Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/324 E. 2020/475 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/324 Esas
KARAR NO : 2020/475

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/04/2014
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile 08/11/200 tarihinde sürücüsü … olan … plaka sayılı aracın tek taraflı kaza yapması sonucunda araçta yolcu olarak bulunun müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve % 55 oranında beden gücü kaybına uğradığını, davalı … şirketinin anılan aracın sigortalayanı olduğunu, araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğunu, kazada müvekkilinin kusurundan söz edilemeyeceğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL nın davalı … şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının maluliyet oranın tespiti bakımından adli tıp kurumundan rapor alınmasını, sonrasında tazminat hesabı yaptırılmasını talep ve müvekkilinin temerrüde düşmediğini ve dava açılmasına da sebebiyet vermediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dava, trafik kazasında yaralanıp malül kalma nedeni ile oluşan tazminatın ZMMS poliçesi kapsamında tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davalı … şirketi tarafından tanzim edilmiş poliçe ve hasar dosyası örnekleri, davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiş ve olay ile bilgi ve görgülerine dayanılmak üzere tanık dinlenilmesi için … 4 Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, tanık … “kazanın nasıl olduğunu görmediğini, olay yerine gittiğinde aracın devrilmiş olduğunu, …’ın o sırada olay mahallinde olmadığını, neden olduğunu bilmediğini ancak oradan alkolsüz raporu almaya gittiklerini, aracı kimin kullandığını bilmediğini, sigorta şirketine hitaben yazılmış yazıda aracın kendisi tarafından kullanıldığı yazılmış ise de, bunun da neden bu şekilde yazıldığını bilmediğini, dilekçedeki imzanın kendisinin olduğunu, ancak dilekçeyi sigorta şirketine verdiğini de hatırlamadığını, aracı kendisinin kullanmadığını” beyan ettiği, tanık … ise ” …’ın eşinin teyzesinin oğlu olduğunu, kazayı görmediğini, bu nedenle aracı kimin kullandığını, araçta şöfor değişikliği olup olmadığını, aracı kullanının kaza mahallini neden terkettiğini, kazadan sonra yanındaki kişinin hastaneye mücaat edip etmediğini bilmediğini” beyan ettiği görülmüştür.
Dosyamız davacıya ait tüm tedavi evrakları ile birlikte maluliyet hesabının yapılması bakımından … Üniversitesi Hastanesine gönderilmiş ve üniversite sağlık kurulu tarafından düzenlenen 25/12/2014 tarihli rapor ile …’de meydana gelen toplam çalışma gücü kaybının % 67,6 oranında olduğunu bildirilmiştir.
Dosyamız alınan sağlık kurulu raporu ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmak sureti ile davacının gerçek ve nihai zararının tespiti ve tazminat hesaplamasının yapılması bakımından Aktüer bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi; kazalı …’nin gerçek maddi zararının 398.660,08 TL olduğunu, ancak davalı … şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü … nın olayın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, bu nedenle de davalı … şirketine sorumluluk yüklenemeyeceğini rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı taraf itirazına uğramış, davacı vekili ise davasını ıslah ederek , toplam dava değerini 169.129,12 TL ye yükseltmiş ve harcını ikmal etmiştir.
Davacılar, dava kapsamında …’nın sevk ve yönetimindeki … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucunda, araçta yolcu olarak bulunan velisi oldukları …’nin yaralanması ve vücudunda oluşan beden gücü kaybından dolayı kaza yapan aracın sigorta poliçesini yapan davalı … şirketinden tazminatı talebinde bulunmuşlardır.
Davacı vekili, dava dilekçesinde 1.000 TL tazminat talebinde bulunmuş, 01/07/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 169.129,12 TL ye çıkarmıştır.
Aktüer bilirkişiye yaptırılan tazminat hesabında davacıların gerçek maddi zararının 398.660,08 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dosyadaki poliçe örneğinden, kaza tarihini kapsayacak şekilde, … plaka sayılı aracın davalı … şirketinden ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu görülmüştür.
Dosyaya celp edilen … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … E, … Karar sayılı yargılama dosyası kapsamında, Adli Tıp Kurumundan aldırılan Trafik İhtisas Dairesinin raporuna göre, kazada ölen …’nın tamamen ve asli kusurlu olduğu, davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı … şirketi sigorta poliçesi kapsamında, 2918 Sayılı Yasa hükümleri gereğince, sigortalı araç sürücüsünün kusuruna isabet eden ve teminat limiti ile sınırlı olarak meydana gelen maddi zarardan sorumludur.
