Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/349 E. 2020/547 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/349 Esas
KARAR NO : 2020/547

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap alacağının mevcut olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete mermer blok satın almak amacıyla 25.000 USD ön ödeme yaptığını, ödemenin yapıldığı gün baz alınarak TL’ye çevrildiğinde bu bedelin 37.762,50 TL olduğunu, davalı şirketin ise müvekkili şirkete 16.603,36 TL’lik mermer blok satışını gerçekleştirdiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemeye karşılık olan satışın gerçekleştirilmediğini, bakiye alacak 27.159,14 TL üzerinden davalı şirkete … 22. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu bildirmekle itirazın iptali ile takibin devamına, talep edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %21,25 ticari-avans faizi uygulanmasına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davanın zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, borcun vadeye bağlanmamasından ve borçlunun temerrüde düşürülmemesinden kaynaklı olarak faiz talebinin haksız olduğunu, davacının yapmış olduğu ödemenin bir sözleşme kapsamında yapılmış olması gerektiğini, davacının haksız ve sebepsiz olarak alacak ve faiz talebinde bulunması sebebiyle %20’den az olmamak kaydı ile haksız takip tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı/alacaklının 21.159,14 TL asıl alacak ve 23.994,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.153,90 TL’nin davalı-borçludan tahsilini talep ettiği ve takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce … Vergi Dairesine ve Demre Malmüdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı şirketin 2011 yılına ait BS formlarının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin detaylı olarak tespiti ile davacının yapmış olduğu ödemeler ile almış olduğu mal veya ürünler ile hizmetin tespit edilmesi, davacının kur farkı alacağının olup olmadığı, bu alacağı talep edip edemeyeceği, davacının davalıdan alacağının olup olmadığı ve var ise miktarının belirlenmesi için dosyanın mali müşavir …’ya tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 28/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin defter ve belgelerini ibraz etmemesinden dolayı alacağın davalı defter ve belgelerinde yer alıp almadığı, hangi belgelere dayandığı ve miktarı hususunda inceleme yapılamadığını, davacı şirketin ticari defter ve incelemesinde ise TTK’na göre tutulması gereken ticarii defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiğini, dolayısıyla davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdığını, icra takibine ve sonrasında davaya konu faturaların davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığının görüldüğünü, davacı şirketin davalı şirketten (28/03/2019) itibariyle 21.159,14 TL alacaklı olduğunun hesaplandığını, bu tutarın davacının açmış olduğu icra takip tutarını doğruladığını, davacının kur farkı alacağının olmadığı, davalının temerrüde düşmemesi sebebiyle davacının icra takibinde talep ettiği işlemiş faiz tutarına yer olmadığını, davacının alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranında başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesinin uygun olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, davacı tarafın ticari ilişkiden kaynaklı alacağı olduğu iddiasıyla başlattığı … 22. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takibine karşı davalı tarafın borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir. Davacı taraf, davalı taraftan mermer blok satın almak için 25.000,00 USD ön ödeme yaptığını, davalı tarafın 16.603,36 TL değerinde mermer blok teslim ettiğini, geri kalan mermer blokları teslim etmediğini, ön ödemeden kalan tutar olan 21.159,14 TL alacaklı olduğunu beyan etmiştir. Davalı taraf, zamanaşımı defi ileri sürerek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Zamanaşımı açısından yapılan değerlendirmede; TBK m.146’da Kanun’da aksine hüküm bulunmadıkça her alacağın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu düzenlendiği, dava konusu alacağın borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan zarara ilişkin olduğu, ödeme tarihinin 30.07.2010 tarihi olduğu, takip tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla TBK m.146 uyarınca zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davacı tarafından gönderilen ödemenin ve alınan faturanın davacı şirket kayıtlarında mevzuata uygun olarak kaydedildiği, davacı şirketin ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği, davacının ödediği 25.000,00 USD’nin TL karşılığının 37.762,50 TL olduğu, davalı tarafından teslim edilen mermerlerin bedeli düşüldüğünde davacının takip tarihi itibariyle 21.159,14 TL alacaklı belirtilmiştir. Davalının BS formlarının tetkikinde; davacıya 16.603,00 TL tutarında satış gerçekleştirdiği, başkaca bir satış yapmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin blok mermer satın alınmasına ilişkin olduğu, bu kapsamda davacının 30.07.2010 tarihinde 25.000,00 USD ödeme yaptığı, davalının bu ödeme karşılığında ödemenin TL karşılığı olan 37.762,50 TL tutarında blok mermeri davacıya teslim etmesi gerektiği, davalının 16.603,36 TL tutarında blok mermer teslim ettiği, kalan kısım açısından mal teslimi ve satışı yapılmadığı, davalının edimini ifa etmediği, davalının edimini ifa etmemesi nedeniyle davacının karşılıksız kalan ödemesi olan 21.159,14 TL tutarında zarara uğradığı, davalı tarafından ödeme karşılığında mal satışı yapılıp davacıya teslim edildiğine ilişkin bir delil sunulmadığı anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle 21.159,14 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; takip tarihinden itibaren temerrüt olgusunun gerçekleştiğini gösterir bir delil bulunmaması, davacının alacağa ilişkin davalıya başvuru yapmaması nedenleriyle işlemiş faize yapılan itiraz kabul edilmiş, işlemiş faiz açısından davanın reddine karar verilmiştir. Açıklanan hususlar doğrultusunda; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 21.159,14 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 21.159,14 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki 4.231,82 TL’ icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.445,38 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 545,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 900,03 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 545,35 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcından oluşan toplam 589,75 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 896,10 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 419,91 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 3.599,21 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