Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/350 E. 2022/178 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/350 Esas
KARAR NO : 2022/178

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/02/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 18/02/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … Sigorta A.Ş’nin kasko sigortacısı olduğu … plakalı aracın gördüğü hasara dayalı olarak yaptığı ödemenin rucûsu amacıyla … 3. İdare Mahkemesi’nde… e sayıyla dava ikame edildiğini, hasara sebebiyet veren çalışmanın davalıların yükleniciliğini yaptığı çalışmadan kaynaklandığını, yapılan yargılama sırasında 12/12/2012 zgünü davanın kabulüne karar verildiğini ve kesinleştiğin, sigorta şirketi vekilinin 23/122013 tarihli dilekçesi üzerdine ilama dayalı alacak kapsamında 03/07/2014 günü 5.879,42 TL’nin idarece ödendiğini, müvekkili idare ili davalılar arasında akdedilen sözleşmeye göre, işyeri ve çevreindeki bölgede yeterli güvenlik önelminin alınmaması sebeyile doğacak hasar ve zarardan yüklenicilerinin sorumlu olacağının kararlaştırıldığından bahiscile idarece ödenmek zorunda kalınan 5.879,42 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’ın 24/03/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacı idare arasında yapılan sözleşmenin ibraz edilmediğini, … Sigorta A.Ş tarafından davacı idareden tahsil edilen bedelin müvekkilden talep edilmesinin dayanağının belli olmadığını, dava dilekçesinin deliller kısmında yazılı olan … 3.İdare Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının açılan dava ve müvekkil şirket ile ilgisinin anlaşılamadığını, yazılı nedenle davacının dilekçesinin açıklattırılması ve vakıalarını net olarak ortaya koyması gerektiğini, bu nedenlerle davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ‘nin 17/04/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacı vekili tarafından açılan davanın, müvekkil şirketin yerleşim yeri mahkemesinde ,diğer davalının yerleşim yeri mahkemesinde ya da davacının yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekirken, davanın kanuna aykırı olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığını, müvekkil şirketin işyeri adresinin … ili … ilçesi ve diğer davalının da işyeri adresinin … olması sebebiyle mahkemenin yetkisiz olup dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, davanın husumet yönünden de reddedilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin sözleşmeye konu işi anahtar teslim olarak sözleşme ile diğer davalı… ünvanlı şirkete verildiğini, müvekkil şirket ile diğer davalı İldan İnşaat Taahhüt ve Mühendislik Nedrettin İldan arasında akdedilen sözleşmenin İşin ve İşyerinin Korunması ve Sigortalanması başlıklı 10. maddesinde, Altyüklenici ve İşçilerin Kazaya Uğramaları, Emniyet Tedbirleri, Çalışma ve İş Güvenliği başlıklı 19. maddesinde sorumluluk konusu ve kapsamı detaylı irdelendiğini, müvekkil şirkete herhangi bir sorumluluk atfedilemeyeceğini, yine sözleşmenin İş’in ve İşyeri’nin Muhafazası başlıklı 22.maddesinde de, belirtildiği üzere, işyerinin ve işyerinde bulunan her türlü malzeme ve levazım ile ihzaratı tesisatın muhafazası Alt Yüklenici’ye aittir, hükümlerine yer verildiğini, davanın müvekkil şirket açısından husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı idare ve müvekkil şirket ile birlikte diğer davalı arasında, 01.12.2019 tarihli”… Şube Müdürlüğü Mes’uliyet Sahası İçerisinde Bozuk,Çökük,Hasarlı ve Hizmet Dışı Kalmış Mevcut Atıksu ve İçmesuyu Hatlarında Komple veya Kısmi Yenileme ve Rehabilitasyon İşi (2)” kapsamında sözleşme imzalandığını, yer teslimi 11.12.2009 tarihinde yüklenici …A.Ş.-… Konsorsiyumu işi davacı idareden teslim alındığını, sözleşmeye konu iş anahtar teslim olarak sözleşme ile diğer davalı … ünvanlı şirkete verildiğini, sözleşmenin İş’in ve İşyeri’nin Muhafazası başlıklı 22.maddesinde de, belirtildiği üzere, işyerinin ve işyerinde bulunan her türlü malzeme ve levazım ile ihzaratı tesisatın muhafazası Alt Yüklenici’ye aittir, hükümlerine yer verildiğini, müvekkil şirketin söz konusu işin yapımında atfı kabil herhangi bir kusuru bulunmadığı gibi, sözleşme kapsamında kendisine de sorumluluk yükletilemeyeceğini, davanın açıldığı tarihe kadar davacı idare tarafından dava ihbar edilmediği gibi bu konuda herhangibir bildirimde de bulunulmadığını, davacı idare tarafından ödemek zorunda kalan miktarla ilgili olayın, davacı idarenin kusuru ile meydana geldiğini, … 3.