi altında yapıldığı, davalı İSKİ ile yüklenicisi arasında sorumsuzluk anlaşması yapılmış olsa da sözleşmedeki bu şartın, sözleşmenin tarafı olmayan davacı yönünden bağlayıcı olup olmadığı konusunda hukuki takdir Sayın Mahkemenindir. D) Davacı Şirketin Hesapladığı Zarar Miktarının Kadri Maruf Olup Olmadığı: Davacı şirket, hasar bedeline; araç ve personel bedeli %25 ceza bedeli adı altında bir dizi bedel ilave etmiştir. Ancak, yukarıda açıklandığı gibi, araç ve personel bedelleri mükerrer nitelikte, %25 ceza bedeli de dayanaktan yoksun olduğundan, davacı şirketin hesapladığı zarar miktarı kadri maruf değildir. Davacının zararı, hasarın giderilmesi için kullanılan malzemeler ile montaj bedellerinden ibaret olup, … Birim Fiyatları esas alınarak 636,40 TL olarak hesaplanmış ve takip tarihine kadar da 30,55 TL faiz işletilmiştir. E) Davacının İcra Takip Tarihi İtibariyle Alacağı: Davacının asıl alacağı: 636,40 TL, icra takip tarihine kadar işlemiş faiz: 30,55 TL olmak üzere toplam alacak 666,95 TL olduğu, davacı …A.Ş.’nin davalı … Ltd. Şti.’den icra takip tarihi itibarıyla alacağı 666,95 TL olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; haksız fiil nedenine dayalı maddi tazminat talebine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, 24/10/2017 günü … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … adresinde davalı … adına çalışmalarda bulunan diğer davalı … Ltd Şti tarafından tesislerine zarar verildiğini, hasara uğratıldığını, davalıların bu zarardan müteselsilen sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Davalı … Ltd Şti ile aralarında akdedikleri sözleşme gereği zarardan sorumlu olmadıklarını, husumet yöneltilemeyeceğini, görevli yargı yolunun idari yargı olduğunu, dava konusu olaya ilişkin illiyet bağının bulunmadığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı … Şti ise zamanaşımı defi ileri sürerek davacı tarafın uğradığı zararın sorumlusunun kendisi olmadığını, kusurun, zararın kanıtlanmadığını bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalılardan …’nin yargı yoluna ilişkin itirazı yönünden, bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı; ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı, haksız eylem niteliğindeki tutumundan kaynaklanan uyuşmazlığın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği yerleşik içtihatlarda belirtilmektedir. Bu yönde yargısal uygulamalar yerleşiktir. Bu nedenle itiraz reddedilmiştir. (HGK’ nın 21.9.1983 gün ve 1980/11-2721; 1983/823 ile 29.11.1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı kararları).
Zamanaşımı defi açısından yapılan değerlendirmede, takip tarihi itibariyle TBK m.72’de belirtilen zamanaşımı defi dolmadığından reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, gerçekleşen zarara kimin sebebiyet verdiğine ve bu zarardan kimin sorumlu olduğuna ilişkindir.
… Altyapı Koordinasyon Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen yanıtta 24/10/2017 tarihinde … adresinde … Genel Müdürlüğü tarafından altyapı çalışması için kazı ruhsatı alındığı bildirilmiştir.
Dava konusu olaya ilişkin davacı tarafından mahkememize sunulan Hasar Tespit Tutanağını tanzim eden kişiler davacının delil olarak dayanması ve dinlenmesine ilişkin talebi üzerine mahkememizin 29/06/2020 tarihli 3. celse duruşmasında tanık olarak dinlenmiştir. Tanık … beyanında; davacı firmada test ve ölçüm mühendisi olarak çalıştığını, o tarihte de davacının işletme ve bakım mühendisi olarak görev aldığını, sistem üzerinden bildirim yapılması sonrasında trafo merkezine ekiplerin gönderildiğini, gönderilen ekibin yer ve hasar tespitinde bulunduğunu, hasarın olduğu yere gitmediğini, olay yerine ilişkin fotoğrafların tutanakla birlikte getirildiğini, fotoğrafları inceleyerek uygun görmeleri halinde tutanağı imzalayıp hakediş ve hasar ekip liderliğine gönderdiğini, fotoğraflardan hasarı verenin davalı … olduğunu bildiğini ifade etmiştir.
