Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/374 E. 2020/599 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/374 Esas
KARAR NO : 2020/599

DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; dava dışı … Tic. A.Ş.’nin müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, 12/11/2018 tarihinde dava dışı iş yerinin önünde bulunan rögar kapağının taşması neticesinde işyerinin raflarında bulunan emtiaların hasar gördüğünü, dava dışı sigortalanın uğramış olduğu hasar bedelinin 14/11/2018 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından hasar bedeli olan 8.682,40 TL’nin dava dışı şirkete ödendiğini, bakım ve onarımı zamanında yapmayarak hasarın meydana gelmesine sebep olan davalı şirketten dava dışı şirkete ödenen bedelin rücuen talep edilmesi gerektiğini bildirmekle davanın kabulü ile 8.682,40 TL’nin ödeme tarihi olan 05/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal fazili ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, müvekkili tarafından hasarın geldiği meydanda herhangi bir çalışma yapılmadığı için husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin kamu kurumu olduğunu ve kendi zararlarından meydana gelen hasarları ödemekle yükümlü olduklarını, su basma olayına sebep olanların bina sahiplerinin olduğunu, dava konusu yerin proje uygunluğunun denetlenmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın projeye aykırı olarak inşa edilmesi ve zararın bu nedenle oluşması ihtimalinin bulunduğunu, davada talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, ekspertiz raporunun yanlı hazırlandığını, hasarın giderilmesi için belirtilen parça ve işçilik bedellerinin müvekkili şirkete bildirilmediğini, müvekkilinin davacıya kesinleşmiş bir borcu olmadığından davacının ödeme tarihinden itibaren faiz istemesinin hukuka aykırı olduğunu bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
… Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak dava dışı …A.Ş. ile imzalanan … numaralı poliçe örneğinin mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmüştür.
… 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/04/2019 tarihli … Esas … Karar sayılı kararı ile “davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine, davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve yasal süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine” dair karar verilmiş ve mahkememize tevzi edilerek … Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce … Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak dava dışı … A.Ş. hakkında açılan … sayılı hasar dosyasının mahkememiz dosyası arasına alındığı görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek 12/11/2018 tarihli meydana gelen dava konusu olayda davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, olayın sebebinin ne olduğu, oluşan hasar ve zararın ne kadar olduğu, su basımının ne şekilde meydana geldiği, yapının projeye uygun olup olmadığı, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığı sorumlu ise davacının rücu edebileceği miktarın tespiti konusunda rapor alınmak üzere dosyanın sigortacı … ve güvenlik uzmanı …’a tevdi edildiği, bilirkişilerin mahkememize sunmuş oldukları 27/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı sigorta şirketi sigortalısı dava dışı … A.Ş. tarafından işletilen … adresinde kain işyerinin bodrum katında 09/11/2019 tarihinde …’ye ait umumi kanalizasyon rögarının tıkanarak lağım sularının rögar kapağından taşması sonucu işyerinin bodrum katında meydana gelen lağım suyu baskınının dava dışı işyerindeki demirbaş ve emtialara hasar/zarar verdiğinin saptandığını, bilirkişi raporunda detaylı dökümü yapılan nedenlerle dava dışı işletme yetkililerinin olay anında ve öncesinde rögarın tıkanarak ve taşarak bodrum katı lağım sularının basacağı yönünde her hangi bir öngörüde bulunmasının ve buna göre tedbir almasının mümkün olmadığının değerlendirildiğini, davalı kurum her ne kadar olayın kendi kusuru ve sorumluluğu ve sorumluluk bölgesinde meydana gelmediği yönünde iddia ve açılan davaya karşı itirazda bulunmuşlarsa da keşfen olay yerinde yapılan incelemelerde; 2 adet rögar kapağının dava dışı işyerinin ön ve girişe göre sol yan cephesinde olduğunun görüldüğü ve dosya kapsamı kül halinde incelendiğinde olayın meydana gelmesinden sorumlu ve kusurlu olduklarını, diğer taraftan davacı yanca talep edilen alacağın fahiş olduğu yönünde itirazlarının değerlendirildiğini, ekspertiz çalışması sırasında eksper tarafından düzenlenen hasar ekspertiz raporu ve ek faturalar incelendiğinde talep edilen hasar miktarının kadri marufunda olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, sigorta poliçesi kapsamında ödenen bedelin davalı tarafa rücu edilmesi istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava dışı … A.