Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/327 E. 2019/1268 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/327 Esas
KARAR NO : 2019/1268

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/05/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 28/05/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından hazırlanmış olan ve … adına kayıtlı …plakalı motosikletin 08/08/2018 günü… sevk ve idaresinde iken, davacı müvekkili …’a ait ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağından anlaşılacağı gibi davacı müvekkilinin idaresindeki araç seyir halindeyken … idaresindeki araç geçmenin yasak olduğu yerlerde önündeki aracı geçmek kuralına riayet etmediğini, müvekkilin sevk ve idaresindeki aracın sol ön kısımlarını çarptığını ve trafik kazasına asli kusuru ile sebebiyet verdiğini, davalının asli kusurunun olduğunu, davalı … şirketinin sigortalısının %50 kusurundan dolayı bu kazadan sorumlu olacağının şüphesiz olduğunu, aracın işleteninin …aracın sürücüsü …’nın kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin aracının bazı kısımlarında önem teşkil eden hasarlar meydana geldiğini ve bu hasarlar motorlu araç zararları ve kıymet takdiri konusunda yetkili bir bilirkişi bürosu olan “…” tarafından 01/10/2018 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, rapor uyarınca toplam teminat masrafının 6.742,51 Euro olduğunu, bu ekspertiz için müvekkilin 985,92 Euro ödediğini, toplam zararı 7.728,43 Euro olan müvekkilin %50 kusurlu olduğundan dolayı zararın 3.864,21 Euro’luk kısmını talep ettiklerini, davalı … müvekkilinin maddi zararın kalan kısmı olan 1.916,34 Euro maddi hasar ve 492,96 Euro ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 2.409,30 Euro ödeme yapmak zorunda olduğunu, davalı şirket ile yapılan zorunlu arabuluculuk görüşmesinde de karşı tarafın toplantıya katılmadığını ve bu sebeple anlaşılamadığını bildirerek davacı müvekkilinin bakiye maddi zararın 1.916,34 Euro olduğunun tespiti ile davalı … şirketinden aynen tahsiline, aynen tahsilinin mümkün olmaması halinde fiili ödeme günündeki döviz satış kuru üzerinden hesaplanarak tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafı yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacı tarafın taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ZMMS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsününün kusurlu davranışının bu tür sigorta ile teminat altına alınmadığını, maddi giderler için geçerli olan teminat her halükarda verilecek bir teminat olmadığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, haksız fiilin kusur oranında bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza, şeklinin bilinmesi gerektiğini, bu durumda davacı, sigortalı aracın sürücüsünün kusurunu ispat etmekle yükümlü olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle hasar bedelinin müvekkil tarafından alınan ekspertiz raporu ile 18.251,00 TL olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafından talep edilen hasar tutarının fahiş olması ve piyasa rayiçlerine uygun olmadığını, Türkiye’de gerçekleşen bir kaza neticesi yabancı plakalı bir araçta meydana gelen zararın haksız fiil tarihinde ve memleket parası üzerinden gerçekleştiği yönünde karar verildiğini, her durumda sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğünün ancak sigorta şirketine ihbarından itibaren sekiz işgünü geçmek ile başlayacağını, müvekkil şirkete usulüne uygun olarak ihbar yapıldığını ve tazminatı hesabına esas olabilcek tüm belge ve bilgilerin ibraz edildiğinin ispatının davacı yana ait olduğunu bildirerek sigortalı aracın kusurlu olduğunu gösterir bir delil ibraz edilemediğinden ispat edilemeyen davanın reddinin gerektiğini, gerçek zararın tespitinin yapılarak gerçek zararın giderilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, 18/09/2019 celse ara kararı uyarınca, Meydana gelen trafik kazasındaki tarafların kusur durumunun tespiti ve maddi zararın kusur durumuna göre belirlenip nihai olarak