Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/376 E. 2022/245 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/376 Esas
KARAR NO : 2022/245

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 28/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı … 28.05.2017 tarihinde kendisine ait … plakalır motosikleti ile … Caddesi üzerinde … meydana doğru seyir halindeyken, davalılardan … yönetiminde ve yine davalılardan … Ticaret A.Ş. adına kayıtlı. … plakalı aracın çarpması sonucu müvekkile ait motor pert olmuş, müvekkilin de ağır yaralandığını, … plakalı aracın sürücüsü … davacının sağ tarafında seyir halindeyken, yasak olmasına rağmen şerit(yön) değiştirmek üzere sola dönüp davacının sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosiklete çarptığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı otomobil davalılardan … A.Ş tarafından … poliçe numarası ile sigortalı bulunmadığını, davalılardan … A.Ş. şirketine tazminat ödemesi için gerekli müracaat 27/07/2017 tarihli dilekçe ile yapılmış ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı …, kaza ile ilgili tutanaklarda, davacının yaralanması nedeniyle ambulansa haber verildiğini, hastaneye gittiklerini ama polisi aramanın akıllarına gelmediğini beyan ettiğini, 29/05/2017 tarihli tutanakta olay anını gösteren herhangi bir güvenlik kamerası, mobese veya görüntü kayıt cihazına rastlanmadığı tespiti yapılmadığını, kaza anına ait muhtelif fotoğraflar kaza esnasında kaza yerinde bulunan vatandaşlar tarafından çekilip müvekkile gönderildiğini, kaza anına ait fotoğraflar da anlaşılacağı ve mahallinde yapılacak bilirkişi incelemesiyle de tespit edileceği gibi davalı sürücü … bu kazada tamamen kusurlu olduğunu, ifadesinde “yolun …. spor taraftarlarınca kapatılması nedeniyle u dönüşü yapmak istediğini ancak davacının hızla gelerek kendisine çarptığını “ söylediğini, yolun kapalı olması halinde davacı müvekkilin hız yapabilmesinin mümkün olmadığının açık olması dişında, davalı sağ şeritten gelirken aniden sola dönerek karşı şeride girmeye çalışarak trafik kurallarını çiğnemiş ve kazaya sebep olduğunu, kusurun tamamen davalı … olduğunu, davalı, hastahanede davacıya tüm zararlarını karşılayacağını ve kendisini mağdur etmeyeceğini söylediğini, davacının şikayetçi olmamasını sağlamış ancak sonrasında kendisini bir kez bile aramadığını, davacının 1984 doğumlu, evli ve iki küçük çocuk babası olduğunu, davacının kazadan sonra uzun süre iş göremediğini, büyük acılar çektiğini, halen dahi ciddi sağlık sorunları ile uğraştığını, davacının kaza nedeniyle üç buçuk ay çalışamadığını, maaş alamadığını, kaza olduğu zaman çalışmakta olduğu … şirketinde çalıştığı dönemde mesailerle birlikte 2.600-TL bulan maaşı üç buçuk ay sonra işe döndüğünde sağlık nedeniyle kendisi daha basit ve az ücretli bir bölümde görevlendirildiğini, devam eden sağlık sorunları nedeniyle de işine son verildiğini, Rogroup güvenlik şirketinde sağlığının elvermemesi nedeni ile basit bir görevle ve asgari ücretle çalışmaya başladığını, büyük hasar gören davacıya ait motorun sigorta tarafından yaptırıldığını, davacının daha fazla sigorta primi ödemesine ve ödeyecek olmasına sebep olduğunu, davacının kolunda bulunan diesel marka saatinin de hasar gördüğünü, değerini kaybettiğini, kazanın davacının çalışma gücünün azalmasına, bir çok işte çalışabilme imkanlarını yitirmesine sebep olduğunu, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, motorun değer kaybı, sigorta primlerindeki artışlar vb olmak üzere bilirkişi incelemesi yapılıncaya kadar belirsiz olan maddi tazminat alacağından şimdilik 6.000-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000-TL’den az olmamak üzere manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi faizi ile birlikte davalılar … ve … Ticaret A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili 26/04/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle;Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı araç müvekkil şirket … Sigorta tarafından 01.12.2016 – 2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Müvekkil Şirketin Sorumluluğu Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, meblağ sigortası olmadığından, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesi