Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/363 E. 2022/392 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/363 Esas
KARAR NO : 2022/392

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı … Ltd. Şti. Arasında bayilik ilişkisinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında dava dışı … tarafından müvekkiline 20 adet kambiyo evrakının verildiğini, tahsilat yapabilmek adına söz konusu kambiyo evraklarının, davacı tarafından …Bankası A.Ş.’ye teslim edildiğini, ancak daha sonra dava dışı … tarafından İadesinin talep edildiğini, bu nedenle evrakların davacı tarafından bankadan alındığını ve davacının şirkete ait Cironun iptal edildiğini, dava dışı şirkete ulaştırılması adına evrakların 23/11/2018 tatillinde kargoya verildiğini, ancak kargo firmasına ait araçta 26/11/2018 tarihinde bir hırsızlık olayı meydana geldiğini ve davacı tarafından gönderilen kambiyo evraklarının çalındığını, kaybolan senet ve çeklerin iptali ile ilgili olarak davacı tarafından … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak bu süreçte huzurdaki davaya konu 50.000,00.-TL bedelli çek yönünden davalı … A.Ş tarafından, dava dışı … aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra dosya borcunun tamamının … tarafından ödenmiş olduğunu, çekin teslim edilmesi yükümlülüğünün davacı tarafından yerine getirilememesi sebebi ile dava dışı … tarafından icra dosyasına ödenen bedelin tamamının, davacı tarafından …’ya geri ödendiğini, bu nedenle davacının zarara uğradığını, davalıların sebepsiz zenginleşmiş olduğunu, diğer taraftan davaya konu çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığını, gerek davacı gerekse de …’nın davalılar ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalı … tarafından yapılan Faktoring işleminin de yasaya aykırı olarak yapıldığını bildirerek …Bankası … Şubesi’ne ait 30.10.2018 vade tarihli, … seri numaralı, 50.000 TL bedelli çek kapsamında davacı şirket ve … ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmayan, icra takibi ve gerçeğe aykırı ciro nedeniyle davacı şirket aleyhine zenginleşmiş olan davalılardan, çek bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ödeme gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte geri alınarak davacı şirkete ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile diğer davalı …(Faktoring Müşterisi) arasında tanzim edilmiş faktoring sözleşmesi uyarınca yapılmış olan 26.11.2018 faktoring işlemi neticesinde; 30.12.2018 – keşide tarihli, … seri numaralı, 50.000,00 TL bedelli, keşidecisi …Şirketi olan dava konusu çek müvekkil şirket tarafından teslim alınmış olduğunu, söz konusu çekin yaşanan hırsızlık olayı neticesinde çalındığını ve bu hususta Cumhuriyet Başsavcılığına herhangi bir başvuruda bulunmadıklarını, davacı tarafça çekin …A.Ş ile kargolandığının iddia edildiğini, delil olarak … Kargo … Müdürlüğü tarafından tutulan tutanakta kargo içerisinde çek bulunduğuna ilişkin herhangi bir ibare yer almadığını, bahse konu faktoring işlemi neticesinde müvekkil tarafından faktoring müşterisi olan …’a finansman sağlanmış ve söz konusu tutar 26.11.2018 tarihinde … IBAN numaralı hesabına, müvekkil şirket tarafından banka – kanalıyla 47.585,-TL ödenmiş olduğunun yer aldığını açıklamalarımızdan da açıkça anlaşılacağı üzere dava konusu çekin teslim alındığı faktoring işleminin, usul ve yasaya uygun şekilde gerçekleştirilmiş olduğunu, diğer davalı ile müvekkil şirket arasında yapılan faktoring işleminin, davacı ile diğer davalı arasındaki ticari ilişkiye binaen düzenlenmiş olan faturalara istinaden gerçekleşmiş olduğu, İşbu açıklamalar doğrultusunda müvekkil şirket yasadan doğan yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğunu, davacı, dava dilekçesinde davaya konu çekin …’ya teslim edilmek üzere 23.11.2018 tarihinde … Kargo’ya verildiğini, … numaralı fatura ve teslim makbuzunun ellerinde bulunuduğu ifade etmesine rağmen söz konusu fatura ve teslim makbuzunu delil olarak mahkemeye sunmamış olduğunu, öncelikli olarak davacı tarafça çekin ….Servisi A.