Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/383 E. 2020/424 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/383 Esas
KARAR NO : 2020/424

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 21/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki sebebiyle iplik alımı avansı olarak verilen … Bankası … Şubesinin 22/03/2019 tarih, … seri numaralı, 150.000,00 TL bedelli çeki davalının edimini yerine getirmemesi sebebiyle bedelsiz kaldığını, davalının çeki iade etmediğini, yine davalıya …bank … Şubesinin 01/03/2019 tarihli, … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli çeki ise davalının çekin verilmesine sebep olan edimlerini yerine getirmek hususunda süre istemesi ve çekin senetle değiştirilmesini talep etmesi üzerine çekin 04/10/2019 vade tarihli senet ile temdit edilerek değiştirildiğini ancak davalının bu çeki de iade etmediğini, çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin zorunlu olduğunu bildirmekle davanın kabulü ile davaya konu çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacının bedelsiz olduğunu iddia ettiği çekler hakkında hiçbir başvuru ve talepte bulunmadığını ve dava açmadığını, davacının ve dava dışı … Ltd. Şti.’nin müvekkili firmaya yüklü miktarda borcunun olduğunu, davacının iddialarının müvekkilinin çeklerle ilgili işlem başlatmasının akabininde ileri sürdüğünü, söz konusu çekin senetle değiştirilmediğini, müvekkilinin üzerine düşen tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacının delil olarak sunduğu e-maillerde çeliştiğini, e-mail yazışmalarında davaya konu çeklerin zaten davacıya iade edildiğinin açık şekilde yazılı olduğunu, davacının iade edilmesinin kararlaştırıldığını iddia ettiği …bank … Şubesinin 01/03/2019 tarihli, … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli çekin söz konusu e-maillerde belirtilen çeklerden biri olmadığını, bahse konu çekin iadesine dair bir durumun söz konusu olmadığını, davacının sunmuş olduğu senet bordrolarının ise davacının müvekkiline olan borçlarından kaynaklı olduğunu, o senetlerin ödeme için verildiğini, hem çek hemde senetlerin davacının müvekkiline olan borcunu ödemek için verdiği kambiyo senetleri olduğunu, birbiriyle değiştirilmelerinin söz konusu olmadığını bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 03/02/2020 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı uyarınca tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, tarafların ticari defter ve kayıtlarının tamamının incelenerek dava konusu 2 adet çekin iadesine dair davalı tarafın defter ve kayıtlarında bir kayıt bulunup bulunmadığı, 2 adet çekin senetlerle değiştirilip iadesinin yapıldığına ilişkin bir kayıt bulunup bulunmadığı, ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti ile çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığının belirlenmesi konusunda rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişi mali müşavir …’ya tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 23/03/2020 tarihli raporunda; davacı ve davalı tarafların ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfını taşıdığını, davacının 31/12/2018 tarihi itibariyle davalıya 823.031,85 TL borçlu olduğu ve tarafların ticari defterlerine göre bu tutarda mutabık olduklarını, dava konusu çek ve senetlerin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, dava konusu olan çeklerin hangi amaçla verildiğine dair dosya ve defterlerde açıklayıcı bilgi olmadığına dair görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, davacı tarafından ticari ilişki sebebiyle davalıya verilen 22.03.2019 tarihli … seri numaralı 150.000,00 TL bedelli çekin bedelsiz kalması ve 01.03.2019 tarihli … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli çekin senetle değiştirilmesi nedeniyle borcun sona erdiği iddiasıyla iki çek açısından davacının borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davalı taraf, edimlerini yerine getirdiğini, çekin senetle değiştirilmediğini, ispat yükünün davacı tarafın üzerinde olduğunu, davacıdan alacaklı olduğunu, davacı tarafından değiştirildiği iddia edilen senetlerin ödeme için verildiğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Tarafların iddialarının ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla ticari defter ve kayıtları üzerinde yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan incelemelerde; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma vasfına haiz oldukları, dava konusu çeklerin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının 31.12.2018 tarihi itibariyle davalıya 823.031,85 TL borçlu olduğu ve tarafların ticari defterlerine göre bu tutarda mutabık oldukları tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, 22.03.2019 tarihli … seri numaralı 150.000,00 TL çek açısından davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle bedelsiz kalıp kalmadığı, 01.03.2019 tarihli … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli çek açısından çekin senetle değiştirilmesi nedeniyle borcun sona erip ermediğine ilişkindir. Somut olayda, davacı taraf bedelsizlik defi ileri sürmüştür. İspat yükü üzerinde olan davacının bu iddiasını yazılı deliller ile ispatlaması gerekir. Davacının kendi ticari defter kayıtlarına göre davalıya 823.031,85 TL borçlu olduğu tespit edildiğinden, davacı tarafça aksi yönde yazılı bir delil sunulmadığından 22.03.2019 tarihli … seri numaralı 150.000,00 TL bedelli çekin bedelsiz kaldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, davacının bu çek açısından borçlu olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı tarafın diğer iddiası ise; 01.03.2019 tarihli … seri numaralı 100.000,00 TL bedelli çekin başka bir senetle değiştirilerek bu çekten kaynaklı borcunun sona erdiğine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu’nun 133. Maddesinde belirtildiği üzere; yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olur. Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz. Somut olay açısından; davacının ticari defter ve kayıtlarında söz konusu çekin kayıtlı olduğu, davacı tarafından iddia edildiği gibi taraflar arasında söz konusu çekin davacıya geri verilmesi ve bunun karşılığında davalıya başka bir senet verilmesi yönünde bir anlaşma olsaydı basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacının senedi teslim ederken davalıda bulunan çeki teslim alması gerektiği, ancak davacının çeki teslim almadan senedi verdiği, yine bu durumda davacının kendi ticari defterinde çek bedeli kadar alacak kaydı oluşturması gerektiği ancak bu yönde bir kayıt oluşturulmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının davalıya 823.031,85 TL borçlu olduğu hususları dikkate alındığında TBK m.133 uyarınca tarafların arasında açık bir borcun yenilenmesi iradesinin bulunmadığı, söz konusu çekin senetle değiştirildiği ve bedelsiz kaldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılmıştır. İspat yükü üzerinde olan davacı tarafından taraflar arasında borcun yenilenmesine yönelik açık bir irade olduğu hususunu ispata elverişli başkaca bir yazılı bir delil de sunulmadığından davacının bu çek açısından borçlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Tüm bu açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 4.269,38 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.214,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren 25.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