Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/367 E. 2022/241 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/367 Esas
KARAR NO : 2022/241

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 25/02/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil aleyhine davalı tarafından, … 13.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takibin dayandığı senet/bono, toplam 20.000,00-TL değerinde olduğunu, senedin tanzim tarihi 24.05.2016 ve senet vade tarihinin 30.05.2016 olduğunu, takibe dayanak senetten dolayı müvekkilin davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe dayanak senetteki yazıların müvekkile ait olmadığını, kendisine söz konusu takip alacaklısı davalı-alacaklı tarafından hile ile boş kağıda imza attırmak suretiyle imzası alındığını, takip alacaklısı davalı … ilçesinde favori emlak sahibi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkilin bir daire satın almak üzere davalı ile görüşme sağladığını, davalı-alacaklının, müvekkile 180.000,00-TL değerinde bir daire gösterdiğini, müvekkilin ise söz konusu daireyi almaya niyetlenince, kendisinin bu söz konusu satış işlemleri için yapılması zorunlu olan kredi başvurusunun, Belediye’de yapılması gerekli işlemler gibi bazı işlemleri, kendisinin tanıdıkları vasıtasıyla rahatlıkla ve kolayca yapabileceği vaadinde bulunarak, bu işlemler için yalnız bir imza vermesinin yeterli olduğunu diğer tüm işlemleri bu imza sayesinde kendisini halledeceğini beyan ederek, kötü niyetli olarak hile ile müvekkilin imzasını aldığını, davalı tarafın, müvekkili kandırarak işlemleri kendisinin halledeceğini bildirerek beyaza imza atmasını istediğini, isim, soyisim, adres ve kimlik bilgileri dahil, evrak üzerindeki tüm bilgileri kendisinin doldurduğunu, davalının, müvekkilden habersiz olarak boş kağıda bilgileri yazarak boş kağıdı senet(bono) haline getirdiğini, 20.000,00-Tl.meblağ yazmak suretiyle doldurarak … 13.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe giriştiğini, senet üzerinde yazılı hiçbir yazı müvekkilin eli ürünü olmadığını, davalı tarafın, söz konusu imzayı alırken, imzayı yalnız satış için gerekli işlemlerin halledilmesinde kullanacağını açıkça beyan ettiğini, müvekkilin bu hususa duyduğu güvenle satış işlemlerini daha kolay ve hızlı biçimde halledilmesi amacına bağlı olarak, uğramış olduğu bir anlık gaflet sonucu imzayı vermek durumunda kaldığını, davalı-alacaklı …’in, … adlı firmada satış temsilcisi olarak faaliyet göstermekte ise de müvekkil …’in de aralarında bulunduğu 5 müşteki tarafından hakkında dolandırıcılık suçundan ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayet üzerine soruşturma başlatıldığını, … 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … sayılı dosyası ile dolandırıcılık suçundan yapılan yargılamasının halen devam ettiğini, davalı tarafın bu şekilde müvekkilin bildiği en az 5 kişiyi mağdur ettiğini, davalı-alacaklının içerisinde bulunduğu faaliyete bağlı olarak müvekkilin oluşturmuş olduğu güven neticesinde söz konusu imzayı almakla takip konusu senedi düzenlemiş olması, yapmış olduğu faaliyetle kişilerde oluşturduğu haklı güveni kötüye kullanarak kendine çıkar sağladığını, nitelikli dolandırıcılık suçuna sebebiyet vermekte olduğunu, müvekkilin şikayeti üzerine söz konusu suçun yargılaması da … 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde … Esas sayısı ile halen devam ettiğini, bu nedenlerle senedin suç ürünü olması sebebiyle, icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile teminatsız olarak durdurulmasına, müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeniyle alacağın % 100’ü oranında icra-inkar-kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
… 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen… E. … Karar sayılı, 01/03/2019 tarihli kararında: “Mahkememizin Görevsizliğine, Hmk 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, ” karar verilmiştir.
