Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/345 E. 2022/670 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/345
KARAR NO : 2022/670

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/06/2017
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 19/06/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle, 26/06/2014 tarihinde davalı şirketçe ZMM sigortası kapsamında sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü, … karayolunda … istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek önce orta refüjde bulunan ağaca çarparak karşı şeride geçtiğini ve sonrasında … istikametine seyir halinde olan araçlara çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, davalı şirkete sigortalı … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin basit tıbbı müdahale ile giderilmeyecek şekilde yaralandığını, trafik kazasında müvekkil yolcunun bedensel zarara uğraması nedeniyle 6100 sayılı Yasanın 107.maddesi uyarınca müvekkilin maddi zararının tam olarak belirlendiği andan arttırılmak üzere 1.000-TL maddi tazminatın sigorta teminat limitini aşmamak suretiyle sigorta şirketine başvuru tarihinden yada dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava açmıştır.
Davacı vekili, 26/11/2019 tarihli talep açıklama dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettikleri 1.000 TL’lik maddi tazminat taleplerini 50,00 TL geçici iş göremezlik, 950,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak belirlediklerini bildirmiş olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 23/08/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, KTK’nın 110 maddesinde Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, siortacının merkez veya şubesinden veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği hükmünün haiz olduğunu, KTK maddesinin 110 uyarınca yetkili mahkemeler kaza yerinin bağlı olduğu Kayseri Mahkemeleri veya davalı müvekkilin şirketinin merkezinin bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemeleri olduğunu, müvekkil şirket tarafından yapılan gerçek zarar ödemeleri nedeniyle müvekkil sigorta şirketi aleyhine açılan tamamen haksız ve mesnetsiz davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 3.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen … Esas, … Karar sayılı, 01/03/2018 tarihli kararında: ” Davanın mahkememizin yetkisizliği nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine, Dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ” karar verilmiştir.
… 3.Asliye Ticaret Mahkemesi yetkisizlik kararı gereği dosyanın mahkememizin… E. sayılı esasına tevzi olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz 10/12/2019 tarihli ara kararı gereği, … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, dosyamız davacısı … TC kimlik numaralı …’un bir Tıp Fakültesi veya Eğitim Araştırma Hastanesine sevki ile muayenesi yapılarak Maluliyet Tespiti İşlemler Yönetmeliğine göre davamıza konu 26/06/2014 tarihli kaza nedeni ile uğradığı daimi ve geçici maluliyet oranının tespiti konusunda rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, dosyamızın … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sırasına kaydı yapıldığı, … Üniversitesi Tıp Fakültesinin 31/03/2020 tarihli Adli Tıp Raporunda özetle, Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında birlikte değerlendirildiğinde, Nisa Nur Erol’un 26.06.2014 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen iç organ (kafa içi fokal hemorajik odaklar ve kanama ile kronik subdural efüzyon, akciğer kontüzyonu, pnömotoraks) yaralanmaları ve kemik (kot, klavikula) kırıkları nedeniyle; 1-Üç (3) ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı |tıbbi şifa süresinin 3 (üç) ay olduğu), 2-Tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya özür oranının % 5 (yüzdebeş) olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 23/09/2020 tarihli ara kararı gereği, Davacı …’un İstanbul ATK’da muayenesinin yapılması için hazır bulunamaması halinde, … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak talimat kapsamında belirtildiği üzere davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevki sağlanıp, muayenesinin yapılması, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Maluliyet Tespiti İşlemler Yönetmeliğine göre kaza sebebiyle uğradığı geçici iş göremezlik süresi ve kalıcı maluliyet oranının tespiti yapılarak düzenlenecek rapor alınmasına karar verilmiş olup, osyamızın … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin …Talimat sırasına kaydı yapıldığı, … Üniversitesi Tıp Fakültesinin 29/03/2021 tarihli Adli Tıp Raporunda özetle, Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında birlikte değerlendirildiğinde, …’un 26.06.2014 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen iç organ (kafa içi fokal hemorajik odaklar ve kanama ile kronik subdural efüzyon, akciğer kontüzyonu, pnömotoraks) yaralanmaları ve kemik (kot, klavikula) kırıkları nedeniyle; 1-Üç (3) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi iyileşme süresinin 3 (üç) ay olduğu, 2-Vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği vücut genel çalışma gücünden kayıp oranının ” 0 (yüzdesifir) olduğu) görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 28/01/2022 tarihli ara karar gereği, … TC Kimlik numaralı davacı…’un 26/06/2014 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğramış ise sürekli ve geçici iş göremezlik oranının Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmeliği Hükümlerine göre belirlenerek, dosyadaki diğer raporlar arasındaki çelişkiler ve tarafların itirazları değerlendirilerek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas kurulunun 31.03.2022 tarihli raporunda özetle, … ve … kızı, 05/01/2007 doğumlu …’un 26/06/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 I(12a……….30)A %34 E cetveline göre %28 (yüzdeyirmisekiz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereği aktüerya ve kusur bilirkişilerinden ortak heyet raporu alınmıştır. 09/08/2022 tarihinde sunulan heyet raporunda kusura yönelik olarak, dava dışı sürücü …sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyri
