Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/399 E. 2021/62 K. 01.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/399 Esas
KARAR NO : 2021/62

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 01/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 25/06/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 24.05.2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … adresinde davalı şirket tarafından yapılan çalışma sırasında davacı şirkete ait tesislere 663,55 TL hasar verildiğini, 26.05.2018 tarihinde aynı çalışma sonucunda 3 adet abonenin elektrikli teçhizatlarında yüksek voltaj oluşması nedeniyle davacı şirketin 2.416,00 TL zarar görmesine neden olunduğunu, davacı şirket personelince arızanın giderilmesi ve hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli 3.082,54 TL’nin davalı aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine aleyhine 3.082,54 TL hasar bedeli, 83,61 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 3.166,15 TL’nin tahsili amacıyla … 31. İcra Müdürlüğünün …E, sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu belirterek; davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 06/09/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından davalıya atfedilen kusur iddiası ile oluştuğu iddia edilen zarar arasında uygun illiyet bağının kurulmadığını, davacı şirket tarafından tek taraflı olarak belirlenen zarar iddiası yönünden tazminat hukukundaki ispat külfetine aykırı olarak ilamsız icra takibine geçilerek alacak talebi hukuka uygun olmadığını, davacı yanca tek taraflı olarak düzenlenen belgelerle ortaya konulan zarar iddiasının dışında ispat edilmiş bir zarar olgusunun mevcut olmadığını, husumetin ispatı sonrasında bilirkişi incelemesi, mahallinde keşif ve sair delillerin değerlendirilmesi sonucunda likit olmayan bir alacak yönünden tek taraflı olarak belirlenen bir alacak miktarına temerrüt kuralları da yok sayılarak faiz işletilmek suretiyle ilamsız icra takibi yapılmasının hukuka aykırı olduğunu bildirerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 3.082,54 TL hasar bedeli ve 83,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.166,15 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 03/10/2018 tarihli dilekçesi ile takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 24/09/2020 tarihli ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları ve dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilmek suretiyle 24/05/2018 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle meydana gelen hasarın tespiti, 26/05/2018 tarihinde yapılan çalışma nedeniyle 3 abonenin elektrik teçhizatlarında yüksek voltaj oluşma nedeniyle zarar görüp görmediği, zararların davalının çalışmalarından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, tahakkuk ettirerek hasar bedelinin var olup olmadığının tespit edilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Elektrik Mühendisi … tarafından ibraz edilen 28/10/2020 tarihli raporda özetle; a)Hasarların Kim Tarafından Oluşturulduğu: Davacı şirket görevlilerince 4×16 mm2 kablonun davalı tarafından hasara uğratıldığı 24.05.2018 tarihli tutanak ile tespit edilmiştir. … Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nün öz konusu adreste çalışma yaptığını belirtmiştir. Bu nedenle dava konusu kabloyu davalı …’nin hasara uğrattığı ve kusurlu olduğu, b) Davacı Şirketin Talep Ettiği Bedeller: Davacı şirket; %25 ceza bedeli, araç ve personel bedeli adları altında bir dizi bedel ilave etmiştir. Ancak, yukarıda açıklandığı üzere sözü geçen bedellerin bir kısmı mükerrer nitelikte, bir kısmı da dayanaktan yoksundur. Bu nedenle, davacı şirket davalıdan sözü geçen bedelleri talep edemeyeceği, c) Davacı Abonelerinde Kablo Arızasından Kaynaklandığı İddia Edilen Zararlar: Elektrik Dağıtım Şebekelerinde kablo arızaları her zaman olmaktadır. Kablo arızası nedeniyle yüksek voltaj oluşmaz. Bu nedenle, davalı şirketin kabloya verdiği hasardan yüksek voltaj oluşması söz konusu değildir. Abonelerin elektrik- elektronik cihazlarının arızalanmasında davalı şirketin kusuru yoktur. Bu nedenle, davacı şirket davalıdan abonelerinin talep ettiği toplam 2.416,00 TL tamirat bedellerini talep edemeyeceği, d) Kablo Hasar Bedeli : davacı şirketin 465,00 TL asıl alacağı, 12,79 TL işlemiş yasal faizi olmak üzere davacı şirketin toplam alacağının 477,79 TL olduğu, davacı …Ş.’nin, davalı …’den icra takip tarihi itibarıyla talep edebileceği bedelin 477,79 TL olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; haksız fiil nedenine dayalı maddi tazminat talebine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, 24/05/2018 günü … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … adresinde davalı tarafından tesislerine zarar verildiğini, hasara uğratıldığını, meydana gelen hasar nedeniyle yüksek voltaj oluştuğunu, bunun sonucunda üç adet abonenin zarar gördüğünü, zararların karşılandığını, davalının bu zararlardan sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise zamanaşımı defi ileri sürerek davacı tarafın uğradığı zararın sorumlusunun kendisi olmadığını, kusurun, zararın kanıtlanmadığını bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Zamanaşımı defi açısından yapılan değerlendirmede, takip tarihi itibariyle TBK m.72’de belirtilen zamanaşımı defi dolmadığından reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, gerçekleşen zarara kimin sebebiyet verdiğine ve bu zarardan kimin sorumlu olduğuna ilişkindir.