mümkün olmadığını, müvekkil şirketin, ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, bunun için öncelikle kazada araçların kusur durumunun tespiti gerektiğini, dava konusu olayla ilgili olarak ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin, ifade tutanaklarının, tanık beyanlarının ve nihayet bilirkişi raporunun temini gerektiğini, davacı yanın maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine sevk edilerek yalnızca kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet durumu hakkında rapor alınmasını, maluliyet hesabında yalnız fiziki ve sürekli nitelik taşıyan arazların dikkate alınmasını, buna göre kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet oranının belirlenmesini, davacının anılan talepleri müvekkil şirkete değil; SGK’ya yöneltmesi gerektiğini, sigorta şirketinin, prim tahsil etmediği bir riski teminat altına alması mümkün olmayacağını, tedavi gideri primleri ise 6111 sayılı kanun gereği SGK’ya aktarıldığından, müvekkil şirket nezdinde bu yönüyle bir teminat bulunmadığını, davacının, aracının 10 yaşın üzerinde ve 75.000 km’nin üzerinde olup olmadığı hususunun değer kaybı sorumluluğu açısından değerlendirilmesi gerektiğini, davacı yan tarafından iddia edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, değer kaybının hesaplanmasında yalnızca rayiç değer değil; hasarın hangi parçada ne düzeyde olduğu; aracın kilometresi gibi hususların dikkate alındığını, bu nedenlerle tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun tespitine, yalnız kaza ile illiyeti bulunan fiziki ve sürekli maluliyet oranının tespiti için kazazede Adli Tıp’a sevkedilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesi nezdinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, kaza tarihinden faiz yürütülmesi talebinin yukarıda izah edildiği üzere reddine, aktüerya hesabı yapılırken belirtilen hususların dikkate alınarak hesap yapılmak üzere Aktüer Siciline kayıtlı aktüerya uzmanına hesap yaptırılmasına, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 17/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının, motorun pert olduğundan bahsedip aynı zamanda da değer kaybı istediğini, pert olan araçlarda değer kaybı alınabilmesinin mümkün olmadığını, araç pert olmamışsa ve değer kaybına uğramışsa oluşacak bu değer kaybından trafik sigortasının sorumlu olmadığını, davacı taraf müvekkilin yönetimindeki … plakalı aracın kendisine çarptığını iddia etse de kendi imzası bulunan anlaşmalı tutanakta … plakalı aracın sinyal verdiğini görmediğini ve sol kapıdan çarptığını beyan ettiğini, çelişkili ifadelerin mevcut olduğunu, ayrıca davacıya ait … plakalı motosiklet hız sınırını aştığını, davacının yaralanması nedeniyle acil bir durum olduğundan hemen ambulans çağırmak zorunda kalındığını, müvekkilin kaza sırasında yanında bulunan kardeşini bir arkadaşının gelip aldığını, müvekkilin de davacının sevgilisini davacı istemediği için hastaneye götürmediğini, … civarındaki evine bıraktığını, davacının sevgilisini eve bıraktıktan sonra da hastaneye giderek davacı ile ilgilendiğini, müvekkilin tıbbi tanıtım temsilcisi olduğundan tanıdığı doktorları aramış, davacının sağlığına kavuşması için elinden geleni yaptığını, davacı müvekkilin kendisinden şikayetçi olmamasını sağladığı şeklinde iddiada bulunduğunu, olayın bir yaralanmalı kaza olduğunu, …ile müvekkil … arasında anlaşmalı olarak tutulan kaza tespit tutanağının geçerli olmadığını, müvekkil şirket davacının tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezliğe ilişkin tazminat talebi ile sair tedavi giderleri sosyal güvenlik kurumunun sorumluluğunda olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için aksi düşünülür ve dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilir ise; haksız eylem sonucu yaralanma ve maluliyet sebebiyle açılacak maddi tazminat davalarında, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi ile haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenmesi ve ona göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini, manevi tazminatın, kişilik hakkının ihlali halinde duyulan manevi sıkıntıların, acıların karşılığı olduğunu, davacının trafik kazası nedeniyle uğradığını iddia ettiği manevi zararı ispatlaması gerektiğini, davacının, manevi zarara uğradığını iddia etmekte ancak hiçbir dayanak göstermediğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve Tic. A.