Ş. ile kargolandığı iddia edilmekte … Kargo tarafından çekin taşıma esnasında kaybolduğuna ilişkin … Kargo … Bölge Mi tarafından tutulan tutanak delil olarak mahkemenin bilgisine sunulmakta olduğunu, Tarafımızca, sunulan evrak üzerinde yapılan incelemede kargo içerisinde çek bulunduğuna ilişkin herhangi bir ibare yer almamakta olduğu, söz konusu evrakta … A. Ş. tarafından …’ya kargolanan gönderinin kaybolduğu bilgisi verilmekte olduğunu, söz konusu gönderi içerisinde çek bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamakta olduğunu, davacı tarafça kaybolan gönderinin içerisinde davaya konu çek olduğu iddia edilmekte, … Kargo tarafından tutulan tutanakta gönderinin kaybolduğu bilgisi verilmekte, … Kargo tarafından taşınması kabul edilmeyen gönderiler ilgili web sayfasında ilan edilmiş olduğunu, … Kargo tarafından kabul edilmeyecek gönderilerden birinin de çek ve benzeri kıymetli evraklar olduğunu, bildirerek davacının haksız ve mesnetsiz davasının müvekkil şirket yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 50.000,00 TL asıl alacak, 1.736,30 TL takip öncesi faiz, 5.000,00 TL çek tazminatı bakiyesi, 150,00 TL komisyon olmak üzere toplam 56.886,30 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, dava dışı … Tic. Ltd Şti 27/03/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz etmiştir.
Mahkememizce verilen 02/10/2019 celse tarihli ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davalı … ticari defter ve kayıtları, Faktoring sözleşmesi ve dosya incelenerek faktoring ilişkisinin mevzuata ve hukuka uygun olup olmadığı, davalı faktoring şirketinin çeki iktisabında ağır kusurunun bulunup bulunmadığını, dava konusu çek üzerinde de inceleme yapılarak tespit edilmesi konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 29/11/2019 tarihli raporda özetle; “Davacı ile çekin ilk hamili dava dışı … Tic. Ltd Şti arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu ticari ilişkinin 120.01.00000 nolu cari hesap kodu altında takip edildiği, davaya konu 50.000 TL bedelli çekin 05/03/2018 tarihinde ve … yevmiye kodu ile davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, 25/10/2018 tarihinde ise söz konusu çek yönünden … yevmiye maddesi ile “Muamelesiz Çek” açıklamalı kayıt ile bu tutarın dava dışı …’nın hesabına borç olarak kaydedildiğinin görüldüğü, diğer yandan, davacı ile davalılar arasında ticari ilişkinin bulunduğuna dair olarak herhangi bir kayda rastlanılmadığı, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerin tetkikinde dava dışı … tarafından huzurdaki davaya konu 50.000,00 TL çek bedeli ve icra dosyası masrafları kapsamında 1 numaralı davalı … A.Ş’ye ödenen 69.473,09 TL ile ilgili olarak dava dışı … tarafından davacıya 27/03/2019 tarihli “… Bankası/… nolu çek için 21. İcra …E. Sayılı dosyası için tekraren ödenen” açıklamalı ve 69.473,09 TL bedelli bir borç dekontu düzenlendiği, söz konusu belge karşılığında ise davacı tarafından … şirketine yine 27/03/2019 tarihinde 69.473,09 TL tutarında bir EFT ödemesinin yapıldığının anlaşıldığı, davalılardan … A.Ş ile diğer davalı … arasında 14/06/2018 tarihli bir Faktoring Sözleşmesinin akdedildiği, 26/11/2018 tarihli Alacak Bildirim Formu ile ise 3 numaralı davalı … tarafından 2 numaralı davalı …’na düzenlenen 50.150,00 TL’lik faturaya istinaden huzurdaki davaya konu 50.000,00 TL bedelli çekin … tarafından Faktoring işlemine konu edildiği, yapılan Faktoring işlemi gereği 26/11/2018 tarihinde 1 numaralı davalı … A.Ş tarafından 3 numaralı davalı …’a 47.585,000 TL’lik bir banka havalesi yapıldığı, akabinde de yapılan Faktoring işlemine ilişkin olarak yine 1 numaralı davalı … A.