davacı tarafın tazminat talebinin değrelendirilmesi ve alacaklı olup olmadığının, alacaklı ise miktarının nelerden ibaret olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, İrfan Yavaşlıol tarafından ibraz edilen 14/10/2019 tarihli raporda; “davalı … AŞ.’ne Z.M.M Sigorta poliçesi ile sigortalı… plakalı motosikletin sürücüsü … %20 oranında kusurlu, davacı sürücü … %80 oranında kusurlu oldukları, davacı … adına kayıtlı, …plakalı 2004 model, …marka, … tipi otomobilde olay sebebiyle, 4.415,36 EURO zarar oluştuğu, 28/05/2019 dava tarihi itibarıyla 29.816,48 TL tutarında zarar oluştuğu, kusur dağılımına göre davalı tarafa düşen zarar payı %20 X 4.415,36 = 883,07 EURO olduğu, dava dilekçesindeki anlatıma göre, davacı tarafın davalı şirketten bu kapsamda 1.454,91 EURO tahsil etmiş durumda olduğu, mevcut halde davacı tarafın davalı şirketten talep edebileceği bakiye tazminat alacağı kalmadığı” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, davacı taraf …plakalı aracın 08/08/2018 tarihinde kendisine ait… yabancı plakalı araca çarptığını, araçta maddi hasar meydana geldiğini, sigortalısının %50 kusurlu olması nedeniyle davalı tarafın kusuru oranında ZMMS kapsamında meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, davalı tarafın kısmi bir ödeme yaptığını, ancak maddi zararının tamamen karşılanmadığını iddia etmiş, bakiye maddi zararın tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf, sigortalının asli kusurlu olduğunu kabul etmediğini, davacının talebinin fahiş olduğunu, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık, dava konusu trafik kazasında davalının kusurlu olup olmadığı, meydana gelen zararlardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise ne ölçüde sorumlu olduğu noktalarındadır.
Yargılama sırasında dava konusu trafik kazasındaki tarafların kusur durumunun oransal olarak belirlenmesi ve kusur oranlarına göre meydana gelen zararlardan davalının sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor’da; davalı …’nın sigortalısı … plakalı motosikletin %20 oranında kusurlu olduğu, kaza sebebiyle davacının otomobilinde 4.415,36 Euro zarar meydana geldiği, davalı tarafın kusuru oranında 883,07 Euro zarardan sorumlu olduğu, davalı tarafın 1.454,91 Euro ödeme yapmış olması sebebiyle davacının davalıdan talep edebileceği bakiye tazminat alacağı olmadığı belirtilmiştir. Dosya kapsamındaki delillerin ve belgelerin incelenmesinde; denetime açık ve elverişli olan bilirkişi raporunun hükme esas alınabileceği kanaatine varılmıştır.
Ayrıca kaza tespit tutanağı ve olay yeri fotoğrafları üzerinde yapılan değerlendirmede; davacının Karayolları Trafik Kanunu m.57/1-b-7’de belirtilen bir iz veya mülkten çıkan sürücülerin karayolundan gelen araçlara geçiş hakkı verme zorunluluğu kuralını ihlal ettiği, geçiş hakkının … plakalı araçta olmasına rağmen bu kurala riayet etmeden bina garajından kontrolsüzce yola çıktığı ve dikkatsiz, tedbirsiz davranışlarda bulunduğu anlaşılmakla kazanın meydana gelmesinde %80 kusurlu olduğu, olayın meydana geldiği yerde geçme yasağının bulunmaması nedeniyle…plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesine sadece seyir hızını düşürmemesi ve tedbir almaması sebepleriyle %20 kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı taraf da sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğundan, meydana gelen zararlardan sürücünün kusuruna tekabül eden 883,07 Euro kısımdan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Ancak davalı tarafından yapılan ve her iki tarafın kabulünde olan 1.454,91 Euro ödeme dikkate alındığında davacının talep edebileceği bakiye tazminatının kalmadığı, davalının sorumluluğunda olan zararı giderdiği tespit edilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 220,91 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 176,51 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından tarafından belgelendirilen masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2019

Katip … ¸

Hakim …… ¸