İdare Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile karar altına alındığını, kararın kesin olması sebebiyle de müvekkilden miktarın talep edilmesinin hukuki ve yasal dayanağı olmadığını, davacı vekilinin dilekçesinde, davanın konusunu oluşturan olayın 2010 yılında meydana geldiği kabul edildiğinde aradan 5 sene geçtikten sonra,olayda bahsi geçen … plakalı aracın müvekkil şirketle bağlantısı bulunmamasına rağmen, bu hususta müvekkil şirkete kusur yükletilmesini meşru gösterecek herhangi bir bildirim yapılmadan, herhangi bir tespit yapılmadan veya tespit davası açılmadan,müvekkil şirketin kusurlu ve sorumlu olduğunda bahisle talep etmiş olduğu tutarın müvekkil şirketten talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı idarenin ödemek zorunda kaldığı tutarla ilgili olarak müvekkil şirket hakkında uygun illiyet bağı olmadığından, müvekkil şirketten talep edilen tutara ayrıca avans faizi işletilmesi ve talep edilmesinin iyi niyetli olmadığını, müvekkil şirket ile dava dışı … Sigorta A.Ş. arasında imzalanmış 290410/0290410/02 no’lu İnşaat Bütün Riskler Sigorta Poliçesi bulunduğunu, bu nedenlerle davanın usulden reddine, talebin kabul görmemesi ve esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
… 10.Asliye Hukuk Mahkemesince alınan 19/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davada, müteselsil sorumluluk gereği kusurundan fazla kısım için ödeme yaptığı iddia edilmediği, bilakis davacının tanıtılan sözleşme ve eki teknik şartnamelerde kendi yararına koyduğu sorumluluk şartı nedeniyle, zarar gören üçüncü kişinin açtığı davanın yargılaması sırasında idareye atfedilen %30 kusur uyarınca ödediği tutarın rücuen iadesi istendiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye konulan sorumsuzluk kaydıyla işin ifası sırasında meydana gelecek kazalardan doğan sorumluğun, davalı yükleniciler uhdesinde bırakılmasının kararlaştırıldığını, somut olayda, kazanın oluş biçimi görülemediğini, davalı şirketlerin davacıdan aldıkları ihale kapsamında döşenmekte olan su borularının yol üzerinde bırakılmasıyla trafik kazasının meydana geldiği sonucuna varıldığını, idari yargıda yerinde görülen davanın yargılaması sırasında kusur yönünden bilirkişi incelemesi yapıldığını, 30/09/2012 günü alınan raporda; kazanın oluşumunda, kavşak kesimindeki yol kenarında bulunan ve herhangi bir işaretleme yapılmadan … tarafından bırakıldığı belirtilen su borularının bulunmasının, taşıt sürücülerinin görüşü üzerine etkisi olduğunu ve trafiği de güçleştirdiği, ilgili kavşak kesiminde yolun kenarında üst üste dizilerek işaretlenmeden bırakılan su borularından sorumlu oluşan kuruluşun olayın meydana gelmesinde %30 oranında kusurlu bulunduğunu, diğer %70 kusurun ise sigortalı araç sürücüsüne ait olduğunun mütalaa edildiğini, davacı idarenin sözleşmeye koyduğu kendi yönünden sorumsuzluk şartının geçerliliğini etkileyecek kusur durumunun somut olay özelinde gerçekleşmemesine nazaran malzemeleri koruma ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürmeme yükümlülüğünü yüklenicilere atfedilmesine göre, %30 kusur karşılığı olarak adı geçenler adına davacının müteselsil sorumlu sıfatıyla ödediği tutarı davalılardan isteyebileceğini, davacının rücu hakkı olduğunu, sigorta şirketinin düzenlendiği hesap tablosu kapsamında yapılan ödemenin yerinde olmasına göre 5.879,42 TL’yi 03/07/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte isteyebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
… 10. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen … E. 2017/117 Karar sayılı, 30/03/2017 tarihli kararında:” Mahkememizin yetkisizliğine, yetki yönünden davanın reddine, kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
Dosyanın … 5.Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği ve … Esasa kaydının yapıldığı, … 5. Asliye Hukuk Mahkesince verilen …E. … Karar sayılı, 25/01/2018 tarihli kararında; ” Mahkememizin görevsizliğine, görev yönünden davanın reddine, kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
… 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı gereği dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizin … sayılı esasına tevzi olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce verilen 21/04/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek meydana gelen olayın davalıların iş yaptığı yerde meydana gelip gelmediği, davacı ile davalılar arasındaki sözleşmelerin teknik şartnamelerin, iş emirleri, yazışmalar, idare mahkemesi dosyası ile olaya ilişkin tüm belge ve deliller incelenerek davalıların itirazları değerlendirilmek suretiyle davacının davalılara rücu imkanının bulunup bulunmadığı, mümkün ise rücu miktarının tespiti konusunda konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler borçlar hukukunda nitelikli hesaplamalar uzmanı …ve Sigortacı …’in 20/12/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı …’nin işveren olarak olayın meydana gelmesinde; davalılar ile birlikte müştereken ve Müteselsilen kusurlu ve sorumlu oldukları, dava dosyasında mübrez taraf delillerinin değerlendirilmesinden davalı idarenin görüldüğü hizmet bir kamu hizmeti ise de, faaliyetlerini özel hukuk kuralları altında yaptığı buna göre TTK.m. 18/1 anlamında tacir – olmanın hükümlerine tabi olacağı tespit olunmakla, derdest davadaki talep kapsamında … 3. İdare Mahkemesi’nde …E.sayılı dava dosyası konusu olan dava dışı … Sigorta A.