Ş. vekili 16/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Trafik kazalarından doğan davalarda görevli mahkemelerin asliye hukuk mahkemeleri değil asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, bu nedenle dosyanın görevli olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davacı yanın, belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği işbu dava ile müvekkil şirketin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 6.000,00-TL maddi tazminat, 50.000,00 TL’den az olmamak üzere manevi tazminat talep ettiğini, davacı tarafın maddi tazminat olarak ne talep ettiğinin anlaşılamadığını, olay bir yaralanmalı kaza olup … ile … arasında anlaşmalı olarak tutulan kaza tespit tutanağının geçerli olmadığını, davacı tarafın, vuku bulan trafik kazası sonucu, dava ile uğramış olduğunu iddia ettiği maluliyete istinaden maddi tazminat talep ettiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişi ve ayrıca Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi marifetiyle kusur durumu tespitinin yapılmasının hukuki bir zorunluluk olduğunu, davaya konu olan kazanın meydana gelmesinde etkili olan tüm unsurların irdelenerek tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişiye ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdii edilmesi gerektiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları gereğince sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınması gerektiğini, ikame edilen davaya ilişkin … Sigorta tarafından tanzim edilen Trafik Poliçesi’nin başlangıç tarihi 27.05.2017 olduğunu, açıkça görüldüğü üzere 01.06.2015 tarihli Yeni Genel Şartlardan sonra tanzim edildiğinden Yeni Genel Şartlara tabi olduğu, müvekkil şirketin davacının tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezliğe ilişkin tazminat talebi ile sair tedavi giderleri taleplerinden sorumlu olmadığını, bu giderler sosyal güvenlik kurumunun sorumluluğunda olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilir ise; haksız eylem sonucu yaralanma ve maluliyet sebebiyle açılacak maddi tazminat davalarında, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi ile haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenmesi ve ona göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini, bu kapsamda tazminat hesabının da uzmanlık gerektirdiğinden, hazine müşteşarlığı tarafından kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek anılan hesaplamalar yaptırılması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 25.09.2012 tarih ve 2012/32 Sayılı Genelgesi ile söz konusu tablonun kullanılması gerektiği belirtildiğini, zira gerçeğe en yakın verileri söz konusu tablo içerdiğini, keza maluliyet tazminatının hesaplanmasında esas alınacak Mortalite tablosunun TRH 2010 olduğu, müvekki şirket’in davada taraf olmasına sebep olan hukuki belgeler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile Trafik Sigortası Genel Şartları olduğunu, dolayısıyla genel şartlarda yer alan hüküm ve şartların tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, … plakalı araç başka bir şirkete uzun süreli olarak kiralandığını, bu nedenle müvekkil şirket işleten sıfatına haiz olmadığını, dava sonucu hükmedilebilecek tazminattan da sorumlu olmadığını, manevi tazminat, kişilik hakkının ihlali halinde duyulan manevi sıkıntıların, acıların karşılığı olduğunu, davacının trafik kazası nedeniyle uğradığını iddia ettiği manevi zararı ispatlaması gerektiğini, davacının, manevi zarara uğradığını iddia etmekte ancak hiçbir dayanak göstermediğini, bu nedenlerle davacı tarafça tarafımıza tebliğ edilmeyen delillerin tarafımıza tebliğe çıkartılması için davacı tarafa kesin süre verilmesine, görev itirazımızın kabulü ile dosyanın görevli olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
… 25. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen …E. …Karar sayılı, 21/02/2019 tarihli kararında: “Mahkememizin Görevsizliğine, Hmk 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İStanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, ” karar verilmiştir.