sırasında yola gereken dikkatini vermediği, mahal şartların üzerinde aşırı hızı ile olay mahalline yaklaştığı, seyrini kendi seyir şeridi içerisinde sürdürmeye özen göstermediği, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu orta refüj üzerinden karşı yön yol bölümüne geçerek bu mahalde normal kendi seyir şeridi içerisinde seyrini sürdüren araçlara çarptığı, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareket ettiği, 2918 Sayılı K.T.K.unun 52/1B ( sürücüler aracının yük ve teknik özelliklerine göre seyrini hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlamak zorundadırlar) kuralını ihlal ettiğinden olayda asli derecede kusurlu olduğu, yaralamalı trafik kazasına karışan … – … ve … plakalı araç
sürücüleri yönünden ise normal kendi seyir şeridi içerisinde seyirlerini sürdürdükleri sırada, karşı yön yol bölümünden direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu orta refüj üzerinden geçerek gelip idarelerindeki araçlara çarptığı olayda, sürücülerin mevcut şartlarda olayı önlemek bakımından alabileceği bir önlem ve tedbir bulunmadığından dolayı olayda atfı kabil kusurları olmadığı bildirilmiştir. Tazminat hesabı yönünden ise, olay tarihinde 7 yaşında olan davacının, geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği, davalı sigorta şirketi tarafından 26.05.2017 tarihinde yapılan 22.847,00 TL’lik ödemenin tenzili sonucunda hesaplanan sürekli iş göremezlik bedelinin 298.150,70 TL olduğu, anca kaza tarihi itibari ile ZMSS poliçe limitlerinde davalının sorumlu olduğu poliçe limitinin sakatlık yönünden 268.000,00 TL ve tedavi gideri yönünden 268.000,00 TL dır olduğu, davalı tarafından yapılan ödeme neticesinde bakiye sakatlık teminat limiti 245.153,00 TL olduğu, davacının bu miktarı talep edebileceği bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 18.08.2022 tarihli dilekçesi ile Davacının (sürekli iş göremezlik) maddi tazminat dava bedeli 244,203,00 TL artırılarak bedel artırımı istediği, toplam 245,153,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 26.05.2017 den itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ettiği ve ıslah harcını yatırdığı görülmüştür.
Davalı taraf, müvekkili şirket yönünden ıslah tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolduğu belirtilmiştir.
2918 sayılı KTK.nun 109. maddesinin 1. fıkrasında haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlenirken, 2. fıkrasında ise, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. 2918 sayılı kanunun anılan hükmünün gözden kaçırılmaması gereken yönü, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımı uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Kaza tarihi 26/06/2014 olup, dava zamanaşımı süresi dolmadan açılmış olup, ıslah tarihi itibariyle de uzamış ceza zamanaşımı süresi içerisinde ıslah yapılmış bulunduğundan davalının zamanaşımı itirazı dikkate alınmamıştır.
Davacı taraf, 26/06/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerinde bulunmuştur. Davacı küçüğün olay tarihinde 7 yaşında olduğu, bu nedenle gelir getiren bir işte çalışması söz konusu olmadığı, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, geçici işgöremezlik zararı bulunmadığına dair Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/17502 E. ve 2017/1121 K.
sayılı emsal ilamı gözetilerek davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise;
Davalı sigorta şirketinin sigortalısının meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu, kaza sonucunda davacıda meydana gelen maluliyet oranının %28 olduğu, bu tespitler dikkate alınarak aktüerya bilirkişi tarafından tazminat hesabının yapıldığı, yapılan hesaplamada davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödenmenin, Yargıtay Hukuk Genel kurulunun 2011/4824 Esas, 2012/184 Karar ve 14/03/2012 tarihli kararı doğrultusunda ödeme tarihi olan 26/05/2017 tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile güncellenerek güncel tutarın hesaplanan tazminattan indirildiği, bu şekilde yapılan hesap sonucunda 298.150,70 TL tespit edildiği, ancak davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri uyarınca 245.153 TL’den sorumlu olacağı yönünde sonuca varıldığı anlaşılmakla, yapılan hesaplamanın içtihatlara uygun olarak yapıldığı kanaatine varılarak davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin kabulü ile, 245.153,00-TL’nin 26/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
2-Davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin kabulü ile, 245.153,00-TL’nin 26/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 4903,06 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 835,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 4036,66 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.157,9‬0 TL posta ve tebligat gideri ile 4.600,00 TL bilirkişi gideri toplamı olan 5757,9 TL’den tarafların haklılık oranlarına isabet eden toplamı olan 5756,72 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 37.321,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf, reddedilen kısım yönünden kendisini avukat ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/10/2022

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”