… 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı gereği dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizin 2019/367 sayılı esasına tevzi olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; İİK m.72 uyarınca menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf, davalı tarafından hile yoluyla imzasının alındığını, imzasının atıldığı kağıdın doldurularak bono haline getirilip … 13. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ile aleyhine icra takibi başlattığını, yazıların kendisine ait olmadığını, davalıya borcu bulunmadığını, davalıyı şikayet ettiklerini, … 19. Ağır ceza mahkemesinin …E. Sayılı dosyada ve … 11. Asliye ceza mahkemesinin … E. Sayılı dosyada dava konusu olay nedeniyle davalının yargılandığını beyan ederek davanın kabulüyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen 30/09/2019 tarihli celse ara kararı uyarınca, davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiş olup, Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı … beyanında; Olaya abisinin anlatması sebebiyle vakıf olduğunu, boş kağıda imza atıldıktan sonra abisinin ev almaktan vazgeçtiğini, vazgeçtiği için davalıyı kendisinin yanımda aradığını ve vazgeçtiğini söylediğini, boş imzaladığı evrakların ne olacağını sorduğunu, abisine sıkıntı yok evraklarınızı gelip alabilirsiniz dendiğini, abisinin evrakları almaya gittiğinde biz evrakları yırtıp attık dediklerini, sonrasında abisinin imzaladığı kağıtları senet haline getirdiklerini, bunu da mahkemede gördüklerini, bilgi ve görgüsünün bundan ibaret olduğunu ifade etmiştir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı … beyanında; Olay hakkında bilgisi olduğunu, bilgi sahibi olma nedeninin abisinin anlatımlarından kaynaklandığını, abisinin davalı ile ev alma konusunda anlaşma yaptığını duyduğunu, bu vesileyle abisine bazı evrakların imzalanması gerektiğini söylediğini, boş evrakların altını imzaladığını, bunu da senede çevirdiklerini, kendilerine mahkeme kağıdı gelmesi ile imzalanan kağıtların senede dönüştürüldüğünü öğrendiklerini, bilgi ve görgüsünün bundan ibaret olduğunu ifade etmiştir.
… 19. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak istenilen … E. … K. Sayılı dosyanın incelenmesinde; dava konusunun Sanık …’in üzerine atılan eylemin TCK’nun 158/1-h maddesinde düzenlenen tacir veya şirket yöneticisi olan yada şirket adına hareket eden kişinin ticari faaliyeti nedeniyle dolandırıcılık suçu kapsamında olduğu, sanık …’in savunmasında; … Ltd. Şti’nin sahibi ve yöneticisi olduğunu, müştekinin firmasına geldiğini ve beğendiği dairenin kendisine gösterildiğini, kredi işlemlerinin kendisi tarafından yapıldığını, eksper raporlarının hazırlandığını, tapu aşamasına gelindiğinde müştekinin tek taraflı olarak almaktan vazgeçtiğini, kendisinden hizmet bedeli olarak baştan 20.000,00 TL bir senet aldığını, bu satış karşılığı bir bedel olmadığını, bu aşamaya kadar yapmış oldukları hizmetlerin bedeli olacak bir senet olduğunu, müşteki bu şekilde vazgeçince işlem bedeli olarak bu senedi icraya koyduklarını, müştekiyi dolandırma söz konusu olmadığını, müştekinin kredisinin de çıktığını, bankasını şuan da hatırlamadığını, delilleri asıl mahkemeye sunacaklarını beyan ettiği görülmüştür. Yine … 19. Ağır Ceza Mahkemesinin …E. … K. Sayılı kararında; ” Sanık …’in … isimli iş yerinin sahibi olduğu, sanığın emlak işiyle uğraştığı, katılan …’in de olay tarihinde kendisine ev satın almak için … ilçesinde sanığın yetkilisi olduğu Favori Emlak isimli işyerine gittiği, sanığın katılana satın alması için birkaç daire gösterdiği, katılanın sanığın gösterdiği dairelerden birisini satın almaya karar verdiği, sanık ile katılanın dairenin 180.000 TL bedelle satın alma karşılığında 3.000 TL de komisyon ödeyeceği hususunda anlaştıkları, sanığın katılana iskan işlemleri için gerekli olduğunu söyleyerek belge imzalattığı, sonrasında katılanın banka kredi geri ödemesi fazla çıktığı için daireyi satın almaktan vazgeçmesi üzerine satışın gerçekleşmediği, sanığın katılana imzalattığı 20.000 bedelli senedi … 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başvurduğu, somut olayda; Sanık …’in alınan savunmasında özetle; … isimli şirketinin olduğunu, katılanın iş yerine gelerek daire almak istediğini söylediği, hizmet bedeli karşılığında katılanın 20.000 TL bedelli senet imzaladığı, bu senedin vermiş oldukları hizmet karşılığında olduğunu, katılanın kredisi çıkmasına rağmen tek taraflı olarak daire satın almaktan vazgeçtiğini, bu sebeple vermiş oldukları hizmet karşılığında senedi icraya koyduklarını beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmemiştir. Her