… 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı gereği dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizin …sayılı esasına tevzi olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz 18/09/2019 tarihli celse ara kararı gereğince; Trafik kazasında tarafların kusur durumunun tespit edilmesi için dosyanın konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Kusur bilirkişisi …’ın 20/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosyada bulunan ve olay anını gösteren fotoğrafların incelenmesinden, kaza yerinde yolun her iki yönde ikişer şeritli ve ortadan bölünmüş yol olduğu, kaza yerinin meskun mahal olduğu, hız sınırının 50 Km/s olduğu, davalı ü …’ın aracıyla bölünmüş yolda karşı yönden gelen araçlara ayrılan yol bölümüne tecavüz edecek şekilde U dönüşü yaparken sol şeritte seyreden davacının motosikletinin seyir şeridini kapaltığı ve çarpışmaya neden olduğu anlaşılmaktadır. Tanık… iladesinde olayı görmediğini belirtmiştir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre: Trafik işaretlerine uyma: Madde 47 — Karayollarından faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre; a)Trafiği düzenleme ve denetimle görevli trafik zabıtası veya özel kıyafetli veya işaret taşıyan diğer yetkili kişilerin uyarı ve işaretlerine, b) Trafik ışıkları, c) Trafik işaret devhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara, d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar. Araç manevralarını düzenleyen kurallar: Madde 67 Manevralarda aşağıdaki kurallar uygulanır. b) Yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye itmek yasaktır. İzin verilen hallerde bu manevraları yapacak sürücüler, karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yaratmamak zorundadır. Ayrıca: Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayıdan haller: Madde 84 Araç sürücüleri trafik kazalarında; a) Kırmızı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur İşaretinde geçme, b) Taşıt giremez trafik işareti butunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampu ve bağlantı yollarına girme, c) İkiden füzla şeritli tayıt yollarında, karşı yönden gelen trafiğin kullandığı yerir veya yol bölümüne girme, d) Arkadan çarpma, e) Geçme yasağı olan yerlerde geçme, f) Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, g) Şeride tecavüz etme, h) Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama, i) Kaptamanın dar olduğu yerlerde Beçiş önceliğine uymama, j) Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama, k) Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme veva düraklama ve her dürümda gerekli tedbirleri almama, l) Park için ayrılmış verlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma, hallerinde asli kusurlu sayılırlar. …, yönelimindeki … plakalı aracının hızını, yol hava ve trafik şartlarına göre ayarlamamış, bölünmüş yolda U dönüşü manevrasının yasaklandığı yerde en sağ şeritten sola doğru ve tüm yolu kapatacak şekilde hatalı U dönüşü manevrası yapmaya çalışmış. aracının uzunluğunu dikkale almamış, hatalı manevrası strasında yolda sol şeritte düz seyreden yapan davacı yönetimindeki motosikletin seyir şeridini tamamen kapatarak çarpışmaya neden olmuştur. Bu nedenle davalı sürücü … olayda … oranında asli ve tamamen kusurludur. Davacı sürücü …ise yönetimindeki … plakalı motosikletiyle iki şeritli bölünmüş yolda sol şeritte düz seyrederken sağ şeritten ani ve dikkatsiz şekilde önüne doğru dönerek U dönüşü yapmaya başlayan davalı aracına sol ön kapı kısımlarından çarpmak zorunda kaldığından ve kazayı önlemek bukımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuzdur. Davalı şirket vekili her ne kadar davacının aşırı süratli olduğunu ileri sürmüşse de, çarptığı aracının sol ön kapısındaki hasarın düşük seviyeli olması, davacının kaza anında aşırı süratli olmadığını ve davalı sürücünün yanından geçen araca rağmen aniden sola doğru dönüşe geçtiğini göstermektedir. Yine dosya içinde davacının kaza anında kask takmadığına ilişkin bir kanıt olmadığından davacıya bu nedenle kusur yüklenmesi mümkün görülmemiştir. Dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde Davalı sürücü …’ın %100 (Yüzdeyüz) oranında asli kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’in kusursuz olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 09/12/2019 tarihli celse ara kararı gereğince; Davacının kaza nedeniyle uğramış olduğu maluliyet oranının, geçici ve kalıcı olarak ayrı ayrı tespitinin kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu hakkındaki yönetmeliğe göre rapor tanzim edilmesi için dosyanın İstanbul ATK’ya sevkine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından ibraz edilen 31/08/2020 havale tarihli raporunda özetle; … oğlu, 1984 doğumlu ..’in 28.05.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında;1. Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği kanaatini bildirir müşterek rapordur görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 26/10/2020 tarihli celse ara kararı gereğince; Dosyanın ATK’ya sevki ile davacının kaza nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğramış ise kalıcı ve geçici iş göremezlik oranlarının Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre tespitinin yapılmasına karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından ibraz edilen 30/12/2020 havale tarihli raporunda özetle; 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, Süleyman oğlu, 1984 doğumlu …’in 28.05.