Ş tarafından 3 numaralı davalı …’a 26/11/2018 tarihli … numaralı ve 2.415,00 TL bedelli bir komisyon faturasının düzenlendiği, yapılan bu işlemin Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin madde 5/b’ye uygun olduğu, yanı davalı faktoring şirketinin faturanın mükerrer olup olmadığı yönünden Merkezi Fatura Kayıt Sistemi üzerinden gerekli incelemeyi yapmış olduğu kanaatine varıldığı, diğer yandan dosya mevcuduna göre davalı … Şirketinin iş bu faktoring işlemine esas fatura yönünden (faturanın gerçek bir ticari ilişkiye dayanıp dayanmadığına yönelik, fatura borçlusuna başvurup başvurmadığına yönelik) ne şekilde bir uygulama yaptığına dair bir veriye rastlanmadığı, davacının icra takibine konu çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve çekin kambiyo vasfına haiz olmadığına yönelik itirazların mahkemeniz takdirlerinde olduğu, davacı talebinin kabulü halinde ödeme tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan faiz tutarının 2.217,12 TL olarak hesaplandığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 24/11/2021 celse tarihli ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacı ile dava dışı … Ltd.Şti.’ nin ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek, davacı ile dava dışı … arasındaki ticari ilişkinin irdelenmesi, talep konusu çeke dayanak alım satım ilişkisinin tespiti, davacının sattığı ürünlerin karşılığını alıp almadığının belirlenmesi, dava dışı … ile davalılar arasında ticari ve akdi ilişki olup olmadığının tespiti, dava dışı … ile keşideci arasındaki talep konusu çeke ilişkin alacak borç durumunun tespiti konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 21/02/2022 tarihli raporda özetle; “Rapor içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belgeler, Ticari defter incelemeleri neticesinde ortaya çıkan veriler ile Sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı ve dava dışı … şirketinin incelenen ticari defterlerinde, taraflar arasında uzun yıllar devam eden bir ticari(bayilik) ilişki olduğu, tarafların yüksek tutarlarda cari hesap ile çalışıyor oldukları, işbu cari hesap ilişkisine dayanarak, dava konusu 50.000,-TL’lik çekin, davacı firmaya verilmiş olduğu, işbu çekin verildiği anda ve iadesinin her iki taraf ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, iki tarafın cari hesap bakiyeleri arasında fark olmadığı, dava dışı … şirketi tarafından davacı yana, dava konusu 50.000,-TL’lık çek ile ilgili 27/03/2019 tarihinde … Bankası … Numaralı Çek için 21.İcra … E. Sayılı dosya için tekraren ödenen” açıklamalı ve 69,473,09 TL tutarında ödeme yapılmış olduğu, ve bu ödemenin taraflar arasında cari hesap ilişkisine dayalı olarak davacı yan hesabına bir dekont düzenlenerek borç kaydedilmiş olduğu, davacı ve dava dışı … şirketi ticari defterlerinde de bu dekontun kayıtlı olduğu, … A.Ş. ile diğer davalı … arasında 14/06/2018 tarihli Faktoring Sözleşmesi”nin imzalanmış olduğu, davalılardan …tarafından, diğer davalılardan …’na düzenlenmiş … numaralı İrsaliyeli Faturaya istinaden, dava konusu 50,000,-TL’lik çekin davalılardan …tarafından Faktoring yapılmak üzere diğer davalı …A.Ş.’ye verilmiş olduğu, yapılmış faktöring işlemi nedeniyle 26.11.2018 tarihinde … tarafından davalılardan …’a 47.585,-TL ödeme yapılmış olduğu ve …tarafından davalılardan …’a 2.415 TL tutarlı komisyon faturası düzenlenmiş olduğu, davalılardan …’nun Sayın Mahkemeye beyanında “dava konusu çekteki imza bana ait değildir, …’la bir süre iş yapmıştık ama çeki ona ben cirolamadım, çek hakkında bilgim yoktur, … tarafından düzenlenen faturayı kabul etmiyorum, davanın reddine karar verilsin ” talebinde bulunmuş olduğu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen 09.07.2021 tarihli raporda “İnceleme konusu çekteki “30-12-2018” ibaresi ile … ve …’in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu ibarenin mevcut mukayese yazılarına kıyasla … ve …’in eli ürünü olmadığı, İddia doğrultusunda inceleme konusu çekte keşide tarihli bölümünde yer alan “30-12-2018″ ibaresinde tahrifat yapılıp yapılmadığını gösterir bir bulgu saptanamadığını bildiren ” kanaate varılmış olduğu, davacı tarafından dava konusu çekin …Kargo