Ş nezdinde ‘nin kasko sigortalı …plakalı aracın ” geçilşine engel olacak şekilde su borularını karayolu yapısı üzerine trafiği güçleştirecek ve tehlikeye sokacak bırakan idarenin hizmet kusuru kapsamında ödediği 5.879,42 TL’nin takdiren davacı İdarenin sorumluluğunda denetim eksikliği kapsamında 1/3 ü 1.959,80TL dışında kalan bakiye 3.919,63 TL tutarı ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği, Meydana gelen kazanın davalıların iş yaptığı yerde olduğu, Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşme” m. 18’in Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin m. 9 hükme yaptığı atıf nedeniyle, anılan şartname m. 9/10 hükmünce davalıların yeterli güvenlik önleminin alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinden kusurları oranında sorumlu olduğu, İdare Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesi verilen karar kusur oranı ve hasar tespitinin esas alınması suretiyle davacı İdarenin sorumluluğunda denetim eksikliği kapsamında 1/3 ü 1.959,80 TL dışında kalan bakiye tutarı talep hakkı olabileceği, Davacı İdarenin 3,919,63 TL tutarı ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği görüş kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; Dava dışı sigortalıya sigorta poliçesi kapsamında sigortacı tarafından ödenen bedelin davacı …’den talep edilip … tarafından ödenmesi nedeniyle taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayanılarak yüklenicilerden istenilmesi talebine ilişkindir.
Dosya kapsamından; dava dışı … Sigorta A.Ş’nin kasko sigortacısı olduğu … plakalı aracın gördüğü hasara dayalı olarak yaptığı ödemenin rucûsu amacıyla … 3. İdare Mahkemesi’nde … E sayılı dosyası ile davacı aleyhine dava ikame edildiği, hasara sebebiyet veren çalışmanın idarece yapıldığından bahisle, yapılan yargılama sonucunda … 3. İdare Mahkemesi’nin … E. Sayılı … K. Sayılı ilamıyla 4.128,91 TL’nin faiz ve ferileriyle birlikte davacıdan tahsiline karar verildiği, davacı tarafından bu ilama dayalı alacak kapsamında dava dışı … Sigorta’ya 03/07/2014 günü 5.879,42 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, meydana gelen zararın davalıların çalışmalarından kaynaklandığını, davalıların sözleşme kapsamında sorumlu olduğunu beyan ederek ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
… 3. İdare Mahkemesi’nin …E. Sayılı … K. Sayılı ilamının incelenmesinde; davacı şirket(Allianz Sigorta) tarafından kasko sigortası yapılan “…” plaka sayılı aracın Aydınlı yolu caddesinden … Mahallesi istikametinde iki aracın karıştığı kazaya, …’ye ait olan su borularının sebebiyet verdiği ve söz konusu kazanın meydana gelmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu, su borularını karayolu yapısı üzerine trafiği güçleştirecek ve tehlikeye sokacak şekilde yol üzerinde bırakan davalı idarenin sorumlu olduğu, dolayısı ile; su borularını trafiği engelleyecek şekilde yol kenarında bırakan davalı …’ nin kazanın meydana gelmesinde hizmet kusuru bulunduğu ve davalı idare Ekspertiz Raporu ve Kaza Tespit Tutanağında da belirtildiği üzere kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu, bakılan davada; kazadaki kusur oranlarının belirlenmesine yönelik olarak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 30/09/2012 günlü raporda özetle; “kazanın oluşumunda, kavşak kesimindeki yolun kenarında bulunan ve herhangi işaretleme yapılmadan … tarafından bırakıldığı belirtilen su borularının bulunmasının taşıt sürücülerinin görüşü üzerinde etkisi olup, trafiği de güçleştirdiği, ilgili kavşak kesimde yolun kenarında üst üste dizilerek işaretlenmeden bırakılan su borularından sorumlu olan kuruluşunda yaralanmalı ve maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde etkisi olduğu belirtilerek olayda sürücü …’ın Birinci Derecede ve %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu,kaza kesimde yolun kenarına bırakılan su boruları nedeniyle trafik güvenliğini etkilemekten sorumlu olan kuruluşun İkinci Derecede ve %30 (yüzde otuz) oranında hizmet kusuru bulunduğu” belirtildiği, mahkemece bilirkişi raporuna yapılan itirazların yerinde görülmediği Olayda, davacı şirket tarafından kaskolu aracın hasarı toplam (%100) 13.763,04 TL olarak hesaplandığı yine sürücü kusuru olan (%70) düşüldükten sonra kalan (%30) oranındaki hasar miktarı olan 4.128,91 TL ‘ nin davalı idareden tazmin edilmesine karar verildiği görülmüştür.