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği kanaatini bildirir müşterek rapordur görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 01/02/2021 tarihli celse ara kararı gereğince; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek davacının tedavi giderleri, kazanç kaybı, tamir bedeli ve değer kaybı ile sigorta primlerinde meydana gelen değer artışı taleplerinin Yargıtay 17. HD’nin içtihatlarına göre, dosyadaki mevcut raporlar ve hasar dosyası değerlendirilerek davacının tüm maddi tazminat taleplerinin hesaplanması konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler aktüer …, makine değer hesaplaması … ve sigortacı …’in 25/05/2021 tarihli raporunda özetle; 28.05.2017 tarihli trafik kazasında; 20.11.2019 tarihli Bilirkişi Raporunda kusur yönünden varılan kanaat isabetli olduğu, … plakalı motosiklette meydana gelen onarım zararının yapılan ödemeye karşılanmış olması nedeniyle davacının talep edebileceği araç hasarının kalmadığı, … plakalı motosikletin rayiç değerinde, dava konusu hasar kaynaklı bir azalmanın meydana gelmeyeceği, Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 5.007,56 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının sigorta şirketi yönünden 22.03.2018 dava tarihi, davalı işleten yönünden ise 28.05.2017 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 10/11/2021 tarihli celse ara kararı gereğince; dosyanın önceki bilirkişi heyetinde bulunan aktüer bilirkişiye tevdi ile SGK kayıtları kapsamında davacının geçici iş göremezlik maddi zararı olup olmadığı konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi …’ın 07/02/2022 tarihli raporunda özetle; Kök raporu düzenleyen bilirkişi heyetinden Prof.Dr. … tarafından; 20.11.2019 tarihli Bilirkişi Raporunda kusur yönünden varılan kanaat isabetli olduğu, … plakalı motosiklette meydana gelen onarım zararının yapılan ödemeye karşılanmış olması nedeniyle davacının talep edebileceği araç hasarının kalmadığı, … plakalı motosikletin rayiç değerinde, dava konusu hasar kaynaklı bir azalmanın meydana gelmeyeceği kanaatinin bildirildiği, Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 948,37 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının sigorta şirketi yönünden 22.03.2018 dava tarihi, davalı işleten yönünden ise 28.05.2017 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Bu kapsamda, TBK m.54 uyarınca trafik kazası nedeniyle tedavi gideri için 1200,00 TL, sürekli iş ve kazanç kaybı için 1200,00 TL, geçici işgücü kaybı için 1200,00 TL, tamir bedeli ve değer kaybı için 1.200,00 TL ve sigorta primlerinde meydana gelen artış için 1.200,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL maddi tazminat, ayrıca 50.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunulmuştur.
Davalı … Ticaret A.Ş’nin pasif husumet itirazı açısından yapılan değerlendirmede; İşletenin araç üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/6829 Esas ve 2018/494 Karar sayılı ilamı).Somut olayda; dava konusu … plakalı aracın … A.Ş’ye uzun süre ile kiralandığı dosya kapsamındaki araç kira sözleşmesinden ve faturalardan anlaşılmaktadır. Bu nedenle meydana gelen zararlardan işleten sıfatı nedeniyle … A.Ş sorumludur. Dolayısıyla işleten sıfatı bulunmayan Davalı … Ticaret A.Ş hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının, kaza tarihi itibariyle malik tarafından aracın başka bir şirkete uzun süreli olarak kiraya verildiği hususunu bilmesi mümkün olmadığından davalı Davalı … Ticaret A.Ş lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Dosya kapsamından, 28/05/2017 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında davalı …’ın aracın hızını trafik şartlarına göre ayarlamaması ve U dönüşünün yasak olduğu bölünmüş yolda hatalı manevrayla U dönüşü yapması nedenleriyle %100 kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, bu durumun mahkememizce alınan raporlarda da tespit edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla davalı … trafik kazasına %100 kusuruyla sebebiyet verdiğinden meydana gelen zararlardan sorumludur.
Karayolları Trafik Kanunu m.91’de; İşletenlerin, 85. maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortacı, işletenlerin 85. madde kapsamında üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı hukuken sorumlu hale getirilmiştir. Somut olayda; trafik kazasına sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … Sigorta şirketi nezdinde 01/12/2016 başlangıç 01/12/2017 bitiş tarihli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi sigortalandığı, kazanın 28/05/2017 tarihinde poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla davacının uğradığı sürekli ve geçici iş göremezlik zararından davalı … Sigorta’nın poliçe limiti kadar sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3676 E. 2021/4369 K. Sayılı ilamına göre kaza tarihi itibariyle maluliyetin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkındaki Yönetmeliği hükümlerine göre tespit edilmesi gerekir. Tahkikat aşamasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 07/07/2010 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkındaki Yönetmeliği hükümlerine göre engellilik oranının %0 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 6 ay olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır.