ile dava dışı … şirketine kargo yapılması suretiyle taşınması sırasında kaybolduğu iddia edilmiş olduğu görülmekte, ancak kargoya verilmiş dosya içinde çeklerin bulunduğuna dair bir belgeye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davacı yan lehine karar alınması durumunda, dava konusu 50.000,-TL’lik çekin ödeme tarihi olan 27/03/2019 tarihinden, dava tarihine kadar hesaplanan faiz tutarının 2.217,12 TL olduğu, icra dairesine masraf dahil ödenen tutar olan 69.473,09 TL üzerinden faiz hesabı yapıldığında, faiz tutarının 3.080,61 TL olarak hesaplanmış olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davacı taraf, dava konusu çeki iade etmek üzere kargo firmasına verdiğini, kargo sırasında yaşanan hırsızlık olayı neticesinde dava konusu çekin çalındığını, 50.000,00 TL’lik çek hakkında yapılan icra takibi nedeniyle çek bedelini ve dosya borcunu keşideci …’ya ödemek zorunda kaldığını, davalılar ile ticari ilişkisinin olmadığını, davalının çeki iktisabında ağır kusurlu olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda çek bedelini iadesini talep etmiştir. Davalı …, davacının şahsi defileri ileri süremeyeceğini, iyiniyetli hamil olduğunu, faktoring ilişkisinin hukuka uygun olduğunu, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Dava konusu çekin incelenmesinde; 50.000,00 TL bedelli olduğu, keşide tarihinin 30/10/2018 olarak düzenlenip sonra üzerinin çizilip 30/12/2018 olarak yazıldığı, keşide tarihinin altında paraf olduğu, keşidecisinin … Ltd. Şti olduğu, … İnş. San.Tic. Ltd. Şti emrine düzenlendiği, ilk cirantanın … İnş. San.Tic. Ltd. Şti olduğu, ikinci ciranta olarak davacının cirosunun bulunduğu ancak cironun üzerinde iptal kaşesinin bulunduğu ve cironun iptal edildiği, üçüncü cirantanın …olduğu, ondan sonraki cirantanın … olduğu ve son hamilin davalı olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından; davacının çekte cirosunun bulunmaması nedeniyle davacı aleyhine takibe girişilmediği, davalının davacıya başvurmadığı, davacı tarafından çekin … İnş. San.Tic. Ltd. Şti’ye teslim edilmek üzere kargoya verildiği, çekin kargo sırasında çalındığı, davalının … İnş. San.Tic. Ltd. Şti aleyhine … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe giriştiği, … İnş. San.Tic. Ltd. Şti tarafından 27/03/2019 tarihinde icra dosyasına 69.473,09 TL ödeme yapıldığı, dava konusu 50.000,-TL’lik çekin, davacı firmaya verilmiş olduğu, işbu çekin verildiği anda ve iadesinin her iki taraf ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, iki tarafın cari hesap bakiyeleri arasında fark olmadığı, dava dışı … şirketi tarafından davacı yana, dava konusu 50.000,-TL’lık çek ile ilgili 27/03/2019 tarihinde … Bankası .. Numaralı Çek için 21.İcra …E. Sayılı dosya için tekraren ödenen” açıklamalı ve 69,473,09 TL tutarında ödeme yapılmış olduğu ve bu ödemenin taraflar arasında cari hesap ilişkisine dayalı olarak davacı yan hesabına bir dekont düzenlenerek borç kaydedilmiş olduğu, davacı ve dava dışı … şirketi ticari defterlerinde de bu dekontun kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, davacının iç ilişkide … İnş. San.Tic. Ltd. Şti’ye karşı çek bedelinin üstlendiği, çekin çalınması ve teslim yükümlülüğünün yerine getirilememesi nedeniyle … İnş. San.Tic. Ltd. Şti’nin uğradığı zararı davacıya rücu ettiği, davacının zararı giderdiği ve zarar ile haklarına halef olduğu görülmektedir. Bu nedenle davacının aktif husumet ehliyeti bulunduğu ve şartları varsa uğradığı zararı halefiyet yoluyla davalıdan talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlık; dava konusu edilen keşidecisi … Şirketi olan … Bankasına ait … seri numaralı 50.000,00 TL bedelli çekin keşide tarihinin 30/10/2018 olarak parafla değiştirilmesinden sonra üzerine çizgi atılıp keşide tarihinin 30/12/2018 olarak keşideci tarafından değiştirilip değiştirilmediği, çekin keşide tarihinin 30/10/2018 ve 30/12/2018 tarihlerinden hangisi olduğu hususlarına ilişkindir.