Yargılama sırasında, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen Hasar Keşif Tutarı Formu, Hasar Tespit Tutanağı, Fotoğraflar ve hasara ilişkin tüm belgelerin değerlendirimesi ve dava konusu olay ile ilgili zarara ilişkin sorumluların kim olduğunun ve miktarının tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait kabloların davalı … Ltd Şti tarafından hasara uğratıldığını, fotoğraflardan davacı şirkete ait kabloların nizami derinlikte döşenmemiş olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle davacının hasarın meydana gelmesinde %30 oranında müterafik kusurunun olduğu, 2017 Tedaş birim fiyatları uyarınca davacının zararının 909,14 TL olduğu, araç ve personel giderlerinin montaj birim fiyatına dahil olduğu, müterafik kusur indirimi sonucunda davacının 636,40 TL asıl alacak, 30,55 TL işlemiş faiz talep edebileceği belirtilmiştir. Dosya kapsamında bulunan fotoğraflardan zararın meydana gelmesine sebep olan fiili gerçekleştirenin davalı İski adına faaliyet gösteren davalı … Ltd Şti olduğu, gerçekten de kabloların yönetmeliklere uygun olarak döşenmemiş olduğu anlaşıldığından bilirkişinin bu yöndeki görüşüne iştirak edilmiştir.
Davacının %25 ceza bedeli talebi açısından yapılan değerlendirmede; haksız fiil hükümlerine göre zarar verenin meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olduğu, somut olaydaki %25 ceza bedeline dayanak olan bir zararın meydana geldiğine dair bir delil sunulmadığı anlaşıldığından gerçek zarar ilkesi kapsamında davalıların %25 ceza bedeli adı altında talep olunan miktardan sorumlu olmadığı anlaşılmıştır. Araç ve personel gideri talebi açısından yapılan değerlendirmede; … birim fiyat tarifeleri 32.b pozunda personel ve araç giderlerinin malzeme ve montaj bedellerine dahil olduğu belirtildiğinden davacının araç ve personel gideri talebinin mükerrerlik arz ettiği tespit edilmiş olup, bu talep yönünden davalıların sorumlu olmadığına kanaat getirilmiştir.
Davalı … diğer davalı taşeron … Ltd Şti ile aralarındaki sözleşme gereği sorumlu olmadıklarını, meydana gelen zararlardan davalı … Ltd. Şti’nin sorumlu olduğunun kararlaştırıldığını bu nedenle sorumlu olmadıklarını beyan etse de … idaresinin kamusal faaliyetleri niteliğinde olan altyapı çalışmalarında tüm sorumluluğu sözleşme ile yüklenici firmalara bırakmasının sadece sözleşen tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu, davalılar arasındaki sözleşmenin sorumluluk ilişkisini düzenleyen hükümlerinin kendi aralarında geçerli olup 3. kişi konumundaki davacıyı bağlamayacağı, davalı …’nin TBK m.66 anlamında denetim ve gözetim yükümlüğünün olduğu ve bu kapsamda verilen zarardan asıl işi yapan şirket ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Somut olayda; davacı kuruma ait kabloların davalı … adına … Ltd Şti tarafından yapılan kazı çalışmalar sırasında hasara uğradığı, tanık beyanlarının bu hususu doğruladığı, gerçekleşen zarar ile uygun illiyet ve kusur durumunun mevcut olduğu, haksız fiil şartlarının oluştuğu, yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, olay nedeniyle oluşan zarar miktarının bilirkişi raporu belirlendiği, raporun denetime elverişli ve yeterli olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ilgili yönetmeliklere ve meydana gelen zarara uygun olduğundan tarafların bilirkişi raporuna yönelik itiraz ve beyanları yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 666,95 TL üzerinden devamına, asıl alacak 636,40 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 666,95 TL üzerinden devamına, asıl alacak 636,40 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL’nin, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu bakiye 14,90 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.153 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 307,37 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Tic. Ltd. Şti tarafından yapılan 38,90 TL yargılama giderinin, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 28,53 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye kısmın bu davalı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi gereğince hesaplanan 666,95 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …Ltd. Şti ve Davalı … Genel Müdürlüğü kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2 ve 13/2 maddeleri gereğince hesaplanan 1.834,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı ve davalı … Ltd. Şti tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.880 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2021

Katip
¸¸

Hakim
¸¸