ne kadar sanık hakkında dolandırıcılık suçunu teşebbüs suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın suç tarihinde aktif ve faaliyette olan … isimli iş yerinde emlak işi yaptığı, katılanın sanığın iş yerine gelerek daire satın almak istediğini söylediği, sanığın da katılana daire gösterdiği, ancak sonrasında katılanın tek taraflı olarak daire alımından vazgeçtiği, katılanın mahkememiz huzurunda alınan 27.09.2019 tarihli beyanlarında sanığın kendisine iskan işlemleri için deyip boş bir kağıda imza attırdığını beyan ettiği, yine katılanın 01.02.2019 tarihli alınan beyanlarında komisyon için 3.000 bedele anlaştıklarını, bilerek senet imzalamadığını beyan ettiği, sanığın yakalamalı olarak alınan beyanlarında katılanın kredi işlemlerinin onaylandığını, ekspertiz raporlarının alındığını beyan ettiği ancak bunlara ilişkin herhangi bir fatura ve belge ibraz edemediğinin anlaşılması karşısında sanığın katılan ile 3.000 TL komisyon ücreti karşılığında anlaştığı ancak katılana imzalatmış olduğu boş senedi anlaşmanın aksine 20.000 TL olarak doldurup icraya koymak şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 209/1 maddesinde tanımlı açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu gerekçesiyle” sanık …’in imzanın kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu sabit görülmekle TCK’nun 209/1 maddesi uyarınca 3 Ay Hapis Cezası İle Cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün kesinleştiği görülmüştür.
… 13. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde davalı alacaklı vekilinin 21/03/2022 tarihli dilekçesi ile dosyadan feragat ettiğini, dosyanın işlemden kaldırılmasının ve evrak aslının borçluya teslim edilmesinin talep ettiği, icra müdürlüğünce 22/03/2022 tarihinde talep gibi işlem yapıldığı ve karar verildiği görülmüştür.
Bekletici mesele yapılan … 11. ASCM nin … E. Sayılı dosyasının istinaf mahkemesince bozulduğu, mahkemenin görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın … 14.ACM’ye … E. Sayılı dosyası ile kayıt edildiği görülmüştür. Somut olayda; dava konusu icra dosyasından feragat edildiğinden ve … 19. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. … K. Sayılı ilamı kesinleştiğinden yargılamanın daha fazla uzamaması amacıyla … 14.ACM’ye … E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması ara kararından rücu edilmiştir.
Simsarlık sözleşmesi TBK m. 520/I’de; “Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. TBK m.521/1’de; simsarın, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanacağı düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının … isimli iş yerinin sahibi olarak emlak faaliyeti gösterdiğini, davacının gayrimenkul satın almak için davalıyla görüştüğü, davalının gösterdiği dairelerden birinin 180.000,00 TL karşılığında satın alınması için anlaşıldığı, davacının daireyi satın almaktan vazgeçtiği, ancak bu sırada alınan davacının imzasına havi bononun daha sonra dava konusu icra takibine konu edildiği, davalının dava konusu bononun hizmet ücreti olarak alındığını beyan ettiği, ancak davacı daireyi satın almadığından TBK m.520 uyarınca davalının ücrete hak kazanmadığı, davalının ayrıca ücrete hak kazandığına ya da sözleşme uyarınca ücret veya cezai şart alacağı olduğunda dair somut bir delil veya belge bulunmadığı dikkate alınarak davacının dava konusu bono nedeniyle borçlu bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca davalının icra takibinden vazgeçerek dava konusu bononun davacıya teslim edilmesini talep ederek davacının borçlu olmadığını kabul ettiği anlaşılmakla maddi anlamda borçlu bulunmadığının kesin olarak tespit edilmesinde davacının hukuki yararı bulunduğu sonucuna varılarak açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, davacının … 13. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli ve haksız olarak icra takibi başlattığı dosya kapsamından ve … 19. Ağır Ceza Mahkemesinin… E. …K. Sayılı kesinleşen ilamından anlaşıldığından %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, davacının … 13. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.000,00 TL %20 icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.366,2‬0 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 341,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.024,65‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 341,55 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere 385,95‬‬‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 149,70-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; Davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.