Yargılama sırasında dava konusu çekin keşidecisi … Şirketi’nin yetkilileri tanık sıfatıyla dinlenmiştir. Davacı tanığı …; “Dava konusu çeki keşide eden ve imzalayan benim, ben …yetkilisiyim, Uzunyaz boyanın alt bayisiyim, biz bu çeki mal karşılığından … boyaya verdik, malları henüz almamıştık, ekonomik kriz olunca çekleri iade istedik, sonradan çeki kuryeye vermişler, çek kuryede çalınmış, ben çeki keşide ederken 30/06/2018’di sonrasında 30/10/2018 yaptık, üzerini parafladım, keşide tarihi 30/12/2018 olarak değiştirilmiş, … firması davacının alt bayisidir, dava konusu çek … tarafından Betek boyaya verilmiş, … tarafından cirosu yapıldıktan sonra kurye ile bize gönderilmeye çalışılmıştır, ancak kargo sırasında çek çalınmıştır, … Bankasında, … Bankası, … Bankasında rakam örneklerimin olduğu çekler ve sözleşmeler vardır, ben çeklerin bir kısmını mahkemeye sunabilirim, ayrıca rakam örnekleri verebilirim, çekle ilgili suç duyurusunda ben bulunmadım, çünkü çek … tarafından Uzunyaza gönderildiği için suç duyurusunda … bulundu” şeklinde beyanda bulunmuştur. … 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyasında davacı tanığı …; “Ben noterde yiğenim olan ….’e vekalet vermiştim, bütün resmi işlerimi … takip ediyordu. Benim çek ile ilgili hiç bir bilgim yoktur. Bu husus …’den sorulabilir. … … nolu telefon numarasını kullanmaktadır. Adresini bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkememizce keşideci yetkililerinin rakam örnekleri alınmış ve diğer mercilerden belgeler toplanmıştır. Mahkememizce verilen 02/10/2019 celse tarihli ara kararı uyarınca, dosyanın ATK Fizik İhtisas dairesine sevki ile dava konusu çekin keşide tarihinin üzerinde bulunan parafın yanındaki 30/12/2018 tarihinin tahrifat olup olmadığı, keşideci … inşaatın yetkilileri ….ve … tarafından 30/12/2018 tarihinin yazılıp yazılmadığı, bu tarihin keşideci şirket yetkilileri dışında biri tarafından yazılıp yazılmadığı, dosyadaki mevcut yazı ve rakam örnekleri ile tüm mukayese belgeler karşılaştırılmak suretiyle tahrifat olup olmadığı, çekin keşide tarihinin 30/12/2018 olarak keşideci şirket yetkilileri tarafından yazılıp yazılmadığının tespit edilmesi konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, ATK Fizik İhtisas Kurulu Başkanlığı tarafından ibraz edilen 09/07/2021 tarihli raporda özetle; ” İnceleme konusu çekteki “30-12-2018” ibaresi ile … ve …’in mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu ibarenin mevcut mukayese yazılarına kıyasla …ve …’in eli ürünü olmadığı, iddia doğrultusunda inceleme konusu çekte keşide tarihli bölümünde yer alan “30-12-2018″ ibaresinde tahrifat yapılıp yapılmadığını gösterir bir bulgu saptanamadığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 207. maddesinde; “Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir” hükmü yer almaktadır. Buna göre mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Bir başka anlatımla senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onanması gerekir. Onanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesinde; keşide tarihinin altında bulunan paraftan yararlanılmak suretiyle keşide tarihinin 30/12/2018 tarihi olarak değiştirildiği ancak 30/12/2018 ibaresinin keşidecilerin eli ürünü olmadığı, davacı kayıtlarına çekin 05/03/2018 tarihinde alındığı, 25/10/2018 tarihinde ise muamelesiz çek açıklaması ile dava dışı …’nın hesabına borç olarak kaydedildiği, yine dava dışı … şirketinin kayıtlarının da aynı yönde olduğu, dosyadaki diğer belge ve bilgilerin de bu yönde olduğu anlaşılmakla dava konusu çekin gerçek keşide tarihinin 30/10/2018 tarihi olduğu sonucuna varılmıştır. Keşide tarihinde tahrifat iddiası kambiyo vasfını etkilememekle birlikte işbu çekin tahrifattan önceki hali ile keşide tarihinin 30/10/2018 tarihi olduğu, tahrifatla keşide tarihinin 30/12/2018 haline getirildiği, bu değişikliğin keşidecinin paraf imzasından yararlanılarak yapıldığı, ancak “30/12/2018” ibaresinin keşideci yetkilerinin eli ürünü olmadığı, tahrifattan önceki keşide tarihinin 30/10/2018 olduğu gözetildiğinde çekin süresinde bankaya ibraz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda; süresinde ibraz edilmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacaklı alacağını her türlü delille kanıtlayabilir. Taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde ise çeke ciro yolu ile hamil olan davalı, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.’nun 818/1.