Mahkememizden verilen 2014/1029 E., 2015/573 Karar sayılı, 15/09/2015 tarihli kararında: davacının davasının reddine karar verilmiş, mahkememizden verilen 2014/1029 E., 2015/573 Karar sayılı, 15/09/2015 tarihli kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15/11/2018 tarih ve 2016/1072 Esas 2018/10820 Karar sayılı ilamıyla; “… Somut olayda kaza tespit tutanağında davalı … sürücüsüne tali kusurlu, davacı yaya ise asli kusurlu bulunulmuştur. Mahkemece kusur yönünden herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmadan ceza dosyasındaki rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda hukuk hakimi ceza mahkemesi beraat kararı ile bağlı değildir. Bu durumda mahkemece, Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden veya İTÜ Trafik kürsüsünden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan, kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünde, önceki raporların da irdelendiği, denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir…” gerekçesiyle bozulmuş olup, yargılamaya mahkememiz 2019/324 Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizce …uş 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında verilen gerekçeli karar celp edilmiş, gerekçeli kararda; sanık … hakkında açılan kamu davasında CMK 223/2.c maddesi gereğince beraatine, karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın günsüz olarak bilirkişiler Prof. Dr. Yük. Müh. …, Prof. Dr. Yük. Müh. … ve Uzman Yük. Müh. …’e verilerek, yargıtay bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapıp rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 05/02/2020 tarihli raporda; yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; … plaka numaralı otomobil sürücüsü …’nın dava konusu zararın doğmasında ve artmasında %15 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’nın dava konusu zararın doğmasında %10 oranında etkili olduğu, … plakalı numaralı otomobilde yolcu olarak bulunan davacı …’nin kazanın meydana gelmesinde, yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve artmasında bilinçsiz ve kontrolsüz davranması faktörünün söz konusu olmadığı, atfı kabil kusur bulunmadığı, ebeveynleri tarafından emniyetsiz şekilde taşınmasının dava konusu zararın doğmasında ve artmasında %75 oranında etkili olduğu, hatır taşıması hususunun mahkeme takdirinde olduğu, dava konusu zararın doğmasında etkili olan başkaca kişi, kurum, kuruluş, husus bulunmadığı yönündeki ortak tespit, görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın trafik kazasında yaralanma nedeni ile uğranılan maluliyetten kaynaklanan zararın, kaza ve zarara sebebiyet veren araç sigortacısından tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 08/11/2010 tarihinde davacıların velayetleri altındaki çocuklarının da yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın yaya şahsa çarpması sonucu meydana geldiği, dava konusu taşıma işinin ücretli taşıma olmadığı, davacıların içinde bulundukları araç ile piknik yapmak için yola çıktıklarının ceza yargılaması sırasında alınan ortak beyanlardan anlaşıldığı, kazanın meydana gelmesindeki kusur durumları incelenmesi neticesinde kazaya karışan yaya Mustafa Akıncı’nın % 10, araçta yolcu olarak bulunan …’nin kusuru olmasa da, onu emniyetsiz şekilde taşımakla ebeveynlerinin % 75 oranında ve ayrıca … plaka sayılı araç sürücüsünün % 15 oranında kusurlu olduğu ve ayrıca maluliyet oranının belirlenmesi bakımından yaptırılan incelemede …’nin % 67,6 oranında malul olduğu tespit edilmiş, …’nin kaza tarihinde 6 yaşında olduğu, yerleşik yargıtay içtihatlarınca benimsenen iskonto ve artış oranları üzerinden yasal asgari ücret ve PMF-1931 tablosu esas alınarak yapılan hesaplamadan nihai ve gerçek maddi zararının 406.081,35 TL olduğu anlaşılmakla, zararın poliçe ve teminat kapsamında olduğu, ancak davalının sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında davacı zararından sorumlu tutulabileceği, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü % 15 kusurlu olup, kusura denk gelen 60.912,20 TL tutarındaki meblağdan % 20 oranında hatır taşıması indirimi ve ayrıca davalı yanca davacıya evvelce yapılan ödemenin güncellenmiş miktarının tenzilinin gerektiği kanaatine varılmakla, davacıların davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve 41.308,49 TL’nin 18/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacıların …’ye velayeten açmış oldukları davanın KISMEN KABULÜNE, 41.308,49 TL’nin 18/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.821,78 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 5,04 TL peşin ve 576,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 581,04 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.240,74 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 581,04 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan .2.182,80 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 777,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.170,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 16.093,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç Beyanı
K.H.= 2.821,78 TL
P.H.= 581,04 TL (5,04 TL(peşin h.)+576,00 TL(ıslah h.)
B.H.= 2.240,74 TL

Davacı yargılama gideri
2.900,00 TL bilirkişi ücreti
282,80 TL posta gideri
3.181,80 TL Toplam yargılama gideri

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”