Hesap yönünden yapılan bilirkişi incelemeleri sonucunda; davacının maliki olduğu … plakalı motosikletin hasarının 3.200,00 TL olarak hesaplandığı, davalı … Sigorta tarafından 20.07.2017 tarihinde yapılan 3.250,00 TL ödeme sonucunda davacının bakiye hasar bedeli alacağı kalmadığı, kaza nedeniyle davacının aracında değer kaybı olmadığı, ATK tarafından geçici iş göremezlik süresi 6 ay olarak belirtilse de davacının dilekçesinde 3,5 ay çalışamadığını beyan ettiği, bu süre üzerinden yapılan hesaplamada davacının geçici iş göremezlik zararının 5.687,43 TL olduğu, kaza nedeniyle SGK tarafından yapılan 4.739,06 TL rücuya tabi geçici iş göremezlik ödemesinin mahsubu sonucunda davacının bakiye 948,37 TL geçici iş göremezlik zararı kaldığı anlaşılmıştır.
Maddi tazminat talepleri açısından yapılan değerlendirmede; davacının sürekli olarak malul kalmadığı anlaşıldığından sürekli iş göremezlik talebinin reddine, tedavi gideri talebinin ispatlanmadığından reddine, değer kaybı zararının doğmadığı ve hasar bedelinin karşılandığı anlaşıldığından değer kaybı ve hasar bedeli talebinin reddine, sigorta primlerinde meydana gelen artışın somut deliller ispatlanmadığından reddine karar verilmiştir. Davacının kaza nedeniyle bakiye 948,37 TL geçici iş göremezlik zararı bulunduğu anlaşıldığından, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 948,37 TL geçici iş göremezlik zararının davalı … Sigorta ve davalı …’ndan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat açısından yapılan değerlendirmede; TBK m.56’da; bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özellikleri göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davalı … %100 oranındaki kusuruyla trafik kazasının meydana gelmesine ve davacının yaralanmasına sebebiyet verdiğinden davacının uğradığı manevi zararı gidermekle yükümlüdür. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının maluliyet oranı ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları değerlendirilerek davacı için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Temerrüt açısından yapılan değerlendirmede; sürücü …’ın kaza tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, davacının davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı, davalının 27/07/2017 tarihinde tebliğ aldığı, 8 iş günü sonunda davalı … Sigorta’nın 09/08/2017 tarihinde temerrüte düştüğü sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 948,37 TL geçici iş göremezlik zararının davalı … Sigorta açısından 09/08/2017, davalı … açısından 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı … A.Ş. Açısından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, manevi tazminat açısından davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı … A.Ş. Açısından manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
A)Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 948,37 TL geçici iş göremezlik zararının davalı … Sigorta açısından 09/08/2017, davalı … açısından 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B)Davalı … A.Ş. Açısından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 747,88 TL nispi karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 956,34 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla harç olan 208,46‬ TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Karar harcı 747,88 TL ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 783,78 TL harcın davalılar … Sigorta ile …’dan alınarak davacıya verilmesine, (80,70 TL karar ve ilam harcı + 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 116,60 TL harç bedelinden davalı … Sigorta’nın sorumlu olması kaydıyla)
MADDİ TAZMİNAT AÇISINDAN;
-Davacı tarafından yapılan 4.582,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 724,24 TL’nin davalılar … Sigorta ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … Şirketi tarafından yapılan 88,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 948,37 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta ile …’dan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalılar … Sigorta ile … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 948,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Sigorta ile … verilmesine,
-Davacı ve davalılar tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
2-MANEVİ TAZMİNAT AÇISINDAN;
-Davanın KISMEN KABULÜNE, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı … A.Ş. Açısından manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
-Davalı … Şirketi tarafından yapılan 62,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; tarafın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.

HARÇ BEYANI
K.H.= 747,88 TL
P.H.= 956,34 TL
İ.H= 208,46 TL

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
2.900,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRET
1.249,00 TL ATK ÜCRETİ
433,00 TL POSTA GİDERİ
4.582,00 TL TOPLAM YARGILAMA GİDERİ