Davacı ile davalılar arasında 22/01/2009 tarihinde … Şube Müdürlüğü Mesuliyet Sahası İçerisinde Bozuk, Çökük, Hasarlı ve Hizmet Dışı Kalmış Mevcut Atıksu Ve İçmesuyu Hatlarında Komple Veya Kısmi Yenileme Ve Rehabilitasyon İşine Dair Sözleşme akdedildiği, sözleşmenin eki olarak yine 22/01/2009 tarihinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve Altyapı Hizmet Yönergesinin imzalandığı, sözleşme, şartname ve yönergede her iki davalının da yüklenici sıfatıyla imzasının bulunduğu, Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9. maddesinde; işin devamı sırasında yapılacak çalışmalar nedeniyle işçilerle çevre halkının kazaya uğramalarını, zarar görmelerini ve işlerde zarar ve hasar meydana gelmesini önleyici tedbirlerin alınmasından yüklenicilerin sorumlu olduğu, işyeri ve çevresindeki bölgede yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olduğunun düzenlendiği, Altyapı Hizmet Yönergesinin 17.7 maddesinde; çalışmanın yolun emniyeti ve düzenini bozmayacak şekilde gerçekleştirileceği, 9. maddesinde yüklenicinin emniyet tedbirlerini almaya, trafik işaretlerini koymaya mecbur olduğu, aksi takdirde sorumluğunun yükleniciye ait olduğunun düzenlendiği görülmüştür.
Davalı … sözleşme ile işin anahtar teslim olarak diğer davalı …’a verildiğini, … ile arasında sözleşmeye göre alt yüklenicinin zararlardan sorumlu olduğunu beyan ederek husumet itirazında bulunmuştur. Ancak davalı …’ın yukarıda açıklanan hükümleri kapsamında davacıya karşı verilen zararlardan sorumlu olduğu, …ile … arasındaki sözleşmenin iç ilişkide hüküm ifade edeceği ve davacıya karşı ileri sürülemeyeceği sonucuna varılarak husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi sonucunda; kazanın … İlçesi, … Mahallesi, … Yolu, … girişi mevkiinde meydana geldiği, kazanın meydana geldiği yerde olay tarihinde davalılar tarafından “… Şube Müdürlüğü Mesuliyet Sahası İçerisinde Bozuk, Çökük, Hasarlı ve Hizmet Dışı Kalmış Mevcut Atıksu ve İçmesuyu Hatlarında Komple ve Kısmi Yenileme ve Rehabilitasyon İşine Dair Sözleşme ve Şartnameler” kapsamında çalışma yapıldığı, kaza yerinin davalıların çalışma yaptığı alanların içerisinde yer aldığı, belirtilen adresteki boruların sözleşme kapsamında davalılar tarafından istif edildiği, zararın meydana gelmesine davalıların sebebiyet verdiği, davacının denetim yetersizliğini gösteren bir delil bulunmadığı, sözleşme ile yükümlülüklerin iç ilişkide davalılara yüklendiği, davalıların Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9. Maddesi ve Altyapı Hizmet Yönergesinin 17.7 ve 9. Maddeleri uyarınca meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğu sonucuna varılarak; davanın kabulüne, davacı tarafından ödenen hasar bedeli olan 5.879,42 TL’nin ödeme tarihi olan 03/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, 5.879,42 TL’nin 03/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 401,62 TL nispi karar ve ilam harcının, davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.430,40 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerine bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ile davalı … vekillerinin yüzlerine karşı, davalı … vekilinin yokluğunda, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 8.000,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2022

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.