-m maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanan aynı kanunun 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeniyle ancak keşideciye karşı alacak talebinde bulunabilir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/17361 E. 2017/3670 K. Sayılı ilamı) Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; dava konusu çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle davalının kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını yitirdiği, davacı ile davalı arasında temel bir ilişki bulunmadığı, davalının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ancak keşideci … Ltd. Şti firmasına karşı başvurabileceği, davalının aynı zamanda temel ilişkisi bulunan …’a başvurabileceği, davalının … İnş. San.Tic. Ltd. Şti firmasına başvurma hakkı bulunmadığı, davalının sadece keşideciye ve çeki devraldığı cirantaya karşı başvurma hakkı olduğu, … İnş. San.Tic. Ltd. Şti’nin çek nedeniyle davalıya karşı sorumluluğunun bulunmadığı, ayrıca davacının ve … İnş. San.Tic. Ltd. Şti firmasının sebepsiz zenginleşmediği, davacının çeki kargoya verdiği sırada çekin çalındığı, davacının çekte cirosunun bulunmadığı, ancak davacının teslim yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle çekin kaybolmasına ve … İnş. San.Tic. Ltd. Şti aleyhine takip başlatılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle çek nedeniyle … İnş. San.Tic. Ltd. Şti’nin davalıya ödediği bedeli borç dekontu ile üstlendiği ve bu dekontun ticari defterlere kaydedildiği, davacının bu şekilde … İnş. San.Tic. Ltd. Şti’nin uğradığı zararı üstlendiği, iç ilişkide … İnş. San.Tic. Ltd. Şti’nin ödediği bedeli davacıya rücu ettiği, davacının rücu ve halefiyet ilişkisi doğrultusunda … İnş. San.Tic. Ltd. Şti’nin davalıya ödediği bedeli geri alma hakkı olduğu anlaşılmakla açıklanan nedenlerle davalının tahrifat nedeniyle süresinde ibraz edilmeyen çek sebebiyle başvurma hakkı bulunmadığı … İnş. San.Tic. Ltd. Şti’den haklı bir sebep olmaksızın tahsil ettiği 69,473,09 TL bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri vermekle yükümlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Davacı taraf; 50.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren iadesini istediğinden taleple bağlı kalınarak, davanın davalı … açısından kabulüne, 50.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 27/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
Davalılar … ve … yönünden yapılan değerlendirme; dava konusu çekle ilgili olarak icra takibi davalı … tarafından yapıldığından ve ödeme davalı …’e yapıldığından, diğer davalıların bu konuda pasif husumet ehliyeti bulunmadığı sonucuna varılmış ve bu davalılar hakkında pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalı … açısından KABULÜNE, 50.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 27/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davalılar … ve … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 3.415,50 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 853,88 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.561,62 TL nispi karar ve ilam harcının davalı … A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 853,88 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 898,28 TL harcın davalı … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.935,85 TL yargılama giderinin davalı … A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalı … A.Ş’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, davalı … ve davalı …’ın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.