… Belediye Başkanlığı’na yazılan müzekkereye verilen yanıtta, … tarihinde … adresinde davalı tarafından sokakta bordür tretuvar yenileme çalışması başlatıldığı, parke sökümü ve kazı çalışması yapıldığı bildirilmiştir.
Dava konusu olaya ilişkin davacı tarafından mahkememize sunulan Hasar Tespit Tutanağını tanzim eden kişiler davacının delil olarak dayanması ve dinlenmesine ilişkin talebi üzerine mahkememizin 06/07/2020 tarihli 3. celse duruşmasında tanık olarak dinlenmiştir. Tanık … beyanında; olaylar bildirildiğinde olay yerine gidip hasarı ve hasarı veren firmayı tespit ettiklerini, bu tarz olayların çok yaşandığını, dava konusu olayı net olarak hatırlamadığını ifade etmiştir.
Yargılama sırasında, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen Hasar Keşif Tutarı Formu, Hasar Tespit Tutanağı, Fotoğraflar ve hasara ilişkin tüm belgelerin değerlendirimesi ve dava konusu olay ile ilgili zarara ilişkin sorumluların kim olduğunun ve miktarının tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait kabloların davalı tarafından hasara uğratıldığını, ancak kablo arızası sebebiyle yüksek voltaj oluşmayacağını, abonelerin uğradığı zararların davalının fiilinden kaynaklanmadığını, yüksek voltaj oluştuğuna dair somut bir ölçüm raporu bulunmadığını, bu nedenle davalının abonelerin uğradığı zararlardan sorumlu olmayacağı, davacının 465,00 TL asıl alacak ve 12,79 TL işlemiş faiz olmak üzere 477,79 TL talep edebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan zarar hesabı yönetmeliklere uygun olduğundan yerinde görülmüştür. Dosya kapsamında bulunan delillerden davalının fiili nedeniyle yüksek voltaj oluştuğuna kanaat getirilemediğinden abonelerin uğradığı zararlardan davalının sorumlu olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacının %25 ceza bedeli talebi açısından yapılan değerlendirmede; haksız fiil hükümlerine göre zarar verenin meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olduğu, somut olaydaki %25 ceza bedeline dayanak olan bir zararın meydana geldiğine dair bir delil sunulmadığı anlaşıldığından gerçek zarar ilkesi kapsamında davalıların %25 ceza bedeli adı altında talep olunan miktardan sorumlu olmadığı anlaşılmıştır. Araç ve personel gideri talebi açısından yapılan değerlendirmede; Tedaş birim fiyat tarifeleri 32.b pozunda personel ve araç giderlerinin malzeme ve montaj bedellerine dahil olduğu belirtildiğinden davacının araç ve personel gideri talebinin mükerrerlik arz ettiği tespit edilmiş olup, bu talep yönünden dava reddedilmiştir.
Somut olayda; davacı kuruma ait kabloların davalı tarafından yapılan kazı çalışmalar sırasında hasara uğradığı, tanık beyanlarının ve müzekkere yanıtlarının bu hususu doğruladığı, gerçekleşen zarar ile uygun illiyet ve kusur durumunun mevcut olduğu, haksız fiil şartlarının oluştuğu, yukarıda açıklanan nedenlerle davalının bu zarardan sorumlu olduğu, olay nedeniyle oluşan zarar miktarının bilirkişi raporu belirlendiği, raporun denetime elverişli ve yeterli olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ilgili yönetmeliklere ve meydana gelen zarara uygun olduğundan tarafların bilirkişi raporuna yönelik itiraz ve beyanları yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 477,79 TL üzerinden devamına, asıl alacak 465,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 477,79 TL üzerinden devamına, asıl alacak 465,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 54,07 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5,23 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,07 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 98,47 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.075,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 162,29 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 477,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.688,36 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 1.120,81 TL’nin davacıdan, 199,19 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.880 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2021

Katip …
¸¸

Hakim … ¸¸