Ş ile 17.04.2018-2019 tarihi arasındaki dönemi kapsayan Kobi Paket Sigorta Poliçesi akdedildiğini, 09.11.2018 tarihinde meydana gelen su baskını sonucunda sigortalısının işyerinde bulunan emtiaların zarar gördüğünü, meydana gelen zarara ilişkin olarak poliçe teminatı kapsamında sigortalısına 05.12.2018 tarihinde ödeme yaptığını, TTK m.1481 hükmü uyarınca sigortalısının hak ve alacaklarına halef olduğunu beyan ederek ödemiş olduğu bedelin zararın meydana gelmesinde kusurlu olan davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf, illiyet bağının bulunmadığını, kusurunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Aktif husumet açısından yapılan değerlendirmede; davacının sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen hasara ilişkin sigortalısına ödeme yaptığına dair dekont bulunduğundan 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet kuralı uyarınca aktif husumeti bulunduğu, ödediği bedeli sorumlularına rücu etme imkanına sahip olduğu sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının sigortalısının işyerinde meydana gelen su baskını sonucu uğramış olduğu zarardan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacı ile dava dışı … A.Ş arasında …Kobi Paket Sigorta Poliçesi akdedildiği, poliçede sel ve su basmasından kaynaklanan zararların teminat altına alındığı, 09.11.2018 tarihinde sigortalının işyerinde meydana gelen su baskını sonucunda işyerinde bulunan emtiaların hasar gördüğü, davacının hasar ekspertiz incelemesi yaptırdığı, inceleme sonucunda 05.12.2018 tarihinde sigortalısına 8.682,40 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Dosyada bulunan hasar dosyası, eksperiz raporu ve mahkememizce yapılan keşif uyarınca tanzim edilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının sigortalısı dava dışı … A.Ş’nin işyerinin bodrum katında 09.11.2018 tarihinde, …’ye ait kanalizasyon rögarının tıkanarak lağım sularının rögar kapağından taşması sonucunda su baskını meydana geldiği, sigortalının işyerindeki emtiaların zarar gördüğü, talep edilen hasar bedelinin kadri maruf olduğu anlaşılmıştır.
Davalının sorumluluğu açısından yapılan değerlendirmede: 2560 sayılı … Müdürlüğü Kuruluş Ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 2. maddesinin (b) bendinde; kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesinin yapılmasının veya yaptırılmasının, gerektiğinde bu projelere göre tesisler kurulmasının ya da kurdurulmasının; kurulu olanları devralıp işletmenin ve bunların bakım ve onarımının yapılmasının, yaptırılmasının ve gerekli yenilemelere girişilmesinin davalı …’nin görevi olduğunun düzenlendiği, 25. maddesinde; yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılmasının veya bu tip tesislerin işletilmesinin, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla davalı … tarafından yerine getirileceğinin düzenlendiği, somut olayda davacının sigortalısının işyerinde gerçekleşen su baskınının davalı …’nin sorumluluğunda bulunan rögar kapağının tıkanıp taşması sonucu gerçekleştiği, davacının sigortalısının rögarın tıkanarak ve taşarak bodrum katını lağım sularının basacağı yönünde bir öngörüde bulunmasının ve buna göre tedbir almasının mümkün olmadığı, davacının sigortalısının olayın ve zararın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla meydana gelen zarardan davalının 2560 sayılı … Genel Müdürlüğü Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun’unun 2. maddesinin (b) bendi ve 25. maddesi uyarınca sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, 8.682,40 TL’nin davacının ödeme yaptığı tarih olan 05/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, 8.682,40 TL’nin temerrüt tarihi olan 05/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 593,09 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 148,28 TL harçtan mahsubu ile eksik 444,81 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 148,28 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere 192,68 TL harç ile posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olan 2.037,65 TL ve 384,90 TL keşif harcından oluşan toplam 2.615,23 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 26/10/2020

Katip
¸¸

Hakim
¸¸