Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/343 E. 2020/606 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/343 Esas
KARAR NO : 2020/606

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2019
KARAR TARİHİ : 26/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin davaya konu alacağa ilişkin uçak bileti alımı hizmetinde bulunduğunu, davalı tarafından verilen hizmete ilişkin olarak ödemelerin yapılmadığını, müvekkili tarafından davalıya gönderilen faturalara rağmen ödemenin gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyen ödemelere ilişkin müvekkili tarafından … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle, davanın kabulü ile takibin yasal faiziyle birlikte devamına, davalıya %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı uygulanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalının mahkememize herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
… 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının mahkememiz dosyasına arasına alındığı görülmekle yapılan incelemede; davacı/alacaklının 6.866,30 TL asıl alacak ve 154,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.020,37 TL’nin davalı/borçludan tahsilini talep ettiği görülmekle, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişi mali müşavir …’a tevdi edildiği, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 23/01/2020 tarihli raporunda; davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2018/2019 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğunu, davalı şirketin inceleme günü ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığını, davacı yan ticari defterlerine göre davacı yanın davalı yandan 11/02/2019 takip tarihi itibariyle 6.866,30 TL alacaklı olduğu, davalı yanını aksini ispat etmesi halinde 2018/2019 yıllarına ait ticari defterlerini, belgelerini ve dayanağı cari hesap dökümlerinin incelemeye sunması gerektiğini, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturalarda teslim alındığına ilişkin bir imza görülmediğini, inceleme sırasında davacı tarafından tüm faturaların kargo ile karşı ödemeli olarak davalı yana gönderilmiş olduğunun beyan edildiğini, davalı tarafından ticari defterler incelemeye sunulmadığı için cari hesap farklılıklarının tespitinin yapılamadığı, davacı ve davalı yanın bağlı oldukları vergi dairelerinden 2018/2019 yılları BA-BS bildirimlerinin talep edilmesi gerektiğini, faturalara ilişkin uçak biletlerinin kim tarafından kullanılmış olduğuna dair ilgili hava yolu şirketine müzekkere yazılması gerektiğini, davacı ile davalı arasında düzenlenen bir sözleşmeye ve davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgeye rastlanmadığından, işlemiş faiz hesabının yapılamadığını, davacı yan lehine karar alınması durumunda icra takip tarihi olan 11/02/2019 tarihinden itibaren asıl alacağına davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi talep edebileceğine dair görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizce İstanbul Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalının 2018/2019 yılı BA formlarının ve KDV beyannamelerinin dosya arasına alındığı görülmüştür.
Mahkememizce … Kargo A.Ş. Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı tarafından davalıya 23/10/2018 ve 23/11/2018 tarihleri arasında gönderilen faturaların tebliğine ilişkin bilgi ve belgelerin mahkememe gönderilmesi istenilmiş ancak … Kargo A.Ş. Genel Müdürlüğünün olumsuz cevap verdiği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan … 25. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine karşı davalı tarafın borçlu olmadığının iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasın karar verilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği, davalı tarafın ticari defterlerini inceleme gününde sunmadığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, takip konusu faturaların davacı tarafın kayıtlarında yer aldığı davacının takip tarihi itibariyle 6.866,30 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Uyuşmazlık konusunu oluşturan faturalar açısından; faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davacı tarafından değişik tarihlerde düzenlenen toplam tutarı 5.892,91 TL olan 7 adet faturanın davalı tarafından birebir ödenmiş olduğu, toplam tutarı 19.866,30 TL olan 6 adet faturanın 13.000,00 TL’sinin davalı tarafından ödendiği, davacının 6.866,30 TL bakiye alacağının kaldığı, davalının 5 adet toplam değeri KDV hariç 15.114,00 TL olan faturaları BA formu kapsamında davacıdan hizmet alımı olarak vergi dairesine bildirdiği, davalı tarafından faturalara ve faturaların içeriğine yönelik bir itirazda bulunmadığı, dolayısıyla TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığı, davalının faturaların bedelinin ödendiği gösterir bir delil sunulmadığı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmediği anlaşıldığından davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak 6.866,30 TL alacağı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İşlemiş faize yapılan itiraz dava konusu edilmeyip davacı tarafından sadece asıl alacak harçlandırıldığından ve dava değeri olarak bildirildiğinden işlemiş faize yapılan itiraz konusunda değerlendirme yapılmamıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın asıl alacak açısından iptaline, takibin 6.866,30 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yıllık %19,50’yi aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, itirazın asıl alacak açısından İPTALİNE, takibin 6.866,30 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yıllık %19,50’yi aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20’si oranındaki 1.373,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 469,03 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile eksik 424,63 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç ile 44,40 başvurma harcı, posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olan 828,10 oluşan toplam 916,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 26/10/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